Numan Kurtulmuş, Ümit Özdağ İle Görüştü, Özdağ: “Aramızda Görüş Farklılıkları Var”
Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu, Kütahya’da: “Taş Atanlar Aslında Korkularından Atıyorlar. Yiğit Adamlar Taş Atmazlar”
Haber: TAMER ARDA ERŞİN – Kamera: ÜNAL AYDIN
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Kütahya’da; “Taş atanlar aslında korkularından atıyorlar. Yiğit adamlar taş atmazlar. Yiğit adam çıkar karşıma, dünya kadar televizyonu var, oturur tartışırız. Bay Kemal’in önüne çıkmak için kul hakkı yememek lazım. Bay Kemal ile tartışmak için yolsuzluk yapmamak lazım. Araştırıyorlar, bir şey bulabilir miyiz diye; yemezler, bulamazlar” dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kütahya’da miting düzenledi. Mitingde, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da katıldı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Değişime hazır mıyız? Alın terinden yana değişime hazır mıyız? Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi gerçekleştirmeye hazır mıyız? Gençlerin hakkını hukukunu korumaya hazır mıyız? Siz hazırsanız bay Kemal hazır. Birlikte yapacağız.
“HİÇBİR KADIN, BİR BAŞKA KİŞİYE MUHTAÇ OLMAYACAK”
Gençler bir, kesinlikle KPSS’de mülakat bitecek. Neyi kazandıysanız atamanız yapılacak. Bu konuda söz. İki, bütün köy okullarını yeniden açacağız. 100 bin öğretmenin atamasını yapacağız. Öğrenciyle öğretmeni buluşturacağım. Hiç endişe etmeyin. Köylerde çalışan bütün gençlerin ve kadınların sosyal güvenlik primini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Böylece hiçbir kadın, bir başka kişiye muhtaç olmayacak. Primini ödeyeceğiz; yeri zamanı gelince de emekli olacak. Dolayısıyla bu topraklarda hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir düzeni getireceğiz.
“KÜTAHYA KADİM BİR ŞEHRİMİZ. ÇİNİCİLİK KONUSUNDA DÜNYA ÇAPINDA BİR MARKASI VAR. BU MARKANIN BÜYÜMESİ LAZIM”
Kütahya kadim bir şehrimiz. Çinicilik konusunda dünya çapında bir markası var. Bu markanın büyümesi lazım. Bu markanın dünyanın her tarafından bilinmesi ve öğrenilmesi lazım. Kütahya kadim bir şehir ama Milli Kurtuluş Savaşı’na imza atan bir şehir. Dumlupınar Meydan zaferinin onurunu yaşayan bir Kütahya’da olmaktan son derece mutluyum.
“EMEKLİLER KURBAN BAYRAMI’NDA AYLIKLARINI ALMAYA GİTTİKLERİNDE 15 BİN LİRALIK BAYRAM İKRAMİYESİNİ GÖRECEKLER”
Emeklilere de sözüm var. Ta 2015’ten bu yana sözüm var. Emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramı’nda asgari ücret kadar birer maaş ikramiye verin. Önce para yok dediler. 1000 lira verdiler. Sonra seçim yaklaşıyor ya 1000 lira daha verdiler. Allah nasip eder cumhurbaşkanlığına oturduğumda göreceksiniz. Emekliler Kurban Bayramı’nda aylıklarını almaya gittiklerinde 15 bin liralık bayram ikramiyesini görecekler.
“SEN BEŞLİ ÇETELER İÇİN ÇALIŞIYORSUN, BAY KEMAL VATANDAŞ İÇİN ÇALIŞIYOR”
Diyorlar ki parayı nereden bulacaksın? 27 buçuk yıl devlette çalıştım. Benim bütün bürokratik hayatımı incelediler. Acaba bir şeyler bulabilir miyiz? Toplu iğne ucu kadar bir şey bulamadılar. Çünkü bay Kemal kul hakkı yemez ve kul hakkı yedirmez. Şimdi ben mütedeyyin kardeşlerime seslenmek isterim. Kul hakkı yemek en büyük günahsa, bu günaha kimsenin ortak olmaması lazım. Yahu yiye yiye doymadılar. Soyulan bir devlet değil, birilerine hizmet eden bir devlet değil kendi vatandaşına hizmet eden bir devlet istiyoruz. Güzel bir devlet istiyoruz. Sosyal bir devlet istiyoruz. O nedenle beşli çetelere hizmet eden bir devlet değil. Ben emeklilere 15 bin lira vereceğim derken parayı nereden bulacaksın diye soruyorlar. Sen beşli çeteler için çalışıyorsun, bay Kemal vatandaş için çalışıyor.
