Hedefte Hasan Arat var!
Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu’nun 2024 yılı 3. olağan toplantısı başladı. ICEC İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı-Rumeli Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya, siyah-beyazlı kulübün başkanı Serdal Adalı ve yönetim kurulu üyeleri, divan kurulu başkanı Tevfik Yamantürk ile divan kurulu üyeleri katıldı.
Toplantıda konuşan Serdal Adalı, göreve geldikten sonra siyah-beyazlı kulüpte çok kötü bir tabloyla karşılaştıklarını ve hukuki süreci başlattıklarını söyleyerek, bugün gerçekleştirilen toplantının aralık ayında yapılması gerektiğini ancak dönemin yönetimi tarafından engellendiğini ifade etti.
Mali durumla ilgili raporları zamanında görülmesi gerektiğini anlatan Adalı, “O gün söylemek istediğim bazı şeyleri bugün geç de olsa sizlerin huzurlarınızda ifade edeceğim. Başkan olmadan önce de her zaman söylediğim bir şey vardı; ‘Ne zamanki mevcut başkan kendisinden önceki başkan ve yönetimlere dayanaksız bir şekilde sallamaya başlıyor, tahmin edin ki kendi yönetiminde bazı işler yolunda gitmiyordur’ demiştim. İşte bu yüzden seçim zamanı da sizlere hiçbir zaman enkaz edebiyatı yapmayacağımı söylemiştim” ifadelerini kullandı.
“HESAP SORACAĞIZ”
Beşiktaş’ın kandırıldığını anlatan Adalı, şunları söyledi:
“Divan önüne çıkma cesaretini gösteremeyenleri asla unutmayın. Sizden ricam o günleri bir daha gözünüzün önüne getirin. Saklanan gerçekler bir gece yarısı iki sportif direktörün aynı anda görevden alınmasıyla su yüzüne çıkmaya başladı. 1 senedir saklanan iç çekişmeler kamuoyu önünde yaşanmaya başlandı. Beşiktaş tarihinde hiç duyulmamış komisyon ve sahte imza gibi yakışıksız konularla karşılaşmak durumunda kaldık. Kalkışma ifadeleri, istifa eden ve geri dönen yöneticiler bu noktadan sonra hayatımıza girdi. Camiamızın illüzyonlar ve algı oyunları ile kandırılmış olduğunu gördük. Ben ve arkadaşlarım bu yıkıcı dönemin daha fazla devam etmesine müsaade edemezdik. Beşiktaş’ı 1 gün daha bu dönemin eş başkanına ve kadrolarına teslim edemezdik. Aksi takdirde yönetilemeyen, iyice borç sarmalına dolanmış bir Beşiktaş olacaktı. O zamanlar da söyledim; ‘Beşiktaş’ı suiistimal edenlerin yaptıklarının yanına kar kaldığı dönemi bitireceğiz, Beşiktaş üzerinden menfaat sağlayanlar bir değil, iki kez düşünecek, beyaz bir sayfa açacağız ama yanlış yapanlardan da hesap soracağız.’ dedim. Biz bu olayların gelecekte de yaşanmaması için sağlam temeller atmalıyız. Beşiktaş’ı kurumsal ve denetlenebilir bir yapıya kavuşturmalıyız.”
“TÜM ALANLARDA ÇILGINCA HARCAMALAR YAPILMIŞ”
Beşiktaş tarihinin en zor dönemlerinden birinde göreve geldiklerini söyleyen Adalı, “Kulübe geldiğimizde ve işlerin içine girdiğimizde beklediğimizin çok ötesinde bir tablo ile karşılaştık. Her yerde kaos ve çok başlılık vardı. İş akışları tamamen bozulmuştu. Hem sporcularımızda hem de personellerimizde kafa karışıklığı, gelecek kaygısı ama hepsinden önemlisi aidiyet sıkıntısı vardı. Devraldığımız kulüpte bırakın bütçeye uygun hareket etmeyi, bazı alanlarda sağlıklı bir bütçe planlaması dahi yapılmamış. Tüm alanlarda çılgınca harcamalar yapılmış. Bu harcamalar yapılırken de satın alma prosedürlerimizi umursayan olmamış. Büyük meblağlı işler, ihalesiz, teklifsiz yapılır hale gelmiş. İç denetim ekibimiz verdiğimiz talimatlar doğrultusunda tüm bu konuları aydınlatmak için yoğun şekilde çalışıyor. Denetim kurulumuz kasım sonu itibarıyla raporunu az önce açıkladı. Hepimiz dehşetle izledik ve dinledik. Gördük ki seçim süresince ne söylediysek hepsi raporda yer alıyor. Sevgili Hüseyin Yücel de bugün aramızda, ona sorsam, eminim ki ‘Raporda yazanların hiçbirinden haberim yoktu’ diyecek. Olmadığına da inanıyorum” şeklinde konuştu.
