Tabip Odaları Ve Emek Örgtülerinden Meslek Hastalıkları Hastanelerinin Kapatılmasına Tepki: “Ant Olsun Ki O Hastaneleri Tekrar Kuracağız, Daha Güçlü Kuracağız”
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI, “YETERLİ İSTİHDAM” VE “ADİL ATAMA” TALEBİYLE KAMPANYA BAŞLATTI: “LÜTUF DEĞİL, HAKLARIMIZI İSTİYORUZ”
Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi, “emeklerinin karşılığı”, “yeterli istihdam” ve “adil atama” talepleriyle kampanya başlattı. İMO İstanbul Şube Lideri Füsun Sümer, “Biz inşaat mühendisleri olarak ülkeyi yönetenlerden yahut yönetmeye talip olanlardan lütuf değil, haklarımızı talep ediyoruz” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Konseyi, inşaat mühendislerinin istihdamı, çalışma şartları ve özlük hakları ile ilgili kampanya başlattı. Kampanyaya ait bugün, İstanbul’da da basın toplantısı düzenlendi. İMO İstanbul Şube Lideri Füsun Sümer, insan onuruna yaraşır koşullarda çalışmak ve mesleğin hak ettiği prestijle yaşamak istediklerini söyledi. Sümer, şöyle konuştu:
“ALAKALI OLMAYAN SEKTÖRLERDE ÇALIŞMAK ZORUNDA KALIYORUZ: Ayrıyeten biz, her sarsıntıda yürekleri ağza getirmeyen sağlam yapılar üretmek, her yağmurda sele teslim olmayan güvenli kentler inşa etmek, ülkemizi can pazarına dönüşmeyen emniyetli yollar ile kuşatmak ve mesleğimizin ilgili olduğu her alanda güvenli hayat alanları yaratmak için sabırsızlanan meslektaşlarız. Lakin okullarımızdan ülkemizin geleceğini inşa edecek bir mesleğin sahibi olma şuuruyla ve onca hayalle mezun olmamıza karşın mevcut ekonomik kriz ve dizginlenemeyen kâr hırsı nedeniyle işsizlikle sınanıyor, düşük ücretlere, uzun mesailere, insani olmayan ağır çalışma şartlarına, baskıya, tehdide, güvencesizliğe mahkûm ediliyor ve bu nedenle vakit zaman salt geçinebilmek için mesleğimizle alakalı olmayan sektörlerde çalışmak zorunda kalarak hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Sıkıntıları, nedenleri ve çözümleri biliyor, tüm meslektaşlarımız ismine öneri ve taleplerimizi siyaset üretme süreçlerinde, karar alma düzeneklerinde yer alanlara ve önümüzdeki dönemde almak isteyenlere bildiriyoruz.
MESLEKTAŞLARIMIZ, TMMOB TARAFINDAN BELİRLENEN TABAN MÜHENDİS MAAŞI İLE ÇALIŞMALIDIR: Genç inşaat mühendislerinin karşı karşıya kaldığı en yakıcı sorun olan işsizliğin son bulması için kamuda ve özel sektörde istihdam alanları yaratılmalıdır. Mevzuat düzeltilmeli, şantiye şefliğinin her şantiyede tam vakitli bir iş olarak yürütülmesi sağlanmalıdır. Bir şantiye şefinin, aşikâr sonun üzerine çıkan çalışma alanlarında birden fazla şantiyenin kâğıt üzerinde şefi olarak görev almasına müsaade verilmemelidir. Yapılacak düzenlemenin uygulanıp uygulanmadığı şantiyelerde sürekli ve ayrıntılı kontrollerle takip edilmeli, yönetimi mevzuata uygun biçimde gerçekleştirilmeyen şantiyelerde üretim çalışmalarına devam edilmesine müsaade verilmemeli, cezai yaptırımlar uygulanmalıdır. Özel sektörde çalışan mühendislerinin işyerlerinde fiilen yaptıkları iş ile SGK kayıtlarında yer alan meslek kodları Toplumsal Güvenlik Kurumu ve ilgili kamu kuruluşları tarafından karşılaştırılmalı, meslektaşlarımızın yaptıkları işe uygun meslek kodlarında ve en az TMMOB tarafından belirlenen taban mühendis maaşı ile çalışmaları sağlanmalıdır.
