23 Kasım 2024 Cumartesi

Semra Dinçer, Bakan Özhaseki’ye Kırklareli Selini Sordu: “Sel Felaketinde Yıkılan Tesislerin Kaçak Olduğuna Dair İddialar Hakkında Bir İnceleme Başlattınız Mı?” 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye, 5 Eylül’de yaşanan sel felaketinde Kırklareli’nin Demirciler ilçesine bağlı Avcılar köyündeki yıkılan turistik tesislerde 6 kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, “Sel felaketinde yıkılan söz konusu tesislerin kaçak olduğuna dair haberler sonrasında, bu haber ve iddialar hakkında bir inceleme başlattınız mı” diye sordu. 

CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Semra Dinçer, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Dinçer, şunları kaydetti: 

“OLUMSUZ GÖRÜŞ VERİLDİ”

“Kırklareli Demirciler İlçesi Avcılar Köyünde bulunan turistik tesisler 5 Eylül 2023’te yaşanan selde yıkılmış ve bu tesislerde kalan 6 kişi yaşamını yitirmiştir. Bahse konu tesisle ilgili olarak; 2018 yılında Kırklareli ili, Demirköy ilçesi, Avcılar Köyü, 101 ada, 184 ve 185 parsel sayılı tarım alanı vasfındaki taşınmazlar üzerinde turizm alanı amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliği yapılması talebiyle yapılan başvurulara, Kırklareli Toprak Koruma Kurulu’nun 08.05.2018’de 140856 Sayılı işlemiyle olumsuz görüş verilmiştir.

“TURİSTİK TESİS SAHİBİ ŞİRKET TARAFINDAN YAPILAN İSTİNAF VE TEMYİZ BAŞVURULARI DA REDDEDİLMİŞTİR”

Alanın tarım alanı olduğu, izin verilmesi durumunda tarımsal bütünlüğün bozulacağı, bu alanın dere yatağında bulunduğu, ulaşım yolunun olmadığı gerekçesiyle olumsuz oy kullanan CHP’li encümen üyeleri Toprak Koruma Kurulu’nun kararı ile İl Özel İdaresi’nin kararlarının iptali için Kırklareli Valiliği ve Kırklareli İl Özel İdaresi’ne karşı dava açmışlardır. Başvuru üzerine, Edirne İdare Mahkemesi’nin 2021/862 E-2022/328 K sayılı kararıyla ‘kamu yararı’ kararı iptal edilmiştir. İptal kararı üzerine Kırklareli Valiliği, Kırklareli İl Özel İdaresi ve turistik tesis sahibi şirket tarafından yapılan istinaf ve temyiz başvuruları da reddedilmiştir.

“SEL FELAKETİNDE YIKILAN TESİSLERİN KAÇAK OLDUĞUNA DAİR İDDİALAR HAKKINDA BİR İNCELEME BAŞLATTINIZ MI?”

Söz konusu yargı kararları üzerine, selde yıkılan tesisler kaçak yapılar haline gelmiş olmasına rağmen, Kırklareli Valiliği ve Kırklareli İl Özel İdaresi yetkileri kaçak olan tesislerle ilgili idari yaptırım kararlarını uygulamamış, tesis sahipleri, ruhsatsız yapılarda kaçak olarak faaliyet sürdürmüşlerdir.”

Dinçer, Bakan Özhaseki’ye şu soruları yöneltti: 

“5 Eylül 2023’teki sel felaketinde yıkılan söz konusu tesislerin kaçak olduğuna dair haberler sonrasında, bu haber ve iddialar hakkında bir inceleme başlattınız mı? 5 Eylül 2023’te 6 kişinin ölümüne neden olan sel felaketi öncesinde, bu tesislerin yıkımına dair Bakanlığınızla kamu kurumları ve/veya yurttaşlar tarafından yapılan başvuru ve bildirimler olmuş mudur ? Bu tesisler neden yıkılmamıştır? 

5 Eylül 2023’te 6 kişinin ölümüne neden olan sel felaketi sonrasında, sel felaketinde ölüme neden olan kaçak turistik tesisler ile ilgili Bakanlığınız bünyesinde başlatılmış idari soruşturmalar var mıdır? Yoksa, başlatmayı düşünüyor musunuz? Kaçak olduğu bilinen bu tesislerin faaliyetlerine göz yuman, yıkım kararını icra etmeyen Valilik ve Özel İdaresi yetkilileri hakkında adli yargıda suç duyurusunda bulunacak mısınız? Bu kişilerin görevden uzaklaştırılmalarına dair idari süreç başlatacak mısınız?” 

“BU FACİA, İDARİ YAPTIRIM KARARLARININ, YARGI KARARLARININ UYGULANMAMASININ DA BİR SONUCU OLMUŞTUR” 

Önergesine ilişkin ANKA Haber Ajansı’na konuşan Dinçer, “Aşırı yağışları ve buna bağlı olarak meydana gelen yıkımları iklim krizine ve hava değişikliklerine bağlıyoruz. Ancak, yaşadığımız bu yıkımlar sadece atmosfere verdiğimiz zararın sonuçları değil. Kırklareli’nde 6 yurttaşımızın yaşamına mal olan kaçak yapılar iklim krizinin değil, AKP’nin yol açtığı yönetim krizinin ağır sonucudur. İmar afları, ormanlık alanların vasıflarının değiştirilmesi gibi uygulamalar da bunda tetikleyici rol oynamaktadır. Kırklareli’nde altı kişinin hayatını kaybettiği bungalovlar ile ilgili  yıkım kararı bulunmaktadır. Bu bungalovlar ormanlık alan içerisinde tarım vasfı taşıyan alanda, dere yatağına kurulmuş. İl Özel İdaresinin yıkım kararına rağmen faaliyet yürütmeye devam etmişlerdir. Bu facia, idari yaptırım kararlarının, yargı kararlarının uygulanmamasının da bir sonucu olmuştur” dedi. 

“3 CHP ERCÜMEN ÜYEMİZ, SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRİP KARARLARI MAHKEMEYE TAŞIMIŞ VE İPTAL ETTİRMİŞLERDİR”

Dinçer, “3 CHP encümen üyemiz sorumluluklarını yerine getirip, bu alanın turizm alanı olarak ilan edilmesi için Kırklareli Valiliği ve İl Özel İdaresi tarafından verilen kararları mahkemeye taşımış ve iptal ettirmişlerdir. Ancak, yargı kararlarına, 3 CHP’li encümen üyesinin ısrarlı uyarılarına rağmen bu yapılar yıkılmamıştır. Valilik ve İl Özel İdaresi yetkilileri sanki hiçbir şey olmayacakmış gibi bir akılla buraların yapılmasına izin vermiş, yıkılmasına yönelik yargı kararlarını, idari yaptırımları uygulamayarak suça ortak olmuşlardır. Sadece turistik tesislerin sahiplerinin dahil edildiği yargılama, yetersizdir. Kamu yöneticilerinin ders almaları için yargılama mekanizmalarının işletilmesi, sorumluların yargılanması gerekir. 2018’de aynı arazi için bir yurttaş tarafından yapılan başvuruyu olumsuz yanıt veren Valilik, 2020’de araziyi satın alan bir şirketin yaptığı başvuruya izin vermiştir. Kişiye yönelik muamele yapılmıştır. İzin veren kamu görevlileri ile şirket yetkilileri arasındaki bağlantının açığa çıkarılması gerekiyor” diye konuştu. 

İlgili Haberler