23 Kasım 2024 Cumartesi

SEYİT TORUN’DAN BAKAN SOYLU’YA: “SEN BIRAK İKİYÜZLÜLÜĞÜ, YÜZ DEĞİŞTİRMEDEN YÜZÜ KALMAMIŞ BİR BAKANSIN. SEN UTANMA HİSSİNİ YİTİRMİŞ BİR BAKANSIN”

CHP Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “İmamoğlu beni aradı, benden yardım istedi. Bana aşikâr bir mevzuda, ‘CHP Genel Merkezi beni sevmiyor, bu bahiste bana yardımcı olur musunuz’ dedi” argümanlarına reaksiyon gösteri. Torun, Bakan Soylu’ya; “Devletin İçişleri Bakanlığı koltuğu, aklını yitirmiş, psikolojisi bozulmuş bir şahsa emanettir. ‘Biz, hiç ikiyüzlü olmadık’ diyor. İstanbul’da, Ankara’da önceki dönemlere ilişkin milyarlarca liralık yolsuzluk belgelerini sumen altı eden sen değil misin Sayın Bakan? Sen bırak ikiyüzlülüğü, yüz değiştirmeden yüzü kalmamış bir Bakansın. Sen utanma hissini yitirmiş bir Bakansın” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından belediyeye yönelik başlatılan “terör soruşturması” hakkında bilgi vermek için elindeki evraklarla bu sabah Saraçhane’de basın toplantısı düzenledi. İmamoğlu’nun akabinde Süleyman Soylu da bakanlıkta bir basın toplantısı düzenledi. Soylu’nun yeni tezleri üzerine İmamoğlu ikinci bir basın toplantısı düzenledi.

Açıklamaların akabinde CHP Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun, İstanbul Büyükşehir Belediye Binası’nda açıklama yaptı. Torun’un açıklaması şöyle:

“EĞER BİR SUÇLU, BİR TERÖRİST YILLARCA ELİNİ KOLUNU SALLAYIP DOLAŞIYORSA BUNUN SORUMLUSU İÇİŞLERİ BAKANI’DIR”

“Bugün saat 16’dan sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun iftiralarını dinledik, karalamalarını dinledik. Gerçekten koltuğuna yakışmayan bir bakanın nasıl söylediğine şahit olduk. Sabah İstanbul Büyükşehir Belediye Liderimiz Ekrem İmamoğlu dokümanları ile birlikte kanun unsurlarını söz ederek, Anayasa hükmünü de söz ederek süreci tanımlaması ve belgelemesi onu öyle kızdırmış olsa gerek ki, o iftiralarının ne kadar boş olduğunu ispatlamış olsa gerek ki maalesef çaresizlik içinde, bitik bir ruh haliyle cevap vermeye kalktı.

Yalan bitmeden doğruyu konuşamayan bir İçişleri Bakanı ile karşı karşıyayız; uymadığı Anayasa’yı eline almış, bize gösteriyor, güvenlik güçlerimizin terörle mücadelesini kendine siper etmeye çalışıyor. Polisimizin, askerimizin gerisine saklanıp kendi suçlarını bastırmaya çalışıyor.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinde bir kişinin terörist ya da suçlu olup olmadığını tespit edecek makam İçişleri Bakanlığı’dır. Şayet bir suçlu, bir terörist yıllarca elini kolunu sallayıp dolaşıyorsa bunun sorumlusu İçişleri Bakanı’dır. Belediyelerin emniyeti de istihbaratı da yoktur. Süleyman Soylu bugün şayet söylediklerinin binde biri bile hakikat ise kendi görevini yapamadığını bir kez daha itiraf etmiştir. İsimli sicil kayıtlarını veren Adalet Bakanlığı’dır; güvenlik soruşturmalarını İçişleri Bakanlığı’dır. Bir tespit varsa bulursunuz, gerekeni yaparsınız.