“ÜRETİYORUZ, ÇALIŞIYORUZ, ALIN TERİ DÖKÜYORUZ HERKES KAZANACAK. ÇALIŞAN HERKES KAZANACAK”
Adaletin olmadığı bir toplumda huzur olmaz. Devletin dini adalettir. Adalet, sadece mahkeme salonlarında değil bir çocuk bir yıldır işsizse adaletsizlik var demektir. O nedenle adaleti sadece mahkeme salonlarında değil her yerde sağlayacağız. Bir ailenin elektriği kesilmişse 85 milyonun elektriği kesilmiş demektir. Üretiyoruz, çalışıyoruz, alın teri döküyoruz herkes kazanacak. Çalışan herkes kazanacak.
“BENİM SARAYLARDA OTURMAK GİBİ BİR MERAKIM YOK VE HİÇ GİTMEYECEĞİM SARAYLARA”
Benim saraylarda oturmak gibi bir merakım yok ve hiç gitmeyeceğim saraylara. Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mütevazi Çankaya’sına gideceğim ve orada oturacağım. Ben onlar gibi değilim. Ben sizden birisiyim. Benim rahmetli annem okuma yazma bilmezdi. Büyük ablam da okuma yazma bilmez. Yedi kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Dolayısıyla rahmetli babamın 7 çocuğuna bayramda ayakkabı aldığını hiç görmedim. Parası ne kadar varsa bir çocuğuna, üç çocuğuna ayakkabı alırdı. Sizler gibi yaşıyorum. Mutfağımı da zaten biliyorsunuz. Sizler gibi yaşamadıkça, sizin derdinize ortak olmadıkça bu memleketin sorunları çözülmez.
“TAŞ ATANLAR ASLINDA KORKULARINDAN ATIYORLAR. YİĞİT ADAMLAR TAŞ ATMAZLAR”
Taş atan eller değil, kalp yapan eller kazanacak diyorsunuz. Taş atanlar aslında korkularından atıyorlar. Yiğit adamlar taş atmazlar. Varsa bir düşünce farklı, yiğit adam çıkar karşıma dünya kadar televizyonu var. Oturur tartışırız. Bay Kemal’in önüne çıkmak için kul hakkı yememek lazım. Bay Kemal ile tartışmak için yolsuzluk yapmamak lazım. Araştırıyorlar. Bir şey bulabilir miyiz diye? Yemezler, bulamazlar.
“POLİS İNTİHARLARINI BİLİYORUM. ONLARINDA SORUNLARINI ÇÖZECEĞİZ GÖRECEKSİNİZ”
Burada bizim güvenliğimizi sağlayan polis arkadaşlarımız var. Onlara da her zaman şükran borçluyuz. Günün 12,13 ,14 saati nöbet tutarlar. Dolayısıyla onların da dünya kadar sorunları var. Polis intiharlarını biliyorum. Onlarında sorunlarını çözeceğiz göreceksiniz. Çünkü, polis dediğiniz kişi, devlet demektir. Bunun hepsini yapacağız. Onları da sorunlardan arındıracağız.
“ÇİFTÇİYİ TOPRAĞA KÜSTÜRMEYECEĞİZ. ÇİFTÇİNİN HAKKINI VE HUKUKUNU TESLİM EDECEĞİZ”
Çiftçiler, üretenler… Üretenlerin de hakkını teslim edeceğim. Allah aşkına yahu çok güzel bir ülkemiz var. Çalışkan insanlarımız var ama ne oluyor? Et, canlı hayvan, buğday, arpa, yulaf dışarıdan geliyor. Niçin? Bunları biz üretemiyor muyuz? Biz üreteceğiz. Çiftçiyi toprağa küstürmeyeceğiz. Çiftçinin hakkını ve hukukunu teslim edeceğiz. Hiçbir üreticinin zarar etmeyeceği bir modeli getireceğiz göreceksiniz.
