ZAFER PARTİSİ MALATYA VİLAYET LİDERİ ŞAHİN’DEN ‘YERLİ VE ULUSAL ESCOBAR’ İDDİANAMESİYLE İLGİLİ AÇIKLAMA: “O FOTOĞRAFIN BAKANA İLİŞKİN OLDUĞUNUN KANITLANMASINI İSTEDİK”
SURİYE’DE FORMA GİYEN TÜRK BASKETBOLCU CANPOLAT: “ŞAM’DA TOPLUMSAL HAYAT SAHİDEN ÇOK ÜST SEVİYEDE…TÜRKİYE’YLE BARIŞ YAPILMASINI ÇOK İSTİYORLAR”
Suriye Ulusal Basketbol Ekibi ve Şam’ın önemli kulüplerinden Al-Wehdat’da forma giyen Türk sportmen Kemal Canpolat, “Yaşam büsbütün olağan. Özellikle Şam’da toplumsal hayat gerçekten çok üst düzeyde. Beşerler her daim sokaktalar. Buradaki insanların çoğu yaşanan ekonomik krizden ötürü Türkiye’yle barış yapılmasını çok istiyorlar. Ben de bunun olmasını, iki devletin barış içinde yaşamasını, sıkıntılarının çözülmesini önemli manada temenni ediyorum. Buradaki insanların çoğu da bunu istiyor” dedi.
Suriye Ulusal Basketbol Ekibi ve Şam’ın önemli kulüplerinden Al-Wehdat’da forma giyen Türk sportmen Kemal Canpolat, transfer öyküsü ve Suriye’deki yaşama ait hususları Demokrat Parti Göç ve Toplumsal Siyasetlerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı İlay Aksoy’un YouTube kanalında anlattı. Aksoy, kendi YouTube kanalında yayınladığı ‘Kervan Yolda Dizilmez’ programında Kemal Canpolat’ı ağırladı.
Kemal Canpolat, İlay Aksoy’un “Suriye macerası nasıl başladı” sorusuna şu karşılığı verdi:
“Yaklaşık 2 yıl önce toplumsal medya üzerinden ‘Suriye ulusal ekibinde oynamak ister misin?’ diye birkaç ileti aldım. Başlangıçta arkadaşlarımın latife yaptığını zannettim, birisi benimle dalga mı geçiyor sanki diye düşündüm. Yazan arkadaş çok nazik ve güzel bir formda yazdı. Ben de ‘bir konuşayım’ dedim. Birinci konuşmadan sonra iş bir anda ciddiye bindi ve Suriye Basketbol Federasyonu, Türkiye Basketbol Federasyonu’yla bağlantıya geçti. Benim Suriye ulusal kadrosunda oynamam için müsaade istendi. Sonra onlar da bana ulaştı ve yaptığım görüşmelerden sonra teklifi kabul ettim.
Hem Suriye hem öbür ülkelerde kadroyla birlikte maçlara çıktım. Bu yıl buradaki kulüplerden teklif almaya başladım. Bahtımı bu yıl Suriye’de denemek istedim. Yaklaşık 2 aydır Şam’da yaşıyorum. Buranın en eski ve en büyük taraftar kitlesine sahip kulüplerinden biri olan Al-Wehdat grubunda oynuyorum şu an.”
Canpolat, Aksoy’un “Herkesin çok merak ettiği bir şey, ömür nasıl orada” sorusunu şöyle yanıtladı:
“ŞAM’DA TOPLUMSAL HAYAT ÇOK ÜST SEVİYEDE”
“Yaşam büsbütün olağan. Özellikle Şam’da toplumsal hayat gerçekten çok üst düzeyde. Beşerler her daim sokaktalar. Restoranlar, kafeler hınca hınç dolu. Beşerler hayatlarını yaşıyorlar. Savaş, ekonomik krizle ilgili şeylerden çok etkilenmiyorlar diyebilirim, etkilenseler de bunu umursamıyorlar. Hayatlarına devam ediyorlar, çok olağan bir hayat var Suriye’de”
Canpolat, Aksoy’un “Siz orada bir Türk atlet olarak rastgele bir dert çektiniz mi” sorusuna şu cevabı verdi:
“TÜRKİYE’YLE BARIŞ YAPILMASINI ÇOK İSTİYORLAR”
“Hiç çekmedim diyebilirim. Ulusal ekipten teklif aldığımdan beri Türk kimliğimi gizlemeden geldim buraya. Türk olduğumu her biçimde gittiğim her yerde aşikâr ediyorum. Hiçbir biçimde negatif bir reaksiyon almadım. Taksiye bindiğimde, restorana gittiğimde, sipariş verdiğimde. Merak edip soruyorlar, ‘Türküm’ dediğimde ‘başım gözüm üstüne’ diyorlar Arapça. Yani beşerler pek kibarlar, nazikler. Hatta buradaki insanların çoğu yaşanan ekonomik krizden ötürü Türkiye’yle barış yapılmasını çok istiyorlar. Ben de bunun olmasını, iki devletin barış içinde yaşamasını, problemlerinin çözülmesini önemli manada temenni ediyorum. Buradaki insanların çoğu da bunu istiyor. Kendi ömür düzeylerini de daha güzel hale gelmesi için.”
