CHP Genel Başkanı Özel: Adalet talebini haykırmak üzere 40 gün sonra yine buradayız
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki otel yangınında yaşamını yitiren 78 kişi için düzenlenen anma programına katıldı. Olayın yaşandığı Grand Kartal Otel’in önüne vefat eden 78 kişinin adının yazılı olduğu siyah pankart asıldı. Programa katılan Özel, pankartın önünde dua edip, karanfil bıraktı.
Özel, burada yaptığı basın açıklamasında, 40 gün önce Kartalkaya’da büyük bir felaket yaşadıklarını ve 78 canı kaybettiklerini anımsatarak, grup toplantılarında facianın sorumluluklarının tüm yönleriyle ortaya çıkarılması, sorumlularının hesap vermesiyle ilgili devlet sözünün takipçisi olmaya çalıştıklarını belirtti. Hemen yakındaki bir otelin lobisinde İçişleri Bakanı’nın, “kendisinde mülkiye müfettişlerinden oluşan çok güçlü, çok hızlı bir kadronun olduğunu ve en geç 10 gün içinde tüm yönleriyle sorumluların ve sorumlulukların ortaya çıkarılacağını, kendilerinin de bu süreci dikkatle takip edeceklerini” söylediğini ifade eden Özel, “O gün sorumlu konuşanlar, Sayın İçişleri Bakanı için söylüyorum, sonra bir daha bu konuda konuşmadılar. Bir de o gün sorumsuz konuşanlar vardı. Turizm Bakanı o gün hem çıkıp basın önünde bir şeyler söylemişti hem de orada kendi sorumluluğunu yok göstermeye çalışıp kendilerinin denetimsiz ve sorumluluk alanları dışında bırakılan böyle yerlerde yaptıkları bir işi de suçsuz günahsız insanlara yüklemeye, onları hedef göstermeye çalışmışlardı” diye konuştu. İlk gün de bu yaklaşıma çok sert tepki gösterdiğini, sonrasında da süreci çok yakından takip ettiğini anlatan Özel, şöyle devam etti: “Türkiye Cumhuriyeti sonuçta bir devlet. Burada bir hata, bir suç varsa bunu devlet soruşturur. Öyle yaptı Cumhuriyet Başsavcılığı, savcılar ve o savcılar da bir bilirkişi heyeti görevlendirdi 7 kişiden oluşan. Meslekleri icabı da tam meseleye uygun 7 kişilik bilirkişi heyeti. Hepiniz yakinen biliyorsunuz. O bilirkişi heyetine bir yazı verdiler; ‘Üç gün içinde çalışmaları tamamla, üç gün içinde bize raporunu ver.’ Çünkü ona göre 4 günlük gözaltı süresinin sonunda sorgu yapacak ve tutuklamaya sevk edecek ya da serbest bırakacak ama ona göre hesap soracak devlet. Bu bilirkişiler gece gündüz çalıştılar, raporlarını yazdılar. Geldiler teslim etmek için raporlarını götürdüler ama o sırada Ankara’dan buraya bir baskı olduğu biliniyordu. Biz de zaten dikkatle takip ediyorduk bunun olduğunu ve orada şu çıktı ortaya; ‘Bu raporu böyle veremezsiniz.’ İlk gün söyledim bunu. O rapor daha teslim edilmeye çalışırken açıkladım. ‘Bu raporu böyle alamam. Üç seçenek; bir, Turizm Bakanlığı’nı sileceksiniz. İki, buraya Bolu Belediyesi’ni ilave edeceksiniz ya da bu görevden azlinizi isteyeceksiniz.’ ”
Özel, bu işi devlet adına en iyi bilecek kişilerin, buranın belediyenin sorumluluk alanında olmadığını söylediğini anlatarak, “Zaten buraya vaktiyle Bolu Belediyesi ruhsat vermiş ama o bundan yıllar önceymiş. Sonra bir daha gelip denetim yapma sorumluluğu yok zaten. Hani meseleyi siyasileştiriyorsanız, böyle bir baskı yapıyorsunuz ama bu belediye zaten yıllarca AK Parti’deymiş, hiç gelmemiş buraya. Sonrasında da gelmemiş, gelmez çünkü sorumluluk alanının dışında ama buraya gelmesi gereken Turizm Bakanı. Gelecek, bakacak ve diyecek ki ‘git yangınla ilgili şöyle bir rapor getir.’ Engelli tuvaletiyle ilgili yazmış, yangınla ilgili yazmamış. Ben nerede bunu sorumlu tutayım da sorumsuz birine yapayım. Bu doğru olmaz. O bilirkişilere, mesleki namusları üzerinden suç işlettirmeye çalıştılar.” iddiasında bulundu.
