Kayyuma Karşı Başlatılan “İradeye Saygı Yürüyüşü” Hakkari’de!
Tip’in Can Atalay Yürüyüşü Başladı… Ahmet Şık: Düzen İçi Muhalefet Olanlardan Bir Umut Olmadığını Bu Yürüyüşte Görsünler İstiyoruz
Haber: GÜLARA SUBAŞI/ Kamera: FURKAN ERDEM
Türkiye İşçi Partisi (TİP), aralarında TİP Milletvekili Can Atalay’ın da bulunduğu Gezi tutuklularının tahliye edilmemesine karşı Hatay’dan Ankara’ya yürüyüşünü bugün başlattı. Mustafa Atalay, oğlu Can Atalay’ın mesajını okudu. Yürüyüş esnasında ANKA’ya konuşan, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, “Son kritik seçimden sonra bir moralsizlik, umutsuzluk hali belirdi muhalefette. En azından bu ülkede düzen içi muhalefet olanlardan bir umut olmadığını bu yürüyüşte görsünler istiyoruz. Bizim derdimiz biraz da üzerine ölü toprağı serpilmiş muhalefete can suyu verebilmek, bütün istediğimiz bu. Adalet, özgürlük dediğimiz şey bugün herkes için elzem” dedi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, dün Gezi Davası kapsamında hapis cezasına mahkum edilen Can Atalay, Osman Kavala, Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman ve Mine Özerden’in mahkumiyetlerini onadı.
Türkiye İşçi Partisi TİP Milletvekili Can Atalay’ın da bulunduğu Gezi tutuklularının tahliye edilmemesine karşı Hatay’dan Ankara’ya bugün yürüyüş başlattı. Yürüyüş esnasında, “Hatay halkı vekilini istiyor”, “Gezi tutsakları onurumuzdur” sloganları atıldı.
Yürüyüşe; Atalay’ın annesi Şükran Atalay, babası Mustafa Atalay, amcası Abdurrahman Atalay ile aile üyeleri katılmasının yanı sıra Yeşil Sol Parti (YSP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) siyasi parti milletvekilleri ve temsilcileri de katıldı. Can Atalay’ın babası Mustafa Atalay, Can Atalay’ın yolladığı bir mesajı okuyarak ardından Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulundu.
DÜZEN İÇİ MUHALEFET OLANLARDAN BİR UMUT OLMADIĞINI BU YÜRÜYÜŞTE GÖRSÜNLER İSTİYORUZ
TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık yürüyüş esnasında ANKA Haber Ajansı’na şöyle konuştu:
“Son kritik seçimden sonra bir moralsizlik, umutsuzluk hali belirdi muhalefette. En azından bu ülkede düzen içi muhalefet olanlardan bir umut olmadığını bu yürüyüşte görsünler istiyoruz. Birileriyle rekabet üzerinden eleştiri yapmak için değil, tam aksine bu umutsuzlukta insanların tutunacağı bir dal, gidecekleri bir adres olduğunu söylemek için bu ülkenin solcularının var olduğunu söylemek için. Buradaki mevzu Can Atalay’ın yasal haklarını kullandırılmamasından doğru çıkmış olabilir ama bugün Gezi Davası’yla benzer bir komployla Kürt siyasetçilerinin yargılandığı Kobane Davası arasında bi fark yok. Akbelen’de ormanların katledilmesinin, derelerin kurutulmasının da bundan bir farkı yok. Hepsi birbiriyle ilişkili. Bütün mevzu buna itirazını kuvvetli bir şekilde yükseltebilecek bir güç odağı yaratabilmek. Bizim derdimiz biraz da üzerine ölü toprağı serpilmiş muhalefete can suyu verebilmek, bütün istediğimiz bu. Adalet, özgürlük dediğimiz şey bugün herkes için elzem.”
“SARAY YARGISI TARAFINDAN ESİR TUTULAN HERKES İÇİN YAPIYORUZ BU YÜRÜYÜŞÜ”
TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ise ANKA’ya şunları söyledi:
“Bir çözüme ulaşacağını düşünsek de düşünmesek de biz bunu yapacağız. Çünkü biz bu sarayın yargısı eliyle insanların özgürlüklerine çökülmesine ülkenin Anayasası’nın, kanunlarının bir hukuk devleti olmaktan tamamen çıkartılmasına karşı yürüyüyoruz. Can’ı orada tutmalarının en küçük hukuki bir gerekçesi yok Mine’nin, Çiğdem’in, Osman’ın ve onlar gibi sadece Gezi bağlantılı değil, tamamen siyasi sebeplerle padişaha karşı çıktığı için saray yargısı tarafından esir tutulan, özgürlükleri ellerinden alınan herkes için yapıyoruz bu yürüyüşü.”