İMAMOĞLU: “BİZ ONLARI KIZDIRMAYA VE ÖFKELENDİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ, BUNDA KARARLIYIZ”
Hacettepe Kuir Araştırmaları Topluluğu Rektörlük Tarafından Kapatıldı… Topluluk Başkanı Melis Yılmaz: “Kapatılma Kararı Cumhurbaşkanı’nın, Akp’nin, Mhp’nin Nefret Politikalarından Bağımsız Değildir. Biz Lgbti+ Topluluğu Olduğumuz İçin Kapatıldık”
NİSANUR YILDIRIM
Hacettepe Rektörlüğü, 2013 yılında kurulan Hacettepe Kuir Araştırmaları Topluluğu’nu “etkinlik yapmadığı gerekçesiyle” kapatma kararı aldı. Kuir Araştırmaları Topluluk Başkanı Melis Yılmaz, “Kapatılma kararı tamamen politik bir karar olup 2023 seçimlerinde neredeyse her saat bizler hakkında nefret politikası üreten Cumhurbaşkanı’nın, AKP’nin, MHP’nin ve bunun sonrasında da aslında çok yakında gerçekleşen ‘Büyük Aile Mitingi’nin nefret politikalarından, ajandasından bağımsız değildir. Hacettepe topluluğu olarak kapatılmadık. Biz LGBTİ+ topluluğu olduğumuz için kapatıldık. Bu hepimizin problemidir. Herkesin dayanışmasını bekliyoruz” dedi.
Hacettepe Üniversitesi’nde 2013 yılından beri faaliyet yürüten Kuir Araştırmaları Topluluğu, 18 Eylül 2023’te Rektörlük tarafından kapatıldı. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Mehmet Cahit Güran, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkan Vekili Hülya Köse, Doç. Dr. Alparslan Abdurrahman Başaran imzalı kapatma kararında ise şu ifadeler yer aldı:
“Başkanlığımız bünyesinde faaliyetlerini yürüten mevcut topluluklarımız içinde 1 yıl boyunca stant ve tanışma toplantısı hariç, tüzüklerindeki amaçlarına uygun etkinlikler yapmayan, ilişik listede adı geçen topluluklar, Üniversitemiz Senatosunun 24.08.2023 tarih ve 2023-169 sayılı kararı ile onaylanıp yürürlüğe giren ‘Öğrenci Toplulukları Kuruluş ve İşleyiş Yönergesi’nce oluşturulan ‘Öğrenci Etkinlik Komisyonu’nun 18.09.2023 tarihinde yapmış olduğu toplantıda değerlendirilerek kapatılmaları uygun görülmüştür.”
Kuir Araştırmaları Topluluk Başkanı, Amerikan Kültür ve Edebiyatı son sınıf öğrencisi Melis Yılmaz, Hacettepe Rektörlüğünün topluluğu kapatma kararına ilişkin süreci, ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Yılmaz, şunları söyledi:
“KAYYUM REKTÖRLÜĞÜN ‘SİZ BİR YILDIR ETKİNLİK ALMIYORSUNUZ. O YÜZDEN SİZİ KAPATIYORUZ’ DEDİĞİ ZAMAN DİLİMİ ASLINDA AYNI ZAMANDA DEPREME VE HİBRİT EĞİTİME DENK GELİYOR”
“Biz Hacettepe Üniversitesi Kuir Araştırmaları Topluluğu olarak 2013’ten bu yana resmi bir topluluğuz. Ancak ayın 21’inde bizlere bir kapanma belgesi tebliğ edildi. Bu belgeye göre bizler 1 yıl boyunca tanışma toplantısı ve stant hariç olmak üzere kampüste yüz yüze etkinlik almadığımız, inaktif olduğumuz gerekçesiyle kapatıldık. Kapatılmamıza dair iddia edilen gerekçeler bunlar. Ancak biz 1 yıldır tanışma toplantısını da standı da geçerek gerçekten her hafta neredeyse etkinliklerimizi gerçekleştirdik. Son bir eğitim yılı içerisinde ülkemizde 6 Şubat Depremleri gerçekleşti. Kayyum rektörlüğün ‘Siz bir yıldır etkinlik almıyorsunuz. O yüzden sizi kapatıyoruz’ dediği zaman dilimi aslında aynı zamanda depreme ve deprem sonrası geçtiğimiz hibrit eğitime denk geliyor. Biz bu zamanda, depremde birilerini, arkadaşlarını, evini, akrabalarını kaybeden, birilerini kaybetmese bile ülkece bir yas döneminden geçtiğimiz zamanlar oldu. Bu sebeple insanlara nispet yapar gibi etkinlik yapacak halimiz yoktu.
“HACETTEPE’DE 150’DEN FAZLA RESMİ TOPLULUK VAR. BUNLARIN YARISINDAN FAZLASI İNAKTİF. BİZLERİN KAPATILMASI TAMAMEN POLİTİK BİR KARAR”
Bize inaktif olduğumuz gerekçesi veriliyor ancak bizler etkinlikler aldık. Online etkinliklerin etkinlikten sayılmadığına dair bir madde Kültür İşleri’nin yönergesinde bulunmamakta. Aynı şekilde yıllardır inaktif olup, hiçbir şekilde etkinlik, online ya da yüz yüze, almayan resmi topluluklar var. Ancak hiçbiri kapatılmıyor. Bizle beraber kapatılan topluluklar var. Bizimle beraber 7 topluluk var. Bunların kapatıldığı doğru. Ancak bu kapatılan topluluklar ya gerçekten inaktifler ya da tam bu deprem, hibrit eğitim esnasında açılmışlar. Ya da pandemi zamanında açılmışlar. Bizi kapatmak için toplandıklarını gizlemek için araya birkaç tane topluluk sıkıştırıp bu toplulukları kapatmışlar. Hacettepe’de 150’den fazla resmi topluluk var. Bunların yarısından fazlası inaktif. Bizlerin kapatılması tamamen politik bir karar.
