Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay: “Milil Eğitim Bakanlığı’nca Mesleki Teknik Anadolu Liselerine Gönderilen Mesajda Öğretmenlere Boyu Uzun Önlükler Dikilmesi İsteniyor. Bu Öğretmenlerin Kıyafetlerine Karışma Düşüncesidir”
Yusuf Tekin: “Cumhuriyet’in 100. Yılında Daha Müreffeh Bir Türkiye’nin Şafağında Eğitim Sistemimizi, Kendini Tanımanın Ve İyi İnsan Olmanın Şartlarını İçeren Bir Özgürleşme Süreci Olarak Yapılandırıyoruz”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının bütçe sunumunda; “Cumhuriyet’in 100. yılında daha müreffeh bir Türkiye’nin şafağında eğitim sistemimizi, kendini tanımanın ve iyi insan olmanın şartlarını içeren bir özgürleşme süreci olarak yapılandırıyoruz. Kendi medeniyet değerlerimiz ekseninde dünyayı kavrayan güçlü bireylerin kültür, sanat ve teknoloji odaklı gelişimlerine dayanan yeni bir sistematik oluşturma çabasındayız. Türkiye’nin bugün olduğu gibi yarın da ideal mefkûresini tanımlayabilmesi bakımından hayati bir öneme sahip olan ve maddi altyapısı büyük oranda tamamlanmış bir zemine kurulacak olan bu yeni eğitim öğretim sistematiği, maarif çağı olarak tecelli edeceğine inandığımız Türkiye Yüzyılı idealinin gerçekleşmesi için kritik bir önem arz etmektedir” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2024 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor. Komisyonda bugün Milli Eğitim Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları görüşülüyor. Görüşmeler Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in sunumuyla başladı. Tekin’in sunumundan öne çıkan başlıklar şöyle:
“EĞİTİM SİSTEMİMİZİ, KENDİNİ TANIMANIN VE İYİ İNSAN OLMANIN ŞARTLARINI İÇEREN BİR ÖZGÜRLEŞME SÜRECİ OLARAK YAPILANDIRIYORUZ”
“Cumhuriyet’in 100. yılında daha müreffeh bir Türkiye’nin şafağında eğitim sistemimizi, kendini tanımanın ve iyi insan olmanın şartlarını içeren bir özgürleşme süreci olarak yapılandırıyoruz. Kendi medeniyet değerlerimiz ekseninde dünyayı kavrayan güçlü bireylerin kültür, sanat ve teknoloji odaklı gelişimlerine dayanan yeni bir sistematik oluşturma çabasındayız. Türkiye’nin bugün olduğu gibi yarın da ideal mefkûresini tanımlayabilmesi bakımından hayati bir öneme sahip olan ve maddi altyapısı büyük oranda tamamlanmış bir zemine kurulacak olan bu yeni eğitim öğretim sistematiği, maarif çağı olarak tecelli edeceğine inandığımız Türkiye Yüzyılı idealinin gerçekleşmesi için kritik bir önem arz etmektedir.
Son 20 yılda büyük oranda tamamlanan bu altyapı üzerine kendi sistemimizi inşa etmenin, istişareye dayalı ve millî bir maarif bilinciyle kendi modelimizi üretmenin tam vakti olduğuna inanıyoruz. Bizim modelimiz, hem insani varoluşumuzun evrensel doğasına uygun ve onu geliştiren bir felsefe üzerine kendisini konumlandıracak hem de ait olduğumuz tarihin, geleneğin ve medeniyetin temel karakteristiğini taşıyan millî bir içerikle şekillenecektir. Ancak bu sayede eğitimde arzu ettiğimiz hedefleri yakalayabilir, gençlerimizin hem doğal ve fıtri gelişimini esas alan hem de pedagojik ihtiyaçlarını karşılayabilen zengin bir müktesebat üretebiliriz. Bu, şüphesiz ki bizim müntesibi ve takipçisi olduğumuz büyük ve kadim medeniyet vizyonumuzun da bir gereğidir.
