20 Mayıs 2025 Salı

“Aromakolojiye tüm sektörlerin ihtiyacı var”

Parfüm tasarımcısı ve koku uzmanı Bihter Türkan Ergül, “Koku ilminin bir dalı olan ‘aromakoloji’, kokuların insan davranışı üzerindeki etkisinin, duygular ve hisler arasındaki ilişkilerin incelendiği bir bilim dalı olarak karşımıza çıkıyor. İnsanda fizyolojik ve psikolojik tepkiler uyandıran kokular mutluluk, coşku, neşe, rahatlama, şehvet gibi duyguları harekete geçirmenin yanı sıra iştah artırabilir, güzen hissi uyandırabilir. Bu nedenle aromakoloji çok sayıda sektör tarafından müşteri çekmek için kullanılıyor. Koku hayatın her alanında olduğundan aromakoloji de hayatın her alanına temas ediyor” dedi.

Ergül, “Hayatımızın her alanında yer alan kokular, insanlarda fizyolojik ve psikolojik tepkiler uyandırabiliyor. Diğer duyuların aksine beyindeki talamus bölgesine uğramadan doğrudan beyin korteksine giden koku duyusu, insanın hayatın her alanıyla ilişki kurmasını sağlıyor. Eski çağlardan beri koku duyusu insanı doğada tehlikeli olabilecek unsurlardan korunması için kullanılırken, insanın koku ile olan ilişkisi anne karnına düşmesiyle başlıyor. Bebeğin anne ile koku vasıtasıyla kurduğu ilişki sevgi bağını güçlendirirken, insan bedeninde farklı duygularla bağlantılı kokular üretiliyor” diye konuştu.

“AROMAKOLOJİ HAYATIN HER ALANINDA”

Ergül, “Aromakolojinin insanlar üzerinde uyandırdığı fizyolojik ve psikolojik tepkiler inceleniyor. Aromakoloji günlük hayatta kokulardan en verimli şekilde yararlanmamızı sağlıyor. Aromakolojiden edindiğimiz bilgilere göre ıtır, lavanta ya da bergamot gibi rahatlatıcı kokular oturma odalarında tercih edilirken, papatya ve rezene gibi sakinleştirici kokular yatak odaları için uygun olabiliyor. Hayatın her alanına temas eden kokuların önemi gittikçe daha da iyi anlaşılıyor ve bu nedenle çok sayıda sektör aromakolojideki bilgileri kullanarak müşteri çekiyor” ifadelerini kullandı.

REYONLARA GÖRE BİLE FARKLI KOKULAR KULLANILMALI

“Bebek ürünlerinin satıldığı mağazalar pudramsı; kadınlara yönelik ürünlerin satıldığı mağazalar çiçeksi, meyvemsi ve sabunsu kokuları; erkeklere yönelik ürünlerin yer aldığı işletmeler ise daha taze ve baharatlı kokuları kullanması önerilir” diyen Ergül koku kullanımının satışlarda önemli farklara neden olduğunun altını çizdi. Ergül, “Bir mağazada, kadın iç çamaşırlarının satıldığı reyona uyan bir koku kullanılmış, çamaşır satışlarının arttığı gözlemlenmiştir. Bununla birlikte o reyona çok yakın kadın iş kıyafetleri (tayyör gibi) reyonunda satışların azaldığı bulunmuştur. Mağaza içindeki farklı reyonlarda dahi değişik kokuların kullanılması gerekiyor. İşte bu noktada önemli olan, hoş kokuları kullanmanın yanı sıra mağaza içindeki farklı reyonlardaki ürünlerin imajlarına ve algılamalarına yardımcı olacak bir uygulama ile koku yaymak olmalıdır” dedi.

FIRINDAN ÇIKAN YENİ EKMEK KOKUSU

Her işletmenin kendine özgü bir kokusu olduğunu söyleyen Ergül, “Koku kullanımının en bilinen örnekleri süpermarketlerdeki fırın ve pasta reyonlarıdır. Fırından yeni çıkan ekmek kokusu alışveriş sepetlerinin dolmasında etkili olur. Her işletmenin kendine özgü kokusu vardır. Parfümeri parfüm, eczane antiseptik, ayakkabıcı deri, antikacı küf kokar. Çünkü bu kokular o işletme ile örtüşen, ortamda varlığı doğal karşılaşılan hatta müşteri tarafından aranılan kokulardır” diye konuştu.

Ergül, Bahçeşehir Üniversitesi ile iş birliğiyle eğitimleri yürütülen Koku Akademisi’nde Türkiye’de meslek haline gelen ve tüm dünya tarafından tanınan koku uzmanlığının tüm incelikleri dair eğitimler verdiklerini söyledi. Ergül, “Aromakoloji de bu eğitimler arasında yer alıyor. Mesleki Yeterlik Kurumu (MYK) ayrıca koku uzmanlığı mesleği için bazı dönemler sınavlar düzenleniyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: DHA