22 Kasım 2024 Cuma

Eğitim Sen, Çedes Protokolünün Yürütmesinin Durdurulması Ve İptali İstemiyle Danıştay’da Dava Açtı

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), ‘manevi danışman’ adı altında okullara imam ve vaiz görevlendirilmesine ilişkin “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi”ne karşı Danıştay’da dava açtı. Eğitim Sen, konuyla ilgili “Eğitim ve öğrenim hakkının anayasal bir hak ve kamu hizmeti olması ilkesine aykırı bir şekilde, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik Spor Bakanlığı arasında imzalanan ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi İş Birliği Protokolü”nün iptali ve yürütmesinin durdurulması için Danıştay’a dava açtık” açıklamasını yaptı.

Eğitim Sen, ÇEDES Projesi protokolünün yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle  Danıştay’da dava açtı. Eğitim Sen’in internet sitesinde konuyla ilgili bugün yaptığı açıklama şöyle:

“Eğitim ve öğrenim hakkının anayasal bir hak ve kamu hizmeti olması ilkesine aykırı bir şekilde, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik Spor Bakanlığı arasında imzalanan ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi İş Birliği Protokolü”nün iptali ve yürütmesinin durdurulması için Danıştay’a dava açtık.

‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi İş Birliği Protokolü’nün ‘Manevi danışman’ adı altında din görevlerinin eğitim öğrenim hayatına dâhil edildiği, ‘abi abla’ gibi tarikat cemaat ifadelerinin rol model olduğu, protokolün süre sınırlılığı olmaması, üzerinde değişiklikler ve ilaveler yapılabilir olması ve hukuki belirlilik ilkesine aykırı oluşu ile protokolde bahsi geçen din görevlilerine yetki-sorumluluk birliği ilkesi gereği öğretmen görevi ve sorumluluğu verilemeyeceği hususlarıyla, bilimsellik ilkesine uygun olmayışıyla,

Anayasanın laiklik ilkesinin gereği olarak ‘kutsal din duygularının, devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı”, Anayasanın Türkiye Cumhuriyetinin, “… başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olduğu ilkelerine, ‘Din ve vicdan hürriyeti’ başlıklı maddesindeki “Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzeninin kısmen de olsa, din kurallarına dayandırılamayacağı” ilkeleriyle,

Anayasa’ya, 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 7354 Öğretmen Meslek Kanunu, 222 sayılı Eğitim ve Öğretim Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye aykırı olması nedeniyle, yürütmesinin durdurulması istemli ve iptali için dava açılmıştır.”

 

İlgili Haberler