Yaşamını Yitiren Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Pevrul Kavlak İçin Ankara’da Cenaze Töreni Düzenlendi
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol: “Polikliniklere Kaşıntıyla Gelen Her 10 Vakadan 1’İ Uyuz. Bakanlığın Kamu Spotlarıyla İnsanları Uyarmaları Lazım”
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, uyuz vakalarında görülen artışa ilişkin, “Polikliniklere kaşıntıyla gelen her 30-40 vakadan 3-4 tanesi, yani 10 vakadan bir tanesi uyuz. ‘Uyuz olumsuz yaşam koşullarının bulunduğu yerde yayılıyor’ deyince aklımıza hemen deprem bölgesindeki konteynerler, çadırlar ve mülteci kamplarının gelmesi gerekiyor ama kırılgan noktalarınızda bulunan bir bulaşıcı hastalık şehirde yaşayanlara da gayet güzel ulaşabiliyor. Bakanlığın kamu spotlarıyla bulaşma yolları, ilk belirtileri ve bulguları dahil insanları uyarmaları lazım. Mesela bir giysi kabininde, çok lüks bir otelin çarşafından bulaşabilir, bütün bunların anlatılması lazım” dedi.
Türkiye’de uyuz vakaları son dönemde görülen artışla ilgili dermatoloji uzmanları konuya ilişkin bilinçli olunması ve gerekli tedbirlerin alınması uyarısını yaptı.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol da uyuz hastalığında meydana gelen artışı ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Davutoğlu Şenol, şunları söyledi:
“POLİKLİNİKLERİNE KAŞINTIYLA GELEN HER 10 VAKADAN 1’İ UYUZ”
“Türkiye’de olumsuz yaşam koşulları artan gruplar ve kırılgan gruplar nedeniyle, bunlar arasında düzensiz mültecileri de altını çizerek vurgulamamız lazım. Olumsuz yaşam koşulları nedeniyle bulaşıcı hastalıklarda ve salgın hastalıkların hepsinde bir artış var. Uyuz vakaları genel olarak dermatolog arkadaşlarımıza gidiyor, nadiren döküntüleri nedeniyle de biz enfeksiyon uzmanlarına da geliyor. Dermatoloji derneklerinin yaptıkları açıklamada geçen yıla göre yüzde 30-40’lık bir artış var. Polikliniklerine kaşıntıyla gelen her 30-40 vakadan 3-4 tanesi yani 10 vakadan bir tanesi uyuz.
“UYUZ ALERJİK HASTALIKLARLA VE DİĞER DÖKÜNTÜLERLE ÇOK KARIŞIYOR”
Maalesef uyuz alerjik hastalıklarla ve diğer döküntülerle çok karıştığı için bu süregen kaşıntı nedeniyle insanlar hem bulaştırıcılık süresi artarak ve uzun süreler bulaştırıcı vaziyette kalarak, hem de yaşam kaliteleri çok etkilenerek, çünkü anksiyete yapacak kadar ciddi gece kaşıntıları ve döküntülerden mustarip oluyorlar. ‘Uyuz olumsuz yaşam koşullarının bulunduğu yerde yayılıyor’ deyince aklımıza hemen deprem bölgesindeki konteynerler, çadırlar ve mülteci kamplarının gelmesi gerekiyor ama kırılgan noktalarınızda bulunan bir bulaşıcı hastalık şehirde yaşayanlara da gayet güzel ulaşabiliyor.
“BAKANLIĞIN KAMU SPOTLARIYLA BULAŞMA YOLLARI, İLK BELİRTİLERİ VE BULGULARI DAHİL İNSANLARI UYARMALARI LAZIM”
Bakanlıktan öte dernekler o kadar güzel işlev yapıyorlar ki hemen depremin başında Türk Dermatoloji Derneği bizim yurt dışından getirdiğimiz çok zahmetli bir ilacı bir firma ile anlaşarak ürettirdiler. Şu anda elimizde mevcut çok etkili tabletleri var. Bunun dışında çeşitli şampuanlar ve kremler de kullanılabiliyor ama bu tabletlerin şu andan Türkiye’de üretilebiliyor olmasını Türk Dermatoloji Derneği’ne borçluyuz. Dernekler ve sivil toplum kuruluşları bakanlığın çok üstünde ve ötesinde işlev yapıyor. Aslında bakanlığın kamu spotlarıyla bulaşma yolları, ilk belirtileri ve bulguları dahil insanları uyarmaları lazım. Mesela bir giysi kabininde, çok lüks bir otelin çarşafından bulaşabilir, bütün bunların anlatılması lazım.
“TÜRKİYE VE DÜNYA ARASINDA İLAÇLAR, TANI TESPİT YÖNTEMLERİ, AŞILAR AÇISINDAN BÜYÜK FARK AÇILMIŞ DURUMDA”
Geri ödeme kapsamında değil (uyuz ilacı), insanlar parasıyla alıyorlar ama bulunması da bir şey. Türkiye’de şu anda öyle bir durumdayız ki, geçen hafta güncel bir dünya konferansındaydım, aramızda 20-30 yıllık bir fark açılmış vaziyette. İlaçlar, tanı tespit yöntemleri, güncel aşılar ve yeni gelen aşılar bakımından çok büyük fark açılmış durumda. Tabii ki bunlar kamusal olmalı, Türkiye çok yoksul bir ülke, bulaşıcı hastalıklara en duyarlı olanlar da aslında yoksul kesimler, kötü yaşam koşulları olanlar ama bir yandan da elinizin altında bulunmuyor olmasının paralı da olsa ıstırabını yaşıyorsunuz hekim olarak.”