Kadın Yazarlar Bu Kez Mor Çatı İçin Yazacak
NİLÜFER’DE YILIN MÜELLİFİ ETKİNLİKLERİ “İYİ VE HOŞ BİR ÖTEKİ DÜNYA SAİT FAİK SEMPOZYUMU” İLE SONA ERİYOR
2022 yılını, “Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey” diyen Sait Faik’e armağan eden Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Yılın Yazarı’ aktiflikleri, “İyi ve Güzel Diğer Bir Dünya: Sait Faik Sempozyumu” ile sona eriyor.
Yıl boyunca okuma atölyeleri, yazı atölyeleri, fabrika okumaları, söyleşi üzere toplam 86 aktiflik düzenleyen Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü, bu etkinliklerde her yaş kümesinden ve toplumun farklı kesitlerinden okuru Sait Faik yapıtlarıyla buluşturdu.
Yılın Muharriri Sait Faik etkinliklerinin son durağı olan sempozyum ise edebiyat ve akademi dünyasının bedelli isimlerini bir ortaya getirdi. Nazım Hikmet Kültürevi’nde yapılan ve iki gün sürecek olan “İyi ve Güzel Öteki Bir Dünya: Sait Faik Sempozyumu” küratörlüğünü Sevengül Sönmez’in üstlendiği “Hikâyenin Peşinde Bir Ömür” standıyla başladı.
Usta muharririn ölümünden bugüne, edebiyat dünyası değiştikçe yapıtlarının nasıl karşılık bulduğunu düşünmeye davet eden stantta, müellifin fotoğrafları, dokümanları ve ferdî eşyaları yer alıyor. Nilüfer Belediye Lideri Turgay Fazilet de, eşi Zeynep Terzioğlu Fazilet ile birlikte sergiyi ilgiyle izledi. Standın akabinde sempozyuma geçildi.
Sempozyum açılışında konuşan Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Baba Pala, Sait Faik’in öykülerinden alıntılar yaparak, müellifin edebi kişiliğinden sözederken, müellifin ailesi ismine geceye katılan Sait Faik’in kuzeninin oğlu Mehmet Yavuz Abasıyanık da, aile büyüklerinin kendilerine aktardığı Sait Faik anılarını paylaştı.
Darüşşafaka Cemiyeti ismine konuşan Beşir Özmen de Sait Faik’in Darüşşafaka ile ortasındaki ilgiye ve tanışma öyküsüne değindi. Sait Faik’in vasiyetinde varlıklarını Darüşşafaka’ya bağışlamak, konutunun müzeye dönüştürülmesini ve kendisinin başlattığı öykü armağanının da devam etmesi istediğini belirten Özmen, bütün bunların gerçekleştiğini hatırlattı.
Nilüfer Belediyesi’nin, yıllardır düzenlediği ‘Yılın Yazarı’ aktifleriyle Bursa’nın, edebiyatın merkezlerinden biri haline geldiğini belirten Yılın Müellifi Sait Faik Proje Danışmanı Yalçın Armağan da, sempozyum çerçevesinde düzenlenen standın önemine dikkat çekerek, “Sait Faik hakkında yapılmış en önemli stant. ‘O’nun, birinci kere bu stantta gösterilen fotoğrafları var” dedi.
Her şeyin kirlendiği bu vakitte edebiyatın güzelliklerine sığınarak arınmak için bir yola çıktıklarını söyleyen Nilüfer Belediye Lideri Turgay Fazilet ise “9 yıl önce Sabahattin Ali ile başlayan bu seyahat bizi; Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Sevgi Soysal, Nezihe Meriç, Yoksul Baykurt ve Gülten Akın üzere Türk edebiyatının birbirinden pahalı isimleri ve onların eşsiz yapıtları ile buluşturdu. 2022 yılını ise; ‘Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey’ diyen Sait Faik’e armağan ettik” diye konuştu.
