Ürdünlü Bakan İddiaları Yalanlayarak İran’a Herhangi Bir Mesaj İçin Gelmediğini Söyledi
TÜRKİYE’NİN ESKİ İSRAİL BÜYÜKELÇİSİ TAN: “TÜRKİYE’NİN FABRİKA AYARLARINA DÖNDÜRÜLMESİNE YÖNELİK ÇABANIN İNANDIRICI OLMASI SADECE İKİLİ İLİŞKİLERİ DÜZELTMEKLE OLMAZ”
MELİS YILDIRIM
Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi olarak 2007-2009 yılları arasında görev yapmış olan emekli Büyükelçi Namık Tan, İsrail ile Türkiye’nin karşılıklı büyükelçi ataması kararını olumlu karşıladığını belirtti. İsrail-Türkiye ilişkilerinin gelişmeye çok müsait olduğunu söyleyen Tan, “Türkiye’nin fabrika ayarlarına döndürülmesi açısından belli bir çaba var. Ama bu çabanın inandırıcı olabilmesi sadece ikili ilişkileri tekrar düzeltmekle olmaz. Aynı zamanda Türkiye’nin çok yıpranmış olan demokrasisini, özgürlükler bağlamında bugüne kadar ortaya çıkmış sorunlu halini mutlaka düzeltmesi lazım” dedi. 2003-2007 arasında İsrail’in Türkiye Büyükelçisi olan emekli Büyükelçi Pinchas Avivi ise, “Sorunları çözmenin yolu diyalogdan geçiyor. Her türlü sorunu doğrudan konuşabilirsek çözebiliriz” diye konuştu.
2007-2009 yılları arasında ve Davos Krizi esnasında Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi olan emekli diplomat Namık Tan ve 2003-2007 yılları arasında İsrail’in Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapmış olan emekli Büyükelçi Pinchas Avivi, İsrail ile Türkiye’nin diplomatik temsilciliklerini büyükelçi seviyesine çıkarmasını ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
Mevcut hükümetin Orta Doğu ülkeleriyle olan ilişkilerini 2020’li yılların başlarından itibaren düzeltmek için temaslar kurduğunu belirten Tan, “Bir yakınlaşma çabası vardı Türkiye tarafından. Bu uzun bir süre aldı. Arada ciddi bir güven kaybı vardı bu ülkelerle. Suriye’den başlamak üzere, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır. İktidar, bu ülkelerle ilişkileri tekrar rayına koymak arzusu içine girdi” dedi.
“YERİNDE BİR ADIM”
Bu adımı olumlu karşıladığını belirten Tan, geç kalındığını belirtti ve şöyle devam etti:
“Çok geç kalındı. 10 yıllık bir kayıp var arada aşağı yukarı. 10 yıldır ilişkiler çok sınırlı bir siyasi çerçevede yürütülüyordu. Bu Türkiye açısından büyük kayıplara yol açtı. Bu kayıplar, siyasi alanda olduğu kadar, ticari, ekonomik ve teknolojik alanda, enerji işbirliği konusunda, potansiyeli hiç karşılamayan bir süreç oldu. Yerinde bir adım bu. Ancak güven kaybı yaşandığı için güven kaybının yerine gelmesi biraz zaman alacaktır. Yıkmak her zaman kolaydır ama yeniden yapmak zordur.”
“ATANACAK BÜYÜKELÇİLER MUTLAKA KARİYER MEMURLAR OLMALI”
Atanacak Büyükelçi ve Başkonsolosların kariyer diplomat olması gerektiğine değinen Tan, “Yani profesyonel diplomatlar arasından seçilmeli. Bu konuda Türkiye’de çok yetenekli, bugüne kadar başarılı çalışmalar yapmış diplomatlarımız var. Onlardan birisinin gönderilmesi iyi olur. Ne de olsa bu güvenin yeniden yerine gelmesi sürecinde hassas bir dönem yaşanacaktır. Çünkü bugüne kadar Türkiye ideolojik zeminde bir nevi popülist politika uyguladı bölgeye yönelik olarak. Bundan bir geriye dönüş var. Eğer siyasi bir atama olursa, bu hassasiyet yaratabilir ve ilişkilerde yeni birtakım gerginliklere sebep olabilir diye düşünüyorum. Bu kararın, profesyonel memurların atanması süreciyle taçlandırılması gerekir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“İLİŞKİLERİN FİLİSTİN İPOTEĞİNDEN KURTARILMASI LAZIM”
İkili ilişkilerdeki önemli unsurlardan birisinin Filistin meselesi olduğuna değinen Tan, “İlişkilerin Filistin ipoteğinden kurtarılması lazım. Filistin konusunun bir kenara itilmesinden söz etmiyorum. Ama sadece onun üzerinden ilişkilere bakmak yanlış. Daha kapsayıcı, daha çok yönlü bir bakış açısıyla ilişkileri sürdürmemiz gerekir” dedi.
