33’Üncü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Aydın Doğan Genç İletişimciler Yarışması’nın Kazananları Belli Oldu
BAKAN MUŞ: “TÜRKİYE İLE AB’NİN DAHA YAKIN İŞ BİRLİĞİNE MUHTAÇLIĞI VAR”
Haber: ESRA ALUS Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (Eurochambres) konut sahipliğinde düzenlenen AB-Türkiye Yüksek Düzeyli İş Diyaloğu toplantısında konuşan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, “Bütün dünya çok önemli bir değişimden geçiyor. Bu kritik noktada Türkiye ile AB’nin daha yakın iş birliğine muhtaçlığı var. AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin işleyişinin derinleştirilmesi ve güzelleştirilmesi, ticari ve küresel bedel zincirlerinden en yüksek faydayı elde etmek için hayati önem taşımaktadır. İki tarafın da mevcut Gümrük Birliği’ni derinleştirerek bu fırsatı değerlendireceğinden eminim” dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (Eurochambres) iş birliğiyle düzenlenen AB-Türkiye Yüksek Düzeyli İş Diyaloğu toplantısı İstanbul’da yapıldı.
Eurochambres Lideri Luc Frieden ve TOBB Lideri M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun mesken sahipliğindeki toplantıya, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Lideri Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi ile iş dünyası örgütlerinden üst düzey iştirak oldu.
İş dünyasından da Dış Ekonomik Bağlar Heyeti (DEİK) Lideri Nail Olpak, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Lideri Bendevi Palandöken, Türk Teşebbüs ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Heyeti Lider Yardımcısı Mehmet Gün, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Heyeti Lider Yardımcısı Serpil Veral ve Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Şurası Lider Vekili Suat Çalbıyık , Müstakil Endüstrici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Diplomatik Bağlantılar Kurulu Lideri Osman Nuri Önügören, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lider Vekili Fikret Kileci, Türkiye Bayan Teşebbüsçüler Derneği (KAGİDER) Lideri Emine Fazilet, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Lideri Ayhan Zeytinoğlu ile TOBB Bayan Teşebbüsçüler Konseyi Lideri Nurten Öztürk’ün yanı sıra yabancı iş insanları da katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Bakan Muş, Türkiye ile AB’nin daha yakın iş birliğine gereksinimi olduğunu belirtti. Bakanı Muş, şunları söyledi:
“TARAFLAR ORTASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN İSKELETİNİ ANKARA MUAHEDESİ VE GÜMRÜK BİRLİĞİ OLUŞTURDU: Türkiye ile AB ortasında ticaret, güvenlik, göç ve güç üzere birçok alanı kapsayan uzun süreli ve önemli iş birliği bulunuyor. Tüm bu alanlar ortasında ticaret, Türkiye ile AB ortasındaki ilgilerde merkezi bir role sahip. Taraflar ortasındaki iş birliğinin iskeletini Ankara Mutabakatı ve Gümrük Birliği oluşturdu.
AB İLE TİCARET HACMİNİN BU YIL SONUNA KADAR 200 MİLYAR DOLARA ULAŞMASINI BEKLİYORUZ: Gümrük Birliği döneminde AB ile Türkiye ortasındaki ticaret hacmi yaklaşık 6 kat arttı. Bu yılın sonunda ticaret hacminin 200 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. Rekabet siyaseti ve fikri mülkiyet hakları üzere birçok alanda ortak ticaret siyaseti ve mevzuatların uygulanması sayesinde Gümrük Birliği’nin entegre bedel zincirlerinin kurulması sağlandı. Gümrük Birliği’nin 25 yılı tamamlandı. AB ve Türk şirketleri bu bağlamda hem AB’de hem de Türkiye’de istihdam ve ortak refah yarattı. Fakat bu süreçte dünyanın cazibe merkezleri değişti.
