Erkan Baş: “Anayasa Yürürlükteyse Aym Kararları Kesindir. Uygulanmak Durumundadır. Can Atalay Derhal Serbest Bırakılmalıdır”
Bes Genel Sekreteri Özkan: “Gelir Uzmanlarının Mağduriyetini Gidermek İçin Hazine Ve Maliye Bakanlığı’nda Merkez- Taşra Ayrımına Son Verin”
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Sekreteri Aziz Özkan, “Mesleğe bin bir zorlukla giren gelir uzmanlarının yaşadıkları mağduriyeti ortadan kaldırmak için; Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda merkez- taşra ayrımına son verin. Gelir uzmanlığının görev tanımını yaparak, ‘kariyer meslek’ olarak tanımlayın. Gelir uzmanlarına inceleme yetkisinin verilmesi için yasal düzenlemeleri yapın. Yaşanan hukuksuzluğun devamında ısrar edilmesi durumunda hukuki girişimlerin yanında iş yerlerimizden başlayan meşru direnişi örgütleyeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunuyoruz” dedi.
KESK’e bağlı BES’in Genel Sekreteri Aziz Özkan, bugün Ankara’da sendika genel merkezinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda çalışan gelir uzmanları arasındaki merkez ve taşra ayrımın mağduriyetlere neden olduğunu söyledi. Özkan, basın toplantısında gelir uzmanlarının yaşadığı sorunlara ilişkin şunları söyledi:
“MÜLAKATIN KALDIRILMASI İÇİN SEÇİM ÖNCESİNDE SÖZ VERİLDİĞİ HALDE HALEN BİR DÜZENLEME YAPILMAMASI VE YAN ÇİZMESİNİ BİR TARAFA NOT EDİYORUZ”
Yıllardır bir taraftan iktidarı bizleri yoksullaştıran emek karşıtı politikalarına karşı mücadele ederken, diğer taraftan kamusal hizmetin üretilmesinde liyakatin esas alınması için eylem ve etkinlikler yaparak kamuoyunda farkındalık oluşturmaya, liyakatsizliğin kamusal alanda yarattığı haksızlıkları teşhir etmeye devam ediyoruz. Hepinizin yakından takip ettiği gibi kamusal hizmetleri yürütülmesinde liyakat ve kariyer ilişkisini ortadan kaldıran mülakat haksızlığın yetmezmiş gibi, kamusal unvan ve görevlere açıktan atama, birden fazla görevin belli kişiler marifetiyle vekaleten yürütülmesi sıkça başvurulan liyakat kariyer ilişkisini ortadan kaldıran yöntemler olarak öne çıkmaktadır. Burada bir hususun altını çizmekte fayda görüyoruz; kamusal hizmete ilk işe giriş sınavları dahil olmak üzere görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında uygulanan mülakatın kaldırılması için seçim öncesinde söz verildiği halde halen bir düzenleme yapılmaması ve iktidarın ağırdan almasını, yan çizmesini bir tarafa not ediyoruz.
“GELİR UZMANLARI BENZER HİZMETLER ÜRETMESİNE RAĞMEN FARKLI ÜCRET SKALALARINA TABİ FARKLI UNVANLAR OLUŞTURULARAK KURUM ÇOK PARÇALI HALE GETİRİLMİŞTİR”
Bilindiği gibi 2005 yılında IMF’nin zorlamasıyla çıkarılan 5345 sayılı kanunla Gelirler Genel Müdürlüğü Maliye Bakanlığı’ndan ayrılarak özerk bağlı kuruluş olarak yeniden yapılandırılmıştır. Yeniden yapılandırılma ile bir taraftan vergilendirmeyi, vergi incelemelerini siyasetin etkisinden kurtarmak amaçlanırken diğer taraftan vergi incelemelerini yaygınlaştırarak gelir kaybının önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Yine bu yeniden yapılandırma ile birlikte, daha önce sınırlı sayıda istihdam edilen gelir uzmanlığı unvanının Gelir idaresi Başkanlığı’nda temel istihdam biçimi olarak belirlendiği ve bu unvanın kariyer meslek olarak ihdas edileceği belirtilmiştir. Bizler sendika olarak bu yeniden yapılandırmanın mevcut haliyle sorunlu olduğunu, Maliye Bakanlığı’nın bütünlüklü bir şekilde ele alınması gerektiğini ve bu bütünlük içinde ayrı bir iş kolu olarak mali hizmetler sınıfı olarak yeniden yapılandırılması gerektiğini belirterek uzun süreli iş bırakma eylemleri gerçekleştirdik.
Bizim taleplerimiz görmezden gelinerek IMF’den kredi almak üzere yapılan yapılandırma sonucunda kurumda benzer hizmetler üretmesine rağmen farklı ücret skalalarına tabi farklı unvanlar oluşturularak kurum çok parçalı hale getirilmiştir. Diğer bir deyişle atılan taş, ürkütülen kurbağaya değmemiştir.
