Fişek Enstitüsü’nden Tesk Başkanı Palandöken’e: “Çıraklık Yoksul Çocuklar İçin Bir Eğitim Tercihi Değil Çalışma Hayatına Katılımın Zorunluluğu Niteliğindedir”
Veli Ağbaba: “Türkiye’de En Az 2.6 Milyon Çocuğumuz Ucuz İş Gücü Olarak Kullanılmaktadır”
CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, “Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olmasına karşın milyonlarca çocuk hala ucuz iş gücü olarak kullanılmaya ve yüzlercesi de iş cinayetlerinde ömrünü kaybetmeye devam ediyor” dedi.
CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda yaptığı açıklamada “çocuk işçiliğine” dikkat çekti. Ağbaba’nın açıklaması şöyle:
“Türkiye’ de milyonlarca çocuk işçi bu 23 Nisan’da da ucuz iş gücü olarak sömürülmeye devam ediyor. Yaşıtları üzere okul sıralarında olması gereken çocuklarımız ne yazık ki torna tezgâhlarında, inşaatlarda, farklı sektörlerde ailesine dayanak olabilmek için çalışmak zorunda kalıyor. Devletin iki resmi kurumunda çocuk işçilik dataları bu durumu acı bir formda ortaya koyuyor.
“TÜİK BİLGİLERİN GÖRE 15-17 YAŞ ORTASI TÜRKİYE’DE ÇOCUK İŞÇİ SAYISI 619 BİN”
TÜİK datalarına göre, 15-17 yaş ortası Türkiye’de çocuk işçi sayısı 619 bin. Türkiye’ de 2019 yılından sonra çocuk işçi sayısı artmaya devam ediyor. Üstelik bu sayılara 15 yaş altı çocuk işçi sayısı dahil değil.
İkinci ise çocuk yaşta mesleksel eğitim ismi altında ucuz iş gücü olarak çıraklık ve stajyerliğin yaygınlaşması. SGK 2022 datalarına göre Türkiye’de ucuz iş gücü olarak kullanılan çırak ve stajyer sayısı ise 2 milyon. Bu durumda Türkiye’ de en az 2,6 milyon çocuğumuz ucuz iş gücü olarak kullanılmaktadır.
“2018-2022 YILLARI ORTASI EN AZ 330 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI YİTİRDİ”
İSİG bilgilerine göre 2018-2022 yılları ortasında iş cinayetlerine kurban giden 14-17 yaş ortası çocuk sayısı ise en az 330. Türkiye’ de ne yazık ki çocuk işçiliği arttıkça, iş yerlerinde çocuk işçi cinayetleri de artarak devam ediyor.
Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz bir ailede yalnızca anne ve babaların çalışmasını zarurî kılmıyor artık bir ailede geçinebilmek için çocuklar da iş gücüne katılmak zorunda kalıyor. Türkiye’de çocuk yoksulluğuna ve çocuk iş gücüne işte tam da bu boyutta bakmamız gerekiyor. Hem çocuk iş gücünde hem hanelerde çocuk yoksulluğu bu durumdayken, Türkiye’ de iktidarın argüman ettiği üzere büyüyen iktisattan, kıskanılan bir iktisat modelinden bahsetmek imkansızdır.
Tüm bu resmi datalara baktığımızda; haneleri ve hanelerde yaşayan çocukları fakirleştiren ve onları ucuz iş gücü olarak gören, çarpık bir iktisat anlayışından bahsedilebilir. AKP iktidarının 21 yıllık acı özeti de budur; açlığın pençesinde hayatta kalmaya çalışan, çalışırken hayatını yitiren işçi çocuklardır.”
