01 Mayıs 2025 Perşembe

Sendikalar 1 Mayıs’ı kutladı

Memur-Sen, HAK-İŞ, DİSK ve KESK 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı.

Memur-Sen ve bağlı sendikaların üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Anıtpark’ta düzenlenen kutlama programında bir araya geldi. Genel Başkan Ali Yalçın, krizlerin faturasının emekçiye kesilmemesi, insan onuruna yaraşır bir çalışma ortamı, güvenceli, kadrolu istihdam ve kamu personel sistemi ile vergide adalet için bir araya geldiklerini bildirdi.

Güvenlik tedbirleri kapsamında polis bariyerleriyle çevrilen alana “Grev hakkı istiyoruz”, “İnsanca yaşam için hak, emek, adalet”, “Vergide adalet” gibi pankartlar asıldı.

Polisler tarafından üstleri aranarak alana giren vatandaşlar, ellerinde “1. dereceye 3600 verilsin, ayrım sona ersin”, “4688 güncellensin, uluslararası normlara uyumlu hale getirilsin” yazılı dövizler taşıdı.

“ALIN TERİNİN DEĞERİNİ SAVUNMAK İÇİN BURADAYIZ”

Kur’an-ı Kerim’in okunmasıyla başlayan programda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 13 yıl sonra 1 Mayıs’ı tekrar Ankara’da kutladıklarını belirterek, bütün emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı.

1 Mayıs’ın, kardeşliğin, birliğin, emeğin, dayanışmanın günü olduğunu ifade eden Yalçın, “Gelir dağılımında adalet için haykırmak, alın terinin değerini savunmak için buradayız. Krizlerin faturasının emekçiye kesilmemesi, insan onuruna yaraşır bir çalışma ortamı, güvenceli, kadrolu istihdam, adam gibi sendika yasası, doğru düzgün kamu personel sistemi için ve vergide adalet için buradayız.” dedi.

Yalçın, bugün sadece emek ve ekmek için değil, insan onur ve haysiyetini savunmak için de toplandıklarını vurgulayarak, emperyalistlerin, Türkiye’nin yakın coğrafyasına demokrasi vaadiyle kan, gözyaşı, ölüm ve soykırım getirdiğini söyledi.

“GAZZE, DÜNYANIN EN BÜYÜK TOPLU MEZARINA DÖNÜŞTÜ”

Gazze’de İsrail ve ABD’nin soykırım yaptığına dikkati çeken Yalçın, Gazze’nin, dünyanın en büyük toplu mezarına dönüştüğünü ifade etti.

Yalçın, Gazze için hükümetlerden kınama değil, ambargoyu yıkacak, soykırımı durduracak bir irade beklendiğini kaydederek, uluslararası toplumun ve İslam ülkelerinin bu soykırımı durdurmak için neyi beklediğini sordu.

GÜNDÜZ KUŞAĞI PROGRAMLARINA “SIKI YAPTIRIM” TALEBİ

Aile meselesinin, beka meselesi olduğunun altını çizen Yalçın, “Aile tanımı değişsin, ailenin evlilik yoluyla kadın ve erkekten oluştuğu anayasal güvence altına alınsın.” talebinde bulundu.

Aileyi kriminalleştiren, mahremiyeti yok eden, sapkınlığı özendiren gündüz kuşağı programlarına, dizilere, dijital yayın platformlarına, sosyal medyaya sıkı yaptırımların getirilmesi talebini dile getiren Yalçın, çalışanların aile bütünlüğünün sağlanması, aile ve çocuk yardımlarının sembolik olmaktan çıkarılması, doğum ve süt izinlerinin süresinin artırılması, kreş imkanının sağlanması, Aile Dostu Vergi Politikasına geçilmesi çağrısında bulundu.

“MASADA ÇÖZÜLEBİLİR MESELELER”

Yalçın, enflasyonun düşürülerek, fiyat istikrarının sağlanması gerektiğini belirterek, enflasyonun nedeninin sabit gelirliler olmadığını kaydetti.

Yalçın, 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin yaklaştığına işaret ederek, “Önümüzde 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci var. Bütün bu meseleler masada çözülebilir meseleler. Ama mevcut toplu sözleşme sistemi buna müsaade etmiyor. Toplu pazarlık süresi sorunları çözmeye yetmiyor. Hakemin yapısı ne memura şifa, ne de adaletsizliğe deva oluyor. Emeğimizin patent hakkı yok, alın terimiz herkese peşkeş çekiliyor. Bu çarpıklık düzeltilmeli, adam gibi bir toplu sözleşme yasası olmalı, adam gibi bir masa kurulmalı.” ifadelerini kullandı.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun değişmesi gerektiğini aktaran Yalçın, Kamu Personel Sisteminin mevcut haliyle sorun ürettiğini belirtti.