Sait Faik’in birinci öyküsünü Bursa Erkek Lisesi’nde okurken yazdığına dikkat çeken Lider Fazilet, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugün Bursa Erkek Lisesi’ndeki büstünde, onun şu cümleleri muharrir; ‘Edebi eserler insanı yeni ve mesut, öteki, düzgün ve güzel bir dünyaya götürmeye, kurmaya yardım etmiyorsa neye fayda?’ Bu satırlar onun edebiyata bakışını da özetler aslında. Edebiyatı, insanı ve hayatı dönüştürmek için, hayatı ve dünyayı güzelleştirmek için bir araç olarak kullanan müellif, yapıtlarıyla bunu başarmıştır. Sait Faik, insanların içine düştüğü çirkinliklere, adaletsizliklere yazılarıyla itiraz etti. Krizlerin gölgesinde, karamsarlık ikliminin hakim olduğu bir coğrafyada, daha güzel bir dünya için en çok gereksinimimiz olan hissin, yani ‘sevgi’nin altını çizen Sait Faik’in edebiyatı hepimize güzel geldi.”
Başkan Fazilet, özellikle son dönem hikâyelerinde tabiata duyarlığı ağırlaşan, insanın doğayı tahrip etmesine itiraz eden öyküler yazarak, çevreci bir hassaslığın öncüsü olan Sait Faik’in, Nilüfer Belediyesi’nin, “2022-İklim Yılı” temasına da çok yakışan bir isim olduğunu söyledi.
Sait Faik Sempozyumu açılış konuşmasını, muharrir Buket Uzuner yaptı. Sait Faik’i, “Tabiatın sesini duyan yazar” olarak niteleyen Uzuner, O’nun, kendi müellifliğini çok etkilediğini söyledi. Üzerinden uzun yıllar geçmesine karşın Sait Faik’in hala okunduğuna dikkat çeken Uzuner, “68 yıldır Sait Faik hiçbir kitap yazmadı ancak bu gece herkes heyecanla onun kitaplarıyla ilgili bir şey anlatıyor. Uygun muharrirler, kendilerinden yıllar sonra bile gelen muharrirleri da etkilerler” dedi.
Sait Faik’i, çocuk yaşlarda annesinin anlattığı öyküyle tanıdığını, o öyküden sonra hayatının değiştiğini belirten Buket Uzuner, “Annem bana ‘Hişt hişt!’ öyküsünü anlatmıştı. O kıssada otlar, ağaçlar, tabiat konuşur ve üstelik bütün bunlar, hayali bir ülkede değil, İstanbul’da bir adada yaşanır. Tabiattan koparak beton ve plastik içine hapsolan hayatlara geçtiğimizden beri, büyük bir kibirle tabiatın parçası olduğumuzu unutma, bize daha süratli ve rahat hayatlar sunmuş olabilir lakin eskisinden daha memnun etmediği konusundaki tıbbi istatistikler ve ferdî öyküler hiç iç açıcı değil. Bu yüzden bizi ‘Hişt hişt!’ diye uyarmaya devam eden müellif ve sanatçıları duymaya ve okumaya artık her zamankinden fazla gereksinimimiz var. Son 13 yıldır ismine ‘Tabiat dörtlemesi’ dediğim Su, Toprak, Hava ve Ateş kitaplarımda ağaçlar ve hayvanlarla konuşan iki bayan kahramanla ‘Hişt hişt!’ diyerek yola devam ediyorum” diye konuştu.
Sempozyumun birinci gününde bu aktifliğe özel olarak hazırlanan Berfin Zenderlioğlu tarafından yönetilen “Yazmasaydım Mecnun Olacaktım” isimli Müzikli Okuma Tiyatrosu da sahnelendi. Müziklerini Hamza Korkutata ve Kadir Doğan’ın yaptığı Okuma Tiyatrosu’nda Sait Faik’in yapıtlarına, tiyatro sanatçıları Deniz Celiloğlu, Meltem Yılmazkaya ve Tilbe Saran can verdi.
