BİTLİS GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI AYGÜL TUTUKLANDI
Tbmm’de Bütçe Görüşmeleri… Gökçe Gökçen: “Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Kararı Tbmm’ye Karşı Bir Had Bildirme Girişimidir. Hiç Kimse Anayasa’yı, Yasaları Çöpe Atmaya Kalkamaz, Tbmm’ye Had Bildiremez”
CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinde; “Anayasa Mahkemesi bugün bir ihlal kararı daha verdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararı yalnızca Anayasa’yı çöpe atma, Anayasa’ya karşı bir darbe girişimi değil aynı zamanda TBMM’ye karşı bir had bildirme girişimidir. Kimin milletvekilliğinin düşürülüp düşürülmeyeceğine karar verecek olan burasıdır. Yasalara uygun bir şekilde seçilen, milleti temsil eden bir milletvekilinin görevini yapmasını sağlaması gereken burasıdır. Hiç kimse Anayasa’yı, yasaları çöpe atmaya kalkamaz. Hiç kimse TBMM’ye had bildiremez. Hiç kimse, Cumhur İttifakı’nın içindeki sorunları bir devlet krizi çıkararak örtemez. Hiç kimse ifade özgürlüğünün olmadığı bir yerde, devlet organlarının denetlenmediği bir yerde anayasa değişikliği adı altında bu halka sahte gündemler dayatamaz” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda 2024 yılı bütçe görüşmeleri sürüyor. TBMM Genel Kurulu’nda bugün, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçelerinin görüşmelerine devam ediliyor. Genel Kurul’da bugün ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçeleri de ele alınacak.
CHP Adalet Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Adalet Bakanlığı bütçesi üzerinde söz alarak görüşlerini ifade etti. Gökçen, konuşmasında Somali Cumhurbaşkanının oğlunun araçla çarparak yaşamını yitirmesine neden olduğu motokurye Yunus Emre Göçer olayını hatırlatarak şunları dile getirdi:
“BU ÜLKENİN ONURUNU 5 KURUŞA BAŞKA DEVLETLERİN BAŞKANLARININ OĞULLARINA SATAMAZSINIZ”
“Çoktan yurt dışına kaçmış katil için alay eder gibi 8 Aralık’ta yakalama kararı çıkarılıyor. Adli Tıp raporu çıkıyor, katilin gelip gelmeyeceği tartışılırken yeni görüntüler ortaya atılıyor. Yargılanacak kişi tıpkı 3 ay önce dans hocası Saliha Alemdar’a çarpan Suudi turist gibi burada değil, yurt dışında. Buradan CHP adına uyarıyoruz; Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir sömürge ülkesi değildir. Bu ülkenin vatandaşı, iki çocuk babası Yunus Emre Göçer’in davası sahipsiz değildir. Gerçekleri sansürle, baskıyla, dezenformasyon yalanlarıyla susturamazsınız. Bu ülkenin onurunu 5 kuruşa başka devletlerin başkanlarının oğullarına satamazsınız. Filistinlilerin acısını bu ülkenin evlatlarının acısını örtmek için kullanamazsınız.
Milli Eğitim Bakanı tam da bu kürsüden tarikat ve cemaatleri sivil toplum örgütü (STÖ) olarak ilan etti, onlarla protokol yapmaya devam edeceklerini söyledi. Hiranur Vakfı’nda 6 yaşında zorla evlendirilen, yıllarca istismara uğrayan bir kız çocuğu… Bu kız çocuğu büyüyor yıllar sonra karşısında koskoca bir güçle, cemaatle mücadele etmek zorunda kalıyor. Milli Eğitim Bakanı sanki bu kız çocuğu herkesin gözü önünde yıllarca köleleştirilmemiş gibi, 15 Temmuz’da bir sözde hoca efendinin cemaati tarafından bu Meclis bombalanmamış gibi tarikat ve cemaatleri savunuyor. En doğru ve en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır.
“HİÇ KİMSE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN OLMADIĞI, DEVLET ORGANLARININ DENETLENMEDİĞİ BİR YERDE ANAYSA DEĞİŞİKLİĞİ ADI ALTINDA BU HALKA SAHTE GÜNDEMLER DAYATAMAZ”
Can Atalay, depremde 10 binlerce canını kaybetmiş geriye kalanlarını, sokaklarını, tarihini yaşatmak için bin bir çabayla zorlukları aşmaya çalışan Hatay halkının iradesiyle seçtiği milletvekili Can Atalay, Ali İsmail’in, Berkin’in Ethem’in, Hasan Ferit’in katilleri yargılanmasın diye cezaevindedir. Hiç kimse önümüze getirilen devlet krizinin mahkemeler arasında basit bir yorum farkı olduğunu iddia etmesin. Anayasa Mahkemesi bugün bir ihlal kararı daha verdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararı yalnızca Anayasa’yı çöpe atma, Anayasa’ya karşı bir darbe girişimi değil aynı zamanda TBMM’ye karşı bir had bildirme girişimidir. Kimin milletvekilliğinin düşürülüp düşürülmeyeceğine karar verecek olan burasıdır. Yasalara uygun bir şekilde seçilen, milleti temsil eden bir milletvekilinin görevini yapmasını sağlaması gereken burasıdır. Hiç kimse Anayasa’yı, yasaları çöpe atmaya kalkamaz. Hiç kimse TBMM’ye had bildiremez. Hiç kimse, Cumhur İttifakı’nın içindeki sorunları bir devlet krizi çıkararak örtemez. Hiç kimse ifade özgürlüğünün olmadığı bir yerde, devlet organlarının denetlenmediği bir yerde anayasa değişikliği adı altında bu halka sahte gündemler dayatamaz.
“ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARINDA YALNIZCA SON 1 YILDA YÜZDE 33 ARTIŞ YAŞANDI”
Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre kasten öldürme suçunda son 1 yılda yüzde 17 artış, kasten öldürme suçunda son 1 yılda yüzde 11 artış, çocukların cinsel istismarında yalnızca son 1 yılda yüzde 33 artış, uyuşturucu suçlarında son 1 yılda yüzde 25 artış yaşandı. Toplumumuzun yaşadığı bunalımın en gerçek ve acı tablosu budur. Adalet Bakanlığı işini yapmak yerine kadınların hakkına göz dikmekte, Medeni Kanun’un değiştirilmesi için kirli amaçlar peşinde koşmaktadır.
“BU ÜLKENİN YÜKSEK MAHKEMESİNİ TANIMAYAN, TBMM’YE HAD BİLDİRMEYE KALKAN BU DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ“
Emeğiyle geçinmeye çalışan bir vatandaşımızın can güvenliğini sağlamayan bu düzeni değiştireceğiz. Bu ülkenin gençlerinin katillerinden hesap sorulmasın diye masumları cezaevine koyan bu düzeni değiştireceğiz. Uyuşturucuyla, dolandırıcıyla, katillerle, istismarcılarla uğraşmak yerine, fikrini söyleyenle uğraşan bu düzeni değiştireceğiz. Gencecik Enes Kara’ların, 6 yaşında zorla evlendirilen kız çocuklarının hayatını karartan bu düzeni değiştireceğiz. Bu ülkenin yurttaşlarının seçtiği milletvekilini Anayasa’yı çiğneyip cezaevinde tutan bu düzeni değiştireceğiz. Bu ülkenin yüksek mahkemesini tanımayan, TBMM’ye had bildirmeye kalkan bu düzeni değiştireceğiz. Af yetkisini cezaevindeki askerler için değil, domuz bağcı Hizbullahçı teröristler için kullanan bu düzeni değiştireceğiz.”