“DEVLET TAŞERON ÇALIŞTIRMAZ”
Taşeron işçiler var biliyorum. Hiç merak etmeyin bütün taşeron işçilere kadro vereceğiz. Devlet taşeron çalıştırmaz. Öyle ücretli öğretmen, kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen… Bu da olmaz. Öğretmen, öğretmendir. Başımızın üstünde yeri vardır.
“TÜRKİYE, DÜŞÜNDÜĞÜNÜZDEN DAHA ZENGİN BİR ÜLKE. TÜRKİYE’NİN KAYNAKLARI BİRİLERİNE PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR”
Bakın rakam… Asgari ücret, 8 bin 506 lira. Açlık sınırı 9 bin 752 lira. Milyonlarca kişi açlık sınırının altında ücret alıyor. Oysa devletin imkanları var. Türkiye, düşündüğünüzden daha zengin bir ülke. Türkiye’nin kaynakları birilerine peşkeş çekiliyor. Onların tamamını düzelteceğim. Bu ülkeye huzuru ve bereketi getireceğim. Ama bunu tek başıma yapamam. Birlikte yapacağız.
“GENÇLER SİZE SÖZÜM VAR SÖZÜM. İSTEDİĞİNİZ GİBİ TWEET ATIN, HİÇ ENDİŞE ETMEYİN”
Bu seçimin kaderinin belirleyecek iki temel grubumuz var. Gençler ve kadınlar. Seçimin kaderini gençler ve kadınlar belirleyecek. Gençler bir tweet attığında annesi babası uyarır aman ha oğlum, kızım ne yapıyorsun; başına bela gelecek. Gençler size sözüm var sözüm. İstediğiniz gibi tweet atın, hiç endişe etmeyin. Özgürlüğü vereceğim size özgürlüğü. İstediğiniz gibi tweet atabileceksiniz.
“SANDIĞA GİDERKEN GEÇEN SEÇİMLERDE AK PARTİ’YE VEYA MHP’YE OY VEREN BİR KARDEŞİMİZİ DE ALIN. ONLARI İKNA EDİN”
Sandığa giderken oyumuzu kullanırken bir bayram havası içinde gidin. Sandığa giderken geçen seçimlerde AK Parti’ye veya MHP’ye oy veren bir kardeşimizi de alın. Onları ikna edin. Türkiye’nin değişmesi lazım deyin. Türkiye soyuluyor deyin. Türkiye’yi beşli çetelere teslim ettiler deyin. Bu bay Kemal gelmiş diyor ki ‘Ben kul hakkı yemem, yedirmem’ diyor. Bulduk böyle bir adam oyumuzu ona verelim deyin. İkna edin.
“418 MİLYAR DOLARI SON CENTİNE KADAR GETİRECEĞİM VE BU MİLLETE VERECEĞİM”
Bir uzman ekibimiz var. 22 yılda ne kadar para götürdüler yurtdışına diye 418 milyar dolar… O parayı son kuruşuna kadar getireceğim. O nedenle beşli çeteler beni sevmezler. Aman ha bu cumhurbaşkanı olmasın diye kampanyalar açarlar. Gazeteler, yazarlar kiralarlar, türlü iftiralar atarlar. Şundan emin olun ben o 418 milyar doları son centine kadar getireceğim ve bu millete vereceğim. Emin olun hayatımdan soğanın hiç bu kadar pahalı olacağını düşünmemiştim. Yahu nasıl bir ülke? Nasıl yönetiliyor? Akıl alacak şey değil ama emin olun bunların hepsini dediğim gibi gençler ve kadınlar bunların ezberini bozacak. Yeni bir Türkiye’yi beraber inşa edeceğiz.”