Murat Emir’den ‘E-Nabız’ Açıklaması: “Şimdi Sağlık Bakanı Ne Yüzle Toplumun Karşısına Çıkacak? Devam Eden Davadan Görülüyor Ki Tüm Kişisel Verilerimiz Katarlıların Elinde”
Cevdet Akay: Karabüklü Sanayicilerimiz İthal Ettiğimiz Ürünlerle İlgili Eğer Yerli Üretim Yapılacaksa Burada Yüzde 100’E Varan Vergi İndirimlerinin Yapılmasını Talep Ediyor
CHP Karabük Miletvekili Cevdet Akay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2024 bütçe teklifi görüşmelerinde; “Benim bölgem Karabük, 3 Nisan 1937’de KARDEMİR’in kurulduğu ve ağır sanayi hamlesinin yapıldığı bir şehir. Bu fabrikanın kuruluşuyla ülkemizin çok çeşitli bölgelerinde fabrikalar kuruldu fakat son on beş yıl içerisinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan buraya gerekli ödeneğin gelmediğini görüyoruz, yaklaşık 85 milyon liralık bir yatırım gelmiş on beş yıl içerisinde. Bu yatırım tutarlarının artırılmasını buradan talep ediyoruz. Sanayicilerimiz, özellikle Eximbank kredilerindeki kotalardan, kısıtlamalardan şikayetçi; dahilde işleme rejimi kapsamındaki sürelerin uzatılmasını özellikle talep ediyorlar. Bir de dışarıdan ithal ettiğimiz ürünlerle ilgili özellikle eğer yerli üretim yapılacaksa burada da vergi muafiyetlerinin yeterli bir seviyeye çıkartılmasını, hatta yüzde 100’e varan vergi indirimlerinin yapılmasını talep ettiler” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2024 bütçe teklifi görüşülüyor. Komisyonda söz alan CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, özetle şunları ifade etti:
“HEM GENEL BÜTÇEMIZIN HEM BAKANLIKLAR BÜTÇEMIZIN EN ÖNEMLI SORUNLARINDAN BIRI FINANSMAN AÇIĞI”
“Böyle önemli bir Bakanlığın 78 milyar 995’luk milyonluk bir bütçeyle kalması bizi üzüyor. Gerçekten daha fazla pay alması gerekir 11 trilyon 911 milyarlık bir bütçe içerisinde yani yüzde 1 bile değil, binde 6’lık bir rakam. Size bağlı kuruluşları, işte özel kuruluşları, TÜBİTAK gibi kuruluşları da kalkınma ajanslarını da dahil ettiğimizde 127 milyar; yüzde 1’in çok az bir üzerinde bir rakam. Tabii ki bu düşünülen faaliyetlerin sağlıklı bir şekilde yerine getirilebilmesi açısından da bütçe rakamlarının iyi olması gerekiyor. Bunlar yetersiz olduğu için de ilişikte olduğunuz diğer kuruluşlarla ilgili olarak da borç verme kalemlerinizin sizin bütçeniz içerisinde payının yüksek olduğunu görüyoruz yani 8 milyar 294 milyonluk bir borç verme giderleri kaleminiz var. Yani 78 milyarlık bir rakamın içerisinde de bu yüzde 10,50’ye tekabül eden bir rakam. Zorunlu kalıyorsunuz ki borç verme gereği duyuyorsunuz. Demek ki hem genel bütçemizin hem bakanlıklar bütçemizin en önemli sorunlarından biri finansman açığı.”
“KREDİLERİN NE KADAR, NASIL KULLANDIRILDIĞINI BİLMİYOR VE TAHSİLATLARININ TAKİKİBİNİN SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE YAPILMADIĞINI GÖRÜYORUZ”
Akay, Bakan Mehmet Fatih Kacır’ın bütçe sunumundaki sözlerini de hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sunumunuzda Sayıştay denetimleriyle ilgili çok önemli konular olmadığını ifade ettiniz, genelde muhasebe kayıtlarıyla ilgili sorunlar olduğunu ifade ettiniz. Ben Sayıştay raporlarını incelediğimde bazı hususları tespit ettim. Özellikle sanayi sitelerine, organize sanayi bölgelerine kullandırılan krediler var biliyorsunuz, bunların belirli bir vadeleri var. Bu kredilerin ne kadar, nasıl kullandırıldığını bilmiyor ve tahsilatlarının takibinin sağlıklı bir şekilde yapılmadığını görüyoruz. Örneğin, geçmiş yıllarda, 2020 yılında işte 4 milyar civarında bir kullanım yapılırken 1 milyarlık bir tahsilat görünüyor. Bunların kanun gereği biliyorsunuz vadesinde ödenmediği takdirde ya yapılandırma yapılması lazım veya vadelerinin uzatılması lazım, sorunlu kredilerin de 137 no.lu takipteki alacaklar hesabına aktarılması lazım. Bu kayıtların sağlıklı bir şekilde olmadığı görülmüş.
