Özgür Özel’den Avukat Ersan Şen’e Tokat Gibi Sözler…”Sana da Yazıklar Olsun”
Nermin Yıldırım Kara: “Her Gün Bir Hastaneyi Su Basıyor, Konteynerları Su Basıyor. Biz Gerçekten Hatay’da Unutulduk Ve Hala Unutulmaya Devam Ediyoruz. Hatay’da İnsanlar Büyük Bir Yaşam Mücadelesi Veriyorlar”
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay’da konteynerlerde yaşanan su baskınlarına karşı tüm uyarılara rağmen önlem alınmadığını belirterek, “Hastanelerin durumu ortada. Her gün bir hastaneyi su basıyor. Konteynerleri su basıyor. Aileler çocukları için beslenme çantalarına ne koyacaklarıyla ilgili o kadar mağduriyet yaşıyor ki farkında mısınız biz gerçekten Hatay’da unutulduk ve hala unutulmaya devam ediyoruz. Hatay’da insanlar büyük bir yaşam mücadelesi veriyorlar. Bunun için herkesten yardım bekliyorlar” dedi.
Hatay’da yağmurların başlamasıyla konteynerlerde yaşanan su baskınlarına dikkat çeken CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay’ın pozitif ayrımcılığa ihtıyacı olduğunu söyledi. Kara şöyle konuştu:
“KONTEYNERLERİN YAZIN SICAKTA, KIŞIN SOĞUKTA BİR YAŞAM ALANI OLMAYACAĞINI İFADE ETMİŞTİK”
“Depremin üzerinden 8 aya yakın bir süre geçti. Her gün söylediğimiz olayları yeniden söylüyoruz yine söyleyeceğiz. konteynerlerin yazın sıcakta, kışın soğukta bir yaşam alanı olmayacağını ifade etmiştik. Siz buna, ‘konteyner kentler’ diyorsunuz ama biz buna sıcaktan kavrulduğumuz yaz aylarında, kışın ise yağmur suları altında büyük bir fecaate uğradığımız teneke kutular diyoruz. Bizim için burası bir yaşam alanı olamaz. İlk gün de söyledik, bu bir sır değildi. ‘Yağmur yağacak, üzerine tenteleri yapın, giderleri düzeltin, eğimlerin durumunu düzeltin’ dedik ama biz söylüyoruz biz dinliyoruz.
“HATAY’DA YAŞAM O KADAR ZOR Kİ HER GÜN YENİ BİR GÜNE YENİ BİR SORUNLA KALKIYORUZ”
Hatay’da yaşam o kadar zor ki her gün yeni bir güne yeni bir sorunla kalkıyoruz. Okullar açıldı veliler çocuklarını hangi okula daha sağlıklı bir şekilde göndermek istediklerini bilmek istiyorlar. Hastanelerin durumu ortada. Her gün bir hastaneyi su basıyor. konteynerleri su basıyor. Aileler çocukları için beslenme çantalarına ne koyacaklarıyla ilgili o kadar mağduriyet yaşıyor ki farkında mısınız biz gerçekten Hatay’da unutulduk ve hala unutulmaya devam ediyoruz. Hatay’da insanlar büyük bir yaşam mücadelesi veriyorlar. Bunun için herkesten yardım bekliyorlar.
“HATAY’IN POZİTİF BİR AYRIMCILIĞA İHTİYACI VAR”
Bir gün konteynerin içerisinde suyu tahliye etmeye çalışıyoruz, bir diğer gün zeytinlik alanlarımızı korumaya çalışıyoruz. Bir gün yeşil alanları korumaya çalışıyoruz. Bir başka gün temiz gıdaya temiz suya erişebilmek için mücadele ediyoruz. İşte Hatay’da gerçekler bunlar. Bunları görmenizi istiyoruz. Hatay bir film platosu değildir. Orada fotoğraf çektirip gitmeyin, Hatay’a elinizi, gözünüzü, kolunuzu uzatın. Yetkililere tekrar sesleniyorum; Hatay’da büyük bir yıkım vardı madem yüzde 50 kümülatif zararın çoğunluğunu Hatay yüklendiyse şimdi de hem sağlık etki maliyetleri açısından hem de yeniden inşa edilmesi sürecinde Hatay’ın pozitif bir ayrımcılığa ihtiyacı var.”
“BU KONTEYNERLERİN HİÇBİR MEVSİME UYGUN OLMADIĞI AŞİKARDI”
Kara’nın Hatay’da konteynerlere su basmasına ilişkin yaptığı yazılı açıklama ise şöyle:
“Bugün Hatay’da ne oluyorsa göz göre göre oluyor. Bu konteynerlerin hiçbir mevsime uygun olmadığı aşikardı. Birçok hijyen ve sağlık sorunun yanı sıra bütün bir yaz boyunca yurttaşlarımız bu konteynerde aşırı sıcaklar ile baş başa kaldı. Henüz yaz bitmeden basın açıklamaları yaptık, birebir yetkililer ile toplantılar aldık ve yağmurların başlayacağını söyledik. Deprem öncesi önemsemediğiniz öntedbirlilik ilkesini bu sefer ihlal etmeyin dedik. Konteynerleri bir alana atıp bırakmakla olmaz dedik. Eğimleri ayarlamalarını, en azından birer tente çekmelerini ve su sızdıracak yerlerin tespit edilip silikon ile müdahale edilmesini istedik. Bunların ne kadar basit istekler olduğunu anlamanızı isterim. Neden yapmadılar? Depremin ilk anında neden geç kaldılarsa, neden biz öteki olduysak şimdi de ondan dolayı yapmıyorlar. Biz artık bunu beceriksizlik olarak tanımlamıyoruz. Çünkü ortada yapılamayacak bir şey yok. Tüm gözlemlerimizi, yapılması gerekeni bire bir aktarıyoruz. Buna rağmen bu insanları böyle bir hayata mahkûm ediyorsanız bu artık bir tercihtir. Tekrar belirtmek isterim ki; depremden sağ kurtulanlara yaşanacak bir hayat bırakmadılar.
“HATAY HALKI TEMEL HAKKI OLAN SAĞLIKLI YAŞAM, BARINMA VE BESLENME IÇIN MÜCADELE ETMEK ZORUNDA BIRAKILIYOR”
Su baskınları ve ölümler meydana geldiğinde tekrar gündeme geliyoruz. 2022 nüfus verilerine bakın, deprem bölgesinde yaklaşık 15 milyon kişi yaşıyordu. AFAD’ın açıklamasına göre; 1 milyon 686 bin 43 kişi Hatay’da depremi deneyimledi. Yıkım ve can kaybı açısından tüm kümülatif etkinin yarısı Hatay’da oluştu. Şimdi su baskınlarıyla, yani yeni bir afetle tekrar hatırlanıyoruz ve gündeme geliyoruz. Eminim ki yine yetkililer gelecek, burada fotoğraf çektirecek, yurttaşlarımızı telkin edecekler ve gidecekler. Anlıyoruz ki bu iktidarın bize vereceği bir şey yok ama elimizde kalanı almak için büyük bir çaba var. Hatay halkı temel hakkı olan sağlıklı yaşam, barınma ve beslenme için mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Evet nefes alıyoruz ama burada bir yaşam sürmüyoruz.”