Sabri Tekir: “Cumhurbaşkanı’nın Hatay’da Sarf Ettiği Cümleler Oldukça Yersiz Ve Talihsizdir”
İzmir’de Emeklilerden “5 Bin Lira İkramiye” Tepkisi: “Giyeceğim Üstüme Deli Gömleğimi, Takacağım Hunimi, Diyeceğim Delirdim. Sadakaları Alıp Başlarına Çalsınlar”
Haber: SULTAN EYLEM KELEŞ – Kamera: KERİM UĞUR
İzmir’de yaşayan emekliler; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emeklilere bir defaya mahsus 5 bin lira ödeme yapılacağı ancak hem çalışan emeklilerin kapsam dışında bırakılacağı yönündeki açıklamasına tepki gösterdi. Emekli Esra Minareci, “Çalışan-çalışmayan diye ayırt ederek ayrımcılık yaptı. Adaletsizlik diz boyu. İnsanları ötekileştirerek hiçbir yere varamayacak. Emekliler artık yavaş yavaş isyana hazırlanıyor” dedi. DİSK Emekli-Sen Ege Bölge Temsilcisi Sebahattin Yeşiltepe ise “Bir de müjdeymiş gibi veriyorlar ya, insan artık delirme noktasına geliyor. Giyeceğim üstüme deli gömleğimi, takacağım hunimi, diyeceğim delirdim. Bana ne yapacaksınız, bilmiyorum. Sadakaları alıp başlarına çalsınlar” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün; kabine toplantısı ardından yaptığı açıklamada, “Emeklilerimize bir defaya mahsus olmak üzere 5 bin Türk lirası ödemeyi yapmayı kararlaştırdık. Bu ödemeler Kasım ayının ilk yarısı itibariyle emeklilerimizin hesabına yatırılmış olacaktır” dedi. Erdoğan, çalışan emeklilerin kapsam dışında bırakıldığını ise “Hem emekli olup hem de fiilen çalışmaya devam eden emeklilerimizi bu düzenlemenin dışında bırakıyoruz” sözleri ile açıkladı.
İzmir’de yaşayan emekliler, Erdoğan’ın ikramiye ile ilgili açıklamalarına tepki gösterdi.
“EMEKLİLER İSYANA HAZIRLANIYOR”
Emekli Esra Minareci, şunları söyledi:
“Bu, insanların ağzına bir parmak bal çalmak gibi bir şey. ‘Ben şunu yapıyorum, ben bunu yapıyorum’ gibi, kandırma politikası. Hiçbir işe yaramayacak. Böyle yapacağına, hiç olmazsa aylıklarına zam yapsaydı; insanlar ona göre harcamalarını yapardı. Görüyorsunuz her gün her şeye zam. Yani günü bırakın akşam gidiyorsunuz bir şey alıyorsunuz, ertesi gün sabah gittiğinizde zamlı alıyorsunuz. Yani bu 7 buçuk milyon (7 bin 500 lira) ancak gülünecek bir rakam, 20-25 olması lazım bir emeklinin geçinebilmesi için.
Erdoğan’ın hep yaptığı bu zaten. İnsanları ayırt etmek: Emeklileri ayırt ediyor, işçileri ayırt ediyor… Aslında seçim öncesi verilmiş sözler vardı, o sözlerin hiçbiri yerine getirilmedi. Getirilmediği gibi 29 Ekim’de 5 bin lira olarak emeklilere vereceğim dediği ikramiyeyi maalesef onda da yine çalışan-çalışmayan diye ayırt ederek onda da ayrımcılık yaptı. Adaletsizlik diz boyu. Hiçbir zaman, ben Erdoğan’ın adaletli davrandığını zaten düşünmüyorum. 25 yıldır yaptığı bu ayrımcılıkla, insanları ötekileştirerek hiçbir yere varamayacak. Göreceksiniz emekliler artık yavaş yavaş isyana hazırlanıyor. Emekçiler isyanda, emekliler isyanda.”
“BU BİR UMUT TACİRLİĞİDİR”
Emekli Şengül Yanar ise şöyle konuştu:
“Bu bir umut tacirliği. Yıllardır yapmış oldukları olumsuzluklara bu da bir eklentisi oldu. Biz bunu bekliyorduk. Çünkü seçimler öncesinde zaten bir kandırmaca yaşandı, ekonominin faturasını zaten emeklilere çıkardı. Seçimde oy almak için kandırdı. Bunda da ekimde, kasımda derken bir oyalama… Biz bunun her zaman yalan dolan, kandırmaca olduğunu biliyoruz, halkın duygularıyla oynadığını biliyoruz. Ama bu yeni olan bir şey değil. 2008’de çıkarmış olduğu 5510 sayılı yasayla emeklilerin zaten emeklilikten pay almaları, milli gelirden pay almalarını engellediler, emeklilerin ikramiyelerini ve emekli aylıklarını düşürdüler. Yani emekliler üzerinde oynanan bu oyun yeni değil. Fakat bu daha da gittikçe yoğunlaştı yani emeği, emekçiyi hiçe saydılar. Bu da insanlığı yok etmek demektir.
