Şeref Arpacı: “Tekstil Ve Hazır Giyim Sektöründeki İstihdam Kaybı Dokuz Ayda 200 Bin Kişiye Ulaştı, Yıl Sonunda Bu Rakam 300 Bin Kişiyi Geçecek”
Ali Babacan’dan Akp Seçmenine: “Sizi Korkutanı Değil, Çok Daha Güzel Günler Sözünü Vadedeni, Öfkeyi Değil Sevgiyi, Tek Aklı Değil Ortak Aklı Seçin”
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, AK Parti’ye oy veren vatandaşlara “Bu seçimde tekrar Erdoğan’ı desteklerseniz, kendisinin gelmiş olduğu bugünkü durumunu onayladığınız ve bunun devamını istediğiniz anlamına gelecek. Hiçbir şey düzelmeyecek. Şu anda kötü gördüğünüz her şey, inanın daha da kötüye gidecek. Sizi korkutanı değil, çok daha güzel günler sözünü vadedeni seçin. Öfkeyi değil, sevgiyi seçin. Tek aklı değil, ortak aklı seçin. Korkuyu değil, umudu seçin. Size hem zengin hem güçlü hem güvenli hem de huzurlu bir Türkiye vadeden Millet İttifakı’nı seçin. Ellerindeki imkanları kaybetmemek, kurdukları rant düzenini bozmamak için sizin temiz inançlarınızı, güveninizi istismar edenlerle artık beraber olmayın, onlara itibar etmeyin” diye seslendi.
DEVA Partisi lideri Ali Babacan, sosyal medya hesaplarından önceki seçimlerde AK Parti’ye oy vermiş vatandaşlara yönelik bir açıklama yaptı. Babacan, şunları söyledi:
“GEÇMİŞTEKİ ERDOĞAN’IN HATIRINA, BUGÜNKÜ ERDOĞAN’A BİR KEZ DAHA OY VERSEM Mİ’ DİYE KARARSIZ KALAN ÇOK İNSAN VAR”
“Sevgili AK Partili kardeşlerim, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bugün özellikle sizlere seslenmek istedim. AK Parti’nin kuruluşundan beri tanıdığınız bir kardeşiniz olarak bu çok önemli seçimin arifesinde beni bir kez daha dinlemenizi rica ediyorum. Hepimiz görüyoruz, bu iktidarı destekleyen, torpille, haksız kazançla, adrese teslim ihalelerle, kolay paralarla zenginlemiş bir kesim var ülkemizde. Bunlarım müdürleri, sekreterleri, çocukları, damatları, gelinleri hepsi toplasanız bir avuç insan. Geri kalan AK Partililer namuslu, güzel, çalışkan insanlardır. Ben bunu iyi biliyorum. Bu kardeşlerimizin bir kısmı bugünlerde büyük bir ikilem yaşıyor, görüyorum. Bir yanda uzun yıllardır destekledikleri, onlara vaktiyle güzel günler yaşatmış, özgürleştirmiş bir iktidar dönemi var; öbür tarafta savunduğu değerlerden, ilkelerden vazgeçmiş, bir kısım zengini daha da zengin ederken halkın büyük bir kısmını fakirleştirmiş, liyakatsiz insanların öbeklendiği bir iktidar dönemi var. ‘Geçmişteki Erdoğan’ın hatırına, bugünkü Erdoğan’a bir kez daha oy versem mi, vermesem mi’ diye kararsız kalan çok insan var.
“BEN BİLDİĞİNİZ ALİ. HARAMA BULAŞMAYAN, SİZİN HAKKINIZI GÖZÜ GİBİ KORUYAN…”
Çok kişi soruyor, ‘Neden CHP ile ittifak yaptın, neden Kılıçdaroğlu’na destek veriyorsun’ diye. Ben sizin desteğinizle, genç yaşta, daha 35’imde bakan oldum. Hazinemizin başına geçtim. Dışişleri Bakanlığı yaptım. Avrupa Birliği Başmüzakereciliği yaptım. 2022’de, 2007’de, 2011’de verdiğiniz oylara, emanetinize gözüm gibi baktım. Siz gördünüz, siz tanık oldunuz. Beni en iyi siz bilirsiniz. Emanete hıyanet etmediğimi, asla etmeyeceğimi en iyi siz bilirsiniz. Ben bildiğiniz Ali. Harama bulaşmayan, sizin hakkınızı gözü gibi koruyan… O yıllarda ekibimizle beraber çok çalıştık, dosdoğru çalıştık. Kişi başı milli gelirimizi 3 kattan fazla artırdık. Çoğunuz maaşlarınızla huzur içinde geçiniyordunuz. Araba aldınız, belki ev aldınız, memur kardeşlerim emekli ikramiyesini beklemeden uygun imkanlarla aldı. Enflasyon tek haneye düştü, yıllarca da tek hanede devam etti. Başka ülkelerle olan ilişkilerde, sizlerin hakkını yedirmedim, başınızı bir kez dahi öne eğdirmedim. Pek çoğunuz bizzat o günleri yaşadı, gençler zaten eski videolarda izledikleri Türkiye’yle yaşadıkları Türkiye arasındaki farkı, herkesten daha iyi görüyor. En çok da onlar için üzülüyorum. Gençlerin hayatlarından çalınan yılların fakındayım. Onların mutsuz olduğunu görmek, inanın beni kahrediyor. Gençlere bir gençlik borcumuz var.
