Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’na Nisan Ayında 397 Yardım Çağrısı Yapıldı, Deprem Bölgesi Ve Yurt Dışından Da Talep Geldi
SİBEL ÖZDEMİR: “SOSYAL YARDIMLARA MAHKUM VE MUHTAÇ AİLE SAYISI SÜRATLE ARTMAKTADIR”
CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, TBMM Genel Kurulu’nda torba kanun teklifine ait; “Sosyal yardımlarda yaşanan yanlışlı ödemeler, müracaatlarda, müracaat sonrasında yaşanan birçok sorun kurumsal karmaşadan kaynaklanmakta. Sürekli güncellenen sıhhat raporları, kesilen yardımlar, maalesef tanıdık aracılığıyla yardımlara ulaşma, yardımlardan haberdar olamama üzere sıkıntılar artarak devam ediyor. Lakin en önemli olanı, bu yardımlara mahkûm ve muhtaç aile sayısının süratle artmasıdır. Yardım ölçüleri ve yardım çeşitleri ise ağırlaşan ekonomik şartlarda aslında çok yetersiz kalmış durumdadır.
CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, geçen perşembe günü TBMM Genel Kurulu’nda Gelir Vergisi Kanunu ile Kimi Kanun ve KHK’lerde değişiklik yapılmasına ait torba kanun teklifinin görüşmeleri sırasında söz alarak toplumsal yardımlarla ilgili yaşanan düşüncelere değindi. Özdemir, şunları söyledi:
“Torba kanun teklifi de önceki tekliflerde de olduğu üzere var olan temel ekonomik ve yapısal problemlere çözüm üretmekten çok uzaktır. Ekonomik ve toplumsal sıkıntıların temelden çözümüne yönelik rastgele bir vizyon ve öneri sunulmamaktadır. Teklif içinde, ödeme güçlüğü yaşayan vatandaşlarımız için kısmi bir vergi terkini, bir vergiden vazgeçme var ve elbette bunlara olumlu bakıyoruz.
“YANLIŞ EKONOMİK SİYASETLER SONUCU ORTAYA ÇIKAN YOKSULLUK, BORÇLULUK, EKONOMİK DENGESİZLİKLER ÖTELENİYOR”
Esnaf, üretici, emekli, genç, çiftçi, engelliler; bunlarla ilgili gerçekten vatandaşlarımızın bizden beklediği, vergi affından fazla onların ödeme güçlüklerini giderecek önemli düzenlemeler ya da önlemler olmalıydı fakat bu kanun teklifinde bunlar yok. Yüksek genç işsizliği, enflasyon, yüksek cari açık, kur riski, artan faiz harcamaları, para ünitemizdeki paha kaybı, artan bir vergi yükü, çiftçi borçları, girdi maliyetlerindeki artış ve en önemlisi, hepimizin, bütün vatandaşlarımızın gerçekten çok büyük mağduriyet yaşadığı fiyat dalgalanmalarının nasıl giderileceğine dair rastgele bir öngörü ve çözüm bu kanun teklifinde yer almamaktadır. Pekala ne içeriyor bu kanun teklifi? Siyasi iktidarın uygulamaya koyduğu yanlış ekonomik siyasetler sonucu ortaya çıkan fakirleşmeyi, borçluluğu ve ekonomik dengesizlikleri bir ölçüde ötelemeyi içermektedir. Fakirleşmeyi önleyecek ve vatandaşlarımızın gerçekten meselelerini çözecek önlemler göremiyoruz bu kanun teklifinde.
“BAKAN BAŞTA OLMAK ÜZERE, TÜM SORUMLULARIN HESAP VERMESİ GEREKMEZ Mİ?”
Fazla ve yersiz ödenen ve geri alınması gereken konutta bakım yardımı ödemeleri ile bunlardan doğan faizlerden terkin yani vazgeçilmeyle ilgili bir unsur düzenleniyor. Gerekçe olarak da yapılan bu yersiz ödemelerin bireylerin kusurundan değil, mevzuatta ve sıhhat heyeti raporlarında yer alan mani oranlarının değişmesi ve önceden öngörülemeyen ve süreklilik arz etmeyen gelir elde edilmesinden kaynaklandığı yani gelir durumları ve sıhhat durumlarındaki değişmeyle ilgili… Alışılmış ki, yardım alan şahısların sosyoekonomik durumu nedeniyle hakkaniyete uygun olmadığı söyleniyor gerekçede. Hakkaniyet bir kenara, aslında bu vatandaşlarımız bunları ödeyecek güçte değiller. Kamuyu ziyana uğratan süreçlerin sorumluları kim? Kamu ziyanı doğuran süreçler Sayıştay raporlarıyla da tespit edilmişken, bu tespitler varken ilgililer hakkında neden bir yasal süreç başlatılmadı? Bakan başta olmak üzere, tüm sorumluların hesap vermesi gerekmez mi? Biz Meclis olarak bu kontrol görevimizi yerine getirmek durumundayız. Bütçe görüşmelerinde de en çok öne sürdüğünüz ‘Hesap verebilir bir bütçe yapıyoruz.’ Pekala, bu tablo ortadayken sizin ‘Hesap verebilir bütçe yapıyoruz’ demenizin ne inandırıcılığı ne de gerçekliği var.
“SOSYAL YARDIMLARA MAHKUM VE MUHTAÇ AİLE SAYISI SÜRATLE ARTMAKTADIR”
Dezavantajlı, engelli, özel ihtiyaçlı, fakir ailelere yönelik toplumsal yardım takviyelerinin kapsamı kâfi ölçüde olmalı ve sürekli olmalıdır. Fakat toplumsal yardımlarda yaşanan yanlışlı ödemeler, müracaatlarda, müracaat sonrasında yaşanan birçok sorun kurumsal karmaşadan kaynaklanmakta. Sürekli güncellenen sıhhat raporları, kesilen yardımlar, maalesef tanıdık aracılığıyla yardımlara ulaşma, yardımlardan haberdar olamama üzere sıkıntılar artarak devam ediyor. Ancak en önemli olanı, bu yardımlara mahkûm ve muhtaç aile sayısının süratle artmasıdır. Yardım ölçüleri ve yardım çeşitleri ise ağırlaşan ekonomik şartlarda zati çok yetersiz kalmış durumdadır.
“ADS İLE YOKSULLUĞU YÖNETMEYİ DEĞİL, SONLANDIRMAYI VADEDİYORUZ”
Peki, bu sorunu nasıl çözeceğiz? Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütüncül bir çözüm önerisi sunduk: Birçok Avrupa devletinde uygulanan lakin ülkemizde uygulanmayan, siyasi bir tercih olan, Memleketler arası Çalışma Örgütü’nün 9 sigorta kolundan biri olan Aile Dayanakları Sigortasını (ADS) uygulamaya geçireceğiz. Bizim hedefimiz insani, toplumsal devletin gereği olarak lakin bir siyasi partinin lütfu değil, hak temelli olarak yoksulluğu, muhtaçlığı azaltarak bu yoksulluğu ve muhtaçlığı ortadan kaldırmaktır. Her mahallede toplumsal hizmet takviyeleri, toplumsal hizmet uzmanları olacak, ailelerin çocukları kamuda işe alımlarda öncelikli olacak ve en önemlisi bakım üstlenen bayanların sigorta primleri devlet tarafından ödenecek. Yoksulluğu yönetmeyi değil, yoksulluğu sonlandırmayı vadediyoruz.”
