23 Kasım 2024 Cumartesi

ATAKUM’DA ‘DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ’NE ÖZEL PROGRAM

Doğanın Çocukları Akademisi Derneği (DOÇAK), ‘20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’ için Atakum’da özel bir program düzenledi. Programa katılan Belediye Lideri Cemil Deveci, DOÇAK’ı ziyaret ederek Prof. Dr. Cevat Nisbet’ten çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Program kapsamında çocuklar çeşitli atölyelere katıldı. Öğrencilerin yanı sıra velilere yönelik atölyeler de yürütüldü. Veliler, Samsun Barosu Çocuk Hakları Komitesi Lideri Av. Tuğba Uysal, ruhsal danışman Tahsin Yazıcı ve rehber öğretmen Figen Hasdemir ile çocuk ihmali ve istismarının yanı sıra çocukların yetiştirilmesi ile ilgili geçmişten günümüze bakış açıları hakkında da konuştu. Program sonunda velilere iştirak evrakı verildi.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan DOÇAK Yönetim Konseyi Lideri Prof. Dr. Nisbet, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 20 Kasım 1989 tarihinde imzalandığını anımsatarak şunları söyledi:

“Pek çok ülke bu sözleşmenin altına imza atmıştır. Fakat bugün geldiğimiz noktada maalesef yaklaşık 17 buçuk milyon çocuk, istemeden kendi yurdundan uzaklaştırılmıştır. Dünyada 7 milyona yakın çocuk her yıl açlıktan ölümle karşı karşıya ve milyonlarca çocuk eğitimden mahrum kaidelerde yaşıyor. İnsanlık onuru ve çocuklarımızın geleceği için daima birlikte çok çalışmalıyız. Bizim, çocuklara daha güzel bir dünya bırakma sorumluluğumuz var.”

Çocuk hakları konusunda herkesin bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Atakum Belediye Lideri Cemil Deveci ise şöyle konuştu:

“ÇOCUKLARIMIZ ‘KATILIMCI BÜTÇE’DE SÖZ SAHİBİ”

“Biz, Atakum’da ‘katılımcı bütçe’ başlığı altında toplantılar yapıyoruz. Toplantılarda sizin üzere çocuklar isteklerini tek tek söylüyorlar. Her yerde anlatıyorum; bir beyefendi çıkıyor ve ‘Hayır ben istemiyorum, çünkü çocuklar gürültü yapıyorlar’ diyor. Çocukların sitede top oynarken gürültü yapma hakları var. Bu, çocuk haklarından bir adedidir. Çocuklar spor yapacaklar, oynarken gürültü de yapacaklar. Çocuk sesinden rahatsız olmayacağız. Şayet taşkınlık oluyorsa düzgün bir formda anlatacağız. Şayet bunları yapabilirsek çocuklarımızla birlikte bu coğrafyada memnun ve huzurlu bir biçimde yaşarız ve çocuklarımızın geleceğini de garanti altına alırız.”

İlgili Haberler