Kansere Yakalandığı İddia Edilmişti: Ediz Hun’dan Açıklama Geldi!
SAĞLIK-SEN, SIHHATTE ŞİDDET RAPORUNU AÇIKLADI: “KASIM AYINDA 15 ŞİDDET OLAYINDA 23 SIHHAT ÇALIŞANI MAĞDUR OLDU”
Sağlık-Sen’in kasım ayı Sıhhatte Şiddet Raporu’na göre, geçen ay 20 saldırganın neden olduğu 15 olayda 23 sıhhat çalışanı şiddete maruz kaldı. 14’ü hasta ve hasta yakınları tarafından sözlü ve fiili olarak gerçekleştirilen 15 şiddet olayında, 9 tabip, 5 acil tıp teknisyeni, 4 güvenlik görevlisi, 2 hemşire, 3 öbür sıhhat çalışanı mağdur oldu. Şiddet olaylarını gerçekleştiren 20 saldırganın 6’sı hakkında rastgele bir süreç yapılmadı. Gözaltına alınan 6 saldırgan özgür bırakıldı. 1 saldırgan hakkında soruşturma başlatılırken, 7 saldırgan ise tutuklandı.
Sağlık-Sen, kasım ayı Sıhhatte Şiddet Raporu’nu yayınladı. Sağlık-Sen Genel Lideri Semih Durmuş, rapora ait bugün yaptığı yazılı açıklamada şu bilgileri verdi:
“CEZALARIN ARTIRILMASINA KARŞIN UYGULAMALARIN YETERSİZ OLMASI SIHHAT ÇALIŞANLARININ İSİMLİ MAKAMLARA GÜVENİNİ ZEDELEDİ”
“Bir önceki aya göre şiddet olaylarında ve mağdur sayısında bağıntılı bir azalma yaşanmış olsa da alınan önlemlere ve yapılan tüm çağrılara karşın sıhhatte şiddet, çalışanları ve sıhhat sistemini tehdit etmeye devam ediyor. Yıllardır verdiğimiz mücadeleyle; şiddet davalarının kamu davası niteliğine dönüşmesini, beyaz kod uygulamasının getirilmesini, cezaların yüzde 50 artırılmasını, mahpus cezalarının ertelenmemesini ve şiddetin katalog suçlar ortasına girmesini sağladık. Fakat cezaların artırılmasına karşın uygulamalarda sorunlar yaşanması sıhhat çalışanlarımızın isimli mercilere karşı olan güvenini zedelemektedir. Bu nedenle gelinen nokta gösteriyor ki şiddeti önlemek için yasal düzenlemeler tek başına kâfi değil. Çünkü alınması gereken muhakkak bir önlem silsilesi olduğu da bilinen bir gerçek. Bu noktada yapılması gereken sıhhat tesislerinin fiziki koşullarını güzelleştirmekten geçiyor.
“ŞİDDETİ ÖNLEMEYE KARŞI BİR YOL HARİTASI BELİRLEMESİ GEREKMEKTEDİR”
Sağlık Bakanlığı tarafından kimi hastanelere x-ray aygıtlarının yerleştirilmesi şiddeti önlemek için önemli bir adım. Lakin bu uygulamanın tüm Türkiye’de bir an önce yaygınlaştırılması gerekiyor. Silah, bıçak ve gibisi yaralayıcı cisimlerle hastaneye girişler artık son bulmalıdır. Güvenlik görevlilerinin yetki ve sorumluluklarının artırılması için de gereken adımlar çok geç olmadan, daha fazla can yanmadan atılmalıdır. Tüm bunları yaparken şiddeti önlemek için toplumsal bir mücadelenin yerini oluşturmanın da yolları aranmalıdır. Çünkü köklü bir çözüm toplumsal hassaslığı artırmaktan geçmektedir. Şiddet yalnızca maruz kalanı değil, çalışma arkadaşlarını ve ailelerini de olumsuz etkilemektedir. Sıhhat çalışanlarımızı kutsal mesleklerine küstürmekte, iz bırakan yaralarla ömürlerini sürdürmeye mecbur etmektedir. Bunun için toplumun tüm paydaşlarının Sıhhat Bakanlığı öncülüğünde bir ortaya gelerek, şiddeti önlemeye karşı bir yol haritası belirlemesi gerekmektedir.
