Kira Fiyatları İçin “Ekim” Uyarısı!
Tbmm’de Bütçe Görüşmeleri… Mustafa Bilici: “Bereketli Tarım Arazilerine Sahip Ülkemizde Gıda Enflasyonunun Önünü Alamamak İktidarın Eseridir”
Saadet Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, TBMM Genel Kurulu’nda; “Ülkemizin yaşamakta olduğu ekonomik kriz ve bu ekonomik krize paralel olarak yaşadığımız enflasyon tüm vatandaşlarımızın belini bükmüştür. Fakat bir grup insanımız var ki bunlar tamamen iktidarca yüzüstü bırakılmış, sorunları görmezden gelinmiş ve enflasyon karşısında ezilmelerine göz yumulmuştur. Bu insanlar çiftçilerimiz, üreticilerimizden başkası değildir. Ülkemizde gıda enflasyonu 37 aydır kesintisiz olarak yükseliyor. Bu 37 aylık süreçte gıda enflasyonu da genel enflasyonun üzerinde seyrediyor. Bereketli tarım arazilerine sahip ülkemizde gıda enflasyonunun önünü alamamak iktidarın eseridir” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor. Genel Kurul’da bugün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan Saadet Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, şunları söyledi:
“ÜLKEMİZDE GIDA ENFLASYONU 37 AYDIR KESİNTİSİZ OLARAK YÜKSELİYOR”
“Ülkemizin yaşamakta olduğu ekonomik kriz ve bu ekonomik krize paralel olarak yaşadığımız enflasyon tüm vatandaşlarımızın belini bükmüştür. Fakat bir grup insanımız var ki bunlar tamamen iktidarca yüzüstü bırakılmış, sorunları görmezden gelinmiş ve enflasyon karşısında ezilmelerine göz yumulmuştur. Bu insanlar çiftçilerimiz, üreticilerimizden başkası değildir. Ülkemizde gıda enflasyonu 37 aydır kesintisiz olarak yükseliyor. Bu 37 aylık süreçte gıda enflasyonu da genel enflasyonun üzerinde seyrediyor. Bereketli tarım arazilerine sahip ülkemizde gıda enflasyonunun önünü alamamak iktidarın eseridir. Üreticimiz neden küstürüldü? Neden küstürüldü de yıllardır icra ettikleri baba, ata mesleklerini terk etti?
TMO 2023 yılında ekmeklik buğdayın fiyatını 8 lira 25 kuruş olarak açıkladı. Bu fiyat 2022 yılında ise 6 liraydı. İktidar gerçek enflasyonun uzağında kalan bu fiyatı buğday üreticisi çiftçilerimize reva görmekle kalmadı bu sene TMO depolarında ne hikmetse buğdaya yer bulunamadı, çiftçilerimiz yapay ve kısıtlı bir randevu kriziyle baş başa bırakıldı. TMO’dan randevu alamayan çiftçilerimiz ürünlerini açıklanan 8 lira 25 kuruş fiyattan dahi satamadı. Açıklanan buğday fiyatına ve randevu krizine isyan eden baş kaldıran çiftçilerimizi duyan, umursayan olmadı. İktidar buğdayda olduğu gibi mısırda da çiftçilerimizin alın terini hiçe saydı. 2022 yılında danelik mısırda açıklanan 5 lira 70 kuruşluk fiyat 2023 yılında 6 liraya çıkarıldı. Çiftçimizle adeta dalga geçildi.
“ÇİFTÇİLERİMİZ AÇIKLANAN FİYATLAR KARŞISINDA FERYAT ETTİ, DUYAN, UMURSAYAN OLMADI”
Şeker ve şeker pancarı 2022 yılında açıklanan fiyat kilo başına 1 lira 45 kuruştu. 2023 yılında ise 1 lira 85 kuruşa çıkarıldı. Şeker pancarı üreticilerimizin yoğun itirazlarına karşılık fiyatta herhangi bir değişikliğe gidilmedi. Gerçek enflasyonla alakası olmayan bu artış şeker pancarı üreticimize maalesef reva görüldü. Geçtiğimiz 20 yılda şeker pancarı eken çiftçi sayıfımız 492 binden 86 bine geriledi. Ülkemiz ilk kez 2022 yılında Rusya’dan şeker ithal edecek duruma düştü. Şeker pancarı üreticimizin seslenişini, yakarışını duyan, umursayan maalesef yine olmadı. İktidar pamuk üreticisi çiftçimizi de diğer çiftçilerimizden ayırt etmedi. Onları mağdur etme konusunda da geri durmadı. 2023 yılında açıklanan pamuk fiyatları 2022’nin gerisinde kaldı. Pamuk fiyatlarına ülkemizin çeşitli yerlerinden Urfa’dan, Adana’dan, Aydın’dan tepkiler yükseldi. Çiftçilerimiz açıklanan fiyatlar karşısında feryat etti. Duyan, umursayan olmadı.
