İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, akademisyenlerin maaşlarında iyileştirme yapılması ile birinci sınıf olup Yargıtay-Danıştay üyesi seçilmeye hak kazanmış ve bu hakkı kaybetmemiş olan hâkim savcılarla ilgili eşitsizliğin giderilmesi amacıyla TBMM’ye kanun teklifi sundu. Poyraz, “Sunmuş olduğumuz kanun teklifinin yasalaşması durumunda örneğin Antalya’da yeni atanmış akademik teşvik ödemesi almayan, idari görevi olmayan bekar ve çocuksuz bir profesör; Haziran 2023’te 29 bin 168 TL maaş alırken, teklifimizin kanunlaşması halinde 50 bin 475 TL maaş alacaktır. Yine aynı şekilde 24 bin 804 TL maaş alan doçent 45 bin 545 TL, 21 bin 180 TL maaş alan doktor öğretim üyesi 37 bin 760 TL, 18 bin 827 TL maaş alan bir araştırma görevlisi ise 31 bin 70 TL maaş alacaktır” açıklamasını yaptı.

İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, akademisyenlerin maaşlarında iyileştirme yapılması ve birinci sınıf olup Yargıtay-Danıştay üyesi seçilmeye hak kazanmış ve bu hakkı kaybetmemiş olan hakim savcılarla ilgili eşitsizliğin giderilmesi amacıyla bir kanun teklifi sundu.

Teklifle; Antalya, Ankara, İstanbul gibi illerde 18 bin 827 TL maaş alan bir araştırma görevlisinin 31.070 TL, 21 bin 180 TL maaş alan doktor öğretim üyesinin ise 37 bin 760 TL maaş alabilmesinin önü açılacak.

“BU KANUN TEKLİFİ İLE AKADEMİSYENLİĞİN YENİDEN CAZİP MESLEK HALİNE GETİRİLMESİ İÇİN ÜNİVERSİTE ÖDENEĞİNİN YENİDEN DÜZENLENMESİNİ ÖNGÖRÜYORUZ”

Poyraz, TBMM Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifi ile ilgili şu açıklamayı yaptı:

“Bu kanun teklifi ile ülkemiz bilimsel faaliyetlerinin arttırılması ve akademisyenliğin yeniden cazip bir meslek haline getirilmesi için üniversite ödeneğinin, akademik personelin ek göstergelerinin ve makam tazminatlarının ve akademik teşvik ödeneğinin günün şartlarına göre yeniden düzenlenmesini öngörüyoruz. Maalesef ülkemizdeki ağır ekonomik koşullar göz önüne alındığında akademisyenlerimizin; bilimsel çalışma yapmaktan ziyade ay sonunu getirebilmek ve hayatlarını idame ettirebilmek gibi temel sorunlarla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Kanun teklifimizde ayrıca yargı camiasındaki önemli bir eşitsizlikle ilgili de düzenleme yer alıyor. Birinci sınıf hâkim savcıların kazanılmış haklarına rağmen mevcut durumda var olan eşitsizliğin ortadan kaldırılacak bir düzenleme öneriyoruz

“ÖZELLİKLE ANTALYA, ANKARA, İSTANBUL, İZMİR GİBİ İLLERDE GÖREV YAPMAKTA OLAN AKADEMİSYENLERİN AKADEMİK TEŞVİK ÖDENTİSİ İKİ KATINA ÇIKARILMAKTADIR”

Geliştirme ödeneğine ilişkin düzenlememizle tüm öğretim üyelerinin maaşlarında unvan ve kıdemleriyle orantılı olarak denge sağlanmaktadır. Özellikle Antalya, Ankara, İstanbul, İzmir gibi illerde görev yapmakta olan akademisyenlerin maaşlarında artışın yanı sıra akademik teşvik ödentisi iki katına çıkarılmaktadır.

Sunmuş olduğumuz kanun teklifinin yasalaşması durumunda; örneğin; Antalya’da yeni atanmış akademik teşvik ödemesi almayan idari görevi de olmayan bekar ve çocuksuz bir profesör Haziran 2023’te 29.168 TL maaş alırken, teklifimizin kanunlaşması halinde 50 bin 475 TL maaş alacaktır. Yine aynı şekilde 24 bin 804 TL maaş alan doçent 45 bin 545 TL, 21 bin 180 TL maaş alan doktor öğretim üyesi 37 bin 760 TL, 18 bin 827 TL maaş alan bir araştırma görevlisi ise 31 bin 70 TL maaş alacaktır.

7447 Sayılı Kanunun 16. Maddesinde 270 sayılı Yüksek Hakimlik Tazminatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin birinci maddesinde yer alan cetvelin ikinci sırasında ‘Yargıtay-Danıştay-Sayıştay Üyeleri’ ifadesi eklenerek birinci sınıf olup Yargıtay-Danıştay üyesi seçilmeye hak kazanmış ve bu hakkı kaybetmemiş olan hakim savcılar yönünden ortaya çıkan eşitsizliğin giderilmesi amacıyla cetvelin ikinci sırasına ‘Birinci sınıfta üç yılını doldurup Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilme hakkını kazanmış olan hakimler ve savcılar ile seçilme niteliklerini kaybetmemiş olan hakimler ve savcılar’ ibaresinin eklenmesini önermekteyiz.”

İlgili Haberler

Avukat Rezan Epözdemir: Cumartesi Anneleri Ve Diyarbakır Anneleri Bir İnsan Hakları Meselesidir

Sabri Tekir: “Cumhurbaşkanı’nın Hatay’da Sarf Ettiği Cümleler Oldukça Yersiz Ve Talihsizdir”

Ömer Fethi Gürer: “Emeklilikte Adalet Arayan Staj Ve Çırak Mağdurları İle Taşeronda Kalanların Kadro Hakları Verilmeli, Çalışma Yaşamı Sömürü Düzeni Olmaktan Çıkarılmalıdır”