23 Kasım 2024 Cumartesi

Ünver: “Anayasa’dan Aldıkları Meşruiyetle Bulunduğu Makamlarda Oturan Yürütme Üyelerine Ve Adalet Bakanına, Aym Kararlarının Bağlayacağını Anlatmak Zorunda Kalıyoruz. Bu Da Bizim Millî İmtihanımızdır”

CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, dün Adalet Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde; “Ne gariptir ki ülke topyekûn ayağa kalkmış; kamuoyu, muhalefet partileri, hukukçular, barolar, gazeteciler, yazarlar, bilim insanları olarak Anayasa’dan aldıkları meşruiyetle bulunduğu makamlarda oturan yürütme üyelerine ve Adalet Bakanına, Anayasa Mahkemesi kararlarının herkesi bağlayacağını anlatmak zorunda kalıyoruz. Kendi atadığı yargıçların kararlarına dahi tahammül edemeyen bir Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı ortağı partiler karşısında bu da bizim millî imtihanımızdır” dedi.

TBMM Adalet Komisyonu üyesi, CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver, dün, Adalet Bakanlığı bütçe teklifinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında “Sayın Bakanın yaptığı sunuma göre Türkiye’de güzel adalet sarayları var, hâkim savcı sayısı artmış, çok sayıda cezaevi yapılmış, UYAP’ı var, osu var, busu var ama adalet yok. Çünkü Türkiye’de tek adamın hukuku işliyor” dedi.

AKP’nin göreve geldiği günden bu yana yargı faaliyetlerini devletin temelini oluşturan erklerden biri olarak değil adalet hizmeti olarak gördüğünü, Adalet Bakanlığı’nı da diğer bakanlıklarla eş tuttuğunu ifade eden Ünver; “Bu sebeple de ülkedeki adalet anlayışı ve hukuk devleti olgusu günden güne irtifa kaybediyor” diye konuştu.

Montesquieu’nun “Yasama, yürütme, yargı erkleri tek elde toplanırsa o ülkede her şey mahvolur” sözlerini anımsatan Ünver; “Türkiye bugün bu mahvoluşu yaşıyor. Bugün Türkiye’de hukuk devleti yok, adalet yok; bununla birlikte, ekonomik refah da yok. Dünyanın ve dünya milletlerinin tarihsel tecrübelerinden faydalanmak, muasır medeniyetin mirasına ortak olmak; büyük, güçlü ve müreffeh bir ülke olmanın da ön koşuludur. Hem siyasal alanda hem bilimsel alanda hem de ekonomik alanda böyledir. Eğer medeniyetin ve gelişmiş ülkelerin tarihsel tecrübelerini yok sayarsak, yani Atatürk’ün ulaşmayı öğütlediği muasır medeniyeti yok sayarsak her alanda üçüncü dünya ülkeleri düzeyinden yukarı çıkamayız” dedi.

Tüm dünyanın kabul ettiği “Enflasyon sebep, faiz sonuç” tezinin ters çevrildiğini ve “Faiz sebep, enflasyon sonuç” denilerek ülkemize ekonomik kriz yaşatıldığını dile getiren Ünver, şunları söyledi:

“Sonra da yalvar yakar getirdiğiniz bakanlarla o ülke senin bu ülke benim, kapı kapı para ararsınız. Herkes faiz artırırken siz faiz indirirseniz herkesin faizleri indirmeye başlamayı konuştuğu bir dönemde siz faiz artırmak zorunda kalırsınız. Halka çektirdiğiniz yoksulluk ve açlığın ise hesabını veremezsiniz.

Görüyoruz ki dünya ülkelerini kapı kapı dolaşıp dolar ararken akla gelmeyen millîlik, hukuk söz konusu olunca akla geliyor. Ta Babil’den, Roma’dan, Hammurabi’den, Sokrates’ten gelen hukuk tüm dünya medeniyetlerinin ortak mirasıdır. Dolayısıyla, hukuk evrenseldir. ‘Biz evrensel hukuku terk ederiz, millî hukukumuzu uygularız’ derseniz bugün olduğu gibi ülkeyi hukuksuz, insanımızı da adalete muhtaç bırakırsınız.”

İktidarın “Millî ekonomi modeli uyguluyoruz” diyerek, ekonomiyi çamura sapladığını; şimdi de “millî hukuk” diyerek hukuku saplandığı çamurda debelendirdiklerini ifade eden CHP Milletvekili Ünver, “Debelendirdikçe de daha çok batırıyorsunuz; yapmayın, yol yakınken dönün, ülkeyi hukuksuz bıraktınız bari anayasasız bırakmayın” diye konuştu.

Anayasa Mahkemesinin Hatay Milletvekili Can Atalay’ın cezalandırıldığı dosyayla ilgili hak ihlali olduğunu tespit eden kararından sonra yerel mahkemece dosyanın Yargıtay’a gönderilmesine ilişkin kararıyla ilgili olarak Adalet Bakanı’nın sözlerini hatırlatan Ünver; “Sayın Bakanın açıklaması hukuk devleti açısından ibretliktir çünkü Anayasa’nın 153’üncü maddesi açıktır. Bu madde hükmü karşısında hukukçu olanlar için tek bir seçenek vardır: Anayasa Mahkemesinin kararına uymak” dedi.

Anayasa madde 153’ün son fıkrasının hükmünde değil hukukçunun, sade bir vatandaşın bile “Hele yargı sürecini bekleyelim, görelim, yargı ne karar verecek?” diyebilmesine imkân verecek bir muğlaklık, bir yoruma açıklık olmadığını ifade eden Ünver konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Ama Adalet Bakanı öyle söylüyor. Görüyoruz ki Yargıtay 3. Ceza Dairesi de olmayan bir seçeneği var ediyor. Peki, Adalet Bakanı bunun böyle olabileceğini nasıl öngörebildi? Bu müneccimlik mi, yoksa bu davaya ilişkin kararın ne olabileceği bir yerlerde konuşuldu mu, konuşulmaktan öte yoksa dikte mi edildi? Anayasa Mahkemesi kararı Anayasa’dan meşruiyet alan yürütmeyi ve onun bir temsilcisi olan Adalet Bakanını da bağlar. Anayasa Mahkemesi kararı yargı organlarını, dolayısıyla Yargıtay 3. Ceza Dairesini de bağlar. “Yok beni bağlamaz, onu da bağlamaz.” deniyorsa istenen kaos ortamıdır; kaosun hüküm sürdüğü yerde olmayan adaletin bakana da ihtiyacı yoktur.”

Ünver, şunları söyledi:

“Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulması söz konusu olduğunda sana göre, bana göre olmaz; en azından hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti söz konusu olduğunda olmaz. Bunun tartışılıyor olması bugün hukuk devletinin olmadığının da en somut ve güncel ispat vasıtasıdır. Ne gariptir ki ülke topyekûn ayağa kalkmış; kamuoyu, muhalefet partileri, hukukçular, barolar, gazeteciler, yazarlar, bilim insanları olarak Anayasa’dan aldıkları meşruiyetle bulunduğu makamlarda oturan yürütme üyelerine ve Adalet Bakanına, Anayasa Mahkemesi kararlarının herkesi bağlayacağını anlatmak zorunda kalıyoruz. Kendi atadığı yargıçların kararlarına dahi tahammül edemeyen bir Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı ortağı partiler karşısında bu da bizim millî imtihanımızdır.”

İlgili Haberler