22 Kasım 2024 Cuma

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü… Uluslararası Çalışma Örgütü Kıdemli Proje Koordinatörü Fatma Gelir Ünal: “Çocuk İşçiliğinin Önlenmesi İçin Sosyal Adaletin Sağlanması Gerekiyor”

HABER: GÜLARA SUBAŞI / KAMERA: ÜNAL AYDIN

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Çocuk İşçiliği ile Mücadele Kıdemli Proje Koordinatörü Fatma Gelir Ünal, “Çocukların işçi olarak çalışmaması için ailelerinin, tüm çalışanların, yani herkesin sosyal adalete sahip olması gerekiyor. Yani diyoruz ki: ‘Sosyal adalet, çocuk işçiliğine son!’ Aslında bu, bütün çalışanların insana yakışır işlerde çalışmaları, özellikle yoksulluğun sebebi olan çocuk işçiliğinin de bir şekilde ortadan kalkması demek. Bütün çocukların çocuk haklarına saygılı bir şekilde yaşayabilecekleri ortamların oluşması adına herkes için, yani aileler, bireyler için, sosyal adaletin sağlanması gerekliliği. Ve bu anlamda da çocuk işçiliğinin önlenmesi ve önlendiği gibi de devam ettirilmesinin mümkün olduğunu düşünüyoruz” dedi.

12 Haziran günü, 21 yıldır küresel bir sorun olan çocuk işçiliğini önlemek amacıyla Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından “Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” olarak ilan edildi. Günün teması bu yıl, “Herkes için sosyal adalet, çocuk işçiliğine son!” olarak belirlendi. ILO Kıdemli Proje Direktörü Fatma Gelir Ünal, çocuk işçiliğinde gelinen son noktayı ANKA Haber Ajansı’na anlattı:

“BU YIL İTİBARIYLA DÜNYADAKİ ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN ARTMAYA BAŞLADIĞINI GÖRÜYORUZ”

“12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü, 2002 yılından beri dünyada Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) liderliğinde dünyadaki çocuk işçiliğiyle mücadele günü olarak kutlanıyor. Aslında 20 yıllık geçmişine baktığımızda bugünün kutlanmaya başlanması ve buna yönelik politikaların yapılmasının ardından geçen yıllara kadar dünyadaki çocuk işçiliğinde bir azalma olduğunu gözlüyorduk. Fakat bu yıl itibarıyla artık dünyadaki çocuk işçiliğinin azalmanın ötesinde ileri doğru bir adım attığını görüyoruz. Peki bu ne demek? Aslında dünyada şu anda 160 milyon çocuğun çocuk işçiliğinde çalıştığını biliyoruz. Ve bunların daha da kötüsü 80 milyon çocuğun doğrudan doğruya tehlikeli işlerde çalışması. Tehlikeli işlerde çalışmaları, çocukların kendi fiziksel ve ruhsal gelişimlerini tehlikeye sokacak işlerde çalışmaları demek. Dolayısıyla dünya, çok uzun zamandan beri bununla mücadele ediyor olmakla beraber özellikle son dönmelerdeki krizler, COVID ile başlayan kriz, arkasından savaş ortamlarının oluşması ve iklim değişikliği gibi krizlerle beraber çocuklar, çocuk işçiliğinde çok daha kırılgan bir hale geliyorlar.

“HERKES İÇİN SOSYAL ADALET, ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE SON!”

Peki çocuk işçiliğiyle mücadele etmek için ne yapmamız gerekiyor? Bizim her zaman vurguladığımız şey: Çocukların işçi olarak çalışmaması için ailelerinin, yani çalışanların, yani herkesin sosyal adalete sahip olması gerektiği. Yani diyoruz ki: ‘Sosyal adalet, çocuk işçiliğine son!’ Aslında bu şu demek: Bütün çalışanların insana yakışır işlerde çalışmaları, özellikle yoksulluğun sebebi olan çocuk işçiliğinin de bir şekilde ortadan kalkması demek. Yani ailelerin daha güvenli, zorla çalıştırmadan uzak, bir şekilde iş sağlığı ve güvenliği ortamlarının yaratıldığı ve çalışanların seslerini duyurabildikleri, örgütlenme olanaklarının olduğu ortamlarda çalışmaları; yani herkesin insana yakışır işlere sahip olması demek oluyor.

“TÜRKİYE’DE 5-17 YAŞ ARASINDA 720 BİN ÇALIŞAN ÇOCUĞUMUZ VAR”

Türkiye ise aslında son yıllarda, 2002’den beri yapılan mücadelelerle çocuk işçiliğinin önlenmesi anlamında çok büyük yol katetti. Türkiye Cumhuriyeti devletinin yayınladığı son çocuk işçiliği anketine göre de -2019 yılında yayınlandı bu anket- Türkiye’de 5-17 yaş arasında çalışan 720 bin çocuğumuz var. Ve bizler, bu çocuk işçiliğinin hem azaltılması için gerek Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili kurum ve kuruluşları, başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sosyal taraflar, ilgili sivil toplum örgütleri, Millî Eğitim Bakanlığı ve diğerleri gibi bütün kurum ve kuruluşlarla çalışmalarımıza devam ediyoruz.

“TÜRKİYE’DE ÇOCUK İŞÇLİĞİ EN ÇOK MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLİĞİNDE KARŞIMIZA ÇIKIYOR”

Aslında çocuk işçiliği dediğimiz şeyi çocuk çalışmasından ayırmamız gerekiyor. Burada önemli olan çocukların bir şekilde kendi rızaları olmadan fiziksel ve ruhsal gelişimlerini engelleyecek, eğitimden uzak kalacakları ve normal fiziki şartların ötesinde, yani günlük olarak 8-10 gibi saatlerde, yevmiye karşılığında çalıştırılmasına aslında biz çocuk işçiliği diyoruz. Bunlar nerelerde karşımıza çıkıyor? Türkiye özelinde baktığımızda; sanayide, hizmet sektöründe ama en çok da mevsimlik tarım işçiliğinde karşımıza çıkıyor. Yani çocukların tarımsal faaliyet için göç eden ailelerin yanında olması, belirli yaşlardan sonra da özellikle, oradaki tarım faaliyetinin çeşitliliğine göre bu farklılaşan, çapalama, paketlemelerde, ürünün toplanmasıyla ilgili alanlarda olsun çalıştıklarını da görüyoruz.

“ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN ÖNLENMESİ İÇİN TÜM BİREYLER İÇİN SOSYAL ADALETİN SAĞLANMASI GEREKİYOR”

Bizim her zaman söylediğimiz şey: Bütün çocukların çocuk haklarına saygılı bir şekilde yaşayabilecekleri ortamların oluşması adına herkes için, yani aileler, bireyler için, sosyal adaletin sağlanması gerekliliği. Ve bu anlamda da çocuk işçiliğinin önlenmesi ve önlendiği gibi de devam ettirilmesinin mümkün olduğunu düşünüyoruz.”

 

İlgili Haberler