12 Kasım 2024 Salı

Erdoğan’dan ABD’ye Gazze Tepkisi: “Ey Amerika, Bunun Hesabını Nasıl Vereceksin?”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’da, Gazze’de ateşkese ilişkin karar tasarının Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin oyuyla reddedilmesi üzerine, “Böyle adalet olur mu? Böyle adil bir dünya olur mu?” diye tepki gösterdi.

Erdoğan sokak hayvanlarına ilişkin ise, “Bu sorunu inşallah inancımıza, kültürümüze ve şefkat medeniyetimizin bize vazettiği ilkeler çerçevesinde mutlaka çözüme kavuşturacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Dünya İnsan Hakları Günü İnsanlığın Yüzü Programı”na katıldı. Erdoğan özetle şöyle konuştu:

“GEZİ OLAYLARINDA VE UKRAYNA’DA SAATLERCE CANLI YAYIN YAPAN BBC’DEN CNN’NE ANLI ŞANLI BASIN ORGANLARININ İCRAATLARI ZULMÜ GÖZLERDEN KAÇIRMAKTAN İBARET”

“Bugün BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin göz göre göre çiğnendiği yer Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarıdır. Gazze halkının 7 Ekim’den beri hayatı başta olmak üzere her türlü hakkı işgalci İsrail güçleri tarafından pervasızca yok edilmektedir. İsrail’in hedef gözetmeksizin yaptığı saldırılar sonucunda 18 bini aşkın Gazzeli kardeşimiz şehit oldu. Ramallah’ta yerleşimci denen teröristlerin ve İsrail güvenlik güçlerinin saldırılarında 300’e yakın Filistin şehadete yürüdü. İsrail’in alçakça katlettiği her üç Filistinliden ikisi kadın veya çocuktur.

Bu vahşet karşısında uluslararası kuruluşlar ve insan hakları örgütleri ihlallerin önüne geçecek hiçbir somut adım atmadı. Biz ne dedik, ‘Dünya beşten büyüktür.’ İşte dün, ne oldu? Buyurun, BM Güvenlik Konseyi’nde beş daimi üye ve geçici üyeler, fakat sadece Amerika’nın ret oyu ile maalesef malum ateşkes reddedildi. Tek başına. Böyle adalet olur mu? Böyle adil bir dünya olur mu? Ama biz ne diyoruz, aslında adil bir dünya mümkün. Ama Amerika ile değil. Çünkü Amerika İsrail’in yanında parasıyla, bütün silah, mühimmatıyla ne yapıyor, yer alıyor. Ey Amerika, bunun hesabını nasıl vereceksin?

Ülkemizdeki Gezi olaylarında ve Ukrayna’nın işgalinde olay yerlerine kamp kurup, saatlerce canlı yayın yapan BBC’den CNN’ne anlı şanlı basın organlarının en büyük icraatları failleri gizleyip zulmü gözlerden kaçırmaktan ibaret. İşte, biliyorsunuz, bizim TRT’nin ve Anadolu Ajansı’nın bir şehidimiz ve kamerayı ne yaptılar, paramparça ettiler. Hani, ne oldu? Siz basın özgürlüğünden yanaydınız, basın-yayına hep savunucuydunuz, nasıl oldu? Bunların her şeyi yalan. 70’i aşkın basın mensubu Gazze’de ne yazık ki ebediyete yürüdü. BM Güvenlik Konseyi’nden zaten bir beklentimiz, umudumuz kalmadı.

Gazze kasapları uluslararası mahkemelerde insanlığa karşı suç teşkil eden eylemlerinin hesabını vermelidir. Allah’ın izniyle eninde sonunda vereceklerdir. Biz bu meselenin takipçisi olacağız. Bunu da Gazzeli masumlarla birlikte tüm insanlık adına yapacağız.

Balkanlardan Kafkasya’ya, Arakan’dan Kırım’a kadar nerede hakkı çiğnenen, hukuku ayaklar altına alınan, zulme ve baskıya maruz kalan bir kardeşimiz varsa ona sahip çıkmak görevimizdir. Bizim nazarımızda Gazzeli kardeşlerimiz ile Doğu Türkistan Türkleri, Kıbrıs Türkleri ile Irak Türkmenleri arasında hiçbir ayrım, hiçbir fark yoktur ve olamaz.

“ÜLKEMİZDE HİÇ KİMSENİN ÖTEKİLEŞTİRİLDİĞİ BİR İKLİMİ KABUL ETMEDİK”

Cebinde ay yıldızlı kimlik taşıyan herkesin hayatın tüm alanlarında bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak muamele görebilmesini temin ettik. Ülkemizde hiç kimsenin kökeni, inancı, ibadeti, meşrebi, dili, kıyafeti, sakalı, baş örtüsü hülasaten dini ve kültürel tercihleri sebebiyle ötekileştirildiği bir iklimi asla kabul etmedik, aksini savunduk.

Ülkemiz kadınları seçilme hakkını, yani parlamentoda hiçbir kısıtlama olmadan görev yapma imkânını tam manasıyla bizim dönemimizde kullanabilmiştir. Kamu denetçiliği ve İnsan Hakları Eşitlik Kurumu gibi yeni yapılarla hak arama yollarını genişlettik. Devlet-vatandaş ilişkisinde köklü bir paradigma değişikliğini gerçekleştirdik. Hiçbir farklılığa bakmaksızın tüm vatandaşlarımıza eşit davranan, bunları zenginlik olarak gören bir anlayışın yerleşmesini biz sağladık. Tek parti faşizminin ve darbelerin milletimizin gönül dünyasında açtığı yaraları yine biz sardık. Adaletin ve güvenlik hizmetlerinin kalitesini arttırarak, adil yargılanma hakkı için çok sayıda çalışma yaptık.

“TÜRK DEMOKRASİSİ ÖRNEK GÖSTERİLEN SEVİYEYE BİZİM HÜKÜMETLERİMİZ DÖNEMİNDE ULAŞMIŞTIR”

Türk demokrasisi dünyada örnek gösterilen seviyeye yine bizim hükümetlerimiz döneminde ulaşmıştır. Tek parti döneminde cumhur ile Cumhuriyet arasında örülen duvarları yıkmanın yanı sıra Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesini temin ederek milli iradeye vurulan zincirleri parçaladık attık.

Terör örgütlerine karşı farklı cephelerde yürüttüğümüz mücadelelerde ülkemizin insana, insan hayatının korunmasına, temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasına verdiği önemin bir göstergesidir. Beynini yıkadıkları gencecik çocukları ölüme gönderen, zorla kaçırdıkları kadınları kız çocuklarını istismar eden, daha kundaktaki bebekleri vahşice katleden, masumların kanı ve canı üzerinden ikbal devşiren bu insanlık düşmanlarının kökünü kurutmakta kararlıyız.

“BAŞIBOŞ SOKAK HAYVANLARIYLA İLGİLİ ARTAN ŞİKAYETLERİN FARKINDAYIZ”

Başıboş sokak köpeklerinin zarar verdiği insanlarımızın haklarını korumanın da görevimiz olduğunun bilinciyle hareket ediyoruz. Başıboş sokak hayvanlarıyla ilgili artan şikayetlerin farkındayız. Önceki gün Ankara’da yaşanan ve bir evladımızın ağır yaralandığı elim hadise hepimizin yüreğini dağlamıştır. Bu sorunu inşallah inancımıza, kültürümüze ve şefkat medeniyetimizin bize vazettiği ilkeler çerçevesinde mutlaka çözüme kavuşturacağız.”

İlgili Haberler