Yalçın, “Kamu Personel Sistemi’nin de mutlaka revizyona ihtiyacı var. Kamuda ücret, unvan, yetki, sorumluluk skalası bozuldu. Bu durum, çalışma barışını tehdit ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“KADROLU İSTİHDAM ESAS OLMALI, MÜLAKATA SON VERİLMELİ”

Ücret dengesizliklerinin güçlü bir kamu personel sistemi revizyonuyla ya da yeterli bütçe ayrılarak etkin bir toplu sözleşme mekanizmasıyla düzeltilebileceğini ifade eden Yalçın, taleplerini şöyle sıraladı:

“Sözleşmeli istihdam yerine kadrolu istihdam esas olmalı. Mülakata son verilmeli. Maaş sistemi sadeleşmeli, ücret skalasındaki çarpıklık düzeltilmeli. En düşük emekli maaşı asgari ücretin üstüne çıkarılmalı. Seyyanen zam emeklilerin de hakkıdır, onlara teslim edilmeli. Emeklilik sistemi sürdürülebilir bir zemine oturtulmalı. 1. dereceye 3600 ek gösterge vaadi hayata geçirilmeli. Mühendislik Meslek Kanunu çıkarılmalı, akademik zam dahil kamu görevlilerinin ücretleri iyileştirilmeli. Yardımcı hizmetler sınıfı lağvedilmeli, genel idari hizmetler sınıfına geçirilmeli. Engelli kamu görevlilerinin yaşadığı sorunlar çözülmeli. Kamuda görevde yükselme sistemi, unvan değişikliği sınavları bir sisteme bağlanmalı, keyfekeder yapılmamalı. Kamu görevlilerine de bayram ikramiyesi verilmeli.”

Yalçın, konuşmasının ardından, sendika başkanlarıyla üyelerine kırmızı karanfil dağıttı.

Memur-Sen’in 1 Mayıs bildirisinin okunmasının ardından program sona erdi.

HAK-İŞ 1 MAYIS’I RİZE’DE KUTLADI

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Az kazanandan çok, çok kazanandan azalan bir vergi sistemi var. Adaletsiz bu vergi sistemini kabul etmiyoruz. Vergi sistemimizin yeniden köklü bir şekilde değişmesi gerekiyor.” dedi.

Arslan, HAK-İŞ tarafından Rize 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programında, tüm çalışanların 1 Mayıs’ını kutladı.

Sendikal örgütlenmenin önünde birtakım engeller olduğuna dikkati çeken Arslan, şunları söyledi:

“Sendikal örgütlenmenin önünde setler, barajlar kurulu. Bunları yıkıp geçmemiz gerekiyor. İşçiler sendikaya üye olduğu için işten çıkarılamamalı. İşe iade mekanizmaları doğru düzgün çalışmalı, mahkemeler, iş kolu davaları, yetki davaları yıllarca sürmemeli. İşçilerin iradesine kimse engel olmamalı.”

Diyarbakır ve Van büyükşehir belediyeleri ile Altındağ Belediyesindeki üyelerinin, önce baskı, ardından da işten çıkarmaya maruz kaldığını anımsatan Arslan, “31 Mart 2024 yerel seçimlerinden bu tarafa 80 bin üyemiz tehditler sonucu başka sendikalara üye yapıldı. 10 bin üyemiz ekmeğini, aşını kaybetti. Mahkemeler karar veriyor, iade kararlarını tanımıyorlar. Bunlara karşı mücadele için hukuki anlamda yeni düzenlemelere ihtiyacımız var.” dedi.

“ASGARİ ÜCRET YENİ BİR KOMİSYONLA BELİRLENSİN”

Kamuda yaklaşık 600 bin işçinin ücret artışının belirleneceği Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerine de değinen Arslan, üyelerinden topladıkları talepleri görüşmelerde kamu işverenini temsil eden Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikasına (TÜHİS) ilettiklerini söyledi.

TÜHİS’in zam teklifini beklediklerini belirten Arslan, protokol görüşmelerinin en kısa sürede arzu ettikleri gibi sonuçlanmasını istediklerini dile getirdi.

Mahmut Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısını eleştirerek, Komisyonun yapısının ivedilikle değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonunda hükümetle birlikte en büyük işçi konfederasyonu ile en büyük işveren konfederasyonunun yer aldığına dikkati çeken Arslan, şöyle konuştu:

“2025 yılı asgari ücreti belirlenirken, en büyük işçi konfederasyonu Komisyonda olmaktan vazgeçti. 50 senedir söylediğimizi yeni anladılar. Yine de anladıkları için teşekkür ediyoruz. Artık Asgari Ücret Tespit Komisyonu üçlü yapısını değiştirmeden toplanamayacak. TÜRK-İŞ’e 50 yıl sonra bizi anladığı ve bizim taleplerimizin ne kadar haklı olduğunu gördüğü için teşekkür ediyoruz. Yanlışın neresinden dönerseniz kardır. Hükümet bize, ‘TÜRK-İŞ katılmadı siz gelin’ derse bu yapı olduğu sürece asla gitmeyiz. Biz kimseyi satmadık, satan olmayız. Dolayısıyla HAK-İŞ olarak asgari ücretin geniş bir katılımla yeni bir komisyonla belirlenmesini istiyoruz.”

