MB’nın Yeni Başkanı Fatih Karahan’dan İlk Açıklama: ‘Parasal Sıkılığı Korumakta Kararlıyız’
Merkez Bankası Başkanı Erkan: “Sanayiye Yönelik Elektrik Ve Doğal Gaz Fiyat Artışları Gibi Gelişmeler Yıllık Enflasyonun Artışına Katkı Sunmaya Devam Edecek”
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yaptı. Erkan, geçen hafta yapılan sanayi elektriği zammına ilişkin, “Deprem nedeniyle ortaya çıkan finansman ihtiyacı ve artan kamu harcamalarını dengelemek amacıyla temmuz ayıyla birlikte kamu gelirlerini destekleyici tedbirler açıklanmıştır. Bu tedbirler vergi artışlarının yanı sıra yönetilen fiyatlardaki güncellemeleri de içermektedir. Potansiyel etkinin çoğu fiyatlara yansımış olsa da sanayiye yönelik elektrik ve doğal gaz fiyat artışları gibi devam eden gelişmeler, üretim maliyetleri kanalıyla yıllık enflasyonun artışına katkı sunmaya devam edecektir” dedi.
TBMM’nin 28’inci Dönem 2’nci Yasama Yılı’nın ilk Plan ve Bütçe Komisyonu, bugün Komisyon Başkanı Mehmet Muş’un başkanlığında toplandı. Komisyonun gündeminde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın politikaları ve faaliyetlerine ilişkin bilgilendirmesi vardı. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yaptı.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Erkan’ın sunumu öncesinde söz aldı. Türeli, göreve bir süre önce başlayan Hafize Gaye Erkan’a ve yönetim kurulu üyelerine başarılar diledi.
Türeli, 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nun 42’nci maddesinin 3’üncü fıkrasına atıf yaptı. Türeli, “Banka, faaliyetlerine ilişkin olarak yılda 2 defa TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nu bilgilendirir.’ Ben ‘2018 yılından beri geçen 27’nci Dönemde, hangi yıllarda ne kadar gelinmiş, ne zamanlar gelinmiş’ diye bilgi istedim. Bana gelen bilgiden her yıl bir kere toplantı yapıldığı görülüyor. Bu yasaya aykırı, yani Merkez Bankamız neden kendi kanununa uymuyor? Artık yeni bir yönetim var, yani sizden bundan sonra bunlara hassasiyetle uyulmasını rica ediyoruz. Yılda 2 kere kanuna hükümlerine göre gelsin” dedi.
Erkan, 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu gereği Merkez Bankası’nın politikaları ve faaliyetleri hakkında bilgi vermek üzere geldiğini söylerken, “Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Bu çerçevede, fiyat istikrarı temel amacımız doğrultusunda tüm araçlarımızı kararlılıkla kullanıyoruz ve kullanmaya devam edeceğiz. Haziran ayından itibaren güçlü ve kararlı parasal sıkılaştırma sürecimizi başlattık. Parasal sıkılaştırmayı makro ihtiyati çerçevedeki sadeleştirme ile birlikte yürüterek, hem parasal aktarım mekanizmasının güçlenmesini, hem de attığımız adımların makro finansal istikrarı pekiştirmesini hedefliyoruz. Merkez bankalarının toplumsal refah artışına en büyük katkısı, fiyat istikrarını sağlayarak gerçekleşir” dedi.
Erkan’ın sunumundan öne çıkan başlıklar şöyle:
“GELİŞMİŞ ÜLKE MERKEZ BANKALARI ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ DERECESİNE BAĞLI FAİZ ARTIRIMINI SONLANDIRMAYA YAKIN DURUM: Enflasyonda pandemi sonrası yükseliş, birçok ülkede birbirine yakın zamanlarda başlamıştır. Gelişmekte olan ülkelerin faiz artırımlarına gelişmiş ülkelerden daha erken başladıkları ve çekirdek enflasyonu düşürmede daha başarılı oldukları görülmektedir. Sıkılaşma süreçlerine daha erken başlayan ve güçlü bir şekilde faiz artıran bazı gelişmekte olan ülkeler ise son dönemde enflasyondaki düşüşe bağlı olarak faiz indirim sürecine girmişlerdir. Gelişmiş ülke merkez bankaları ise enflasyondaki düşüş derecesine bağlı olarak, faiz artırımlarını sonlandırmaya yakın durumdadır. Buna karşın, enflasyonun yüksek seviyeleri ve merkez bankalarının politika iletişimleri göz önüne alındığında, küresel ekonomide parasal sıkılığın devam edeceği beklenmektedir.
