Maltepe Belediyesi’nden Depremzede Çocuklara 23 Nisan Etkinliği
Önce Kadınlar Ve Çocuklar Derneği’nden Hüda Par’a ‘Çocuk Yaşta Evlilik’ Tepkisi!
MERVE GÜVEN
Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği’nin gönüllü avukatı Begüm Osma, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun sosyal medyada yeniden gündeme gelen çocuk yaşta evlilikleri savunduğu açıklamasına tepki gösterdi. Yürürlükte olan kanunlar ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin çocuk yaşta evliliği meşru kılmadığına dikkat çeken Osma, “Alenen çocuk istismarının önünü açabilecek bahse konu açıklamanın münferit olmadığının farkındayız. Çocukların cemaatlerin elinde uğradığı istismar, eziyet, işkence ve diğer her türlü hak ihlalinin, çocuk yaşta evlendirilerek hayattan koparılan, eve hapsedilen kadınların müsebbibinin bu zihniyet olduğunu da biliyoruz. Laik, demokratik hukuk devletinde bu ve benzeri açıklamalar yapan kimselerin her ne sıfatla olursa olsun olumlu bir kazanım sağlayamayacağını da biliyoruz” dedi.
HÜDA PAR Genel Başkanı ve AKP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun yeniden gündeme gelen 8 Aralık 2022’de bir YouTube programında çocuk istismarının önünü açan erken yaşta evlilikleri savunduğu açıklaması tepki çekti. 14 Mayıs’ta yapılacak seçimde AKP’den milletvekili seçilmesine kesin gözüyle bakılan Zekeriya Yapıcıoğlu’nun bu sözlerine sosyal medyada çok sayıda kadın derneği ve yurttaş tepki gösterdi.
Kadına ve çocuğa şiddet, istismar davalarında aktif şekilde yer alan ve kamuoyu yaratan Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği’nin gönüllü avukatı Begüm Osma, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“ŞU AN YÜRÜRLÜKTE OLAN HİÇBİR KANUN VEYA TARAF OLDUĞUMUZ HİÇBİR ULUSLARARASI SÖZLEŞME ÇOCUK YAŞTA EVLİLİĞİ MEŞRU KILMAMAKTADIR”
“Kendisinin ifade ettiğinin aksine şu an yürürlükte olan hiçbir kanun veya taraf olduğumuz hiçbir uluslararası sözleşme çocuk yaşta evliliği meşru kılmamaktadır. Hukukta çocuk kavramı, ya henüz ergin olmayan kişileri belirtmek için ya da anne ve baba ile olan soy bağını belirtmek için kullanılabilen bir kavramdır. İster Ceza Kanunu’na ister Medeni Kanun’a ister taraf olduğumuz sözleşmelere bakalım hiçbirinde çocuk yaşta evliliğe onay veren düzenleme olmadığını görmekteyiz. İlgili kanunlarda çocuk tanımlaması da 18 yaşına kadar her insan çocuk sayılır. Henüz 18 yaşını doldurmamış kişi, erginlik 18 yaşın doldurulması ile başlar şeklindeki tanımlamalarla çocukluk sürecinin erginlik sürecinden önceye ait bir gelişim süreci olduğu açıkça belirtilmiştir.
“BU DURUMUN ÇOCUK YAŞTA EVLİLİĞE HİZMET ETMEK GAYESİ İLE OLUŞTURULMADIĞININ ALTINI TEKRAREN ÇİZMEK İSTERİM”
Yapıcıoğlu’nun izahından şaşarak kendi şahsi fikirlerine dayanak göstermeye çalıştığı husus bakımından ise 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 124 ve devamı maddelerinde evlenme yaşı düzenlenmiştir. Evlenme yaşının düzenlendiği maddede erkek ve kadın 17 yaşını doldurmadan evlenemez denilmektedir. İlgili kanunun devamında hakim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple 16 yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verilebilir. Bu durumun oldukça istisnai bir hal olduğunu, çocuğun menfaatinin zedelenmeden uygulanması gereken bir hüküm olduğunu tekraren belirtmek isterim. Bu durumun çocuk yaşta evliliğe hizmet etmek gayesi ile oluşturulmadığının altını tekraren çizmek isterim.
