Murat Emir: “Bakan Koca, Kamu Yararını Öncelemekten Çok Ticari Kaygılarla Hareket Ediyor. İktidar, Aşı Meselesinde Bile Yine Birilerini Zengin Etmek İstiyor Ve Bu Anlayış Sonucunda Da Kamunun Zararı Katlanarak Büyüyor”
Tbmm’de Bütçe Görüşmeleri… Ahmet Eşref Fakıbaba: “Mesai Sonrası Doktorlara Çalışma İzni Verin, Devlet Hastanelerinde, Muayenehanelerinde, Özel Hastanelerde Gitsinler Hasta Baksınlar”
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinde; “Sağlıkta birinci, ikinci, üçüncü basamak sisteminin işler hâle getirilmesi gereklidir. Mesai sonrası doktorlara çalışma izni verin lütfen, devlet hastanelerinde, muayenehanelerinde, özel hastanelerde gitsinler hasta baksınlar. Uygun olan eski hastanelerin derhâl yeniden açılması, şehir hastaneleri yerine çeşitli semtlerde 200 ile 600 arası rantabl hastanelerin yapılması… Özel hastanelerde devletin vermiş olduğu fiyatlar uygulanmalıdır ve Bakanlık bununla ilgili gerekli denetimi yapmalıdır” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor. Genel Kurul’da bugün Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, şunları ifade etti:
“BAZI BRANŞLAR İÇİN RANDEVU ALMAK ÇOK ZOR VE HATTA AYLARI BULMAKTADIR”
“2007 ve 2011’deki seçimlerin kazanılmasında bana göre sağlıktaki başarının önemi büyüktü ancak daha sonra sağlık sisteminde gerileme ve sıkıntılı dönem başladı. Hastaların sıkıntılarını 6 ana başlıkta toplayabiliriz: Bir, randevu almakta zorluk; iki, görüntüleme ve bazı tetkikler için çok ileri tarihe randevu verilmesi; üç, hasta memnuniyetsizliği; dört, şehir hastanelerine ulaşımın çok zor ve pahalı oluşu; beş, ilaca erişimin zorluğu; altı, katkı payının çok yüksek oluşu. Özellikle, hastaneden hastaneye değişmekle beraber, bazı branşlar için randevu almak çok zor ve hatta ayları bulmaktadır. Örneğin, göz muayenesi olmak isteyen şu kardeşimize üç ay sonraya randevu günü verilmiştir. Aynı şey, tetkikler için de geçerlidir; memede kitlesi olan bir hasta için sekiz ay sonrasına ultrason randevusu verilmiştir.
“YOĞUNLUKTAN DOLAYI DOKTORUN HASTAYA BEŞ DAKİKADAN FAZLA ZAMAN AYIRAMAMASI HASTALARIN MEMNUNİYETSİZLİĞİNİN BAŞINDA GELMEKTE”
Bazı illerde uzun hasta kuyrukları ve 1 doktorun bir günde 100’ün üzerinde hasta bakması ve bu yoğunluktan dolayı doktorun hastaya beş dakikadan fazla zaman ayıramaması hastaların memnuniyetsizliğinin başında gelmektedir. Bu saydığım sebeplerden dolayı özellikle özel hastanelere gitmek zorunda bırakılmıştır hastalarımız. Şehir hastanesinin ulaşımına gelince, kuleler arasındaki uzun mesafeden dolayı hastane içinde bile ulaşımda büyük zorluklar var. Örneğin, yaşlı bir hastanın bir kuleden bir kuleye gitmek için taksiye binmek zorunda kaldığını yakınları bana iletmişti.