KAMU YATIRIMLARINDA GENÇ MÜHENDİS İSTİHDAMI MECBURÎ HÂLE GETİRİLMELİDİR: Yapı kontrol hizmetleri kamu görevi sayılmalı, bu hizmetleri yerine getiren meslektaşlarımız, gerçekleştirdikleri kamu görevinin gerektirdiği güvence ile muhafaza altına alınmalıdır. Tüm iş yerlerindeki çalışma şartları ve süreleri mevcut durumda da kontrol görev ve yetkisine sahip olan Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı tarafından faal ve sürekli olarak denetlenmeli, İş Kanunu ve ilgili mevzuatın fazla çalışma için belirlediği süre sonuna uyulması ve fazla mesai haklarından meslektaşlarımızın da yararlanması sağlanmalıdır. Bununla birlikte işçi sıhhati ve iş güvenliği önlemleri azami hassasiyetle yerine getirilmeli, çalışma alanları, meslektaşlarımız da dahil olmak üzere tüm çalışanlar için güvenli ve sağlıklı hâle getirilmelidir. Kamu yatırımlarında genç mühendis istihdamı mecburî hâle getirilmeli, işin nitelik ve hacmine uygun sayıda genç inşaat mühendisi istihdamı, ihale kaideleri içerisinde yer almalıdır. Söz konusu işler kapsamında genç meslektaşlarımızın mevzuata ve ihale koşullarına uygun halde fiili olarak çalışıp çalışmadığı ilgili yönetimler tarafından sürekli denetlenmeli, istihdam kuralının ihlali yaptırımlara bağlanmalıdır.
TAŞERON OLARAK ÇALIŞANLAR TAKIMA GEÇİRİLMELİDİR: Kamuda taşeronlaşmaya derhal son verilmeli, taşeron olarak çalışan meslektaşlarımız takıma geçirilmelidir. Kamu kurum ve kuruluşları güçlendirilmeli, ihtiyaç duydukları mühendislik hizmetlerini taşeron ve müşavir firmalardan değil, hâlihazırda çoğunluğu boş olan mühendis takımlarına yapılacak adil ve şeffaf inşaat mühendisi atamaları ile oluşturulacak öz kaynaklarından temin etmelidir. Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik’te, mühendislik hizmetlerinin niteliğinin yükseltilmesi maksadıyla teknik işçi istihdamı artırılmalıdır. Kamu kurumlarına yapılacak atamalarda, ismi ‘torpil’ ile özdeşleşen ‘mülakat’ uygulamasından vazgeçilmeli, atamalar sadece KPSS puanı ile adil halde gerçekleştirilmelidir. Liyakat kriterleri objektif, işçi alım süreçleri şeffaf ve kontrole açık olmalıdır.
KAMUDA ÇALIŞAN MÜHENDİSLERİN ÜZERİNDEKİ SİYASİ BASKI VE SÜRGÜN TEHDİDİ SON BULMALIDIR: Genç mühendislerin kamuda istihdamı, atama ve güvenceli takım mevzularında muhtaçlığa uygun alım talebi yaratılmalı ve buna uygun bütçe ayrılmalıdır. Kamuda çalışan mühendislerin üzerindeki siyasi baskı ve sürgün tehdidi son bulmalı, güvencesiz kamu istihdamı modelleri ortadan kaldırılmalıdır. Kamu çalışanı meslektaşlarımızın vakit içinde aşınan ücretleri ve özlük hakları güzelleştirilmeli, kamuda yetersiz işçi istihdamı nedeniyle artan iş yükü, yapılacak işçi alımlarıyla uygun sonlar içine çekilmelidir. Kamu görevlisi meslektaşlarımızın çalışma dönemlerinde ücretlerini oluşturan kalemlerden biri olan ek ödeme oranları yüzde 180 ile yüzde 200 düzeyine yükseltilmeli ve emekliliklerine yansıtılmalıdır. Ücretli kesitlerin omzuna yıkılan vergi yükü hafifletilmeli, ülkenin bütçe gelirleri yüklü olarak kârların ve servetlerin vergilendirilmesine dayanmalıdır. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın ücretlerinde meydana gelen gelir vergisi dilimine bağlı mağduriyet giderilmelidir.
LÜTUF DEĞİL, HAKLARIMIZI TALEP EDİYORUZ: Kamuda çalışan meslektaşlarımızın ek gösterge oranları yine düzenlenmelidir. Çarpan kümesi değişen öbür meslek kümeleri üzere meslektaşlarımızın da emeklilikte hak ettikleri ücretleri alabilmeleri için çarpan kümesini bir üste çıkaracak yeni ek gösterge sayıları, 1. derecenin 4. kademesindeki mühendisler için 6 bin 400 olarak belirlenmelidir. Teknik Hizmetler Sınıfı kapsamında Özel Hizmet Tazminatları belirlenen tavan oranı yüzde 160’tan yüzde 215- 260’a yükseltilmeli ve bu oran emekli aylık ücretlerine yansıtılmalıdır. Biz inşaat mühendisleri olarak ülkeyi yönetenlerden yahut yönetmeye talip olanlardan lütuf değil, haklarımızı talep ediyoruz. Mesleğimizin sorumlu ve yetkili olduğu alanlarda, hukuka ve çağdaş standartlara uygun planlama, projelendirme, üretim ve kontrol faaliyetleri yürütülmesi halinde bütün meslektaşlarımızın insani kaidelerde ömürlerini sürdürebilmelerini sağlayacak düzeyde iş imkân ve şartlarına sahip olabileceğine inanıyor, tüm meslektaşlarımızı ve kamuoyunu sesimize ses olmaya, haklı taleplerimizi birlikte lisana getirmeye çağırıyoruz.”