Bu inançla, erken çocukluk eğitiminden başlayarak eğitim ve öğretimin her kademesinde bütün bireylerin nitelikli eğitime eriştiği bir eğitim sistemi oluşturmayı hedeflemekteyiz. Bütün çalışmalarımızı bu hedefe uygun olarak yürütmekte, eğitim politikalarımızı bu doğrultuda şekillendirmekteyiz. Türkiye Yüzyılı’nda büyük hedeflere ulaşmamız ve gelecek kuşakların donanımlı yetişmesi toplumsal eğitim seferberliği vizyonuyla sağlanacaktır. Bu vizyon çerçevesinde eğitimin yüküne omuz vermek isteyen başta siyasetçilerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımızı, velilerimizi, hayırseverlerimizi, belediyelerimizi ve diğer paydaşlarımızı yavrularımızın geleceğini kuşatacak bu hikâyenin bir parçası olmaya davet ediyorum.
“ÜLKEMİZDEKİ EĞİTİM ALTYAPISI DÜNYADA HATIRI SAYILIR BİR KONUMA GELMİŞTİR”
Kısıtlı imkânlarla yüzyıl öncesinde kurulan ülkemiz bugün 19 milyonun üzerinde öğrencisi, 1 milyonun üzerinde öğretmeni, 74 binin üzerinde eğitim kurumuyla yaklaşık 21 milyonluk kitleyi, dolaylı olarak Türkiye’nin tamamını etkileyen bir eğitim sistemine sahiptir. Bu da demektir ki yaklaşık olarak ülkemizdeki her 4 kişiden biri öğrenci, her 80 kişiden biri de öğretmendir. AK Parti hükûmetleri döneminde hazırlanan bütçelerin hemen hepsinde en büyük payı Bakanlığımıza ayıran Sayın Cumhurbaşkanımıza, TBMM’ye ve Komisyonunuza bir kez daha teşekkür etmek isterim. 2002’de Millî Eğitim Bakanlığı, merkezi yönetim bütçesinden en büyük payı alan 4. kurum iken 2024 yılında en büyük payı alan kurum olmuştur. Aynı dönemde eğitim bütçesinin merkezi yönetim bütçesi içerisindeki payı yüzde 10,64’ten yüzde 14,61’e yükselmiştir. Ayrılan bu bütçe ile ülkemizdeki eğitim altyapısı; fiziki yapı, insan kaynağı ve teknolojik donanım açısından dünyada hatırı sayılır bir konuma gelmiştir.
Eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları artırılmış, derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı önemli ölçüde azaltılarak OECD ortalamasına yaklaştırılmıştır. Eğitimde firsat eşitliğini güçlendirmek için şartlı eğitim yardımından, pansiyon kapasitesinin ve bursların artırılmasına, taşıma yoluyla eğitime erişim hizmetinden ücretsiz ders kitapları ve yardımcı kaynaklara kadar çok kapsamlı sosyal yardım politikaları kararlı, kapsamlı ve birbirini destekleyecek şekilde uygulanmıştır. Bu sosyal politikaların uygulanması, dezavantajlı öğrenciler başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin eğitim faaliyetlerine erişimini daha da kolaylaştırmıştır.
Okul öncesi eğitim 5 yaş grubunda okullaşma oranı 2002-2003 eğitim öğretim yılında yüzde 11,7 iken 2021-2022 eğitim öğretim yılında net yüzde 81,63’e, 2022-2023 eğitim öğretim yılında ise net yüzde 84,95’e yükselmiştir. Temel eğitimde okullaşma oranı 2002-2003 eğitim öğretim yılında net yüzde 90,98 iken 2021-2022 eğitim-öğretim yılında net yüzde 94,34’e, 2022-2023 eğitim-öğretim yılında ise net yüzde 95,29’e yükselmiştir. Ortaöğretimde okullaşma oranı 2002-2003 eğitim öğretim yılında net yüzde 50,57 iken 2021-2022 eğitim-öğretim yılında net yüzde 89,67’e, 2022-2023 eğitim-öğretim yılında ise net yüzde 91,70’e yükselmiştir.
“TOPLAM 74 BİN 514 OKULUMUZDA1 MİLYON 170 BİN 699 ÖĞRETMEN VE 19 MİLYON 229 BİN 677 ÖĞRENCİMİZ İLE EĞİTİM VE ÖĞRETİME DEVAM EDİLMEKTEDİR”
2023-2024 eğitim ve öğretim yılında resmî ve özel 18 bin 675 okul öncesi, 25 bin 216 ilkokul, 18 bin 88 ortaokul ve 12 bin 535 lise ile toplam 74 bin 514 okulumuzda 1 milyon 170 bin 699 öğretmen ve 19 milyon 229 bin 677 öğrencimiz ile eğitim ve öğretime devam edilmektedir. PISA ve TIMMS’e ek olarak Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) 2022 İnsani Gelişme Raporuna göre Türkiye, insani gelişme endeksinde yer alan 191 ülke arasında 48. sıraya yerleşerek, endeks sıralamasındaki en yüksek kategori olan ‘çok yüksek insani gelişme’ kategorisinde üst üste üçüncü kez yer almıştır.