DEĞER ZİNCİRLERİNİN FARKLI SEKTÖRLERDE ARZ GÜVENLİĞİ İÇİN KRİTİK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ: Covid-19, dünya iktisadının tartı merkezinin değişmesi, dijitalleşme ve iklim değişikliği yeni zorluklar ve paradigmaları ortaya çıkardı. Bu perspektif içinde özellikle Türkiye-AB ilgilerinin geleceğini şekillendiren dört ana noktayı dikkate almamız gerekiyor. Öncelikle, jeopolitik, ekonomik zorluklar ve tedarik zincirlerinde süregelen zorluklar var. Münasebetiyle kıymet zincirlerinin farklı sektörlerde arz güvenliği için kritik olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, Türkiye ile AB ortasındaki mevcut ekonomik entegrasyonun, ticareti müdafaa açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. İş dünyalarının tedarike bağımlılık ve üçüncü ülkelere bağımlılık konusunda elimizi güçlendirdiğini düşünüyorum.
TÜRKİYE BM İLE İŞ BİRLİĞİ YAPARAK BESİN ÜZERE HAYATİ ÖGELERE ULAŞTIRMASINI MÜMKÜN KILDI: Türkiye ile AB ortasındaki yakın iş birliği Ukrayna ve Rusya ortasındaki ihtilaf bağlamında daha da önemli hale geldi. Türkiye’nin barışı tesis etmeye yönelik çaba göstererek besin ve güç krizini önlemek için elinden geleni yaptı. BM ile iş birliği gerçekleştirerek besin üzere hayati ögelerin Karadeniz üzerinden ulaştırmasını mümkün kıldığını söyledi.
DİJİTAL İKTİSAT KONUSUNDAKİ İŞ BİRLİĞİMİZİ ARTIRMALIYIZ: Üçüncü nokta olarak; 21. yüzyılda dijitalleşme dünya ticaretinde öne çıktı. Mevcut Gümrük Birliği kapsamında olmayan e-ticaret ve dijitalleşme üzere bahisler, Gümrük Birliği’ne şu an dahil değil. Bunlar olağan ticaret kadar önemli hale geldi. Dijital ticaretin küresel kıymet zincirlerindeki öneminin artması sonucu tüketici ilgilerinde bunun riski olduğunu kabul etmek zorundayız. Büyük dijital platformlar iş gücünü kötüye kullanabiliyor, data sızması ve ticari manipülasyonlar meydana gelebiliyor. Bunların hepsi hem ulusal hem de milletlerarası düzeyde ilgilenilmesi gereken problemler. Dijital iktisat konusundaki iş birliğimizi artırmak; bu alandaki potansiyelden yararlanmamızı ve bu riskle başa çıkmayı kolaylaştıracaktır.
TÜRKİYE’NİN SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR İKTİSADA GEÇMESİ SAĞLANACAK: AB iklim değişikliği ile mücadele noktasında Yeşil Mutabakat sayesinde küresel liderliği üstlendi. Türkiye de iklim değişikliği ile mücadelede küresel çabalara aktif bir halde katkıda bulunmaya kararlı. Türkiye’nin Paris İklim Mutabakatı’nı onaylamasından ve 2053 için net sıfır gayesini ilan etti. Türkiye’nin sürdürülebilir bir iktisada geçmesi sağlanacak.
DAHA YAKIN İŞ BİRLİĞİ YAPMAYA GEREKSİNİMİMİZ VAR: Bütün dünya çok önemli bir değişimden geçiyor. Bu kritik noktada Türkiye ile AB’nin daha yakın iş birliğine muhtaçlığı var. AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin işleyişinin derinleştirilmesi ve güzelleştirilmesi, ticari ve küresel kıymet zincirlerinden en yüksek faydayı elde etmek için hayati önem taşımaktadır. İki tarafın da mevcut Gümrük Birliği’ni derinleştirerek bu fırsatı değerlendireceğinden eminim.
İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ MEÇHUL SULARDA BAŞARILI OLMAK İSTİYORSAK BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ: Taraflar iş birliği yapmalılar. Küresel iktisat ve jeopolitik gelişmeler hem bölgemizde hem de dünyada geleceğimizi şekillendirmek için harekete geçmemizi gerektiriyor. İçinde bulunduğumuz meçhul sularda başarılı olmak istiyorsak birlikte hareket etmeliyiz. Biz özel bağımızı güçlendirmek ve derinleştirmek için her türlü çabayı göstermeye hazırız.”
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Lideri Büyükelçi Faruk Kaymakcı, toplantıyı İstanbul’da düzenlemekten duydukları memnuniyeti lisana getirerek, AB Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Komite Üyesi Oliver Varhelyi Türkiye’de daha sık görmek istediklerini söyledi. Kaymakcı, şöyle konuştu:
“GÜMRÜK BİRLİĞİ BAŞLADIĞINDAN BU YANA 1,3 TRİLYON EUROLUK TİCARET YAPILDI: Türkiye ile AB münasebetlerinde unutulmaması gereken önemli bir mevzu, iştirak sürecidir. Yapılan konuşmalarda ikili ticaretin öneminin altı çizildi. Yatırım düzeylerinden, alışverişin düzeyinden bahsedildi. Bu çok güzel. Türkiye ile AB ortasında 1996 yılında Gümrük Birliği başladığından bu yana 1,3 trilyon euroluk ticaret hacmi gerçekleşmiş. Bu da önemli. Bu sayı, şayet daha fazla iş birliği yapabilirsek, daha fazla diyalog gerçekleştirebilirsek Avrupa’da fark yaratabilecek bir sayı.
VİZE SÜREÇLERİNİN KOLAYLAŞTIRILMASI GEREKİYOR: Türkiye, Avrupa emisyon alışveriş sisteminin de bir parçası olmak istiyor. Bu kapsamda giderek karmaşıklaşan vize süreçlerinin kolaylaştırılması gerekiyor. Şengen vizesi ile seyahat mümkün olana kadar bir vize kolaylaştırmasına gereksinimimiz var. İş topluluğumuzun bu mevzuda önceliklendirilmesi gerekiyor. Ulaştırma konusunda da önemli bir sorunla karşı karşıyayız. Avrupa’nın geri kalanıyla temas manasında yardıma gereksinimi var. Yalnızca Türk iş insanları değil, Avrupa iş topluluğu da Avrupa’dan mümkün olduğunca kısa bir sürede Gümrük Birliğini modernize etmek için müzakerelere başlamasını istiyor.”
Ukrayna’daki savaşın herkes için hayatı zorlaştırdığını belirten TOBB Lideri Rifat Hisarcıklıoğlu, Gümrük Birliği’nde modernizasyona ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu’nun konuşması şöyle:
“HERKES İÇİN HAYAT ZORLAŞIYOR: Ukrayna’daki savaş herkes için hayatı zorlaştırıyor. Yüksek enflasyon, güç arzı, kıtlık ve yüksek güç fiyatlarının ekonomiler ve toplumlar üzerinde direkt olumsuz tesire sahip. AB ve Türkiye iş çevreleri, Türk hükümeti ve Avrupa Komitesi olarak bir ortaya gelip mevcut durum, müşterek çözüm yolları hakkında konuşmak önemli. Bu aktiflik Türkiye-AB İş Diyaloğu Projesi’nin bir parçası. Türkiye, AB üyeliğine aday bir ülkedir. Türkiye ve AB Gümrük Birliği’nde. İkili mal ticareti, son 25 yılda 4 kattan fazla arttı.
AB TÜRKİYE’NİN AÇIK ORTA EN BÜYÜK İTHALAT VE İHRACAT ORTAĞI: Türkiye AB’nin 6’ncı en büyük ticaret ortağı. AB, Türkiye’nin açık orta en büyük ithalat ve ihracat ortağı, tıpkı vakitte ana yatırım kaynağı. Türkiye’nin ithalatının üçte biri AB’den geliyor. Ülkenin ihracatının yüzde 41’i AB’ye gidiyor. AB ile Türkiye ortasındaki toplam mal ticareti 132 milyar euroya ulaştı. Türkiye’nin AB’ye ihracatı 63 milyar euro civarında. Bu ihracat; yüklü olarak makine ve ulaşım araçları, giysi, tarım ve ham unsurlardan oluşmaktadır. AB’nin Türkiye’ye ihracatı 70 milyar eurodur. Bu ihracata makine ve ulaşım ekipmanları, kimyasallar, yakıt ve madencilik ürünleri hakimdir.
