NİĞDE ELMASI YURT DIŞINA İHRAÇ EDİLİYOR
Veli Ağbaba’dan Bakan Soylu’ya Tepki: “Ne Söylediğini Bilmiyorsun. 14 Mayıs’ta Darbeyi Kim Yapacak? Sandığa Gidip Oy Verecek Fatma Teyze Mi Yapacak? Ahmet Amca Mı Yapacak? Darbeyi Kim Yapacak?”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi, halkın sokağa dökülmesi karşısında başarısız oldu. 15 Temmuz onların fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs da siyasi darbe girişimleridir” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tepki gösterdi. Ağbaba, “Seni ciddiye almıyoruz. Sana Allah akıl versin. Sen aklını kaybetmişsin. Ne söylediğini bilmiyorsun. 14 Mayıs’ta darbeyi kim yapacak? Sandığa gidip oy verecek Fatma teyze mi yapacak? Ahmet amca mı yapacak? Darbeyi kim yapacak? Hani, ‘Sandık, sandık’ diyordun ya… Şimdi kaybediyorsun, bunu da Amerika’ya bağlıyorsun, Almanya’ya bağlıyorsun, Avrupa’ya bağlıyorsun. Senin ipin kimin elinde bilmiyoruz. Ama biz bağımsız Türkiye, özgür bir Türkiye için; hukuk devletinin olduğu, kimsenin siyasi rüşvet yemediği, bakanların kara para aklayanları yurt dışına kaçırtmadığı hükümeti vaat ediyoruz. Sana Allah, akıl fikir versin” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Ağbaba, şunları söyledi:
“MALATYALILAR YENİ BİR AFET İLE KARŞI KARŞIYA: Malatya bu deprem acısının, yıkımın üzerine… Bir de Malatya’da herkesi ilgilendiren kayısı meselesi var. Malatyalılar yeni bir afet ile karşı karşıya. Ürettiği kayısının yüzde 70’inin yağmurdan, dondan, hastalıktan kaybedildiği söyleniyor. Dün sahadaydık, gözlerimizle gördük. Ağaçlarda bir tane kayısı yemek için bile yok. Bir afeti, yeni bir depremi Malatya yaşıyor.
DEPREMİ TEK DUYMAYAN TMO: Evi, iş yeri yıkılıp kayısıdan umut bekleyenler büyük bir kriz yaşıyor. TMO, söz verdiği halde 2022 yılında Malatya’da kayısı alımı gerçekleştirmedi. Enkaz altında yüzlerce ton kayısı kaldı. Bütün dünya depremi duydu, tek duymayan TMO. Bir kilo alım yapmadı. Kayısı alımına başlaması lazım, fiyat dengesinin başlamış için. Geldiğimiz gün, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin kayısı almasını sağlayacağız.
LÜTFEN MALATYALILARIN SESİNİ DUYUN: Buradan ülkeyi yönetenlere bir çağrı yapmak istiyorum. Evini, işyerini, ahırını kaybeden Malatyalı çiftçi perişan. Bu insanların maalesef yağmurdan ve hastalıktan kayısıları yok olduğu için TARSİM, bunları sigorta kapsamına almamaktadır. Bir tek kuruş vermemektedir. Malatyalıların bu mağduriyetinin giderilmesi için kayısı ile ilgili afet bölgesi ilan edilmeli, çiftçimize yardım yapılmalıdır. Yoksa kayısı üreticisi elektrik parası ödeyemeyecek, gübre parası ödeyemeyecek… Devlet yardım etmezse icra ile karşı karşıya kalacak. Kayısıda bu mağduriyetin giderilmesi lazım. Lütfen Malatyalıların sesini duyun, mağduriyetini görün. 14 Mayıs’tan sonra, Malatyalıların desteği ile bu mağduriyeti gidereceğiz.
BAŞKANLIK SİSTEMİNİN GETİRDİĞİ ŞEY, EN AZ 3 MİLYON 436 BİN YENİ İŞSİZ: Emekçi ne kazanmış, ne kaybetmiş? 2018 Haziran ayında 5 milyon 506 bin geniş tanımlı işsiz sayımız, 2023 yılının Şubat ayı itibarıyla, TÜİK verilerine göre; 8 milyon 941 bin kişiyi aşmış durumda. Başkanlık sisteminin getirdiği şey, en az 3 milyon 436 bin yeni işsiz. Bir karikatür ekonomi bakanı, her gün yeni yalanlar, yeni komiklikler yapma peşinde. 2018 yılında emeğin milli gelirden aydığı pay, yüzde 33,5 iken; bu pay son olarak 26,5 puana gerilemiş durumda. Yani emeğin aldığı pay, 5 yılda yüzde gerilerken, beşli çetenin geliri katlanmaya devam etmiş.