Bu ülkede 17 milyon emekli var. Bu 17 milyon emeklinin 9 milyonu 7,5 bin lira alıyor ama bunların çoluğu var çocuğu var. Bugün ekonomi düzelmedikten sonra emekliye 20 de verse, 30 da verse, 5 de verse, 10 da verse hiçbir zaman bu emekliyi ihya edemeyecek. Çünkü insanların en başta geçim sıkıntısını gidermeleri lazım, hayat standardını yükseltmeleri lazım. Bir emeklinin evine giren 7 bin 500 lira ne olabilir? 7 bin 500 lirayı bir çocuğa artık veremiyoruz. Bu emeklilerin çoluğu var, çocuğu var, ailesi var, kirası var. Bugün artık haberlerde duyuyoruz, ev sahibiyle kiracı birbirlerini öldürmeye başladılar. Emekliler sofrasına zeytin, peynir, et hiçbir şey koyamaz oldu. Emeklilerin sağlık düzeni bozuldu, psikolojileri bozuldu.
Yani bugün emeklilerde artık ölümler çoğalmaya başladı, gittikçe de çoğalacak. Çünkü insanlar artık içine sindiremiyor. Aç yaşamak, sefil yaşamak insanların onurunu, gururunu incitiyor. Emekliler bu ülkeye yıllarca peşin ödeyerek vergi vermişler, çalışmışlar, emek etmişler. Emeğimizin karşılığı bu olmamalıydı. Biz insanca yaşamak istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz. Bu 5 bin lirayı alsınlar, biz onu Erdoğan’a iade ediyoruz. Belki tepe tepe kullanırlar, sarayın bir yerinde onlara lazım olur. Bizlere değil. Çalışanı da kapsam dışı etti, emekli olanı da kapsam dışı etti. Bir kere yani insanların yaşamını elinden aldı. Yani nerede kalmış ki kapsam dışı etmek? İnsanları 7 bin 500 liraya muhtaç etti. E şimdi çalışan emekliyi kapsam dışı etmesi, etmemesi hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü artık bizim yaşamımızı elimizden aldı, hayatımızı elimizden alındı, yaşam kaynağımızı elimizden aldı.”
“SADAKALAR UFALA UFALA LOKMAYA DÖNÜYOR”
DİSK Emekli-Sen Ege Bölge Temsilcisi Sebahattin Yeşiltepe de tek seferlik 5 bin liralık ikramiyenin sadaka olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Sadaka olarak verdiler bize. Şimdi şuraya gidip dilensek aynı şekle düşürdüler bizi. Kefene büründük saymadılar, tabuta girdik saymadılar, çıplak dolaştık saymadılar, yerlerde debelendik saymadılar. Şimdi verdikleri sadakaları alsınlar başlarına çalsınlar. Biz verelim onlara sadakayı, istemiyoruz. Emeklinin düşmüş olduğu durum o kadar acı ki. Yıllar içerisinde emeklilerin hallerini görüyoruz, çocuklarının yanına gidemiyorlar, ölmüşlerinin mezarlarını ziyarete bile gidemiyorlar, torunlarından kaçar oldular. Hani ‘şeker de yiyebilsin’ diyorlar ya çocuklar, emekliler şeker bile veremiyorlar çocuklara. Yaşamaktan bıktırdılar bizi. Artık hunimizi takacağız, deliyiz diye dolaşacağız. Belki o zaman adam yerine sayarlar bizi. Çünkü artık insan yerine saymıyorlar bizi. Bizim tek istediğimiz şey; insanca yaşamak. İnsanca yaşayacağımız ortamı sağlayın. Bu ülkede 16 milyon emekli var, dul ve yetimleri saymıyorum. Bin 800 liradan başlayıp 3 bin, 5 bin liraya kadar yaşayan insanlar var. El insaf, el insaf! Yani artık ne diyeceğimizi de şaşırdık, kelimeler kifayetsiz kalıyor. O kadar acı durumdayız ki. Yeter dedikçe üzerimize geliyorlar ama bunun mutlaka ve mutlaka bir çözümü olacak. Bizim, DİSK Emekli-Sen olarak söylediğimiz; gelin emekliler birleşelim. Gelin, bizim çatımız altında toplanalım. Bir ses çıkaralım. Biz ses çıkarmazsak o sadakalar daha da ufalacak, artık lokmaya dönüyor. Gerçekten acı verici bir durumun içerisindeyiz. Bir de müjdeymiş gibi veriyorlar ya, insan artık delirme noktasına geliyor. Giyeceğim üstüme deli gömleğimi, takacağım hunimi, diyeceğim delirdim. Bana ne yapacaksınız, bilmiyorum. Sadakaları alıp başlarına çalsınlar.”
“BİRİKMİŞ BORÇLARA BİLE FAYDASI OLMAZ”
5 bin liralık ikramiyenin emeklinin hiçbir derdine deva olmayacağını ifade eden emekli Ali Babuz da “Emekliler sokak hayvanları gibi bulduklarını yiyor” dedi ve ekledi:
“Hiçbir şeyine deva olmaz, birikmiş borçlarına bile hiçbir faydası olacağını sanmıyorum. Bu 7,5 lirayla hiç kimse geçinemez bu ülkede, evcil hayvanların bile beslenmesine yetmez. Emekliler şu anda sokak hayvanları gibi bulduklarını yiyorlar. Emeklilerin çok büyük bir hatası var; gidiyorlar market market dolaşıyorlar. Market market dolaşacaklarına hepsi bir araya gelip birlikte kırmadan, dökmeden, örgütlü bir şekilde mücadele ederlerse ancak haklarını alırlar. Yoksa onları tavuğun önüne atılan bir avuç yem gibi ara ara yem atarak sustururlar ve bunun üstünden yaşamlarını devam ettirirler. Geçmişteki emeklilere bakalım, benim babam veya kayınbabam aldıkları maaşlarla 5-6 çocuk büyütürken, bir insanın aldığı asgari ücretle yaşama şansı yokken emeklilere 7 lirayı razı gören bir hükümetle karşı karşıyayız.”