Maliye Bakanlığı yeniden yapılandırma ile gelir/gider, merkez/taşra olarak parçalı hale getirilmiştir. Merkez birimlerinde görev yapan devlet gelir uzmanlarıyla, taşrada görev yapan gelir uzmanları arasındaki ücret farkı, devlet gelir uzmanları lehine sürekli artarken, gelir uzmanları mağdur edilmeye devam edilmektedir.
“DEVLET GELİR UZMANLARINI MESLEKTE 5 YILINI TAMAMLAMAK KOŞULUYLA SINAVSIZ OLARAK MÜDÜR KADROSUNA ATANMASI DÜZENLEMESİ LİYAKAT İLKELERİNE AYKIRILIK TEŞKİL ETMEKTEDİR”
1 Aralık 20023 tarihinde Meclis’te komisyondan geçen torba yasanın 50. maddesinin ikinci fıkrasında yapılan düzenlemeyle 5 yılını tamamlayan devlet gelir uzmanlarına müdürlük hakkının getirilmesidir. Bu düzenlemenin yasalaşmasını bırakın böyle bir fikrin ortaya çıkması bile iktidarın hukuk normlarından ne kadar uzaklaştığının açık kanıtı olarak tarihe geçecek niteliktedir.
Kamu idarelerinin yerine getirmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin en iyi biçimde yürütülmesini sağlamak amacıyla gerekli önlemleri almak, kamu yararı ve hizmetin gereklerini gözeterek hareket etmek, idare hukukunun ilkelerindendir. Bu sebepledir ki, hizmetin bilgi ve deneyim yönünden yetişmiş personel istihdam edilerek gördürülmesi, personelin ehliyet ve başarısının tespiti amacıyla meslek içindeki ilerleme ve yükselmelerinde idarelerin adil, objektif, hakkaniyete ve hukuka uygun işlem tesis etmesi esastır. Liyakati belirlemede nesnel ölçütlere yer vermek, idareye eşit durumda olanlar arasında liyakatli olanı seçme olanağı tanımasına karşın, ilgili düzenlemede devlet gelir uzmanlarına meslekte 5 yılını tamamlamak koşuluyla sınavsız olarak müdür kadrosuna atanması düzenlemesi yukarıda açıklanan hususlar sebebiyle kariyer ve liyakat ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir.
Böyle bir düzenleme ile neyin amaçlandığı açıktır. Böyle bir düzenlemenin yasalaşması durumunda yukarıda genişçe yer verilen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun kariyer ve liyakat esası ortadan kalkacaktır. Daha açık bir ifadeyle mesleğe bin bir emekle giren Gelir uzmanlarının kariyer yapmaları fiilen imkansız hale gelecek, kendi sınıfları içinde yükselmelerinin önü kapanacaktır. Buradan bir kez daha altını kalın çizgilerle çizerek belirtmekte fayda görüyoruz. Gelir uzmanlığı unvanı daha başlangıçta ‘kariyer meslek’ olarak ihdas edilmiş ve mesleğe ilk girenler vergi denetmenleri ile aynı yazılı sınavlara girdikleri halde, haksız mülakat sonuçlarına göre gelir uzmanlığı unvanına atanmışlardır. Devamında 2011 yılında çıkarılan ve mali hükümleri Anayasa Mahkemesi’nce İptal edilen 666 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile Gelir Uzmanlarının yaşadıkları mağduriyet daha da ağırlaşmıştır. Bütün bu haksızlık ve hukuksuzluklar yetmezmiş gibi, bahsi geçen bu düzenlemeyle kurumda kariyer yapma imkanları da imkansız hale getirilmektedir.
“YAŞANAN HUKUKSUZLUĞUN DEVAMINDA ISRAR EDİLMESİ DURUMUNDA MEŞRU DİRENİŞİ ÖRGÜTLEYECEĞİMİZİ KAMUOYUNUN BİLGİSİNE SUNUYORUZ”
Buradan sizlerin aracılığıyla bir kez daha bu haksız ve hukuksuz düzenlemeyi yapanlara sesleniyoruz. Gelir İdaresi Başkanlığında çalışma barışını daha da derinleştirecek bu düzenlemeden derhal vazgeçin ve mesleğe bin bir zorlukla giren gelir uzmanlarının yaşadıkları mağduriyeti ortadan kaldırmak için; Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda Merkez- Taşra ayrımına son verin. Gelir uzmanlığının görev tanımını yaparak, kariyer meslek olarak tanımlayın. Gelir uzmanlarına inceleme yetkisinin verilmesi için yasal düzenlemeleri yapın.
Son söz olarak bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonrada sürecin yakın takipçisi olacağımızı, yaşanan hukuksuzluğun devamında ısrar edilmesi durumunda hukuki girişimlerin yanında iş yerlerimizden başlayan fiili ve meşru direnişi örgütleyeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.”