04 Mart 2025 Salı

Edip Akbayram’a veda

Türk müziğinin efsane isimlerinden sanatçı Edip Akbayram, çoklu organ yetmezliği nedeniyle Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 52 gün süren yoğun bakımdaki tedavisinin ardından 2 Şubat Pazar günü saat 19.30’da 75 yaşında hayatını kaybetmişti.

Bugün son yolculuğuna uğurlanan Akbayram için Harbiye’deki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda tören düzenlendi. Tören, sanatçının hayatını anlatan video gösterimiyle başladı. Akbayram’ın tabutu çiçeklerle süslendi. Törene Akbayram’ın ailesi ve sevenlerinin yanı sıra, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sanatçılar Zülfü Livaneli, Ferhat Göçer, Suavi ve sanat dünyasından çok sayıda isim daha katıldı. Törende Akbayram’ın kızı Türkü Akbayram ve torunu Lavin gözyaşlarına boğuldu.

Usta sanatçı Edip Akbayram'a veda... Son yolculuğuna uğurlanıyor

‘HEPİMİZİN ÖRNEK ALMASI GEREKEN BİR SANATÇIYDI’

Törende gözyaşlarını tutmakta güçlük çeken sanatçı Kubat “Bir efsaneyi kaybettik. Hepimizin babasıydı. Kişiliğiyle de yeri doldurulamaz bir insandı, örnekti. O kadar kibar bir insan ki ‘Acaba bir hata yaptım mı’ şüpheleri duyuyorsun yanında muhabbet edince, sohbet edince. Sesi zaten tartışılmaz, yorumu muhteşem. Çocukken idolümüzdü. Sonra dostumuz, abimiz oldu. Bize yol gösterdi. Çok kıymetli bir değer. Başımız sağolsun” dedi.Sanatçı Ferhat Göçer ise, “Hepimizin başı sağolsun. Çok kıymetli bir üstat, değerli bir sanatçı. İdeallerinden ödün vermeyen ama bunun bedellerini de ödemiş hepimizin örnek alması gereken bir sanatçıydı. Toplumun kalbinde sevgiden başka bir iz bırakmayan ki, bu çok kıymetli birşey. Milyonlarca insan onu hep sevgiyle hatırlayacak. Ben onu yanık sesi, güler yüzüyle o gülümsemesiyle hatırlayacağım. Sahnede çok şey öğrendim kendisinde. Anadolu’nun yanık sesiydi. Türkülerin, Nazım Hikmet’in, Ahmet Arif’in sesiydi. Onu sonsuz maviliklere yolcu ederken güzel günlerde başköşemizde olacak” diye konuştu

‘EDİP HAYATIN HER GÜNÜ MÜCADELE ETTİ’

Törende kürsüde bir konuşma yapan sanatçı Zülfü Livaneli ise, “Etimolojik olarak Edip, yani güzel söz söyleyen, güzel yazan, güzel söyleyen insan olduğu kadar edeple de ilgili, müeddeple de ilgili. Yani edepli, terbiyeli, efendi ve güzel söz söyleyen insan demek. Hakikaten de adıyla müsemma derler ya adına yakışır bir insan olduğunu hepimiz biliyoruz. Çok uzun yıllar boyunca efendiliğinden, o insanlara karşı yaklaşımındaki saygıdan, sevgiden, nezaketten ki bugünlerde iyice artık arar olduğumuz, hasretini çektiğimiz o nezaketten ve insan sevgisinden, kim olursa olsun küçük büyük demeden herkese duyduğu sevgiden mahrum kalacağız maalesef. Böyle insanlar, namuslu yaşadılar ve namuslu gidiyorlar. Yaşar Kemal ile beraber, eşi Tilda’nın, yoğunbakımda son görüşümüzde beraber gitmiştik. Son görüşümüz de ona sözlerini daha sonra yazdım biliyorsunuz. Demişti ki, ‘Sevgilim korkma, biz namuslu yaşadık. Korkma namuslu yaşadık.’ Edip hayatın her günü mücadele etti. Hergün o yüreğindeki dürüst tavrı, hem sanatıyla, hem yaşamıyla hem de sözünü hiç esirgemeden söyledi. Bunun sonu ne olur diye düşünmedi. Belki ailesine çok büyük servetler bırakmadı. Halkın sanatçıları zaten bırakamaz; ama gönlünde öyle bir sevgi bıraktı ki, bu sevgide hiçbir hazineyle ölçülemez herhalde” ifadelerini kullandı.