PARANIN GERÇEK SAHİBİ İŞSİZLERE, SADECE VE SADECE 46 MİLYAR PARA VERİLMİŞ: Emekçiler, geçimlerini artık krediler ve kredi kartları ile sağlamaya çalışıyorlar. 2018 yılında çalışanların; bankalara olan kredi ve kredi kartı borcu 536 milyar iken, beş yılın sonunda yüzde 372 artarak 2 trilyon TL’yi bulmuş durumda. Başkanlık sisteminin beş yılında, iş yerleri adeta toplu mezara dönüşmüş durumda. Güvencesizlik ve tedbirsizlik sonucunda 2018 yılından bugüne kadar iş cinayetlerinde en az 10 bin 224 kişi hayatını kaybetmiş durumda. İşsizlik Sigorta Fonu’ndan yandaşa son beş yılda 84 milyar aktarılırken; bu paranın gerçek sahibi işsizlere ise sadece ve sadece 46 milyar para verilmiş.
SORUNLARIN TAMAMINI ÇÖZECEĞİZ: Kısaca başkanlık sisteminde; işsizlik, yokluk, iş cinayetleri artmış işçilerin, emekçilerin milli gelirden aldıkları pay azalmış durumda. 14 Mayıs’ta bu tür sorunların tamamını çözeceğiz. Son 21 yılda mağdur ettiği pek çok kesim var. Bir kısmını bizim çabalarımızla giderdi. Ancak hala EYT düzenlemesinden taşeron düzenlemesine, sözleşmeli personel düzenlemesinden 3600 ek gösterge düzenlemesine, KPSS mağdurlarından özel sektör öğretmenlerine, uzman çavuşlarımızdan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda ek ders karşılığı çalışan mağdurlara, usta öğreticilerimizden ayrı bir meslek sınıfına tabi olmak isteyen itfaiyecilere, iktidarın mağdur ettiği yüz binlerce emekçimiz, çalışanımız var. Bunların hepsini 14 Mayıs’tan sonra çözeceğimizi söylemek istiyorum.
KİT’LERDE 150 BİNE YAKIN TAŞERON İŞÇİ BULUNMAKTA, GELDİĞİMİZ GÜN KADROLARINI VERECEĞİZ: Birincisi… 2020 KPSS mağdurlar. Bunların hakları gasp edilmiş. Yüksek puan almasına rağmen, hakkı gasp edilen, ataması yapılmayan 20 bin KPSS mağduru var. Geldiğimiz gün bunu çözeceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, geldiğimiz zaman tam 100 bin atanamayan öğretmeni atayacağız. EYT prim mağdurları. Bakan, yaş şartı olmayacak dedi. Ama EYT yasallaşırken, 5000 bin prim günü 5975 güne çıkarıldı. Yani sözlerinde durulmadı, bir emekçinin emekli olabilmek için 2 yıl 7 ay daha çalışması demek… Bu sorunu da çözeceğiz. Depreme yakalanıp emekli olamayan insanlar var. Bunlar birkaç günle maalesef EYT’den faydalanamadılar. Geldiğimiz zaman bunu da çözeceğiz. Bir başka sorun stajyerler ve çıraklar. Geldiğimiz gün çözeceğiz. Çıraklara ve stajyer mağdurlarına sesleniyoruz. Sizler stajyer olarak, çırak olarak sömürüldünüz. Son bulsun. Taşeron işçiler meselesi. KHK ile taşerona kadro verdiler. Ama 150 bine yakın işçiyi yok saydılar. Hala KİT’lerde 150 bine yakın taşeron işçi bulunmakta, geldiğimiz gün kadrolarını vereceğiz. Taşeronu bir daha gündeme gelmemek şartı ile tarihe gömeceğimizi ifade etmek istiyorum. Belediyede çalışan ama kadrosu olmayan işçilerimizin de sorunlarını çözeceğiz. Özel sektör öğretmenleri. 100 binlerce öğretmenimiz özel sektörde düşük ücretlerle çalışmak zorunda. Deprem nedeniyle okullar yıkıldı. Binlerce öğretmenimiz işsiz kaldı. Özel sektör öğretmenlerinin yıllardır mücadelesini verdiği taban ücret hakkını da kendilerine vereceğiz.