2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nda en büyük pay hükûmetlerimiz dönemlerinde gelenek olduğu üzere bu yıl da eğitime ayrıldı. Bu kapsamda toplumun tüm kesimlerini içine alan örgün ve yaygın eğitim hizmetlerini yürütebilmemiz için Bakanlığımız, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Yükseköğretim Kurulu, Yükseköğretim Kalite Kurulu, Üniversiteler ve diğer bakanlıklara ayrılan kaynaklarla birlikte eğitim bütçemiz, 1 trilyon 619 milyar 907 milyon 408 bin TL olarak belirlenmiştir. Bu rakam 2024 yılı merkezi yönetim bütçesinin yüzde 14,6’sını oluşturmaktadır. Ayrıca 2002 yılında 4 milyar 955 milyon Dolar olan Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi, 2023 yılında 16 milyar 215 milyon dolara, 2024 yılında ise 38 milyar 294 milyon dolara çıkarılmıştır.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR VE SÜREKLİ DEĞİŞİMİ MERKEZE ALAN BİR ANLAYIŞLA YENİ SÜREÇLER YÖNETİYORUZ”
Dijital bağımlılıkla mücadele için öğrencilerin okul içinde ve sınıflarda derslerini aksatacak şekilde cep telefonu kullanmaları, bu türden cihazlarla sınıflara girmemeleri ve okul dışında dijital ortamlarda zaman geçirmelerine sebebiyet verecek durumlardan kaçınmaları noktasında önlemler alıyoruz. ‘Sağlıklı Büyüyen Türkiye İçin Okulumda Sağlıklı Besleniyorum’ sloganı ile ulusal ve uluslararası çevrelerde görünürlüğü olan, sürdürülebilir ve sürekli değişimi merkeze alan bir anlayışla yeni süreçler yönetiyoruz. Bu kapsamda okullarımızda; sağlıklı beslenme kültürünün geliştirilmesi, gıda israfının önlenmesi, gıda güvenliği farkındalığının artırılması, ulusal ve uluslararası standart ve şartlara uygunluğun sağlanması, obezite ve dijital bağımlılıkla mücadele edilmesi ve fiziksel aktivitenin teşviki amacıyla ‘Okulumda Sağlıklı Besleniyorum Programı’ yürütmekteyiz. Program kapsamında okul bahçelerimizde fiziksel aktiviteler yapıyor, beslenme kültürü üzerine eğitimler gerçekleştiriyoruz.
Velilerin okul ziyaretleri ve öğretmenlerle görüşmelerinin daha nitelikli, düzenli ve sağlıklı olması için planlamalar yapıyor, ziyaretler için eğitim öğretim faaliyetlerini aksatmayacak şekilde zaman çizelgesi oluşturuyoruz. Art arda iki gün özürsüz devamsızlık yapan öğrencinin durumunu posta, e-posta veya diğer iletişim araçlarıyla velisine bildiriyor, veliyi okula davet ederek öğrencinin durumu hakkında bilgilendirme yapıyor ve varsa özür belgesini okul yönetimine teslim etmesini sağlıyoruz. Devamsızlık süresi özürsüz 10 günü, toplam 30 günü aşan öğrencileri ise ders puanları ne olursa olsun başarısız sayıyor ve durumlarını yazılı olarak velilerine bildiriyoruz. Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle öğrencilerimizin örgün eğitime devam oranlarını artırmak amacıyla açık öğretim okullarına geçişleri zorunlu hâller dışında kısıtladık. Düzenleme sonucunda 2022-2023 eğitim öğretim yılında örgün ortaöğretim kurumlarından açık öğretim lisesine geçiş yapan öğrenci sayısı 437 bin 169 iken 2023-2024 eğitim öğretim yılı 1. döneminde 55 bin 920 olmuştur. Böylece küresel ölçekte yaşanan pandemi ile birlikte mecrasının dışına çıkan açık öğretim okullarını asli fonksiyonuna dönüştürdük.
