DEM Parti Ve AKP’liler Arasında ‘İliç Tartışması’
Yeni Yargı Paketi TBMM’ye Sunulacak
TBMM’ye kısa süre içinde sunulması beklenen yeni yargı paketinin ayrıntıları belli olmaya başladı. Taslak metne göre; ceza yaptırımlarının etkinliğinin artırılmasından, denetimli serbestliğe kadar pek çok alanda önemli değişiklik yapılacak.
8. yargı paketine ilişkin hazırlıklar sürüyor. Kısa süre içerisinde TBMM’ye sunulacak paketin ayrıntıları ortaya çıktı. 22 kanunun 105 maddesinde değişiklik olacağı öngörülürken evlenen kadınlar yalnızca kendi soyadını taşıyabilecek. Hapis cezası 1 ay bile olsa yüzde 40 oranında infaz, cezaevinde geçecek. İşte, yargı paketi hakkında gelişmeler…
TUNÇ: 60’DAN FAZLA MADDEDEN OLUŞAN BİR YARGI PAKETİ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 60’tan fazla maddeden oluşan bir yargı paketi üzerinde çalıştıklarını bildirdi.
Adalet Bakanı Tunç, yeni yargı paketine ilişkin soru üzerine, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı çalışmalarının 3-4 aydır sürdüğünü belirtti.
“Yargı Reformu Strateji Belgemiz ve İnsan Hakları Eylem Planı, Türkiye Yüzyılı’nın ilk belgeleri olacak.” ifadelerini kullanan Tunç, “Sayın Cumhurbaşkanı’mız kamuoyuyla paylaştıktan sonra o hedefler doğrultusunda biz yasamayı ilgilendiren hususları milletvekillerimizin takdirine sunacağız, yürütmeyi ilgilendiren idari uygulamaları da yürütme olarak hangi bakanlığa düşüyorsa bunların bir hedef olarak gerçekleşmesi için gayret içerisinde olacağız.” diye konuştu.
Söz konusu kanun paketine ilişkin çalışmaların sürdüğünü bildiren Tunç, düzenlemeler arasında yargı uygulamalarını ilgilendiren birçok hususun yer aldığını aktardı.
Yargı Reformu Strateji Belgesini beklemeden önce kanunlaşması gereken hususlar bulunduğunu ifade eden Tunç, “Şunu ifade edebilirim, 60’tan fazla maddeden oluşan bir paket söz konusu, taslak söz konusu. Milletvekillerimiz bunlara yenilerini ilave edebilir ya da uygun görmeyebilir. Takdir onların.” dedi.
Özellikle cezasızlık algısını ortadan kaldıracak düzenlemelerin yapılması noktasında kamuoyunda büyük bir beklenti bulunduğunu, bu beklentinin karşılanması gerektiğini dile getiren Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suç, işleyenin yanına kar kalmaması lazım. Yani 2 yılın altında cezaya hüküm giyen biri, koşullu salıverme süresiyle beraber denetimli serbestliği de dikkate aldığımızda hiç cezaevinde barındırılmadan tahliye oluyor. Bu da toplumda bir cezasızlık algısına neden oluyor. Bu anlamda denetimli serbestlik süresini otomatik 1 yıl şeklinde değil de bir oran getirerek, beşte 1 olabilir, bu tabii milletvekillerimizin takdirindedir. 1 ay cezası olanın bile 12 gün cezaevinde kalması gerekir diye düşünüyoruz. Bu bizim katıldığımız toplantılarda hep dile getirildi. Yine 2 yıl ceza alan birisinin özellikle koşullu salıvermesi 1 yıl. 1 yılın beşte biri denetimli serbestlik olduğunda da en az 9-9,5 ay gibi cezaevinde kalması, özellikle cezasızlık algısının ortadan kaldırılması açısından önemli diye düşünüyoruz. Teklif yasalaştığında cezası 5 yılın altındaki suçlar bakımından, bu suçları işleyenler bakımından cezaevinde kalma durumu söz konusu olacak.”