Yağlık ayçiçeği üreticilerimizin de kaderi diğer çiftçilerimizin kaderinden farklı olmadı. 2022 yılındaki fiyatlar 2023 yılındaki fiyatlardan farklı olmadı. Ürün fiyatlarından şikayet edenler sadece saydığımız bu üreticilerimiz değil. Fındık üreticilerimiz yıllardır adaletsiz fiyatlar ile mücadele ediyor. Kiraz üreticimiz kirazı dalında bırakıyor. Kayısı üreticimiz ürünlerini yerlere döküyor eylem yapıyor. Markette 25 lira olan limonu 3 liraya satmak zorunda kalan limon üreticimiz ağaçlarını kesiyor. Bilen yok, duyan yok, umursayan yok. Vatandaşlarımızın bu şikâyetlerini soru önergeleriyle bakanlığa soruyoruz, çözüm arıyoruz, cevaplayan yok ve en nihayetinde anlaşılıyor ki tüm bunların ser sebebi, iktidarın bir tarım politikası yok. Bu yokluklar silsilesinin ise faturası ağır oldu. Ülkemizin son yirmi yıldaki ekili alanı 27 milyon dekar azalıyor; bu, 3 Trakya büyüklüğünde bir alana tekabül ediyor.
“ÇİFTÇİMİZ HARİÇ TÜM DÜNYA ÜRETİCİLERİ İKTİDARCA KALKINDIRILIYOR”
Üreticilerimizi tiye alan fiyatları açıklamakta bir beis görmeyen, üreticilerimizi tarıma ve üretime küstüren Bakanlık 2022 yılında 64 milyar lira, 2023’te 133 milyar lira olan bütçesini 2024 yılında 283 milyara çıkarmayı talep ediyor. Son iki yılda açıklanan ürün fiyatları ortadayken Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi geçtiğimiz yıl yüzde 106 artırılıyor, bu sene yüzde 114 artırılıyor. Peki, buğday fiyatını ne kadar artırdınız? Yüzde 30. Mısır fiyatını ne kadar artırdınız? Yüzde 5. Şeker pancarı fiyatını ne kadar artırdınız? Yüzde 28. Peki, tarımsal üretimde büyük rol oynayan motorin ne kadar arttı? Yüzde 100’e yakın. Mesele Bakanlık bütçesi olduğu zaman enflasyonu çok iyi hesaplıyorsunuz fakat mesele çiftçimize geldiğinde yüzde 5’lik fiyat artışları yapmaya çekinmiyorsunuz. Üreticimizin içerisinde bulunduğu acı tabloyu açıklamaya çalışıyorum. İktidar da bu acı tablonun elbette ki farkında fakat çözüm olarak girdikleri arayışlar çiftçimizi değil 3-5 kişiyi kalkındırıyor.
Tarımsal ürün ithalatında yıllar geçtikçe rekor tazeleyen ülkemiz Rusya hububat üreticisini kalkındırıyor, Ukraynalı mısır üreticisini kalkındırıyor, Amerikalı pamuk üreticisini kalkındırıyor, kısacası çiftçimiz hariç tüm dünya üreticileri iktidarca kalkındırılıyor. Tarımsal ürün ithalatında rekorlara oynayan iktidar kendi topraklarımızı bırakıp TİGEM vasıtasıyla Sudan’da tarım yapmaya kalkışıyor. Sudan hükümetiyle anlaşıyor, şirketler kuruyor yıllardır hiçbir üretimin yapılmadığı Sudan macerasına paralar aktarıyor, kurduğu şirketin yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı tahsis ediyor; fakat neyi yapmıyor biliyor musunuz? Bu bonkör tutumunu kendi öz çiftçimize karşı sergilemiyor, kendi çiftçisini ezmekte bir beis görmüyor, kendi çiftçisine karşı en ufak bir ayrıcalıktan dahi imtina ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri derhâl ellerini başlarına koyup düşünmek ve ne yaptıklarının bilincine varmak zorundadırlar. Tarımdaki bu gidişat, gidişat değildir. Bu plansızlık ve çiftçiyi göz ardı eden politikalar devam ettiği sürece gıda enflasyonunun önünü almak hayalden ibarettir.”