İŞ DÜNYASI OLARAK DAHA FAZLASINI YAPABİLECEĞİMİZİ BİLİYORUZ: AB ile Türkiye ortasında iki yönlü hizmet ticareti 27 milyar euroya ulaştı. İş dünyası olarak daha fazlasını yapabileceğimizi biliyoruz. Türkiye hükümetinin, AB üye devletlerinin ve Avrupa Kurulu’nun takviyesine gereksinimimiz var. Yeşil Muahede çağında Gümrük Birliği’nin modernizasyonunu en çok muhtaçlığımız olan güçlendirici olarak görüyoruz.”
Eurochambres Lideri Luc Frieden toplantıya görüntü konferans yöntemiyle katıldı. Luc Frieden, şunları söyledi:
“BU ÜST DÜZEY İŞ DİYALOĞU GİBİSİ GÖRÜLMEMİŞ ZORLUKLARIN OLDUĞU BİR VAKİTTE GERÇEKLEŞİYOR: Türkiye ile AB ortasındaki ilgiyi güçlendirmek için iş çevreleri ortasında diyalog kurmaktan daha yeterli bir yol olmadığını düşünüyorum. Bu üst düzey iş diyaloğu gibisi görülmemiş jeopolitik ve makroekonomik zorlukların olduğu bir vakitte gerçekleşiyor. Çabucak yan tarafta bir savaşımız var. Son derece yüksek güç fiyatlarımız var. Avrupa halkına büyük meseleler yaratan bir enflasyonumuz var ve bu bağlamda birbirinden ayrılmak yerine birlikte çalışmanın her zamankinden daha önemli olduğunu düşünüyorum.
GÜMRÜK BİRLİĞİ’Nİ MODERNİZE ETMEMİZ GEREKİYOR: AB ile Türkiye ortasındaki ekonomik münasebet oldukça derin. Fakat daha fazlasının yapılması gerekiyor. Türkiye’yi önemli bir iş ortağı olarak yanımızda bulundurmamız gerekiyor. O vakit Gümrük Birliği’ni modernize etmemiz gerekiyor.”
İstanbul’da bulunmaktan mutlu olduğunu belirten AB Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Kurul Üyesi Oliver Varhelyi de Türkiye’nin önemli bir partner olduğunu söyledi. Varhelyi’in konuşması şöyle:
“SAVAŞIN UKRAYNA’NIN DIŞINDA YARATTIĞI AĞIR SONUÇLAR VAR: Türkiye önemli bir partner ve önemli bir NATO müttefiki. Kullanılmamış potansiyeller ve karşılaştığımız zorluklar var. Savaşın Ukrayna’nın dışında yarattığı ağır sonuçlar var. Jeopolitik olarak Türkiye savaşa çok yakın. Besin, güç ve hammaddeye kısıtlı erişimin ele alınması önemli.
TÜRKİYE’YE YATIRIM TRENDİNDE DÜŞÜŞLER OLDU: AB ile Türkiye ortasında temeli kuvvetli iş birliği var. Lakin Covid-19 pandemisi ve ekonomik zorluklar nedeniyle Türkiye’ye yatırım trendinde düşüşler oldu. Ülkedeki politik tercihler rekabetçi yatırımlara mahzur oluyor. Türkiye ile çalışmaya hazırız. Türk yetkililerle iş birliğini arttırarak yeni pazar zorluklarını fırsata dönüştürmek istiyoruz. Yeni Türk Yatırım Platformu oluşturduk. Emelimiz yatırımları alanda daha çok hissedilmesini sağlamak.”
Bu konuşmaların toplantının basına kapalı oturumuna geçildi.