“ERDOĞAN, KEÇİÖREN’DEKİ O MÜTEVAZI EVDE OTURAN KİŞİ Mİ?”
Biz yıllarca Türkiye’yi özgür, demokratik, kimsenin ayrımcılığa uğramadığı, zengin bir ülke yapmak için çok çalıştık, çok da önemli eşikler aştık. Ben sadece ceketimle çalışmaya başladığım odamdan yine ceketimi aldım, çıktım. Tek bir haksızlığa da yolsuzluğa da bulaşmadığımı en iyi siz gördünüz. Ama ben artık orada değilim. Kurucusu olduğum, gençliğimin en verimli yıllarımı verdiğim partimden ayrıldım. Neden diye hiç düşündünüz mü? Çünkü orası benim genç yaşımda kurucusu olduğum parti değil artık. Alakası yok. Erdoğan, Keçiören’deki o mütevazı evde oturan kişi mi? Yolsuzluklar aldı başını gitti. Haksızlık, adaletsizlik her yerde biliyorsunuz. Bunu elini vicdanına koyan her AK Parti seçmeni görüyor aslında.
“TERÖRİSTLERİN VİDEOLARINI KESİP YAPIŞTIRARAK GERÇEK OLMAYAN GÖRÜNTÜLERİ MİTİNG ALANLARINDA İZLETİYORLAR”
Ancak gözünüzün gördüğünü size unutturmak için iktidar bütün imkânlarını, basın gücünü, para gücünü alabildiğince kullanıyor. Hem de öyle büyük imkanlarla propaganda yapıyorlar ki dört bir yanınızı kuşatıyorlar. Açıkça yalan söyleyerek, montajlanmış görüntüler eşliğinde iftiralar atarak kafanızı karıştırmak istiyorlar. Çarpıtılmış konuşmaları, video kesitlerini WhatsApp gruplarından, sosyal medyadan, hatta meydanlarda dev ekranlardan yayıyorlar hiç utanmadan. Teröristlerin videolarını kesip yapıştırarak gerçek olmayan görüntüleri miting alanlarında millete izletiyorlar. Bizim vergilerimizle maaşa bağladıkları troller, bütün gün bu yalanları tekrar ediyorlar. Hayret ediyorum. Sabah akşam kutsal dinimizi siyasetlerine alet edenler nasıl oluyor da hiç Allah’tan korkmadan böyle açıkça iftira atıp yalan konuşuyorlar. Onların adına ben utanıyorum.
“SİYASET YAPMAK İÇİN İNSANLIKTAN ÇIKILMAZ”
Bizim siyaset anlayışımızda yalan, iftira olmaz, olamaz. Siyaset yapmak için insanlıktan çıkılmaz. Biliyorum, bu mesajım birçok AK Parti seçmenine ulaşmayacak çünkü onlar geçim derdiyle gün boyu çalışıp didinen, günün sonunda yorgun argın evine gelen vatandaşlarımız. Duydukları haberlerin doğruluğunu yanlışlığını araştıracak halleri bile olmuyor. Biz de zaten onlara sesimizi çok zor duyuruyoruz. Ama bir de gerçek bilgeye ulaşma imkânı olan, gelen haberleri karşılaştıran kardeşlerimiz var.
