EĞİTİM İŞ GENEL LİDERİ KADEM ÖZBAY: CUMHURİYET TARİHİ BOYUNCA ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE YAPILMIŞ EN BÜYÜK ATAKLA KARŞI KARŞIYAYIZ
Yüzde 25 Artış Yapılmasına Karşın Ücretli Öğretmenlerin Aldığı Para Asgari Ücretin Altında Kaldı…”Bu Düzende Yaşamamız Mucize Gibi Bir Şey”
DİLAN KUTLU
Ders saati ücreti karşılığında eğitim kurumlarında görev yapan ücretli öğretmenler, geçim sıkıntısıyla karşı karşıya. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ek ders ücretlerinde yaptığı yüzde 25’lik artışın ardından ders saat ücreti 75 TL’ye çıktı ancak haftada en fazla 120 saat derse giren bir ücretli öğretmenin maaşı 10 bin 800 TL olarak asgari ücretin altında kaldı. İstanbul’da iki çocuğuyla beraber kirada kalan ücretli öğretmen Özlem Akmeşe, “Aldığımız ücretler sadece çocukların masrafına gidiyor ki İstanbul’da en düşük kira ücretleri 15 binden başlıyor. Ücretli öğretmenlerin bu düzende yaşaması mucize gibi bir şey oluyor” derken; deprem bölgelerindeki ücretli öğretmenlerin birçoğu ise yeni eğitim döneminde işsiz kaldığını söylüyor. Malatya’da ücretli öğretmenlik yapan Züleyha Mecit, “Burada bu yıl ücretli öğretmenlerin çoğu görev alamadı, çoğumuz boştayız. Benim kendi kurumumdan bildiğim 50 arkadaşım var. Bakan 45 bin atama yaparken bizi hiç düşünmedi mi” diye konuştu.
Türk Eğitim-Sen, her yıl 81 il valiliğinden illerdeki ücretli öğretmen sayılarını talep edip sayılara ilişkin bir veri ortaya çıkarıyor. Buna göre; 2022-2023 eğitim-öğretim yılında 78 bin 319 ücretli öğretmen çalıştırılırken; bunların en başında İstanbul geliyor. İstanbul’da ücretli öğretmen sayısı 16 bin 128. Ankara’da 3 bin 806, Bursa’da 3 bin 506, İzmir’de ise 3 bin 301.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta ücretli öğretmenlerin saatlik ek ders ücretlerinde yüzde 25’lik bir artış yaptıklarını açıkladı.
Sınıf öğretmeni ve branş öğretmenlerinin aylık girdiği ortalama ders saati 50 ile 120 saat arasında değişiyor. En fazla 120 saat derse giren bir ücretli öğretmen geçen yıl getirilen her 5 saate 1 saat ders ücreti ile birlikte 144 saat derse girmiş oluyor. Yeni yapılan yüzde 25’lik zamla birlikte bir öğretmenin ders saat ücreti 60 lira 12 kuruşken 75 lira 15 kuruş oldu. Bir ücretli öğretmenin aylık geliri 10 bin 821 TL ile asgari ücretin altında kalıyor.
Ücretli öğretmenlerin sıkıntıları bununla da bitmiyor, sigorta primleri yarım yattığı için birçoğu emeklilikte de sorun yaşıyor. Dışarıdan yatırılan ücretlerle emekli olmaya çalışıyor. Birçoğu KPSS’yi defalarca denemiş ancak düşük kontenjanlar nedeniyle atanamamış. Bu nedenle birçoğu dördüncü, beşinci üniversitesinden mezun olmuş. Düşük ücret nedeniyle ek işlerde çalışıyorlar.
İstanbul’da yaşayan ve 19 yıldır ücretli öğretmenlik yapan Özlem Akmeşe, eşinden ayrıldıktan sonra iki çocuğuna kendisi bakmak zorunda kalmış. Aynı zamanda özel eğitim öğretmenli yapıyor. İstanbul’da kirada kalıyor ve çocuklarından fırsat buldukça ek işlerde çalışıyor. Akmeşe, bu mesleğe yıllarını harcamasına rağmen sigorta priminin sadece 800 gün yattığını söylüyor.
Ücretli öğretmen Özlem Akmeşe, yaşadığı zorlukları ve taleplerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Akmeşe, şunları söyledi:
SÜREKLİ KPSS’YE GİRİYORUM: Koşullar git gide daha da zorlaştı. Kadro almamız zorlaştı. Yaş itibarıyla bilgi almamız zorlaştığı için sürekli ders çalışmayla geçiyor süremiz ve ben 18 yıldır sürekli KPSS’ye giren bir insanım. Her sene branşlarda alım farklılaştığı için ben şu anda 4. üniversiteme başladım. Çünkü her sene ihtiyaç değişiyor. Bizim de haliyle okuduğumuz branş yetersiz kalıyor. Sırf kadroya girmek için birçok arkadaşımızın bu yükün altında olduğunu biliyorum.
HİZMETLİDEN DAHA DÜŞÜK ÜCRET ALIYORUZ: Okuldaki iş yüküne baktığınızda hizmetliden daha düşük ücret alıyoruz. Ben 3 yıldır özel eğitim branşındayım ama kadrolar yetersiz kaldığı için hep bir şekilde ücretlerimiz geri kalıyor. Evimiz kira, ailem çoğu zaman destek oluyor. Destek olmasalar bile yazın 3 ay çoğu zaman çalışmıyoruz. Ben ek iş yapıyorum. Okul açıldığında çocuklara vakit ayırmak için ek işlerimi bitirmek zorunda kaldım ve benim oğlum kaynaştırma öğrencisi okul problemimiz oluyor çoğu zaman.