“KASIM AYINDA 15 ŞİDDET OLAYINDA 23 SIHHAT ÇALIŞANI MAĞDUR”
Tüm bu değerlendirmeler ışığında, kasım ayında gerçekleştirilen şiddet olaylarına baktığımızda, 20 saldırganın neden olduğu 15 şiddet olayında 23 sıhhat çalışanının mağdur olduğunu görüyoruz. Bir önceki ay, 32 saldırganın neden olduğu 19 şiddet olayında, 36 sıhhat çalışanını mağdur olmuştu. Kasım ayındaki 15 şiddet olayının 14’üne hasta ve hasta yakınları neden olurken, 1’ine kendini bilmez bireyler sebebiyet verdi. Kasım ayında yaşanan şiddet olaylarının 14’ü hem sözlü hem fiili, 1’i sözlü olarak vuku buldu. Şiddet olaylarının 10’u hastanelerde, 3’ü alanda, 1’i aile sıhhat merkezinde yaşanırken, 1 olay ise SABİM üzerinden tehditle gerçekleşti. Ay boyunca yaşanan 15 şiddet olayında; 9 hekim, 5 acil tıp teknisyeni, 4 güvenlik görevlisi, 2 hemşire, 3 öteki sıhhat çalışanı mağdur oldu. Şiddet olaylarına sebebiyet veren 20 saldırganın 6’sı hakkında rastgele bir süreç yapılmadı. Gözaltına alınan 6 saldırgan hür bırakıldı. 1 saldırgan hakkında soruşturma başlatılırken, 7 saldırgan ise tutuklandı.
“HAKİM, ŞİDDET FAİLLERİNİN TAHLİYESİNE KARAR VERDİ”
Saldırganların özgür bırakılmasına dair kararlar isimli mercilere olan güveni sarsmaktadır. Kasım ayında verilen böyle bir karar, sıhhat çalışanlarının tekrar hayal kırıklığı yaşamasına neden olmuştur. İzmir’in Torbalı ilçesinde çalıştığı aile sıhhati merkezinde çıkan arbede sonrası ‘beyaz kod’ veren aile doktorunu, olaydan 1,5 ay sonra takip edip, sopayla darp eden kardeş 3 sanık hakim karşısına çıktı. ‘Kamu görevlisine karşı silahla, kemik kırığı oluşturacak halde taammüden yaralama’ suçundan 2 yıl 3’er aydan 6 yıl 9’ar aya kadar mahpusla cezalandırılması talebiyle açılan davada, hâkim sanıkların tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
“HAKİM, AKSİYONUN SIHHAT ÇALIŞANINA KARŞI ALENEN İŞLENDİĞİNİ BELİRTEREK FAİLİN CEZASINI ARTIRDI”
Bu üzücü karar sonrası Eskişehir’de verilen bir karar ise sıhhat çalışanlarına umut oldu. Görevi başında beyaz kod vermek zorunda kalan doktorun açtığı hakaret davasında, mahkeme örnek bir karara imza attı. Sanığın 420 gün isimli para cezası ile cezalandırılması talebiyle açılan davada, hakim ‘eylemin sıhhat çalışanına karşı alenen işlendiğinin’ anlaşıldığını belirterek, cezanın 735 gün üzerinden verilmesine karar verdi. Böylelikle sanık, 22 bin 50 Türk lirası isimli para cezasını çarptırıldı. Dikkat çekici bir gelişme ise Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşandı. Burada görev yapan tabip R.B., görevi başında kendisini tehdit eden hastasını, uzlaşma hükümleri kapsamında bir ölçü parayı, kanser hastası çocuklar faydasına çalışan bir vakfa bağış yapmak kaidesiyle affetti. Hekim R.B.’nin, basın organları tarafından ‘örnek davranış’ olarak kamuoyuna yansıtılan bu hali elbette takdire şayandır. Dileriz ki vakit zaman şahit olduğumuz bu tür faziletli davranışlardan, şiddet olaylarına neden olanlar da kendi hisselerine düşen dersleri çıkarırlar ve toplumsal çevrelerini bilinçlendirmek suretiyle de sıhhatte şiddetle mücadeleye katkı sağlarlar.”
