29 Nisan 2025 Salı

“Son 23 yılda önemli ilerlemeler sağladık”

dalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Dosyanın içeriğini bilmeden, soruşturmadaki delillere vakıf olmadan, peşin hükümle bir kişinin suçsuz ya da suçlu olduğunu söylemek hukuk devletiyle bağdaşmaz. Soruşturma ve davalar üzerinden yargı mensuplarımızı hedef alan, onları zan altında bırakan ifadelerin kamuoyuna sunulmasını ne vicdan ne hukuk kabul eder” dedi.

Tunç, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nce Ankara Hakimevi’nde düzenlenen Adli Yargı Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, yargı mensuplarının adaletin yaşayan vicdanı, milletin adalet beklentisine açılan güven kapısı olduğunu söyledi.

Yargı mensuplarının görevinin salt yasa hükümlerini yorumlamak ve uygulamakla sınırlı olmadığını belirten Tunç, hakim ve savcıların, maddi gerçeği bulanık perdelerin ardından çekip çıkaran, hakkın, hukukun ve adaletin tarafsız bir vicdanla ete kemiğe bürünmesini sağlayan kararların mimarları olduğunu kaydetti.

“SON 23 YILDA ÖNEMLİ GELİŞMELER SAĞLADIK”

Yargının, gücünü bağımsızlığından, meşruiyetini tarafsızlığından, saygınlığını ise vicdanlardan alarak millet adına karar verdiğine dikkati çeken Tunç, milletin yargı hizmetlerinden memnuniyetini ve adalete olan güvenini en üst noktaya çıkarmanın herkesin asli görevi olduğunu vurguladı.

Tunç, adaletin tecellisinin etkin işleyen hukuk devletiyle mümkün olduğunu belirterek, “Yasama, yürütme ve yargı erklerinden oluşan kuvvetler ayrılığı dengesiyle kurgulanan hukuk devletinin, adaleti tecelli edebilmesi için tarafsız ve bağımsız bir yargıya sahip olması gerekir. Adil, bağımsız, tarafsız, güvenilir ve etkin bir yargı sisteminin işleyişi için de üç temel unsura ihtiyaç vardır. Bunlar, toplumun ihtiyaçlarına cevap veren bir mevzuat, fiziki ve teknolojik imkanların yeterli olması, etkin, güçlü ve nitelikli bir insan kaynağına sahip olunması. Son 23 yılda güvenilir ve erişilebilir bir adalet sisteminin tesisini sağlamak adına bu üç temel alanda da çok önemli gelişmeler, ilerlemeler sağladık.” diye konuştu.

“ARINMA SÜRECİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ”

FETÖ’nün 17-25 Aralık kumpası ve 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi süreçlerinde yargı teşkilatının büyük hasar gördüğünü ve “arınma süreci” gerçekleştirildiğini vurgulayan Tunç, “Bu arınma sürecinden sonra önemli bir toparlanma sürecine girildi. 2002’de 9 bin civarında hakim ve savcımız vardı. Bugün itibarıyla 25 bin 695’e yükselmiş durumda.” ifadelerini kullandı.

Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliğinin toplumun adalete olan güvenini inşa eden en temel unsur olduğunu kaydeden Tunç, toplumun vicdanını temsil eden bağımsız Türk yargısının, karanlıkta ışık arayan herkesin umudu olduğunu söyledi.

“YARGI YÜZÜNÜ HUKUKUN AYDINLIĞINA DÖNDÜ”

Bakan Tunç, zaman zaman bu umudu zedelemeye, vicdanları bulandırmaya yönelik söylemlere üzülerek şahitlik ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Dosyanın içeriğini bilmeden, soruşturmadaki delillere vakıf olmadan, peşin hükümle bir kişinin suçsuz ya da suçlu olduğunu söylemek hukuk devletiyle bağdaşmaz. Soruşturma ve davalar üzerinden yargı mensuplarımızı hedef alan, onları zan altında bırakan ifadelerin kamuoyuna sunulmasını ne vicdan ne hukuk kabul eder. Bu tür mesnetsiz yaklaşımlara sessiz kalmamız beklenemez. Yargı bağımsızdır, yargı görevini yapar. Bugün Türk yargısı, yalnızca Anayasa’ya, hukuka ve milletin iradesine bağlıdır.

Bunun en çarpıcı örneği, milletimizin kaderine kasteden 15 Temmuz gecesinde verilmiştir. O karanlık gecede yargı, yüzünü karanlığa değil, hukukun aydınlığına dönmüştür. Yargı, suskunluğa değil, milletin iradesine ses olmuştur. Yargı, korkunun gölgesinde değil, hukukun ışığında yürümüştür. O gece, yüreklerindeki vatan aşkıyla yola çıkan yargı mensupları, darbeciler hakkında derhal soruşturmaları açmış, gözaltı kararları almış ve millet iradesine, demokrasiye, insan haklarına sahip çıktığını göstermiştir.”

“MAKSATLI YORUMLAR ADALET TERAZİNİZDE HİÇBİR DEĞER TAŞIYAMAZ” 

Türkiye’de artık vesayetçi anlayışa destek olan yargı sisteminin olmadığını ifade eden Tunç, “Türk yargısı, bağımsız ve tarafsız, millet iradesine, hukuk devletine saygılı, hukukun üstünlüğünü önceleyen bir yapıya sahiptir ve böyle olmaya da devam edecektir.” dedi.

Tunç, yargı mensuplarının hükümlerini Anayasa, kanun ve hukukun öngördüğü esaslar çerçevesinde tesis etmeleri gerektiğini belirterek, “Dosya kapsamını, hukuki dayanakları ve delilleri incelemeden yapılan maksatlı yorumlar ya da şahsi menfaat peşindeki değerlendirmeler, adalet terazinizde hiçbir değer taşıyamaz. Bu itibarla hukukun evrensel ilkelerine sadakatle ve vicdanınızın rehberliğinde hareket etmekle mükellefsiniz” değerlendirmelerinde bulundu.

Toplantıya HSK Başkanvekili Mehmet Akif Ekinci, HSK Birinci Daire Başkanı Halil Koç, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü Oğuzhan Yaşar, 81 ilin başsavcısı ve adli yargı adalet komisyonu başkanları da katıldı.

Kaynak: AA