“BİNA İNŞAAT MALİYET BEDELLERİYLE İLGİLİ TOKİ VE BAKANLIK ARASINDAKİ PROTOKOLLERİN CİDDİ OLARAK YAPILMASI GEREKİR”
Yine, diğer bir konu da hizmet binası inşaatları için TOKİ’yle yapılan bir protokolünüz var. Bu protokole göre de hizmet binası inşaatları yapılıyor. Bu sistemde de mahsuplaşma sistemi kullanılmış yani sizin mülkiyetinizde olan, aktifinizde olan, duran varlıklarda olan bazı binaların TOKİ’ye devredilmesi şekliyle bir işlem yapılarak hizmet binası inşaatı yolu seçilmiş. Burada da döner sermaye işletmelerinden bakiyeyle ilgili işte 4 milyonluk bir bakiyelerin kullandırılması gibi raporda ifade edilen hususlar var. Şimdi, burada, bu binaların kıymet takdirlerinin nasıl yapıldığı önemli, değerlerinin doğru tespit edilmesi önemli, bunların uygulamada nasıl olduğunu merak ediyoruz. Bir binayı devrederken yani binanın gerçek değerinin tespiti çok önemli, özellikle bu enflasyonist ortamda da bunlara dikkat edilmesi gerekir. Protokolde de bina inşaat maliyet bedelleriyle ilgili TOKİ ve Bakanlık arasındaki protokollerin ciddi olarak yapılması gerekir, döner sermaye işletmesinden bir tutarın aktarılmaması gerekirdi diye düşünüyorum. Bir de doğrudan teminle ilgili alımlarınız var, burada da sözleşmelerin yapılmadığını ve doğrudan alım yapılan firmaların EKAP’tan kamu ihalelerine girme yasağı olup olmadığına bakılmadığı tespit edilmiş, bunlara düzenli olarak bakılması gerekir. Ben buradan bir soru da sormuş olayım: Hani doğrudan alım yapılan firmalarla ilgili alım miktarlarının tutarı ne kadardır? Halen kamu ihale yasağı olan firmalardan alım yapılmış mıdır?
“PANDEMİ GİBİ VEYA DİĞER TÜR SALGINLARLA ALAKALI AŞI ÜRETİMİ İÇİN AŞI VE İLAÇ GELİŞTİRME KAMPÜSÜNÜNE İYİ ÖDENEKLER AYRILMASINDA FAYDA VAR”
Sağlıkta AR-GE inovasyon çalışmalarıyla ilgili TÜBİTAK Aşı ve İlaç Geliştirme Kampüsünün kurulması çok çok önemli gerçekten. Ama tabii, geçmişte 1928 yılında kurulan bir Refik Saydam Enstitümüz var yani bu aşı üretimiyle ilgili çok önemli çalışmalar yapan bir enstitüydü. Bunun 2011 yılında kapatılması üzücü oldu, keşke kapatılmasaydı ama ‘Zararın neresinden dönersek kârdır’ felsefesiyle ben bu kurduğunuz Aşı ve İlaç Geliştirme Kampüsünün hizmetlerinin çok önemli olacağını düşünüyorum. Pandemi gibi veya diğer tür salgınlarla alakalı aşı üretimi için buraya iyi ödenekler ayrılmasında fayda var diye özellikle ifade etmek istedim.
“KARABÜKLÜ SANAYİCİLERİMİZ İTHAL ETTİĞİMİZ ÜRÜNLERLE İLGİLİ EĞER YERLİ ÜRETİM YAPILACAKSA BURADA YÜZDE 100’E VARAN VERGİ İNDİRİMLERİNİN YAPILMASINI TALEP ETTİLER”
Benim bölgem Karabük, 3 Nisan 1937’de KARDEMİR’in kurulduğu ve ağır sanayi hamlesinin yapıldığı bir şehir. Bu fabrikanın kuruluşuyla ülkemizin çok çeşitli bölgelerinde fabrikalar kuruldu fakat son on beş yıl içerisinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan buraya gerekli ödeneğin gelmediğini görüyoruz, yaklaşık 85 milyon liralık bir yatırım gelmiş on beş yıl içerisinde. Bu yatırım tutarlarının artırılmasını talep ediyoruz. Yine, ilimiz için Filyos Limanı çok çok önemli. Bu liman doğal gazın bulunduğu alana tekabül ediyor. Bu limanın konteyner limanına ve ihracat limanına yönelik çalışması ve aktif hale gelmesi bizim için çok çok önemli. Bir de yine, sanayicilerimiz, özellikle Eximbank kredilerindeki kotalardan, kısıtlamalardan şikayetçi; dahilde işleme rejimi kapsamındaki sürelerin uzatılmasını özellikle talep ediyorlar. Bir de dışarıdan ithal ettiğimiz ürünlerle ilgili özellikle eğer yerli üretim yapılacaksa burada da vergi muafiyetlerinin yeterli bir seviyeye çıkartılmasını, hatta yüzde 100’e varan vergi indirimlerinin yapılmasını talep ettiler.”