Cumhurbaşkanı Erdoğan: “31 Mart’ta İstanbul’un Fetret Devrini Kapatacağız, İrtifa Kaybına Son Vereceğiz”
HALK SIHHATİ UZMANI PROF. DR. PALA: “ÖNÜMÜZDEKİ 3 AY İÇİNDE KİMİ ÜLKELERDE COVID-19, GRİP, RSV KAYNAKLI VEFATLAR BEKLENENİN ÜZERİNE ÇIKABİLİR”
ZEHRA DEĞİRMENCİ / SİBEL KAHRAMAN
Halk Sıhhati Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, artan grip hadiseleri nedeniyle vatandaşları aşı olmaları konusunda uyarırken; Sıhhat Bakanlığı’na da hadiselerle ilgili bilgileri paylaşma çağrısı yaptı. Pala, “Bilimsel çalışmalara bakacak olursak önümüzdeki 3 ay içerisinde özellikle Çin başta olmak üzere birtakım ülkelerde Covid-19, grip, RSV ve öbür viral kökenli hastalıklara bağlı olarak çok sayıda kişinin hastalanması ve maalesef beklenenin biraz üzerinde ölümlerin gündeme gelmesi söz konusu olabilir” dedi.
Kış aylarının gelmesiyle birlikte grip hadiseleri giderek artış gösteriyor. Grip ve soğuk algınlığı nedeniyle birçok yurttaş hastanelere başvuruyor. Halk Sıhhati Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Sıhhat Bakanlığı’nın mevzuya dair bir açıklama yapmamasına rağmen hem kendi gözlemleri hem de meslektaşlarından gelen bilgiler sonucunda özellikle grip hastalığının her yaşta insanları olumsuz etkilediğini ortaya koyduğunu söyledi.
Dünya Sıhhat Örgütü’nün (DSÖ) paylaştığı küresel datalara göre son haftalarda hem Covid-19 hem de grip hastalığının görülme sıklığında artış olduğuna dikkat çeken Pala, “Türkiye’de Sıhhat Bakanlığı bunların data setlerini açıklayabilse biz de Türkiye’de ne olduğunu çok daha düzgün öğrenmiş oluruz” dedi.
“GRİPLE MÜCADELEDE AŞI ŞART”
Artan olaylar sonrası ne yapılması gerektiğine dair önerilerini sıralayan Pala, “İlk yapılması gereken şey kendimizi buna karşı nasıl koruyabiliriz sorusuna cevap vermektir. Burada da tekrar DSÖ’nün ve bilim insanlarının önerilerine uyarak en başta aşı yaptırmak lazım. Grip hastalığında özellikle risk kümesindekilerin aşı yaptırması çok önemli. Kim risk kümesinde? 60 yaşın üstünde olanlar, sıhhat çalışanları, rastgele bir kronik hastalığı olanlar, hamile bayanlar ve 6 aydan büyük 5 yaşından küçük çocuklar en büyük risk kümesinde yer alan insanları oluşturuyor. Münasebetiyle risk grubundakileri korumak için aşı yaptırmak çok önemli” diye konuştu.
OECD ülkeleri ortasında en düşük grip aşı yaptırma oranının Türkiye’de ve özellikle yaşlılarda olduğunu tabir eden Pala, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hem aşısız yakalanırsak hem kalabalık ve kapalı ortamlarda kalmak zorunda kalırsak, bu bir damlacık enfeksiyonuyla yayılan bir nefes alma-verme teneffüs sistemi ile yayılan bir hastalık olduğu için kendimizi muhafazamız zorlaşabilir. Münasebetiyle her iki hastalık için de söylüyorum, hem Covid-19 hem grip aşımızı yaptırmak, mümkün olduğunca kapalı ve kalabalık ortamlardan kaçınmak ve motamot artık sizlerde olduğu üzere şayet böyle bir ortama girecek olursak maske takmaya devam etmek şu anda yapılacak en uygun şeylerden birisi.
“ZAMAN KAYBETMEDEN TABİP DAYANAĞI ALINMALI”
Eğer hastalığın klasik bulguları; ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı üzere bulgular kısa sürede sonlanmaz ve artış gösterecek olursa buna örneğin bir öksürük de eklenecek olursa hiç vakit kaybetmeden bir tabibe, bu bir aile sıhhati merkezi olabilir ya da öteki bir yer olabilir, başvurarak tabibin muayenesinden sonra kimi ilaçların kullanılması daha manalı olabilir çünkü özellikle risk grubundakiler için hastalığın başladığı birinci 2 gün içerisinde kullanılabilecek kimi ilaçlar var lakin bu ilaçların bilinçsiz olarak herkes tarafından kullanılması da hakikat bir tavır değil. O yüzden böyle bir sıkıntıyla karşılaştığımızda bir sıhhat kuruluşuna başvurmak hala büyük önem taşıyor.
“BEKLENENİN ÜZERİNDE ÖLÜM YAŞANABİLİR”
Bilimsel çalışmalara bakacak olursak önümüzdeki 3 ay içerisinde özellikle Çin başta olmak üzere birtakım ülkelerde Covid-19, grip, RSV ve diğer viral kökenli hastalıklara bağlı olarak çok sayıda kişinin hastalanması ve maalesef beklenenin biraz üzerinde ölümlerin gündeme gelmesi söz konusu olabilir. Bu yüzden Sıhhat Bakanlığı’na bir kere daha ülkemizdeki bu hastalıkların durumunun ne olduğunun açıklaması gerektiğini vurgulamış olalım. Hem bunları açıklamak hem risk kümelerini korunmaya teşvik etmek için toplumun tüm kesitlerinin Sıhhat Bakanlığı’nın, meslek örgütlerinin, sıhhat çalışanlarının, bilim insanlarının ve medyanın üzerine düşeni yapmasında büyük fayda var. Çünkü korunmasız olarak bu hastalıklara yakalanmak özellikle yaşlı, bir ekip kanser ve kronik hastalıkları olan ve çok ağır çalışan, toplumla sürekli bir ortada olmak zorunda kalan beşerler için risk oluşturabilir.”
