Tbmm’de 23 Nisan Oturumu… Demokrat Parti Genel Başkanı Uysal: “Bugün Yeniden ‘Söz Milletin’ Denen Gündür.”
İsrail Büyükelçisi Lillian: Yumuşama Sürecine Giren Türkiye-İsrail İlişkilerinin Dünkü Saldıran Ve Teröre Karşı Savaştan Etkilenmemesi Gerektiğini Düşünüyorum
MELİS YILDIRIM
İsrail’in Ankara Büyükelçisi İrit Lillian “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk siyasetçilerin yaptığı bazı açıklamaları çok destek verici ve yerinde bulduk. Bazıları ise bizi biraz şaşırttı. Çünkü Türkiye terörizmin ne olduğunu çok iyi bilen bir ülke ve daha fazla empati bekliyorduk. Ancak yine de Türk siyasetinde, Türk sivil toplumunda kalpleri Filistinlilerle birlikte olan pek çok insan olduğunu çok iyi biliyoruz. Ancak tüm bu insanların kendilerine tek bir soru sorması gerektiğini düşünüyorum: Böylesi barbarca bir eylem ahlaki bir amaca hizmet ediyor mu? Eğer öyleyse, kimsenin böyle bir eylemle özdeşleşeceğini sanmıyorum. Yumuşama sürecine giren Türkiye-İsrail ilişkilerinin dünkü saldırıdan ve teröre karşı savaştan etkilenmemesi gerektiğini düşünüyorum. İyi bir diyalog, yapıcı bir diyalog, kendimizi nerede göreceğimiz ve iki ülke arasındaki ilişkileri nerede göreceğimiz sorusuna iyi bir cevap olabilir diye düşünüyorum” diye konuştu.
İsrail’in Ankara Büyükelçisi İrit Lillian ve İstanbul Başkonsolosu Rami Hatan, dün sabah saatlerinde İsrail ile Filistin arasında başlayan gerilime ilişkin bugün çevrimiçi bir basın toplantısı düzenledi. Büyükelçi Lillian şu açıklamalarda bulundu:
“YAKLAŞIK 300 MASUM İSRAİLLİ SİVİL ÖLDÜRÜLDÜ”
“Yaklaşık 300 masum İsrailli sivil öldürüldü. Maalesef çok sayıda çocuk, bölgede çalışan diğer ülke vatandaşları, turistler ve diğerleri de öldürüldü. Kayıplar arasında çok sayıda genç insan var. Bin 800’den fazla yaralıdan bahsediyoruz. Bunların birçoğunun durumu kritik ve bu bilgilendirme toplantısına hem askerlerin hem de sivillerin yaslı ailelerine en içten başsağlığı dileklerimi ve yaralılar için düşüncelerimi ve dualarımı ileterek ve onların bir an evvel iyileşmelerini umarak başlamak istiyorum.
Daha da endişe verici olan şey çok sayıda İsrail vatandaşının Hamas teröristleri tarafından kaçırılmış olması ve henüz bu kişilerin sayısına dair bir bilgimiz yok. Sadece aralarında adeta yataklarından kaldırılarak en barbarca yöntemlerle Gazze’ye sürüklenen kadınlar, çocuklar ve yaşlılar var. Ne yazık ki hepiniz sosyal medyada, sivillere zarar veren çok acımasız, barbar ve korkunç yöntemleri anlatan birçok video görebilirsiniz. Uluslararası toplum ya da ahlaki değerlere sahip hiç kimse bu görüntüler karşısında kayıtsız kalamaz.
Başbakanımızın dün yaptığı açıklamada da belirttiği üzere İsrail, bu saldırıdan yüzde 100 Hamas’ı sorumlu tuttu ve teröristlere karşı, İsrail’le başa çıkmanın yolunun bu olduğunu düşünenlere karşı bir operasyon başlattı. Bu sefer bu bir operasyon değil. Bu bir savaş. Terörizme karşı bir savaş.
“GAZZE’DE YAŞAYAN İNSANLARIN KADERİ HAMAS’IN SORUMLULUĞU ALTINDA”
Vatandaşlarımızı korumak için ne gerekiyorsa yapılacaktır ve Gazze’de yaşayan insanların kaderinin Hamas’ın sorumluluğu altında olduğunu vurguluyoruz. Dünkü saldırının sonuçları bu terör örgütünün sorumluluğunda olacaktır. Bu saldırının arkasındaki nedene ilişkin hiçbir gerekçe ya da mazeret böylesi barbarca eylemleri haklı çıkarmaz. Bu eylemlerin bu nedenlerle hiçbir ilgisi olmadığına inanıyoruz.