“İÇİNİZ RAHAT DEĞİL, BİLİYORUM”
Taksicisinden kuaförüne, tornacısından bakkalına, doktorundan avukatına, kadın-erkek Türkiye’nin bel kemiği milyonlarca insan, sizler beni duyun. İçiniz rahat değil, biliyorum. Siz de gece yatınca, ‘Önümüzdeki 5 yıl bu kafayla bu ekonomi nasıl gider’ diye düşünüyorsunuz. Pazartesi günü yine işlerinize gidecek, kontak anahtarını yine çevirecek, yine kepenkleri açacaksınız. Allah’ın bildiğini birbirimizden saklamanın lüzumu yok. Hepiniz farkındasınız. Bugünkü iktidar, ülkeyi yönetme kabiliyetini yitirdi. Bugün artık ekip çalışmasına inanmayan, kimseyi dinlemeyen, günü kurtarmaya çalışan, Merkez Bankası’nın rezervlerini boşaltıp o koca kurumu borca sokan bir yönetim var. Erdoğan, artık öfkesine hâkim olamıyor. Yanında onu sakinleştirecek güçte bir kimse de kalmadı. Görüyorsunuz, tek imzayla ülkeyi yönetmeye başladığı 2018’den beri ekonomi dibe vurdu. Gerçek durum ne kadar kötü, onu bile göremiyoruz. Şeffaflık yok, veriler gizleniyor veya makyajlanarak açıklanıyor, rakamlarla oynuyorlar. Gözümüzün gördüğünden çok farklı bir tablo çizmeye çalışıyorlar. Herkesin gördüğü yüksek enflasyonu daha düşükmüş gibi göstermeye çalışıyorlar.
“İNSANLARI GERÇEK OLMAYAN TEHDİTLERLE KORKUTUYOR”
Hiçbir seçimde yapılmayan popülizm, bu seçimde yapılıyor. Kendisi bana ‘Bebecan’ diyor ama o eski günlerin başarılarının yakınından bile geçemiyor. Hatırlayın, bundan önceki her seçimde grafikler gösterirdi, ‘Ekonomide şöyle yükseldik’ diye. Bu seçim elinde hiçbir grafik yok. Dün savunduklarını bugün kötülüyor, dün kızdıklarını bugün vaat diye açıklıyor. Seçimi kaybetme korkusuyla her geçen gün hırçınlaşıyor. İnsanları gerçek olmayan tehditlerle korkutuyor. Teröristlerle berabersiniz diye iftira atıyor. Kazandıklarınızı kaybedersiniz diye tehdit ediyor. Yok gazı, petrolü kapatacaklar, yok İHA’ları SİHA’ları durduracaklar. Her türlü iftira var her türlü.
“KURDUKLARI RANT DÜZENİNİ BOZMAMAK İÇİN SİZİN TEMİZ İNANÇLARINIZI İSTİSMAR EDENLERLE ARTIK BERABER OLMAYIN”
Unutmayın ki bu seçimde tekrar Erdoğan’ı desteklerseniz, kendisinin gelmiş olduğu bugünkü durumunu onayladığınız ve bunun devamını istediğiniz anlamına gelecek. Hiçbir şey düzelmeyecek. Şu anda kötü gördüğünüz her şey, inanın daha da kötüye gidecek. Sizi korkutanı değil, çok daha güzel günler sözünü vadedeni seçin. Öfkeyi değil, sevgiyi seçin. Tek aklı değil, ortak aklı seçin. Korkuyu değil, umudu seçin. Bunun için harıl harıl çalışan, parlamenter sistemle ilgili anayasa değişikliğini hazırlayan, tam 2 bin 300 maddelik ortak politikalar metni üzerinde uzlaşan dürüst ve ehil kadroları seçin. Size hem zengin hem güçlü hem güvenli hem de huzurlu bir Türkiye vadeden Millet İttifakı’nı seçin. Ellerindeki imkanları kaybetmemek, kurdukları rant düzenini bozmamak için sizin temiz inançlarınızı, güveninizi istismar edenlerle artık beraber olmayın, onlara itibar etmeyin.
“SİZE SÖZ VERİYORUM. GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ, YİNE EMANETİNİZE SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIM”
Ben sizin sağduyunuza, muhakemenize, ülkenizin ve ailenizin şartlarını dikkate alarak aileniz ve ülkeniz için en doğru kararı vereceğinize inanıyorum. Bizler, yarının Türkiye’sinde sizin sesiniz olmak için yola çıktık. Pazartesi inşallah yepyeni bir Türkiye’ye uyanacağız. Bu yeni Türkiye’de devletin ve ekonominin ehil ellerde idare edilmesi için bize güç verin. Unutmayın, ben bildiğiniz Ali’yim. Yıllarca hazinenin başında durup tek kuruş harama, haksızlığa bulaşmayan, sizin hakkınızı gözü gibi koruyan Ali. Size söz veriyorum. Tıpkı geçmişte olduğu gibi, yine emanetinize sonuna kadar sahip çıkacağım. Tıpkı 21 yıl önceki gibi gelin, bir kere daha yine beraberce, yine sizlerle el ele hak için, adalet için sandıkta sessiz devrimi gerçekleştirelim.”