“SEÇMELİ DERS GRUBUNU BİR BÜTÜN OLACAK ŞEKİLDE ‘İNSAN, TOPLUM VE BİLİM’, ‘DİN, AHLAK VE DEĞER’ İLE ‘KÜLTÜR, SANAT VE SPOR’ OLMAK ÜZERE ÜÇ BAŞLIKTA GÜNCELLEDİK”
Bakanlığımıza bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında uygulanan programları; konu alanında meydana gelen değişim ve gelişmeler, bireyin ve toplumun ihtiyaç ve beklentileri ile K-12 Beceriler Çerçevesi Türkiye Bütüncül Modeli doğrultusunda sürekli iyileştirmekte ve güncellemekteyiz. Bu değişimlerin yaşandığı alanları sürekli takip ediyor ve gerekli çalışmaları hızlıca ders çizelgeleri ve öğretim programlarına yansıtıyoruz. Bu doğrultuda ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde uygulanmakta olan haftalık ders çizelgelerinde yer alan seçmeli dersler bölümünü; öğrencilerimizin gerekli akademik becerileri edinmelerinin yanında yetenekleri doğrultusunda da yetiştirilmelerinin sağlanması, ilgi ve ihtiyaç duydukları alanlarda gelişimlerine zemin hazırlanması; millî, manevi, ahlaki ve insani değerlerimizin kazandırılması amacıyla 2023-2024 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanmak üzere güncelledik.
Uygulanacak haftalık ders çizelgeleri kapsamında ihdas edilen seçmeli derslere yönelik öğretim programları geliştirme çalışmalarında da sona gelmiş durumdayız. Çağın ihtiyaçlarını ve gelişen teknolojiyi göz önünde bulundurarak hem ilköğretim hem de ortaöğretim seviyesinde seçmeli ders grubunu bir bütün olacak şekilde ‘İnsan, Toplum ve Bilim’, ‘Din, Ahlak ve Değer’ ile ‘Kültür, Sanat ve Spor’ olmak üzere üç başlıkta güncelledik.
“AMACIMIZ EĞİTİM ÇAĞ NÜFUSUNDAKİ TÜM ÇOCUKLARIMIZIN EĞİTİMLE BULUŞMALARINI SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMAKTIR”
Devamsızlık ve erken okul terki riski taşıyan öğrencilerin devam ettiği okullara yönelik kurumsal kapasite geliştirme ve erken okul terkine yönelik farkındalık arttırma çalışmalarına devam ediyoruz. Bu kapsamda okullarımızda önleme müdahale komisyonları kurduk. Ayrıca görsel sanatlar, müzik, drama/performans sanatları, atölye çalışmaları, telafi/yetiştirme sınıfları ve öğrenciler için mentörlük hizmetleri gibi okul içi ve okul dışı eğitim etkinliklerinden oluşan entegre bir önleme, müdahale ve telafi modeli geliştirme çalışmaları içerisindeyiz. Ortaöğretim çağ nüfusunda okullaşmayan tüm gençlerimize tek tek ulaşarak şartlarına uygun okullaşma seçeneklerinden faydalanmalarını sağlıyoruz. Bu kapsamda tüm eğitim kademelerinde okuldan erken ayrılma riski taşıyan öğrencilerin erken tespitini kolaylaştırmak için çoklu veri noktaları kullanan bir erken uyarı sistemi geliştirmekteyiz. Amacımız eğitim çağ nüfusundaki tüm çocuklarımızın eğitimle buluşmalarını sürdürülebilir kılmaktır.
“DERSLİK BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISINI İLKÖĞRETİMDE 23’E, ORTAÖĞRETİMDE İSE 22’YE DÜŞÜRDÜK”
Günümüzde yapılan çalışmalar, okulların sahip oldukları imkânlar ve sunduğu fırsatların öğrencilerin performansı üzerinde belirleyici olduğunu göstermektedir. Okulların öğrenciler üzerindeki bu önemli etkisi, eğitim sistemlerinde okul temelli iyileştirmelere odaklanılmasına neden olmuştur. Buradan hareketle eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi için okullar arası imkân farklılıklarının azaltılmasını önemli odak noktalarımızdan biri olarak görüyoruz. Bu doğrultuda derslik başına düşen öğrenci sayısını azaltmak için eğitim altyapımızı sürekli güçlendirdik ve 2003 yılından bugüne kadar toplam 363 bin 662 adet yeni dersliğin yapımını tamamlayarak eğitim ve öğretimin hizmetine sunduk. Yapılan yeni dersliklerle her eğitim kademesinde derslik başına düşen öğrenci sayısını ülke genelinde her geçen gün azaltıyoruz. Bütün bu çalışmalar sonrasında derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 23’e, ortaöğretimde ise 22’ye düşürdük. Böylece büyük bir artış gösteren öğrenci sayısına rağmen eğitim ortamlarını önemli ölçüde iyileştirdik.