“HEM DİLEKÇEMİZİ İMZALAMIYORLAR HEM ONLİNE ETKİNLİKLERİ ETKİNLİKLERDEN SAYMIYORLAR!
2022 Bahar Dönemi’nde diğer topluluklarla yüz yüze etkinlikler serisi almak istedik. Bunun dilekçesini verdik. Ancak Öğrenci Etkinlik Komisyonu’nun, bizi kapatan komisyon, başkanı dilekçemizi zımnen reddetti. Bizi direkt en başından veto ederek dilekçemizi zaman aşımına uğrattı. Hiçbir şekilde imzalamadı. Hem dilekçemizi imzalamıyorlar hem online etkinlikleri etkinliklerden saymıyorlar. Çelişkilerle dolu ve tamamen politik bir karar olduğunu destekler bir şekilde.
“ETİK KURUL’A DA BAŞVURMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”
Bu pazartesiden itibaren başlatacağımız bir dava sürecimiz gerçekleşecek. Bunun dışında kapatma gerekçemizde ve bize tebliğ edilen belgede direkt rektörün imzası ve onayı olduğu için ne kadar işe yarar bilmiyoruz. Ancak Hacettepe’nin bir Etik Kurulu var. Daha önce buraya başvurmuştuk. Tabii ki de bir şey çıkmamıştı. Çünkü Etik Kurulu yine rektörce belirlene kişilerden oluşuyor. Rektörün kurduğu iktidarın dışında karar almıyorlar. Ama sırf ‘Biz size direniyoruz’u göstermek, hissettirmek adına kapatılma kararının etik olmadığı üzerinden bu Etik Kurul’a da başvurmayı düşünüyoruz.
“SEÇİMLERDE NEREDEYSE HER SAAT BİZLER HAKKINDA NEFRET POLİTİKASI ÜRETEN CUMHURBAŞKANI’NIN, AKP’NİN, MHP’NİN NEFRET POLİTİKALARINDAN, AJANDASINDAN BAĞIMSIZ DEĞİLDİR”
Uzun bir mücadele süreci bizi bekliyor. Çünkü biz bu mücadele sürecinin sadece Hacettepe içinde gitmeyeceğini biliyoruz. Bizler hakkında verilen kapatılma kararı tamamen politik bir karar olup 2023 Seçimlerinde neredeyse her saat bizler hakkında nefret politikası üreten Cumhurbaşkanı’nın, AKP’nin, MHP’nin ve bunun sonrasında da aslında çok yakında gerçekleşen ‘Büyük Aile Mitingi’nin nefret politikalarından, ajandasından bağımsız değildir. Bizim hakkımızda verilen kapatılma kararı tamamen bir iktidar kararıdır. Üniversitelerimize atanan rektörler zaten Cumhurbaşkanı tarafından atanmakta. Bu yüzden de aslında kayyum rektörler direkt iktidarın politikalarını ve ajandasını kampüslerimizde uygulamaktadırlar. Biz sadece bir Hacettepe topluluğu olarak kapatılmadık. Biz LGBTİ+ topluluğu olduğumuz için kapatıldık. Bu hepimizin problemidir, Hacettepe’den bağımsız olarak. Herkesin dayanışmasını bekliyoruz.
“ASLINDA BU KADAR SESSİZLİK HACETTEPE’Yİ BİTİREN ŞEY”
Bunun dışında maalesef akademisyenlerimiz fazlasıyla sessiz. Kendilerine mail gönderdik. Gerektiğinde akademisyenlerimizle dayanışıyoruz, kendileriyle etkinlikler de yaptık daha önce. Bizi takip ettiklerini biliyoruz. Ben kendileriyle zaten gerek etkinlikler gerek başka durumlar aracılığıyla tanışmıştım. ‘Hocamın yanındayım’ stickerlarını da biz çok bastırdık. Hocalarımıza da dağıttık. Ama maalesef konu böyle bir kapatılma kararı olunca şu ana kadar akademisyenlerden herhangi bir destek gelmedi…. Hacettepe ne olursa olsun hala apolitik bir yer ve bu apolitiklik de topluluklara sinmiş durumda. O yüzden bunu üstlerinden ne kadar atabilirler bundan emin değiliz. Ama diğer üniversitelerin, şehirlerin queer toplulukları bizlerin yanında… Gerçi yine Hacettepe’nin akademisyenleri kendi meslektaşları 2015 ve 15 Temmuz olaylarıyla üniversitelerden gönderildiğinde yine sessiz kalmayı tercih etmişlerdi. Aslında bu kadar sessizlik Hacettepe’yi bitiren şey. Belki direkt kayyum rektörlük bitirmese bile içimizdeki o apolitiklik ve sessizlik bizi bitiriyor.”