“VATANDAŞ EN BASİT GRİBAL ENFEKSİYON REÇETESİNE BİLE ECZANEDE 70 TÜRK LİRASI VERMEK ZORUNDA KALIYOR KATKI PAYI OLARAK”
Kur farkından dolayı ilaç tedarikinde de büyük bir kriz görülmekte, her ne kadar son zamanlarda bu azalmış olsa da hastalar zaman zaman eczane eczane gezerek ilaç aramaktadırlar. Bu durum hastaları, eczacıları ve doktorları mağdur etmektedir. Vatandaş en basit gribal enfeksiyon reçetesine bile eczanede 70 Türk lirası vermek zorunda kalıyor katkı payı olarak. Benim burada haykırmak istediğim, dar gelirli vatandaşlarımız özel hastaneye gitmek mecburiyetinde bırakılmaktadır ve Bakanlığın belirlediği fiyatın çok üstünde özel hastaneye ücret ödemek zorunda kalmakta sanki kasıtlı olarak hastalarımız özel hastaneye gönderilmektedir.
“100-150 ARASI HASTAYA BAKMAK, BAŞTA, DOKTOR ARKADAŞLARIMIZ İLE HASTALARIMIZI KARŞI KARŞIYA GETİRMEKTEDİR”
Sağlık çalışanlarının problemlerine gelince, onları da 5 grupta toparlıyorum: Ağır çalışma koşulları, bir; itibarsızlaştırma, iki; sağlıkta şiddet, üç; gelir seviyesinde düşüklük, dört; yurt dışı arayışları, beş. 100-150 arası hastaya bakmak, başta, doktor arkadaşlarımız ile hastalarımızı karşı karşıya getirmektedir ve sağlık çalışanlarını çok yormaktadır. Bu durum, her iki tarafın da memnuniyetsizliğine sebep olmaktadır. Sağlık sistemindeki aksaklıklar nedeniyle, başta doktor arkadaşlarım olmak üzere, sağlık çalışanlarına karşı hasta yakınları tarafından şiddet uygulanmaktadır.
“TÜRKİYE’DE SAĞLIK PERSONELİNE ÖDENEN MAAŞ, GELİŞMİŞ ÜLKELERLE KIYASLANMAYACAK KADAR DÜŞÜK”
Türkiye’de sağlık personeline ödenen maaşın, gelişmiş ülkelerle kıyaslanmayacak kadar düşük olduğu aşikârdır. Devlette çalışan bir profesör doktor hocamızın bile şayet evi yoksa bundan sonra ev alması hayal olmuştur. Geçen yıl ve bu yıl binlerce hekimimiz Bakanın söylediği gibi para için Türkiye’yi terk etmemişlerdir, çok az bir kısmı Arap ülkelerine gitmeyi tercih ederken çok büyük bir kısmı ise Almanya’ya ve Avrupa’ya gitmeyi tercih etmişlerdir.
“MESAİ SONRASI DOKTORLARA ÇALIŞMA İZNİ VERİN, DEVLET HASTANELERİNDE, MUAYENEHANELERİNDE, ÖZEL HASTANELERDE GİTSİNLER HASTA BAKSINLAR”
Sağlıkta birinci, ikinci, üçüncü basamak sisteminin işler hâle getirilmesi gereklidir. Mesai sonrası doktorlara çalışma izni verin lütfen, bu insanlar kahvede oturmasınlar, devlet hastanelerinde, muayenehanelerinde, özel hastanelerde gitsinler hasta baksınlar, hiç olmazsa doktor sayısını azaltalım. Uygun olan eski hastanelerin derhâl yeniden açılması, şehir hastaneleri yerine çeşitli semtlerde 200 ile 600 arası rantabl hastanelerin yapılması… Özel hastanelerde devletin vermiş olduğu fiyatlar uygulanmalıdır ve Bakanlık bununla ilgili gerekli denetimi yapmalıdır, marketlerde nasıl yapılıyorsa hiç olmazsa özel hastanelerde de denetim yapılmalıdır; özel hastane ruhsatlarının rant olarak kaldırılması şarttır. Eski askerî hastanelerin tekrar açılması sağlanmalıdır.”