“45 BİN DERSLİĞİMİZİ 2023-2024 EĞİTİM ÖĞRETİM DÖNEMİ İÇİN HAZIR HÂLE GETİRDİK”
6 Şubat depremlerinin tahribatını gidermek için bakanlık olarak birçok alanda kapsamlı faaliyetler gerçekleştirdik. Yaşanan ilk depremin ardından Kahramanmaraş, Malatya, Adana, Hatay, Osmaniye ve Adıyaman illerine ulaştık ve depremzedelerin acil barınma, ısınma ihtiyaçlarını karşılamak üzere eğitim yapılarımızdan kullanılabilir durumda olanları ivedilikle tespit ettik. Sahadaki diğer kurum ve kuruluşların iş birliğiyle güvenle kullanılabilecek okul, yurt, pansiyon, öğretmenevi eğitim kurumu binalarımıza depremzede vatandaşlarımızı yerleştirdik. Onarım ihtiyacı oluşan eğitim yapılarımızın tamamının bakım onarım çalışmalarını tamamladık. Bu kapsamda yaklaşık 45 bin dersliğimizi 2023-2024 eğitim öğretim dönemi için hazır hâle getirdik. Bunun dışında tahkiki gerekli görülen eğitim yapılarının tahkiklerine, tahkik sonrası güçlendirilmesi gereken eğitim yapılarının da güçlendirme çalışmalarına devam ettik.
Riskli görüldüğü için yıkım ya da tahkik kararı verilen okullarımızın kullanıma açılamayacak olması sebebiyle, bölgede ihtiyaç duyulabilecek eğitim yapılarının hızla yapılabilmesi için farklı türlerde çelik ve modüler eğitim yapısı projeleri geliştirdik. Bölgede kısa vadede gerçekleştirilecek çelik ve modüler eğitim yapıları ile daha uzun vadede gerçekleştirilecek betonarme eğitim yapılarının yatırım planlamasını yaptık. Ayrıca bölgede yapımı planlanan toplu konut alanları özelinde ihtiyaç olabilecek okul tür ve sayılarını belirledik. Bu doğrultuda 11 ilde toplam 22 bin 39 derslik yapılmasını planladık. Bu dersliklerden 2 bin 571’ini 2023-2024 eğitim öğretim döneminde hizmete açtık.
“3 MİLYON ADAYA ÜCRETSİZ SINAV BAŞVURUSU İLE SINAV TERCİHİ VE YERLEŞTİRME HİZMETİ VERİLMİŞTİR”
Öğretmenlerimizin barınma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz birebir görüşmeler neticesinde, öğretmenler için ihtiyaç duyulan konteyner sayılarını ilçe bazlı olarak tespit ettik ve 11 bin 76 konteynerin illere sevkini AFAD ile koordineli bir şekilde gerçekleştirdik. 6 Şubat tarihinde meydana gelen ve afet bölgesi ilan edilen illerden Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS), Kamu Personeli Seçme Sınavına (KPSS) ve Dikey Geçiş Sınavına (DGS) başvuru yapan adaylar ile bugüne kadar yapılan sınavlarda şehit eşi, şehit çocuğu, gazi, gazi eşi ile gazi çocuklarından yaklaşık 3 milyon adaya ücretsiz sınav başvurusu ile sınav tercihi ve yerleştirme hizmeti verilmiştir. Afet bölgesinde dönemsel olarak gerçekleştirilen ücretsiz sınav uygulaması; şehit eşi, şehit çocuğu, gazi, gazi eşi ile gazi çocuklarına süreklilik arz etmektedir.
ÖSYM, 2023 yılı başında açıkladığı sınav takvimi çerçevesinde hizmetlerini ifa ederken, elektronik sınav uygulaması yapılan yabancı dil ve elektronik sınav merkezi sayısını arttırıp hizmet ağını genişletme çalışmalarına da devam etmektedir. Ankara Esenboğa e-Sınav Merkezi, aynı anda 5 bin adayın elektronik sınava girebileceği kapasitesiyle dünyanın en büyük elektronik sınav merkezlerinden biridir.