Eğer belediye çalışanları ile ilgili somut bir suç varsa bunu, belediyeye bildirirsiniz. Belediye gereğini yapmazsa o vakit konuşursunuz, o vakit suçlarsınız. Ancak belediyemize bilgi vermeden tuzak kurmaya çalışmak, basın toplantısında dedikodu yapmak; aymazlıktır, utanmazlıktır.

“SEN BIRAK İKİYÜZLÜLÜĞÜ, YÜZ DEĞİŞTİRMEDEN YÜZÜ KALMAMIŞ BİR BAKANSIN”

Devletin İçişleri Bakanlığı koltuğu; aklını yitirmiş, psikolojisi bozulmuş bir şahsa emanettir. ‘Biz, hiç ikiyüzlü olmadık’ diyor. İstanbul’da, Ankara’da önceki dönemlere ilişkin milyarlarca liralık yolsuzluk belgelerini sumen altı eden sen değil misin Sayın Bakan? Sen bırak ikiyüzlülüğü, yüz değiştirmekten yüzü kalmamış bir Bakansın. Sen utanma hissini yitirmiş bir Bakansın. ‘1668 terörist var’ diyorsun, daha geçen yıl 557 terörist var diyordun, ‘ispat edemezsen namertsin’ dedik. Bugüne kadar hiçbirini ispat edemedin. Artık çıkıp hangi yüzle konuşuyorsun anlamıyoruz.

1668 terörist varsa yıllardır neden bu şahıslar hakkında süreç yapmadınız? Bunlar bir günde mi terörist oldu? 241 çalışanın önceki yönetimler tarafından işe alındığını kendi ağzınla tabir ediyorsun, kendin söylüyorsun. Niçin bunlar için daha önce harekete geçmedin? Niçin önceki yöneticiler hakkında hiçbir süreç yapmadın? Kumpas soruşturmaları açacaksın, belediyemiz sizden bilgi isteyecek vermeyeceksin, FETÖ taktikleri ile tuzak kurmaya çalışacaksın sonra çıkıp belediyelerimizi suçlayacaksın… Yok öyle Bakan!

“ŞİMDİ TEKRAR SANA EKRANLARDAN ÇAĞRIDA BULUNUYORUM: ŞAYET ONURUN, ONURUN VARSA O KOLTUĞU TERK ET”

İnsanları ikinci derecede yakınları üzerinden terörle iltisaklı ilan ediyorsun. Ondan sonra da terörist var diyorsun. Sen önce dön de bir bak: Hollanda Büyükelçisi kim, onun kardeşi nerede? Ona bir bak. Senin Bakan Yardımcının kardeşinin FETÖ’den arandığı ortaya çıkmış, sen hala insanları terörist ilan ediyorsun. Önce bir sağına, soluna bak.

Kabine toplantısında fırçayı yemişsin. O Bakanlık koltuğundan kalksan sana selam bile veremeyeceklerini biliyorsun. Bunun acizliği ve paniği içinde hareket ediyorsun. Onun için artık çıkmış, altından palavra koltuğunu kurtarmak için bize saldırıyorsun. Boşuna uğraşma buradan sana ekmek çıkmaz. Sen bu yalanlarınla kimseyi inandıramazsın. Artık senin palavralarına inanacak kimse de kalmadı. Suçluluk psikolojisi içinde çırpınıyorsun, çırpındıkça da batıyorsun. Kendini Saray’a ispat etmeye çalışırken, her yaptığınla da rezil oluyorsun.

Şimdi tekrar sana ekranlardan çağrıda bulunuyorum: Şayet onurun varsa, gururun varsa o koltuğu terk et. O onurlu koltuğa yakışmıyorsun ve her gün seni her yerden istifa etmeye davet edeceğiz. Çünkü sen, gerçekten bu ülkede bir iç güvenlik sıkıntısısın. Ve bu ülkenin huzurunu bozan bir beşersin. Ve her gün, seni istifaya davet etmek için bu çağrımızı yineleyeceğiz.”

İlgili Haberler