Dünya Bankası’na Göre Türkiye’de Enflasyon Kademeli Olarak Düşebilir
Bakan Bayraktar: “Akkuyu Santralı’nın Yapılmasında Ne Gibi Bir Problem Var Merak Edıyorum. Rus Santralı Olması Açısından Mı Kötü? Bu Santral Burada 60 Yıl Boyunca Elektrık Üretecek”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Akkuyu Santrali’nin yapılmasında ne gibi bir problem var merak ediyorum. Yani Rus santrali olması açısından mı kötü? Dolayısıyla bu santral, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre çalışan bir şirkettir. Dolayısıyla bundan rahatsızlık duymayalım. Bu ülkeye 25 milyar dolarlık bir yatırımı yapmış, siz şunu mu bekliyorsunuz yani: Yarın öbür gün canı sıkılırsa Rusya bu santrali alır götürür mü diye düşünüyorsunuz? Bu santral burada 60 yıl boyunca elektrik üretecek” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2022 Yılı Kesin Hesabı ve 2024 Yılı Bütçe Teklifi görüşülerek kabul edildi. Görüşmelerin sonunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, gün boyu kendisine yöneltilen sorulara ve eleştirilere yanıt verdi. Bakan Bayraktar, özetle şunları söyledi:
“Ben bu bütçenin bakanlık dönemimizin ilk bütçesi olması nedeniyle hem grenel yapısal konuları, enerji ve maden stratejimizle ilgili değerlendirmelerimi sunmak ve diğer sorulara da en kısa zaman içerisinde yazılı olarak cevap vermek istiyorum.
“DÜNYANIN EN BÜYÜK PETROL VE DOĞAL GAZ ÜRETİCİSİ ABD OLMUŞ DURUMDA”
Dünyada bugün enerji tartışmalarının odağında iki tane temel konu var. Bir tanesi, enerji arz güvenliği konusu diğeri de iklim değişikliği konusu. Artık bunlar iç içe geçmiş iki konu esas itibariyle. Enerjide küresel ölçekte büyük bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Neler değişiyor? Bir kere talep değişiyor. Artık talep batıdan doğuya kaymaya başladı. Üretim coğrafyaları değişiyor. Bugün üretimin merkezi olarak bilinen ülkeler farklılaşıyor. Bugün dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz üreticisi ABD olmuş durumda.
“DÜNYADA 600 MİLYONUN ÜZERİNDE İNSANIN HALA ELEKTRİĞE ERİŞİMİ YOK”
Dünyada büyük bir adaletsizlik var. 600 milyonun üzerinde insanın hala elektriğe erişimi yok. Böyle bir ortamda dünya iklim değişikliğiyle mücadele ve fosil yakıtlardan da çıkışla alakalı bi strateji izlemeye çalışıyor. Aslında bugünde yaşanan büyük bir kırılma ve zorluk, bu değişimin sancılarından kaynaklanıyor.
İklim krizi yaşanıyor dünyada. Küresel ısınmadan oldayı ama hepimizin malumu 2020 yılında büyük bir pandemiyle iç içeydik. Daha sonra talepte ani bir yükseliş oldu, tedarik zinciri problemleri yaşandı. Enerji ve emtia fiyatları inanılmaz yerlere gitti. Bir taraftan fosil yakıtlardan çıkacağız petrol doğal gaz aramayalım ama adeta tasfiye nedeniyle dükkanı kapatırken yani malların ucuzlaması gerekirken tam tersi bir tablo var önümüzde. Dünya bir taraftan biz fosilden çıkıyoruz derken bu ürünlerin fiyatlarında anormal bir artış var. Bunun nedeni, insicamı olmayan politikalar. Talep devam ettiği için burada çok ciddi bir sıkıntı yaşanıyor ve bunun getirdiği dünyada yüksek enflasyondan bahsediyoruz, emtia fiyatlarındaki artışlardan bahsediyoruz. Yine hepimizin malumu jeopolitik krizler. Bütün bu kriz ve gelişmeler neticesinde başarılı bir enerji dönüşümünden bahsedebilmek için bir kere uygulanacak politikaların rasyonel olması lazım.
“AK PARTİ İKTİDARLARININ ENERJİ POLİTİKALARI ASLINDA BÜYÜK BİR BÜTÜNCÜLLÜK VE KAPSAYICILIK İÇERİSİNDE GELİŞTİRİLİYOR”
Biz Türkiye’de ne yapmaya çalışıyoruz? AK Parti iktidarlarının 2002’ye de şunun için değiniyoruz. Çünkü, 2002’den bugüne kadar AK Parti iktidarlarının enerji politikaları aslında büyük bir bütüncüllük ve kapsayıcılık içerisinde geliştiriliyor. İki temel konuya odaklı politika geliştirdik. Birincisi, enerji arz güvenliğinin kesintisiz kalıcı sağlanması hedefi; ikincisi, Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltıcı hedefli ama insan odaklı politikalar geliştirdik.
“AKKUYU İLE ALAKALI BİR ALIM GARANTİSİ VAR. ORTALAMA 12,35 CENT ALIM GARANTİSİ VAR”
Nükleerle alakalı en kayda değer ilerleme, bugün ete kemiğe bürünmüş en önemli gelişme bizim dönemimizde 2010 yılında Rusya Federasyonu’yla Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında akdedilmiş hükümetler arası anlaşmalar kapsamında yapılan bir proje. Bu proje, yüzde 100 Rus sermayesiyle yapılan bir yap-işlet modelidir. Meclis’imizden geçen bir anlaşma kapsamında bu proje yapılıyor şu anda. 2018 yılında nükleer düzenleme kurumu tarafından inşaat lisansı verilen bu sahada 30 bin kişi çalışıyor. Oradaki çevreye çok önemli bir katkı yapıyor. İnşallah 2024 yılında ilk reaktörden enerji üretmeye başlayacağız. Akkuyu’nun alım garantilerine ilişkin ifadeler oldu. Akkuyu ile alakalı bir alım garantisi var. Ortalama 12,35 cent alım garantisi var.
“RUS SANTRALİ OLMASI AÇISINDAN MI KÖTÜ?”
Türkiye’de 21 yıl içerisinde 75 bin megawattlık güç çoğunluğu yerli müteşebbisler ama bir kısmı da yabancı yatırımcılar tarafından yapılmış. Alman şirket var, Suudi şirket var. Şimdi bunların yapılmasında bir problem yok da Akkuyu Santrali’nin yapılmasında ne gibi bir problem var merak ediyorum. Yani Rus santrali olması açısından mı kötü? Dolayısıyla bu santral, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre çalışan bir şirkettir. Dolayısıyla bundan rahatsızlık duymayalım. Bu ülkeye 25 milyar dolarlık bir yatırımı yapmış, siz şunu mu bekliyorsunuz yani: Yarın öbür gün canı sıkılırsa Rusya bu santrali alır götürür mü diye düşünüyorsunuz? Bu santral burada 60 yıl boyunca elektrik üretecek. DAha çok yabancı sermayenin gelmesini istiyoruz arkadaşlar.”