“2023 YILI İÇİNDE ÖSYM BÜNYESİNDE BUGÜNE KADAR YAKLAŞIK 11 MİLYON ADAYIN KATILDIĞI TOPLAM 53 SINAV GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR”
2023 yılı içinde ÖSYM bünyesinde bugüne kadar yaklaşık 11 milyon adayın katıldığı 15’i elektronik sınav olmak üzere toplam 53 sınav gerçekleştirilmiştir. Bu sınavlarda engeli veya sağlık sorunu olan yaklaşık 32 bin 775 aday sağlık durumlarına uygun özel koşullar sağlanarak sınavlara alınmıştır. Ayrıca Türkiye Yurt Dışından Öğrenci Kabul Sınavı (TR-YÖS) 13 yıl aradan sonra ilk defa; Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Almanya, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Afganistan, Tunus ve Suudi Arabistan’da uygulanmıştır. TR-YÖS’ün ikinci uygulaması 12 Kasım’da tüm illerimiz ile KKTC ile birlikte 12 ülkede (Tunus, Suudi Arabistan, Kırgızistan, Almanya, Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Katar, Kuveyt, Moritanya, Rusya) yaklaşık 10.000 adayın katılımıyla gerçekleştirilmiştir.
Eğitim alanında gerçekleştireceğimiz faaliyetler için 2024 yılında; 790 milyar 60 milyon 716 bin TL’si personel giderleri, 94 milyar 210 milyon 419 bin TL’si sosyal güvenlik kurumuna devlet primi giderleri, 79 milyar 707 milyon 141 bin TL’si mal ve hizmet alım giderlerinde kullanılmak üzere cari harcamalar, 25 milyar 902 milyon 262 bin TL’si devlet parasız yatılı öğrencileri, burslar ile diğer cari transferler, 100 milyar TL’si sermaye giderleri, 349 milyon 130 bin TL’si sermaye transferleri olmak üzere Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine ÖSYM’ye aktarılacak 1 milyar 900 milyon TL’lik hazine yardımı hariç toplam 1 trilyon 90 milyar 229 milyon 668 bin TL tahsis edilmiştir. Bakanlık bütçemiz 2020 yılından itibaren harcamaların program sınıflamasına göre tasnif edildiği, harcama önceliği geliştirme konusunda karar alıcılara kamu hizmet sunumu performansına ilişkin bilgilerin sağlandığı ve bu bilgilerin kaynak tahsisi sürecinde sistematik olarak kullanıldığı program bütçe çerçevesinde hazırlanmaktadır.
“TOPLAM EĞİTİM BÜTÇEMİZ 1 TRİLYON 619 MİLYAR 907 MİLYON 408 BİN TL OLARAK ÖNGÖRÜLMÜŞTÜR”
2024 yılında 1 trilyon 90 milyar 229 milyon 668 bin TL tahsis edilen Millî Eğitim Bakanlığı bütçemiz kapsamında; Engellilerin toplumsal hayata katılımı ve özel eğitim programına 56 milyar 922 milyon 916 bin TL, Hayat boyu öğrenme programına 21 milyar 77 milyon 399 bin TL, Ölçme, seçme ve yerleştirme programına 468 milyon 3 bin TL, Ortaöğretim programına 331 milyar 287 milyon 777 bin TL, Temel eğitim programına 574 milyar 564 milyon 240 bin TL, Uluslararası eğitim iş birlikleri ve yurt dışı eğitim programına 11 milyar 300 milyon 859 bin TL, Yönetim ve destek programına 94 milyar 608 milyon 474 bin TL ödenek ayrılmıştır.
Bununla birlikte; 345 milyar 814 milyon 782 bin TL’si Yükseköğretim Kurulu, Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversitelerin bütçesi, 4 milyar 692 milyon 832 bin TL’si Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı bütçesi, 132 milyar 990 milyon 126 bin TL’si Yükseköğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu bütçesi, 19 milyar 709 milyon TL’si ilköğretim öğrencilerinin ücretsiz ders kitabı giderleri, taşımalı ilköğretim/ortaöğretim uygulaması kapsamında öğle yemeği giderleri ve özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilerin taşıma giderleri için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan aktarılacak ödenek, 1 milyar 300 milyon TL’si okullarda kullanılacak kömür alımları için Hazine ve Maliye Bakanlığı Bütçesinde tefrik edilen ödenek, 25 milyar 171 milyon TL’si aday ve çıraklara ödenecek devlet katkısı için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bütçesinde tefrik edilen ödenek olmak üzere toplam eğitim bütçemiz 1 trilyon 619 milyar 907 milyon 408 bin TL olarak öngörülmüştür.”