UZMAN ÇAVUŞLARIMIZA DA HAK ETTİKLERİ KADROYU DERHAL VERECEĞİZ: Bir başka mesele, adeta ikinci, üçüncü değil, beşinci sınıf vatandaş olarak görülen uzman çavuşlar. Uzman erbaşlarımız yıllardan beri sözleşmeli değil, kadrolu görev yapmak isteniyor. Her seçim öncesinde söz veriliyor, ama görmezden geliniyor. 14 Mayıs’ta iktidarımızda uzman çavuşlarımıza da hak ettikleri kadroyu derhal vereceğiz. 14 Mayıs’ta geldiğimiz zaman, emekçilerin hakkını veren bir iktidarla Türkiye karşı karşıya gelecek.
SENİ CİDDİYE ALMIYORUZ, ALLAH AKIL VERSİN: İki meczubun açıklamalarını sizin takdirinize bırakıyorum. Bir ruhsal bunalıma giren, aklını yitiren, ne söylediği belli olmayan, kendini kaybeden bir suç işleri bakanı ile karşı karşıya Türkiye. Ona söyleyelim: Allah utanma duygusunu elinden almış, ar duygusunu kaybetmiş; çetelerin, mafya liderlerinin ağzında oyuncak olmuş, bir Süleyman Soylu ile Türkiye karşı karşıya. Süleyman Soylu, sen milleti tehdit edeceğine, sen insanları tehdit edeceğine şu arkanda bıraktığın pisliklerin hesabını ver. 10 milyon euro rüşvet istediği iddiası var. Sen mafyanın ağzında oyuncak olmuş, itibarını yitirmiş bir İçişleri Bakanısın. Şimdi ne diyor, ‘14 Mayıs bir siyasi darbe girişimi’ diyor. Seni ciddiye almıyoruz. Sana Allah akıl versin. Sen aklını kaybetmişsin. Ne söylediğini bilmiyorsun. 14 Mayıs’ta darbeyi kim yapacak? Sandığa gidip oy verecek Fatma teyze mi yapacak? Ahmet amca mı yapacak? Darbeyi kim yapacak? Hani, ‘Sandık, sandık’ diyordun ya.. Şimdi kaybediyorsun, bunu da Amerika’ya bağlıyorsun, Almanya’ya bağlıyorsun, Avrupa’ya bağlıyorsun. Senin ipin kimin elinde bilmiyoruz. Ama biz bağımsız Türkiye, özgür bir Türkiye için; hukuk devletinin olduğu, kimsenin siyasi rüşvet yemediği, bakanların kara para aklayanları yurt dışına kaçırtmadığı hükümeti vaat ediyoruz. Sana Allah, akıl fikir versin.
BU KADAR, DİNİ SİYASETE ALET EDEN KİMSE YOK: Bir başkası, Bekir Bozdağ. Bakanlığın tüm olanakları ile seçim kampanyası yapıyor. Urfa’ya tayini çıkarılmış. ’14 Mayıs’ta ya şampanya patlatıp kutlayanlar olacak, ya alnını şükür için secdeye koyup Rabb’ine hamdedenler olacak.’ Bu kadar, dini siyasete alet eden kimse yok. Bunlar için din, iman; kendi pisliklerini örtmek için kullandıkları aletlerden başka bir şey değil. Bütün kutsal değerlerimizi; kendi hırsızlıkları, kendi yolsuzlukları için kapatmaya çalışıyorlar. Bunlara izin vermeyeceğiz.
ADALETLE İLGİSİ OLMAYAN BİR BAKANIN GİDİŞİNİ KUTLAYACAĞIZ: Herkes bilsin ki 14 Mayıs akşamı, Türkiye sağcısı solcusu, hepsi kardeşçe bir kutlama yapacaklar. O kutlama da şimdiye kadar Türkiye’yi, 21 yılın sonunda yolsuzluğa bulaştıran, ahlaksızlığı bir meslek haline getiren, utanmayı unutturan bir iktidardan kurtulmayı, hep beraber kutlayacağız. Sakin şekilde kutlayacağız. Bütün Türkiye’yi kucaklayan bir kutlamayı yapacağız. Bekir Bozdağ gibi geçmişte, FETÖ’nün eteğini öpen, Meclis’te savunan ve bu adalet sistemini yok eden, adaletle ilgisi olmayan bir bakanın gidişini kutlayacağız. Asla ve asla Bekir Bozdağ’a benzeyen bir bakanımız olmayacak. Süleyman Soylu gibi kirli işlere karıştığı iddia edilen, ne olduğu belli olmayan bir İçişleri Bakanımız olmayacak. Herkesi kucaklayan bakanlarımız olacak.