“ERGİNLİK YAŞI VE EVLENME YAŞININ KANUNDA FARKLI DÜZENLENMESİNİN İSABETLİ OLMADIĞINI, EVLENME YAŞININ DA ERGİNLİK YAŞI OLARAK BELİRLENMESİNİ SAVUNUYORUZ”
Bizler geldiğimiz noktada erginlik yaşı ve evlenme yaşının kanunda farklı düzenlenmesinin isabetli olmadığını, evlenme yaşının da erginlik yaşı olarak belirlenmesi, bu yolda evlenme ile kazanılan erginlik kurumunun ortadan kaldırılmasının en doğru yol olduğunu savunurken çocuk istismarına mahal verebilecek böyle bir açıklamayı hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. TBMM’nin tartışması gereken hususlar bunlar değildir. Bu ülkenin çocuklarının ve gençlerinin başkaca temel problemleri vardır. Bu problemlerden hiçbiri çocukların 15 yaşında evlenememesi, yani çocukları istismar edememeleri değildir. Her çocuğun en temelde yaşama hakkı vardır, gelişim sürecinde potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri için her türlü fırsatın temin edilmesini talep etmeksizin devlet tarafından desteklenme hakkı vardır. Her çocuğun korunma, eğitim, sağlık, barınma, beslenme, duygu ve düşüncelerini ifade özgürlüğü hakkı vardır. Çocukların onurlarının korunması hakkı vardır.
“DEVLETİN ÇOCUKLARIN HANGİ ŞARTLARDA OLURSA OLSUN ZARARA UĞRAMAMASI İÇİN HER TÜRLÜ ÖNLEMİ ALMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞUNU HATIRLATMAK İSTERİZ”
Alenen çocuk istismarının önünü açabilecek bahse konu açıklamanın münferit olmadığının farkındayız. Çocukların cemaatlerin elinde uğradığı istismar, eziyet, işkence ve diğer her türlü hak ihlalinin, çocuk yaşta evlendirilerek hayattan koparılan, eve hapsedilen kadınların müsebbibinin bu zihniyet olduğunu da biliyoruz. Laik, demokratik hukuk devletinde bu ve benzeri açıklamalar yapan kimselerin her ne sıfatla olursa olsun olumlu bir kazanım sağlayamayacağını da biliyoruz. Yapıcıoğlu’na ve bu zihniyete sahip diğer kimselere, hiç kimsenin çocuklara karşı olan sorumluluklarını onlara zarar verecek şekilde kullanamayacağını, aynı zamanda devletin çocukların hangi şartlarda olursa olsun zarara uğramaması için her türlü önlemi almakla yükümlü olduğunu hatırlatmak isteriz.”
Yapıcıoğlu, ilgili yayında konuya dair şunları söylemişti:
“BAZILARI 15 YAŞINDADIR AMA OLGUNDUR, EVLENEBİLİR”
“Kaç yaşında çocuk, neye göre, kime göre çocuk. Bazıları 20 yaşındadır ama hala çocuktur, bazıları 15 yaşındadır ama olgundur. Hukuk fakültesinde okuduğum dönemde kız çocuklarının 15 erkek çocuklarının 16 yaşında kanunen evlenmelerine imkan vardı, anne babalarının rızası varsa evlenebiliyorlardı. Bence kişi psikolojik ve biyolojik olarak kendisini evliliğe hazır hissediyorsa ebeveyni de bunu uygun görüyorsa bence daha erken yaşta evlenebilmeliler. Şu anda genç yaşta evlendiği için cezaevinde olan çok sayıda insan var ve bu aileler parçalanmış çok mağdur olmuş durumdalar”