Ahmet Davutoğlu: Bundan Sonraki İlk Seçimlerde Gelecek Partisi Tek Başına İktidarın Ve Ben De Tek Başına Cumhurbaşkanlığı Adaylığının Öncüsü Olacağım. Kimseden Çekinmem Yok
Şerafettin Kılıç: “Yeni Hazine Ve Maliye Bakanı’nın ‘Ekonomide Rasyonel Bir Zemine Dönmekten Başka Bir Seçenek Kalmamıştır’ İfadesi Adeta Bir İtiraf”
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, “İsimler değişebilir, fakat zihniyet değişmediği sürece maalesef aynı sorunları yaşamaya devam ederiz. Bu sebeple biz, ekonomiden sağlığa, eğitimden tarım ve hayvancılığa, çalışma ve sosyal güvenlikten adalete bütün alanlarda evvela bir zihniyet değişimine ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz. Yeni Hazine ve Maliye Bakanı’nın ‘Ekonomide rasyonel bir zemine dönmekten başka bir seçenek kalmamıştır’ ifadesi adeta bir itiraf mahiyetindedir” dedi.
Şerafettin Kılıç, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıç, şunları söyledi:
“SON 21 YILDA, GELİR DAĞILIMINDAKİ UÇURUM DERİNLEŞMİŞTİR”
“Yeni dönemde, iktidarın son 21 yılda ortaya koyduğu yanlış politikaların sonucunda yaşanan problemlerin çözümü için çalışacağız. Son 21 yılda, gelir dağılımındaki uçurum derinleşmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’de halkın yüzde 20’lik kesimi gelirin yarısını alırken halkın yüzde 50’si gelirin sadece yüzde 16’sını almaktadır. Bu durumu şair Necip Fazıl’ın ifadesiyle özetlemek mümkündür. Ne diyor şair Necip Fazıl? ‘Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa.’ Türkiye OECD üyesi 37 ülke arasında gelir adaletsizliğinde dördüncü sırada bulunurken dar gelirli vatandaşlarımızın alım gücü maalesef azalmaya devam ediyor. İktidar, yeni dönemde gelir dağılımındaki adaletsizliği giderici politikaları ivedilikle hayata geçirmek zorundadır.
“İSİMLER DEĞİŞEBİLİR, FAKAT ZİHNİYET DEĞİŞMEDİĞİ SÜRECE MAALESEF AYNI SORUNLARI YAŞAMAYA DEVAM EDERİZ”
Göreve getirilen bakanlara verimli bir çalışma dönemi diliyorum. İsimler değişebilir, fakat zihniyet değişmediği sürece maalesef aynı sorunları yaşamaya devam ederiz. Bu sebeple biz, ekonomiden sağlığa, eğitimden tarım ve hayvancılığa, çalışma ve sosyal güvenlikten adalete bütün alanlarda evvela bir zihniyet değişimine ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz. Yeni Hazine ve Maliye Bakanı’nın ‘Ekonomide rasyonel bir zemine dönmekten başka bir seçenek kalmamıştır’ ifadesi adeta bir itiraf mahiyetindedir. Sayın Bakan, şu ana kadar tatbik edilen modelin yanlış olduğunu itiraf ederken yeni model değişikliğinin yine vatandaşın sırtına yük yükleneceğinin de sinyalini vermiş oluyor. Siz, eğer ekonomide haksız kazancı meşru hale getirir, faiz lobilerinin kâr üzerine kâr yaptığı bir modeli tatbik etmeye devam ederseniz, israfı önleyecek çalışmalar yapmazsanız hiçbir sorunu çözemez, ülkedeki yoksulluğun önüne geçemezsiniz. Siz, eğer sağlıkta hasta garantili yaptırıp hastayı adeta müşteri olarak gören bir yaklaşım ortaya koymaya devam ederseniz bu alandaki çürümeyi önleyemezsiniz. Siz, eğer eğitimde fırsat eşitliğini sağlayamaz, okullardaki eğitimi maddi ve manevi olarak yeterli düzeye çıkaramaz ve vatandaşı başka arayışlara sevk ederseniz milli eğitimi ayağa kaldıramazsınız. Siz, eğer tarım ve hayvancılıkta ithalata dayalı, üretimi baltalayan politikaları uygulamaya devam ederseniz bu ürünlerdeki pahalılığı önleyemez, tarım ve hayvancılığı ayağa kaldıramazsınız.
“ÇİFTÇİNİN HAKKI OLAN DESTEKLERİ TAM VE ZAMANINDA ÖDEMEZSENİZ TARIMSAL ÜRETİMİ GERÇEKLEŞTİREMEZSİNİZ”
Geçtiğimiz gün açıklanan buğday ve arpa fiyatları maliyetlerin çok altında kalmıştır. Çiftçi, girdi maliyetlerini karşılayamaz ve toprağını ekemez duruma gelmiştir. Her yıl milli gelirin en az yüzde 1’ini çiftçilerimize destek olarak ödemek kanuni zorunluk iken iktidarın ödediği destekler hiçbir yılda bu orana ulaşmamıştır. Verilen destek, her yıl milli gelirin ortalama sadece binde 3’ü oranında kalmıştır. Çiftçinin hakkı olan destekleri tam ve zamanında ödemezseniz tarımsal üretimi gerçekleştiremezsiniz.”
“YAKIŞTIRAMADIK KENDİSİNE BÖYLE BİR ŞEYİ”
Şerafettin Kılıç, CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’un Millet İttifakı içindeki partilerle ilgili, “Dün TBMM Başkanlık seçiminde, listelerimizden seçilen DEVA Partili, Saadet Partili ve Gelecek Partili milletvekillerinin partimizin Meclis Başkanı adayına oy vermeyerek kendi adaylarını çıkarmaları büyük bir siyasi nezaketsizliktir. Partimiz, bu devşirme siyasetini bırakarak acilen kendi değerlerine dönmelidir” paylaşımıyla ilgili de şöyle konuştu:
“Unutulmamalıdır ki kendisi 2018’de milletvekili seçilmiş ve 40 bin civarında oy almıştır. Bu seçimlerde de 70 binin üzerine çıkan bir oyu söz konusudur. Dolayısıyla bu artan oy, Millet İttifakı’na katkı veren partilerin katkısıyla elde edilmiştir. Ve yine Gürsel Erol demiştir ki ittifak gündeme geldiğinde, “Sayın Temel Karamollaoğlu gelsin, ilimizden aday olsun. Ben, kendi sıramı kendisine vermeye hazırım. Ben, ikinci sıradan aday olmaya hazırım” diyerek çok güzel sözler söylemiştir. Ama bunu belki kendi partisi içerisindeki mahfillere mesaj mahiyetinde kullanmış olabilir. Biz, tabii yakıştırmadık kendisine böyle bir şeyi.”