‘HOŞÇAKAL BABACIĞIM’

Kızı Türkü Akbayram ise kızı Lavin ile kürsüdeki konuşması öncesinde babası Edip Akbayram’ın tabutuna beyaz çiçek bıraktı. Akbayram “Çoğunuzun Edip abisi ama benim babam. Canıma can katan, yoluma inanılmaz bir ışık tutan. Ne söylesem onun bu coğrafyaya, bu ülkeye kattığı değerden daha anlamlı olmayacak. Ne söylesem çok eksik kalacak. Ne söylesem onun zerafetini, yüreğini anlatmaya yetmeyecek. Doğduğu andan itibaren hayatı mücadele ve direnişle geçen koca bir ömür babamınki. İlkeleri, dimdik duruşu, sarsılmaz devrimci, Atatürkçü kimliğiyle bu ülkeye Edip Akbayram geldi ama asla geçmeyecek. Babam, birimizin memleket hasretinde, birimizin sevdasında, birimizin kavgasında, birimizin umudunda hep yaşayacak. Seni saklayacağım baba, önce kendim için, sonra herkes için seni sesimde yaşatacağım. Bir evlat olarak, ömrüm boyunca seninle gurur duydum, duymaya da devam edeceğim. Hoşçakal babacığım” sözleriyle babasına veda etti.

KARACAAHMET MEZARLIĞI’NA DEFNEDİLDİ

Törenin ardından Teşvikiye Camii’nde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazı ile Akbayram, son yolculuğuna uğurlandı.

Namazın ardından, üç siyasi ortak açıklamada bulunarak Akbayram’a rahmet diledi. Edip Akbayram’ın cenazesi Üsküdar’daki Karacaahmet Mezarlığı’nda defnedildi.

EDİP AKBAYRAM’IN ÖZ GEÇMİŞİ

“Güzel Günler Göreceğiz”, “Hasretinle Yandı Gönlüm” ve “Aldırma Gönül” gibi şarkılarıyla sevenlerinin gönlünde taht kuran Edip Akbayram, 29 Aralık 1950’de Gaziantep’te doğdu.

Dokuz aylıkken çocuk felcine yakalanan ve çocukluğu hastalıkla geçen Akbayram’ın müzikle ilişkisi küçük yaşlarda bir orkestra kurmasıyla başladı.

Amatör olarak evlerinin yakınındaki bir düğün salonunda çalışan Akbayram, lise döneminde ise arkadaşlarıyla beraber kurdukları orkestrada, Karacaoğlan ve Pir Sultan’ın deyişleri üzerine besteler yaparak müzikle bağlarını sağlamlaştırdı.

İlk plağında yer alan “Kendim Ettim Kendim Buldum” şarkısını lise yıllarında hayata geçiren Akbayram’ın grubunun adı “Siyah Örümcekler”di.

Müzik kariyerine Gaziantep’te başlayan ve bir süre orada devam eden Akbayram’ın ikinci durağı ve sahneye çıktığı şehir ise Adana oldu.

Akbayram, 1968 yılında liseyi bitirmesinin ardından İstanbul’a giderek, doktor olma hayali için sınavlara girdi ve diş hekimliği bölümünü kazandı.

Diş hekimliği bölümü ile müzik arasında seçim yapmak zorunda kalan Akbayram, müziği seçerek 1971 yılında Altın Mikrofon Yarışması’na katıldı. Usta sanatçı, yarışmada, Aşık Veysel’in şiirinden esinlenerek hayata geçirdiği ilk bestesi olan “Kükredi Çimenler” ile birinci oldu.

Dostlar Orkestrası’nı 1974 yılında kuran Akbayram, Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biri oldu.

“Kara Kuzu”, “Deniz Üstü Köpürür” ve “Garip” adlı eserleri hafızalara kazınan, “Aldırma Gönül” ve “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” adlı parçalarıyla satış rekorları kıran Akbayram, geniş bir hayran kitlesi kazandı.

Aldığı ödüllerin arasına Altın Plak’ı da yazdıran sanatçının 250’ye yakın ödülü bulunuyor.

Kaynak: AA

İlgili Haberler