“Üç gün önce üç günlüğüne görevlendirilmiş 7 bilirkişinin son derece manidar şekilde iş yoğunluğu nedeniyle görevden affını istediğini” söyleyen Özel, “Üç gece burada gece gündüz çalışmış. Hepsi görevden affını istedi. O dedikleri imzayı atmadılar. Biz bunu ifşa ettiğimizde önce bilirkişiye ‘korsan’ dediler. Sayı numarasını verdim görevlendirdikleri. Utanmadılar, özür dilemediler. Bu sefer bilirkişiye çektirdiği fotoğrafı verdim. Olmadı, görevlendirme yazısını çıkardım. En son azil yazılarını da paylaştık.” şeklinde konuştu.
Özgür Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi hiçbir şey olmamış gibi susan bir Adalet Bakanı, bir İçişleri Bakanı ve halen daha görevini koruyan Turizm Bakanı. Ülkeyi yöneten sistem her tarafta bir başka sorumluluğu olduğu için, memleketi bu hale getirdikleri için, bu çağda her ülkede yangın olur da hangisinde 78 kişi burada yanar, el kadar bebeler cayır cayır yanar? Madende 300 kişi bir ölür, 28 kişi bir ölür. Okula giden serviste çocuk unutulur ölür. Tuhaf ölümler ülkesi. Elektrik tamiratına giden kişiler gölün ortasında donarak ölür mü arkadaşlar? Bu ölenler öldüğünde ateş düştüğü yeri yakıyor. Maalesef ve maalesef bu ülkeyi yönetenler, o iş adamı filanca üzerinden, burası filanca üzerinden, sorumluluğu olan genel müdür filanca üzerinden, hep birbirlerine bağlı oldukları için, sistem kendini sorgulatmamak için, çorap söküğü gibi iş en yukarılara kadar gelmesin diye bu kadar bariz suçlu birini bile halen daha görevde tutabiliyorlar. Halen daha hesap sormuyorlar.”
“Biz bugün buraya, ramazanın ikinci gününde, facianın kırkıncı gününde, duamızı etmek, ölenleri anmak, bir kez daha onların adalet talebini buradan, olayın olduğu yerden haykırmak üzere 40 gün sonra yine buradayız.” diyen Özel, daha sonra mezarlıkları ziyaret edip, iftar programına katılacaklarını, eş zamanlı camide mevlit okutulacağını ve Hristiyan vatandaşlar için de evlerinde kendi inançlarına göre düzenlenecek ibadetlere katılım sağlanacağını söyledi.
Özel, “İlk gün 40 mum yanıyor içimizde. Her gün biri söndü ama bugün o bir mum hepimizin yüreğini yakmaya devam edecek. O mumu söndürmeyin arkadaşlar. O mum içinizdeki vicdan. İçinde böyle şeyler olunca mum yanmayan, içi acımayanlar bu memleketi bu hale getirdiler.” dedi.
Bir daha basit ölümlerle anaların, babaların, eşlerin, çocukların yüreği yanmasın diye hesap sormayanlardan bu ülkenin yönetimini devralmak ve bu hesapları sormak zorunda olduklarını dile getiren Özel, “Maalesef ve maalesef bu kadar büyük duyarsızlıklar, bu kadar büyük duygusuzluklar, bu kadar büyük pişkinlikler ülkesi haline geldi. Halen o bakanı görevde tutan cumhurbaşkanına ben ne diyeyim, ben ne diyeyim?” ifadelerini kullandı.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, CHP Bolu İl Başkanı Tahsin Mert Karagöz ve partililerin katıldığı programın ardından Özel, olayda yaşamını yitiren Gültekin ailesinden 8 kişinin kabrinin bulunduğu Kılıçarslan Mezarlığı ve anne Ceren Yaman Doğan ile kızı Lalin Doğan’ın kabirlerinin bulunduğu Paşaköy Mezarlığı’nı ziyaret etti.
Kaynak: AA