23 Kasım 2024 Cumartesi

Erdoğan Toprak: “Ab Ve Imf, Yunanistan’a Borç Vermek İçin Emekli Aylıklarının Dondurulmasını Şart Koştu. Şimdi De İktidar, Tüm Kesimleri Sefaletle Baş Başa Bırakan Bu Modeli Uyguluyor”

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, vergi artışları ve zamlarla ilgili; “Alınan bu kararlar, 2010’da moratoryum aşamasına gelen Yunanistan’a IMF ve AB tarafından borç karşılığı dayatılan anlaşmayla aynı. O tarihte tıpkı TÜİK gibi Yunan istatistik kurumunun gerçek verileri gizlediği, Eurostat’a manipüle edilmiş makyajlı veriler gönderdiği, maliye bakanlığının bütçe ve hazinenin iflasını örttüğü ortaya çıkmıştı. AB ve IMF, Yunanistan’a borç vermek için emekli aylıklarının dondurulmasını şart koştu. Diğer koşul ise adaların ve kamu varlıklarının, kıymetli arazilerin satılmasıydı. Şimdi de iktidar Yunanistan’da başta emekliler olmak üzere, işçi-memur tüm kesimleri sefaletle baş başa bırakan bu modeli uyguluyor” açıklamasını yaptı. 

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, iktidarın uyguladığı ekonomi politikalarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Toprak’ın değerlendirmeleri şöyle:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan; Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) ‘dolar turuna’ çıkmadan önce gece yarısı kararlarıyla KDV-ÖTV artışlarını, torba yasayla MTV’de çifte vergiyi ve akaryakıt zamlarını yürürlüğe koyarak körfez sermayesine milletin sırtından kaynak güvencesi verdi. Aynı zamanda 15 milyon emeklinin maaşlarına yüzde 25 zam görüntüsü altında, en düşük aylık 7.500 TL’de tutularak gerçekte sıfır zam yapıldı. Her şeye yağmur gibi zam yağdırılırken emeklilerin büyük bir bölümünün maaşları 6 ay süreyle donduruldu. Alınan bu kararlar, 2010’da moratoryum aşamasına gelen Yunanistan’a IMF ve AB tarafından borç karşılığı dayatılan anlaşmayla aynı. O tarihte tıpkı TÜİK gibi Yunan istatistik kurumunun gerçek verileri gizlediği, Eurostat’a manipüle edilmiş makyajlı veriler gönderdiği, maliye bakanlığının bütçe ve hazinenin iflasını örttüğü ortaya çıkmıştı. AB ve IMF, Yunanistan’a borç vermek için emekli aylıklarının dondurulmasını şart koştu. Diğer koşul ise adaların ve kamu varlıklarının, kıymetli arazilerin satılmasıydı. Şimdi de iktidar Yunanistan’da başta emekliler olmak üzere, işçi-memur tüm kesimleri sefaletle baş başa bırakan bu modeli uyguluyor. Özelleştirme İdaresi, resmî gazetede yayınladığı ilanlarla büyük bölümü kıyı bölgelerinde, sahillerde, doğal ve ormanlık alanlarda bulunan toplam 30 bin 668 kilometre karelik değerli hazine arazisini yerli-yabancı alıcılara satışa çıkartıyor.

“MİLYONLARCA KİŞİYİ İÇİNE DÜŞÜRDÜĞÜ ‘GEÇİM ATEŞİNE’ SIRT ÇEVİREN İKTİDAR, KÜRESEL SERMAYE VE FAİZ LOBİSİNİN ÖNDE GELEN TEMSİLCİSİ JP MORGAN İLE YÜRÜTTÜĞÜ GİZLİ PAZARLIKLARI, VERİLEN SÖZLERİ MİLLETTEN GİZLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emekli maaşları için 5 ay sonraki yılbaşını işaret etmesi, asgari ücrete yılda bir kez zam hazırlığı yapılması maaş ve ücretlerin bu süre boyunca dondurulması demek. Bir yandan milyonlarca kişiyi içine düşürdüğü ‘geçim ateşine’ sırt çeviren iktidar diğer yandan küresel sermaye ve faiz lobisinin önde gelen temsilcisi JP Morgan ile kapalı kapılar ardında yürüttüğü gizli pazarlıkları, verilen sözleri milletten gizliyor.

“KAYNAKLAR HALKIN REFAHINDAN KESİLİYOR”

İktidar, Türkiye’ye borç vermesi beklenen küresel sermayedarlar ve Körfez sermayesinin talepleri ve talimatları doğrultusunda attığı adımlarla vergi ve zamlarla yaratılacak kaynağı alacaklılara güvence verirken, bu kaynaklar halkın refahından kesiliyor. Yapılan zamma rağmen milyonlarca kişinin aylık geliri, temmuzda 11 bin 658 TL olan 4 kişilik ailenin açlık sınırı ve 37 bin 974 TL’ye yükselen yoksulluk sınırının altında kaldı. Dört kişilik bir ailede üç kişi asgari ücretle çalışıyor olsa bile 38 bin TL’lik yoksulluk sınırını yakalayamıyor.  10 milyon emeklinin 7500 TL maaş aldığı göz önünde tutulduğunda, iki emekli maaşı giren bir hane açlık sınırını ancak aşabiliyor. Temmuzda 22 bin TL’ye çıkartılan en düşük memur maaşı dahi yoksulluk sınırının 16 bin TL altında kaldı. Milyonların artık yılbaşında iyileştirme yapılacağına yönelik alaycı vaatleri dinleyecek takati kalmadı. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hâlâ millete ‘israf ekonomisinden vazgeçin, tasarrufa geçin’ çağrısı yapması; ‘biz zenginden, küresel sermayeden, faizciden yanayız, siz ne haliniz varsa görün’ demektir.

Milyonlarca dar gelirli, memur, işçi, çiftçi, esnaf, asgari ücretliden çatır çatır gelir vergisi kesiliyor. Aldığı nefesten bile KDV, ÖTV alınıyor. Oysa 3 trilyon lirayı aşan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabı sahiplerinin 200 milyar lirayı aşan kur farkı ve faiz gelirleri vergiden muaf tutuluyor. KKM’ye geçen şirketlere sağlanan Kurumlar Vergisi istisnası yeniden uzatılıyor. Bu nasıl adalet?”

 

İlgili Haberler