“ÇALIŞANLARIN TEMEL HARCAMALARI DA VERGİDEN DÜŞÜLSÜN”

Çalışanların ağır bir vergi yükü altında olduklarını dile getiren Arslan, Türkiye’de adaletsiz bir vergi sisteminin olduğunu bildirdi.

Vergide adalet talep ettiklerini kaydeden Arslan, “Az kazanandan çok, çok kazanandan azalan bir vergi sistemi var. Adaletsiz bu vergi sistemini kabul etmiyoruz. Vergi sistemimizin yeniden köklü bir şekilde değişmesi gerekiyor. Patron, makam araçlarına aldıkları yakıtı bile vergiden düşüyorlar ama çalışanlar her şeye vergi vermek zorunda. Çalışanların, emekçilerin temel harcamaları da vergiden düşülsün. Çalışanların ev kirasına, temel gıda maddelerine harcadığının da vergiden düşmesini istiyoruz. Hep beraber bu adaletsiz vergi sisteminin değişmesi hakkaniyetli bir verginin gerçekleşmesi için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

“BÖYLE BİR EMEKLİLİK SİSTEMİ OLAMAZ”

Arslan, emeklilik sisteminin milyonlarca çalışanı yakından ilgilendirdiğine dikkati çekerek, SGK’nin emeklilik sistemini ve aylık bağlama oranlarını eleştirdi.

Bu yıl emekli olacaklara, geçen yıl emekli olanlara kıyasla yüzde 35’e varan oranlarda daha az aylık bağlanacağını belirten Arslan, şöyle devam etti:

“Bu nasıl bir sistem? Daha fazla çalışıyorsun ve prim ödüyorsun ama enflasyon gerekçesiyle maaşımız düşüyor. Böyle bir emeklilik sistemi olamaz. Bu konuda yetkilileri uyardık, ‘bu yanlıştan dönün, daha fazla sistemde kalan daha fazla maaş alsın’ dedik, bizi dinlemediler. Uzun yıllar emekliler asgari ücretin üstünde maaş alıyordu. Son yıllarda maalesef emeklilerimizin maaşları asgari ücretin altına düştü. Emekliler insan onuruna yaraşır bir maaş alsın istiyoruz. Emekli maaş bağlama sistemini topyekün değiştirmemiz gerekiyor.”

“ÇAYKUR’DA ÇALIŞANLARIN TALEPLERİ KARŞILANMALI”

ÇAYKUR’un sadece Rize’nin yanında Artvin ve Trabzon başta olmak üzere Doğu Karadeniz için önemine değinen Arslan, “Kuruluşumuzun güçlendirilmesini, çalışanların taleplerini karşılayacak noktada desteklenmesini istiyoruz.” dedi.

İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarına da değinen Arslan, HAK-İŞ’in Filistin meselesinin yılmaz savunucusu olduğunu söyledi.

Bölgede yaşananların katliam olduğunu vurgulayan Arslan, kendilerine düşen en büyük sorumluluğun, Filistin halkı ve direnişi için duaları artırmak ve dayanışma çabasını yoğunlaştırmak olduğunu dile getirdi.

Şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı.

Programa, Rize ve çevre illerden çok sayıda işçi katıldı. “HAK-İŞ nerede, biz oradayız”, “ÇAYKUR bizim, bizim kalacak” sloganları atan işçiler, taleplerinin yer aldığı pankartlar taşıdı.

DİSK ve KESK ANKARA’DA 1 MAYIS’I KUTLADI

Ankara’da, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, sendika ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla kutlandı.

DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar, sivil toplum örgütleri ve bazı siyasi parti üyeleri, sağanağa rağmen Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde toplandı.

Buradan “İş, ekmek, özgürlük”, “Yaşasın 1 Mayıs” yazılı pankart ve dövizlerle yürüyen grup Kazım Karabekir Caddesi’nden Anadolu Meydanı’na ulaştı.

Polis noktalarında arandıktan sonra kutlama alanına giren katılımcılar, taşıdıkları pankart ve flamalarla renkli görüntüler oluşturdu.

Meydana kurulan platformdan bazı sendika, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve öğrenciler konuşma yaptı.

Program, konserin ardından sona erdi.

Kaynak: AA

İlgili Haberler