29 Nisan 2025 Salı

İhracatta dünyada 11’inciyiz

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün “Türk savunma sanayii artık yenilikçi, rekabetçi, barışa katkı sunan teknolojiler geliştirerek, dünyada güven duyulan bir marka haline gelmiştir. Geldiğimiz nokta itibarıyla, Türkiye savunma sanayiinde dünyanın en büyük 11. ihracatçı ülkesi konumundadır” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, “Türkiye olarak, artık yalnızca ihtiyaçlarını karşılayan değil, aynı zamanda teknoloji üreten, yön belirleyen ve dünyada sözü geçen bir ülke olma yolunda kararlı adımlarla ilerliyoruz. Bu süreçte en büyük gücümüz, iyi yetişmiş, vizyon sahibi, üretken gençlerimizdir.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonunda, Kocaeli Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde 14 üniversitenin paydaşlığıyla Kocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde ikincisi düzenlenen Marmara Kariyer Fuarı (MARMARAKAF), Kocaeli Kongre Merkezi’nde sürüyor.

ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELDİ

Fuarda öğrencilerle bir araya gelen Görgün, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin köklü üniversitelerinden biri olan Kocaeli Üniversitesi’nde MARMARAKAF gibi anlamlı etkinlikte gençlerle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Gençlerin Türkiye’nin yarınlarını şekillendirecek fikirlerin, projelerin ve başarıların mimarları olduğuna değinen Görgün, “Bugün burada, sizlerle birlikte yalnızca mesleki tercihlerden bahsetmeyeceğiz, aynı zamanda Türkiye’nin savunma sanayiinde kat ettiği yolu, bu yolda genç beyinlerin taşıdığı değeri ve geleceğe dair umutlarımızı da paylaşacağız.” diye konuştu.

SADECE BİR SEKTÖR DEĞİL

Görgün, savunma sanayinin, sadece bir sektör değil bir milletin ayakta durma kararlılığının, özgür yaşama iradesinin ve kendi kaderini tayin etme azminin adı olduğunu vurgulayarak, “Türkiye olarak, artık yalnızca ihtiyaçlarını karşılayan değil, aynı zamanda teknoloji üreten, yön belirleyen ve dünyada sözü geçen bir ülke olma yolunda kararlı adımlarla ilerliyoruz. Bu süreçte en büyük gücümüz, iyi yetişmiş, vizyon sahibi, üretken gençlerimizdir.” şeklinde konuştu.

Bugün Türkiye’nin sadece kendi savunmasını sağlayan bir ülke değil dostlarına güven veren, uluslararası alanda saygın bir teknoloji üreticisi konumunda olduğunu, bu noktaya gelinmesinde mühendislerin, bilim insanlarının ve gençlerin inancı ve emeğinin olduğunu anlatan Görgün, “İşte biz, bu ülkenin geleceği için çalışan bir kurum olarak, bu mücadeleyi sizlerle birlikte yürütmeyi en büyük kazanım olarak görüyoruz. Hep birlikte, yerli ve milli birikimi daha ileriye taşıyacağımıza yürekten inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

HER YERDE ÜRÜNLERİMİZ VAR

Savunma sanayinin en önemli projelerinden birinin, “SİPER Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi”, olduğunu, sistemin yüksek irtifalarda ve uzun menzillerde etkili olacak şekilde geliştirildiğini anlatan Görgün, şöyle devam etti:

“Hedefimiz, ülkemizin hava sahasını seyir füzeleri, hava soluyan hedefler ve havadan karaya tehditlere karşı tamamen yerli ve milli bir sistemle korumak. Bu sistem sadece teknik bir başarı değil aynı zamanda bağımsızlığımızı, güvenliğimizi ve teknolojik derinliğimizi simgeliyor. SİPER Projesi kapsamında yalnızca büyük firmalar değil, çok sayıda farklı ölçekte kurum da birlikte çalışıyor.

Şu anda projede 750 alt yüklenici firma, 50 KOBİ, 10 üniversite ve 2 araştırma enstitüsü aktif olarak görev alıyor. Bu rakamlar şunu gösteriyor; savunma sanayii, sadece birkaç büyük kuruluşun değil, çok sayıda aktörün birlikte ürettiği bir güç alanıdır.”

Görgün, Türk savunma sanayiinin Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda, tasarımdan seri üretime, AR-GE’den inovasyona, sanayileşmeden teknoloji transferine kadar çok geniş yelpazede faaliyet gösterdiğini ve hedeflerinin güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarını yerli ve milli imkanlarla en etkin biçimde karşılamak olduğunu vurgulayarak, “Bu vizyon doğrultusunda, 15 milyar doları aşan bir sektör cirosuna, 3 milyar dolarlık AR-GE harcamasına, 1100’ü aşkın aktif projeye ve toplamda 100 milyar doları geçen proje hacmine sahibiz.

Sadece bu rakamlar bile, savunma sanayiimizin ne denli stratejik bir sektör olduğunu gözler önüne seriyor. Bugün bu sektörde 3 bin 500’den fazla firma, 90 binin üzerinde çalışan, Türkiye’nin savunması için değil, aynı zamanda teknolojik dönüşümü ve ekonomik kalkınması için çalışıyor.

Savunma sanayiimiz artık sadece iç ihtiyaçları karşılamıyor, aynı zamanda ihracatla da Türkiye’ye değer kazandırıyor. 2002’den bu yana ihracatımız rekor seviyelerde artış gösterdi. Türk yapımı sistemler, dost ve müttefik ülkelerin güvenliğine katkı sunar hale geldi.” ifadelerini kullandı.

DÜNYA’NIN GÜVENLİĞİNE KATKI

Türk savunma sanayiinin yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın güvenliğine katkı sunan bir güç haline geldiğini işaret eden Görgün, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“185 farklı ülkeye, 230 farklı ürün ihraç ediyoruz. Neredeyse dünyanın her köşesinde yerli ve milli ürünlerimiz görev yapıyor. Bu ihracat sadece araç ve ekipman göndermek değil, aynı zamanda mühendisliğimizi, vizyonumuzu ve çözüm odaklı yaklaşımımızı da dünyaya taşımak anlamına geliyor. Müşterilerimize sadece ürün vermiyoruz; yerinde servis, özelleştirilmiş çözümler ve ‘terzi işi üretim’ anlayışıyla her ülkenin ihtiyacına uygun sistemler sunuyoruz.

Bu sayede, ihracat potansiyelimizi her geçen gün artırıyor, rekorlar kırıyoruz. Türk savunma sanayii artık yenilikçi, rekabetçi, barışa katkı sunan teknolojiler geliştirerek, dünyada güven duyulan bir marka haline gelmiştir. Geldiğimiz nokta itibarıyla, Türkiye savunma sanayiinde dünyanın en büyük 11. ihracatçı ülkesi konumundadır.”

Kaynak: FLASH HABER TV

İlgili Haberler