12 Mart 2025 Çarşamba

İşte “Dilimin ucunda” fenomeninin nedeni

Hepimiz deneyimledik: Bir sohbetin ortasındasınız, bir kelime, bir isim veya bir unvan arıyorsunuz ve bulamıyorsunuz. Bildiğinizi biliyorsunuz ama o kelime bir türlü gelmiyor. “Dilinizin ucunda bir kelime” olarak bilinen bu fenomen hem büyüleyici hem de sinir bozucu. Peki bu anlarda beyinde tam olarak neler oluyor? Bilim insanları bu soruyu araştırdı ve bazı ilgi çekici içgörüler ortaya çıkardı.

Bir kelime “dilinizin ucunda” olduğunda, beynin birden fazla bölgesi harekete geçerek eksik terimi bulmak için çalışır. Bir grup insanın çılgınca bir kütüphanede belirli bir kitabı aradığını hayal edin. Benzer şekilde, beyin bu aramaya yardımcı olmak için belirli bölgeleri harekete geçirir. Özellikle üç bölge önemli roller oynar: ön singulat korteks, prefrontal korteks ve insula.

Ön singulat korteks ve prefrontal korteks, bilişsel kontrolden sorumlu bir ağın parçasıdır ve bir kelime zor bulunduğunda tamamlayıcı roller üstlenir. Ön singulat korteks bir denetleyici gibi davranarak bir çatışma olduğunu işaret eder.

ZOR BİR PROBLEMLE UĞRAŞAN MESLEKTAŞLAR

Bu arada, prefrontal korteks arama sırasında yüzeye çıkan bilgileri değerlendirir ve doğrular, geri getirilenin aradığınızla eşleştiğinden emin olur. Daha derin ve daha az görünür bir beyin bölgesi olan insula, fonolojik geri çağırmaya katkıda bulunur ve kelimeleri oluşturan seslere erişmeye yardımcı olur.

Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) gibi araçları kullanan araştırmacılar, bu beyin bölgelerinin bu gibi anlarda nasıl birlikte çalıştığını gözlemlediler. Sanki bu bölgeler, zor bir problemle uğraşan meslektaşlar gibi işbirliği yapıyor ve eksik kelimeyi bulmak için çabalarını birleştiriyor.

YAŞLA BİRLİKTE ARTAR

İlginçtir ki, bu sinir bozucu deneyim yaşlandıkça daha sık hale gelir. Çalışmalar, beynin kelime hatırlamada rol oynayan kısımlarının (özellikle ön singulat korteks ve insula) zamanla körelmeye meyilli olduğunu göstermektedir. Bu, bir zamanlar tertemiz olan bir kütüphanenin yersiz kitaplar ve kötü etiketlenmiş raflarla düzensizleşmesi gibi, bir miktar verimliliklerini kaybetmeleri anlamına gelir. Sonuç olarak, bir “kitabı” veya bu durumda bir kelimeyi hatırlamak daha zor hale gelir.

Örneğin, araştırmalar yaşlı yetişkinlerde insulanın kelime hatırlama girişimleri sırasında daha az aktif olduğunu göstermiştir. Bu azalan aktivite kelimelerin fonolojik öğelerini bir araya getirme yeteneğini bozarak “dil ucunda” anlarını daha yaygın hale getirir. İnsula yaşla birlikte ne kadar çok etkilenirse, aksi takdirde tanıdık olan kelimeleri hatırlamak o kadar zorlaşır.

TAMAMEN NORMAL

Yaşlanmayla birlikte sıklığı artmasına rağmen, “dilimin ucunda” fenomeni tamamen normaldir. Beynin karmaşıklığını vurgular ve görünüşte basit görevlerin bile birçok bölgenin koordineli eylemine dayandığını gösterir.

Ayrıca, yaşlanmanın kelime hatırlama üzerindeki etkilerini azaltmanın yolları vardır. Bir strateji, bilim insanlarının bilişsel rezerv adını verdiği şeyi oluşturmayı içerir. Bu rezerv, beyin sağlığını ve bilişsel yaşlanmayı optimize etmeye yardımcı olur ve yaşlandıkça bile kelime bulmayı kolaylaştırır.

KELİME HEMEN ÇIKMAZSA…

Bir dahaki sefere dilinizin ucunda bir kelime olduğunda, beyninizin onu geri çağırmak için çok çalıştığını unutmayın. Kısmi bilgiler (belirli sesler veya ilgili kelimeler gibi) ilk önce yüzeye çıkabilir ve sizi aramaya devam etmeye teşvik edebilir. Kelime hemen aklınıza gelmezse, bir mola verin ve daha sonra açık bir zihinle tekrar deneyin. Bu anlar beynin karmaşıklığının ve dikkate değer verimliliğinin bir kanıtıdır.

Kaynak: FLASH HABER TV

İlgili Haberler