12 Kasım 2024 Salı

İzmir’de Çedes Projesine Protesto: “Çocuklarımız Çedes Ve Benzeri Projelerle Siyasi İktidarın Siyasal-İdeolojik Hedeflerinin Parçası Haline Getirilemez”

KERİM UĞUR

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir şubeleri, veli dernekleri ve sivil toplum örgütleri, ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)’ projesi kapsamında İzmir’deki 842 okulda imam ve vaiz görevlendirilmesini Konak Meydanı’nda protesto etti. İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, “Milli Eğitim bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir. Çocuklarımız, ÇEDES ve benzeri projelerle siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilemez” dedi.

Eğitim Sen İzmir şubeleri, Konak Meydanı’nda ÇEDES projesine karşı eylem yaptı. Eyleme Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER), Öğrenci Veli Derneği (VELİ-DER)’in yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti de destek verdi. “Laikliği ve laik eğitimi hedef alan politika ve uygulamalara derhal son verilmelidir” pankartı açan eğitimciler, “Laik ve bilimsel eğitime aykırı uygulamaları reddediyoruz”, “Protokolü iptal edip PDR ilkelerini uygulayın”, “Laik, bilimsel eğitim kırmızı çizgimizdir”, “Çocuklarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz” dövizleri taşıdı.

Şubeler adına açıklamayı Eğitim-Sen İzmir 1’Nolu Şube Başkanı Necip Vardal okudu. Vardal, şunları söyledi:

“ÇEDES Projesi, 1739 sayılı kanuna aykırı olarak eğitim hizmetinin yürütülmesini, gözetilmesini ve denetlenmesini Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile paylaşarak gözetim, yürütme ve denetim görevini ihlal etmektedir. MEB, böylece okulların çocuğun üstün yararı ve kamu yararına işlev görme niteliğini sekteye uğratmaktadır. Yine ÇEDES Projesi, öğrencilerin hem okulda hem de okul dışı ve yaz tatillerindeki geçirdiği zamanları ele geçirerek okulu ve öğrencileri dini referanslı eğitim anlayışı ile siyasallaştırmaktadır. Sorumlu kurumlarca yeterince denetlenmeyen, kamusal alana açık olmayan bu alanlarda çocuğa yönelik yaşam hakkı ihlali, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet ve çocuk ihmali ve istismarı olaylarını kamuoyu yakından gözlemlemiştir. Eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek, çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için somut adımlar atılması gerekmektedir. Ancak MEB, bugüne kadar yaptığı gibi, din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda ‘tek din, tek mezhep’ yaklaşımıyla hareket ederek okullarda öğrencilere dini ve manevi değerleri aktarmayı kendisine görev edinmiştir. ÇEDES Projesi iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.

“ÇEDES VE BENZERİ UYGULAMALARDAN DERHAL VAZGEÇMELİDİR”

Milli Eğitim bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir. Çocuklarımız, ÇEDES ve benzeri projelerle siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilemez. Bu konuda eğitim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu birlikte tavır almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz.”

“FORMASYONLARI OLMAYAN DİN GÖREVLİLERİNİ MANEVİ DANIŞMANLIK ADI ALTINDA OKULLARA ATANMASI KABUL EDİLEMEZ”

ÇEDES projesini yakından takip ettiklerini belirten CHP PM üyesi ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen ise “On binlerce öğretmen atama beklerken ve bu işleri okullarda yapmak için rehber öğretmenler görevlendirilmişken gidip dışarıdan din görevlilerini hiçbir eğitimle ilgili hiçbir uzmanlığı olmayan, formasyonları olmayan din görevlilerini manevi danışmanlık adı altında okullara atanması kabul edilemez. Bunlar öğrencilerin, gençlerin, çocukların sağlığı, gelişimi ve özellikle kendilerini tanımaya başladıkları yıllarda önlerini normal bir yönlendirme ile göremeyecekleri bir duruma sebep olacak. Bizler bu konuyla ilgilenen tüm bileşenlerle beraber konuyu takip etmeye devam edeceğiz. Sanılmasın ki bu sadece bir tepki ve bunu takip etmeyeceğiz. Bu bir başlangıç bundan sonra öncelikle talebimiz bu konunun iptal edilmesidir” dedi.

 

 

İlgili Haberler