İSTANBUL’DA EN DÜŞÜK KİRA ÜCRETLERİ 15 BİNDEN BAŞLIYOR: Gelen zamlarla, yiyecek olsun çocukların kırtasiye ihtiyacı olsun iki kat artmış bir durumda. Oğlum liseye başladı ve sırf forma için bin 500 lira masraf yaptık. Aldığımız ücretler sadece çocukların masrafına gidiyor ki İstanbul’da en düşük kira ücretleri 15 binden başlıyor. Ücretli öğretmenlerin bu düzende yaşaması mucize gibi bir şey oluyor. Aynı anda iki iş yapma olasılığımız yok. Haliyle ya gayri resmi bir yerde sigortasız olarak çalışacağız ya da tamamen öğretmenliği bırakacağız.
MESLEKTE 19. SENEM VE SİGORTAM 800 GÜN TAM OLARAK YATMIYOR: Diğer sektörlerde çalışan arkadaşlarımız var. Kurye olarak çalışmaya başladılar. Çoğu komedilere bile alet olduk. Meslekte 19. senem ve 800 gün sigortam tam olarak yatmıyor, ayda 16 gün yatıyor. Bir fark onayı var eğer Milli Eğitim’den onay alırsak sigortamızın üstünü biz yatırıyoruz. E zaten aldığımız ücret belli.”
“DEPREMZEDE ÖĞRETMEN: 50 BİNİN ÜZERİNDE BİNA YIKILMAYI BEKLİYOR, İŞ YOK, KURUM YOK”
Malatya’da 19 yıldır ücretli öğretmenlik yapan depremzede Züleyha Mecit ise bu yıl işsiz kalmış. Mecit, yetkililere sitem ederek ANKA’ya şunları söyledi:
“Malatya deprem bölgesinden katılan 7 yıla yakın destekleme yetiştirme kursunda ücretli öğretmenlik yaptım. Burada ücretli öğretmenlerin durumları diğer bölgelerden daha farklı. Burada birçok okul ağır hasarlı, yıkıldı. Özel sektörde olan okulların birçoğu yıkıldı. Kurs merkezleri yıkıldı. Burada istihdam edilecek yerler olmadığı için ücretli öğretmenlerde çok zor durumda. 45 bin atamanın büyük çoğunluğunu megapol ve deprem bölgelerine yoğunlaştırdılar. Norm fazlası burada çok fazla var. Bunu neye dayanarak yaptılar bilmiyoruz. 6 yıldır çalıştığım Destekleme Yetiştirme Kursu’nu bizden aldılar, kadrolu arkadaşlara verdiler. Burada bu yıl ücretli öğretmenlerin çoğu görev alamadı, çoğumuz boştayız. Benim kendi kurumumdan bildiğim 50 arkadaşım var. Alınsa bile Cumhurbaşkanımızın açıkladığı yüzde 25’lik zam olayı zaten esprisi olmuyor özellikle deprem bölgelerinde sağlam ev sayısı çok düşük olduğu için 15 binin altında ev bulamazsınız Malatya’da. 50 binin üzerinde bina yıkılmayı bekliyor. Bölgeden ayrılamadığımız gibi bir yerde istihdam de edilemiyoruz, işte yok bize. Kurum yok. Bakan 45 bin atama yaparken bizi düşünmedi mi? Burada ücretli öğretmenler çok mağdur, işsiz. Deprem bölgelerindeki ücretli öğretmenleri gözetmelerini istiyoruz bu anlattıklarım sadece sıkıntıların bir kısmı.”
“BEŞİNCİ ÜNİVERSİTEMİ OKUYORUM”
Bursa’da İngilizce öğretmenliği yapan Mevlüde Kurtuluş ise şunları söyledi:
“Biz bugün kadrolu öğretmen arkadaşlarımızla aynı işi yapmamıza rağmen, bir sonraki yılı da garanti altına almak adına ciddi emek sarf ediyoruz. Bu emeklerin karşılığını hiçbir şekilde almadık. Hükümet yöneticilerine, Sayın Milli Eğitim Bakanı’na bütün siyasetçilere sesleniyorum, devlet kanalıyla veya hükümet kanalıyla kaçak işçi çalıştırılıyor. Bu suç duyurusudur. İki çocuğum var eşim çalışıyor maddi anlamda eşimin kendi işi olduğu için ben ciddi problem yaşamıyorum ama yaşanan o kadar çok arkadaşım var ki ben buna şahidim. Özellikle erkek öğretmen arkadaşlarımın evliliklerinin sonlandırılmasına kadar şahidim. 21. yüzyılda ücretli öğretmenliğe modern kölelik diyorum. İngilizce öğretmeniyim birçok branşım var. Felsefe, okul öncesi, işletme…. 5. üniversitemi okuyorum. Yüksek lisans yapıyorum. KPSS’yi tabii ki denedik branşlarda atamanın çok az olması maalesef atanamadık. Daha sonra belli yaşlara geldik, ben 47 yaşındayım meslekte 19. yılım. Belli bir süre özel sektörde çalıştım SGK primi için. Bu yaştan sonra yeni mezunlarla yarışamıyoruz ve yeni nesil sorularla kayda değer puanlar alamıyoruz. Ben en son 62 puan aldım. Yüzde 25 zam kabul edilebilir bir artış değil.”
Ücretli Öğretmenler Derneği Levent Atasoy ise, “Levent, ayda derse tam giren arkadaşlar 120 saat giriyor. 120 saat derse giren arkadaşlarımız da şu anki hesaplamayla asgari ücretin altında maaş alacaklar. Genelde 120 saat derse giren arkadaşlarımız pek yok. Branş öğretmenlerimiz hiçbir zaman derse tam giremiyorlar” dedi.