YÜZDE 61,53: Ülkemizde enflasyon, eylül ayı itibarıyla yüzde 61,53’e çıkarak haziran ayı enflasyonuna kıyasla 23,3 puan artmıştır. Bu artışın 7,9 puanı hizmet grubundan gelirken, bunu 5,3 ve 4,8 puan ile sırasıyla temel mal ve gıda grupları takip etmiştir. Enflasyondaki artışta birçok unsur ve bunların etkileşimleri rol oynamıştır. Ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi ayarlamaları son üç ayda öne çıkarken, bunların enflasyona önemli ölçüde yansıdığını değerlendiriyoruz.
ENFLASYON YIL SONUNDA TAHMİN ARALIĞININ ÜST SINIRINA YAKIN SEYREDECEK: Diğer taraftan, yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam etmektedir. Petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulma enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır. Bu unsurlar, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret etmektedir.
MAYIS EYLÜL AYLARI ARASINDA AKARYAKITTA YÜZDE 85’İN ÜZERİNDE ARTIŞ GÖSTERDİ: Akaryakıt fiyatları senenin ilk beş ayında yatay seyrederken, mayıs-eylül ayları arasında yüzde 85’in üzerinde artış göstermiştir. Bu artışta uluslararası petrol fiyatları, döviz kurları ve vergi ayarlamaları etkili olmuştur. Akaryakıt birçok sektörün girdi maliyetlerini etkilediği için fiyat artışlarının sektörler arasında yayılımını güçlendiren önemli bir etkendir. Dolayısıyla akaryakıt fiyatlarındaki artışların enflasyon üzerindeki dolaylı etkileri, doğrudan etkisinden daha yüksektir. Örneğin, akaryakıt fiyatlarının önemli bir girdi olduğu ulaştırma hizmetlerinde ağustos aylık fiyat artışı endeks tarihindeki en yüksek artış olarak kaydedilmiştir.
ELEKTRİK VE DOĞAL GAZ FİYAT ARTIŞLARI YILLIK ENFLASYONUN ARTIŞINA KATKI SUNMAYA DEVAM EDECEK: Deprem nedeniyle ortaya çıkan finansman ihtiyacı ve artan kamu harcamalarını dengelemek amacıyla temmuz ayıyla birlikte kamu gelirlerini destekleyici tedbirler açıklanmıştır. Bu tedbirler vergi artışlarının yanı sıra yönetilen fiyatlardaki güncellemeleri de içermektedir. Potansiyel etkinin çoğu fiyatlara yansımış olsa da, sanayiye yönelik elektrik ve doğal gaz fiyat artışları gibi devam eden gelişmeler, üretim maliyetleri kanalıyla yıllık enflasyonun artışına katkı sunmaya devam edecektir.
KKM BAKİYESİ 64 MİLYAR TL GERİLEDİ: Mevduat gelişmelerine baktığımızda ise ağustos ayındaki kur korumalı hesaplardan Türk lirası vadeli mevduata geçişi teşvik eden kararlarımızın olumlu yansımalarını gözlemlemekteyiz. Eylül ayı itibarıyla toplam mevduat artışının sürükleyicisi belirgin şekilde artan TL mevduat hesapları olmuştur. Nitekim düzenlemeler neticesinde 22 Eylül itibarıyla son dört haftada KKM bakiyesi 64 milyar TL gerilerken, TL mevduatları 465 milyar TL artmış ve yabancı para mevduatları da 3,2 milyar dolar gerilemiştir.
REZERVLER 125,5 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ: Merkez Bankası uluslararası rezervleri, son dönemde güçlü bir toparlanma göstermektedir. Toplam rezervler son dört ayda 27 milyar dolar artarak 125,5 milyar dolara yükselmiştir.
PARASAL SIKILAŞTIRMAYI SÜRDÜRMEKTE KARARLIYIZ: Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlayıncaya kadar parasal sıkılaştırmayı sürdürmekte kararlıyız. Faiz kararlarımızı miktarsal sıkılaştırma, seçici kredi sıkılaştırması ve makro ihtiyati çerçevede sadeleşmeyle daha verimli ve etkili hale getiriyoruz. Para politikasının enflasyon üzerindeki etkisi, beklentiler, finansal piyasalar, krediler ve talep gibi birçok kanalın etkileşimiyle belirlenmektedir.”