Asıl amaç bölgesel istikrarı sarsmaktır ve ne yazık ki eğer sebep buysa bunun sorumlusu sadece İsrail olmayacaktır. Radikallerin ülke ve bölge üzerindeki siyasi gündemi zorlayacak kişiler olduğunu düşünmüyorum ve İsrail böyle bir durumu önlemek için gerekli tüm adımları atmalıdır.”
RAMİ HATAN: İSRAİL’E KARŞI DÜZENLENEN BU TERÖR SALDIRISI, FİLİSTİN HALKINA YARDIM ETTİĞİMİZ BİR DÖNEMDE OLDU
Başkonsolos Hatan ise şunları kaydetti:
“İsrail Gazze’deki Filistinlileri desteklerken, onlara yardım etmeye çalışırken Hamas’ın bu savaşı başlatarak zalimce davrandığını ve bir kez daha Hamas’ın kendi vatandaşlarına yardım etmeye çalışmadığını görüyoruz. Bu sadece İsrail Devleti’ni yok etmek isteyen zalim bir terör örgütüdür.
Projelerle Gazze’deki Filistinlilerin refahını arttırmaya çalışıyoruz. İsrail’e karşı düzenlenen bu terör saldırısı, Filistin halkına yardım ettiğimiz bir dönemde oldu. Elbette şu an statüko korunuyor. İsrail Devleti’ne karşı bir saldırıda bulunmanın hiçbir mazereti yoktur.
Vurgulamak istediğim bir diğer husus, İran’ın bölgedeki herhangi bir terör örgütünü İsrail Devleti’ne karşı yeni bir cephe açmaya teşvik etmeyeceğinden emin olmamız gerektiğidir. Çünkü bizim karşılık ve tepkimiz çok büyük olacaktır.”
LİLLİAN: GENİŞLEMEK GİBİ BİR NİYETİMİZ KESİNLİKLE YOK
Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularına geçildi. Hatan bir basın mensubunun İran’ın saldırıdaki desteğine ilişkin soruyu, “İran bölgede istikrarsızlığı yaymaya çalışıyor. Cihatçı terörist grupların arkasında İran var, sizin de çok iyi bildiğiniz gibi İran Hizbullah’ı destekliyor. Dolayısıyla İsrail Devleti’nin tüm cephelerinde neler olup bittiğini çok dikkatli bir şekilde izliyoruz” ifadeleriyle yanıtladı.
Büyükelçi Lillian, Filistin’e yönelik bir genişlemenin olup olmayacağının sorulması üzerine, “Operasyonu ne doğuya, ne kuzeye doğru genişletmek gibi bir niyetimiz kesinlikle yok. İsrail vatandaşlarına yönelik tüm terör faaliyetlerini engellemek istiyoruz” dedi.
“ARABULUCULUĞUN ZAMANI FARKLIDIR”
Türkiye’nin olası arabuluculuğuna ilişkin Lillian şu değerlendirmede bulundu:
“Arabuluculuğun zamanı farklıdır. Şu anda yaralıları iyileştirmeye çalışıyoruz, kaç vatandaşımızın kaçırıldığını bile bilmiyoruz. Aralarında çocukların da olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu çocukların kaçırıldığından ve ailelerinin hayatta olup olmadığından bile emin değiliz. En azından önemli sayıda gencin bir partide kutlama yaptığını ve acımasız, insanlık dışı şekilde öldürüldüğünü biliyoruz.”
“YUMUŞAMA SÜRECİNE GİREN TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİNİN DÜNKÜ SALDIRIDAN VE TERÖRE KARŞI SAVAŞTAN ETKİLENMEMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Türk siyasetçileri ve kamuoyundan gelen tepkilerin ikili ilişkilere bir yansıması olup olmayacağı konusunda ise Lillian şu değerlendirmeyi yaptı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk siyasetçilerin yaptığı bazı açıklamaları çok destek verici ve yerinde bulduk. Bazıları ise bizi biraz şaşırttı. Çünkü Türkiye terörizmin ne olduğunu çok iyi bilen bir ülke ve daha fazla empati bekliyorduk. Ancak yine de Türk siyasetinde, Türk sivil toplumunda kalpleri Filistinlilerle birlikte olan pek çok insan olduğunu çok iyi biliyoruz. Ancak tüm bu insanların kendilerine tek bir soru sorması gerektiğini düşünüyorum: Böylesi barbarca bir eylem ahlaki bir amaca hizmet ediyor mu? Eğer öyleyse, kimsenin böyle bir eylemle özdeşleşeceğini sanmıyorum. Yumuşama sürecine giren Türkiye-İsrail ilişkilerinin dünkü saldırıdan ve teröre karşı savaştan etkilenmemesi gerektiğini düşünüyorum. İyi bir diyalog, yapıcı bir diyalog, kendimizi nerede göreceğimiz ve iki ülke arasındaki ilişkileri nerede göreceğimiz sorusuna iyi bir cevap olabilir diye düşünüyorum.”