“İLİŞKİLER ÜZERİNDEKİ İDEOLOJİK PRANGALARI KIRMAK LAZIM”
İlişkilerin tek taraflı işlemediğini belirten Tan, “Onların da bazı beklentileri vardır, bizim de var. Anlaşılan her iki taraf da beklentileri büyük ölçüde karşılıklı olarak karşılandığı bir seviyeye geldiler ki anlaştılar. Hassas hareket etmek lazım. İlişkiler üzerindeki ideolojik prangaları kırmak lazım. Bunun temel unsurlarından bir tanesi Filistin. Tekrar ediyorum. Bu, Filistin meselesinde daha önceki yapıcı rolümüzü devam ettireceğiz. Bir aralar denge arayışında geride kalmıştık” değerlendirmesini yaptı. İki ülke arasındaki ilişkilerin “doğal” olduğunu belirten Tan, “Gelişmeye çok müsaittir” dedi.
“TÜRKİYE’NİN YIPRANMIŞ DEMOKRASİSİNİ DÜZELTMESİ LAZIM”
Tan son olarak şunları kaydetti:
“Türkiye’nin fabrika ayarlarına döndürülmesi açısından belli bir çaba var. Ama bu çabanın inandırıcı olabilmesi sadece ikili ilişkileri tekrar düzeltmekle olmaz. Aynı zamanda Türkiye’nin çok yıpranmış olan demokrasisini, özgürlükler bağlamında bugüne kadar ortaya çıkmış sorunlu halini mutlaka düzeltmesi lazım. Aksi takdirde bütün çabalar boşa gider. Türkiye demokrasisini ihya etmeli, tamir etmeli. İnsan hakları, basın özgürlüğü, diğer temel hak ve özgürlükler konusunda, bütün bu hatalarını bir an önce gidermesi elzemdir.”
AVİVİ: AYNI ZORLUK VE SORUNLARA SAHİBİZ
2003-2007 yılları arasında İsrail’in Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapmış olan emekli Büyükelçi Avivi, karşılıklı Büyükelçi atama kararından dolayı her iki ülkeyi tebrik ederek, “İki ülke ve her iki halk için de çok önemli harika bir karardı. Evet, bunun farkındayım. Son günü bekliyorduk. Ve umuyorum ki en kısa zamanda, Ankara’ya gönderilecek büyükelçi ile doğrudan görüşebilirsiniz” diye konuştu. İkili ilişkilerin İsrail ve Türkiye açısından önemine değinen Avivi şunları kaydetti:
“Aynı zorluk ve sorunlara sahibiz. Bunları ancak biz çözebiliriz ya da iki ülke arasındaki en üst düzeyde doğrudan iletişime geçerek onlara yardımcı olabiliriz. Bugünkü duruma bakıldığında, Türkiye ve İsrail’i Ortadoğu’da, göreceksiniz. Suriye, Türkiye halkı için çok önemli. Tabii İsrail halkı için daha az önemli değil. Bu yüzden Suriye’deki sorunun nasıl çözülebileceğini konuşmak çok önemli. İran’ın, İran’dan Akdeniz’e bir tür siyasi köprü kurmaya çalışıyor olması oldukça önemli. Türkiye için daha az tehlikeli değilse de İsrail için oldukça tehlikeli. Bugün iki ülke de mülteci sorunuyla mücadele ediyor. Yani problem, bir araya gelerek çözümü bulmaya çalışabileceğimiz bir şey.”
“İSRAİL’DEN TÜRKİYE’YE YENİ BİR ÇAĞIN BAŞLANGICINDAN SÖZ EDİYORUZ”
Avivi, Ankara-Tel Aviv hattındaki sorunların çözümüne ilişkin, “Bence unutulmaması gereken en önemli şey, taraflar arasındaki görüşmemiz sürdüğü müddetçe, sorunları çözmenin yolu diyalogdan geçiyor. Her türlü sorunu doğrudan konuşabilirsek çözebiliriz” diye konuştu.
Gelişmelere ilişkin Avivi şu değerlendirmede bulundu:
“Salı günü İsrail’den Türkiye’ye yeni bir çağın başlangıcından söz ediyoruz. İsrail’in sahip olduğu gaz ünitesinden, Avrupa için enerjinin merkezi olduğu Akdeniz’deki enerjiden bahsediyoruz.”
“TÜRKİYE’DE ÇOK ARKADAŞIM VAR, TÜRKİYE BENİM İÇİN ÖNEMLİ”
Türkiye’nin kendisi için önemli olduğunu söyleyen Avivi, Türkiye’den ayrılışına ilişkin şöyle konuştu:
“Türkiye’den, çok sevdiğim bir yerden ayrıldım. Türkiye’de çok arkadaşım var. Türkiye benim için önemli. Dolayısıyla biz de Türkiye için oldukça önemliyiz. Yani gerçekten Türkiye’den bahsediyorum, sadece Ortadoğu’da stratejik öneme sahip ülkeden bahsetmiyorum. Türkiye’de çok fazla arkadaşım var. Eminim birçoğu bugün beni televizyonunuzda görmekten mutlu olacaktır, çünkü bu iki taraf arasındaki ilişkide yeni bir dönemin başlangıcı.”