“BORÇLAR YÜZDE 75 ARTMIŞ”
Hasan Arat yönetimi döneminde yapılan harcamalarla Beşiktaş’ın borcunun yüzde 75 arttırıldığını kaydeden Adalı, şöyle devam etti:
“Yeni yönetim kurulu olarak ilk işimiz 31 Aralık 2024 itibarıyla Beşiktaş’ı hangi koşullarda teslim aldığımızı tespit etmek oldu. Bu durum tespitini, hem yol haritamızı belirlemek hem de sizlerle paylaşmak için yapmamız gerekiyordu. Bunun için RSM isimli bağımsız denetim firmasından, göreve geldiğimiz tarih itibarıyla nasıl bir mali tabloyu devraldığımızı bize raporlamalarını istedik. Bu çalışma da tamamlandı ve maalesef acı tablo bir kez daha ortaya çıktı. Bu rapora göre 31 Aralık 2024 itibarıyla Beşiktaş’ımızın toplam borcu, 15 milyar 100 milyon TL’yi aşmış durumda. Sadece 1 yıl önce 8.6 milyar lira olarak açıklanan borcun önceki yönetim tarafından yüzde 75 arttırıldığı gerçeği önümüzde durmaktadır. 13 ay gibi kısa bir sürede tarihimizin en büyük borç artışını yaşadığımız bir dönemi geride bıraktık. Buna karşılık önümüzdeki 3 yıl için mevcut gelirlerimizin neredeyse tamamının da kullanılmış olduğunu gördük. Yalnızca kendi dönemlerini değil Beşiktaş’ın geleceğini de ipotek altına aldırmışlar. Futbol takımımız için tarihin en yüksek bonservis harcamaları yapıldı. Bunların da takibi yapılıyor, yeri ve zamanı geldiğinde açıklayacağız. Ödemelerin çoğu da önümüzdeki mayıs ayından sonra başlıyor. Sadece futbol A takımı özelinde Mayıs–Aralık 2025 arası toplam yükümlülüğümüz yaklaşık 45 milyon euro, yani 2 milyar lira. Bunlara ilaveten amatör branşlarda da rekor zararlara ulaşılmış. Hentbol branşımızda 10 milyon lira olan zarar, 88 milyon liraya çıkmış. Voleybol branşımız aynı süreçte 3 milyon lira zarardan neredeyse 100 milyon lira zarara ulaşmış. Takımlarımızın performansında ise kayda değer hiçbir değişiklik olmamış. Tüm altyapı ve amatör branşlarımız ise bu sürede 104 milyon lira zarardan 739 milyon lira zarara ulaşmış. Gözüken o ki hepimiz futbola yoğunlaşmışken bu taraflarda da olanlar olmuş, yapılanlar yapılmış.”
“HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATTIK”
Bir önceki yönetim zamanında fahiş bedelli ve ihalesiz alımlar yapıldığını da vurgulayan Adalı, hukuki süreci başlattıklarını söyleyerek şunları aktardı:
“Bu konuda en çok dikkatimizi çeken iki nokta, stat ışıklandırmaları ve çatı membran yenilemeleri oldu. Denetim kurulunun bize verdiği raporları ve iç denetim ekibimizin tespitlerini içeren dosyaları savcılığa teslim ettik ve hukuki süreci başlattık. Amacımız asla birilerini hedef haline getirmek ya da töhmet altında bırakmak değildir. Hiç kimsenin onuruyla ve gururuyla oynama niyetimiz yoktur. Bundan sonrası savcılığın işidir. Yüce Türk yargısına güvenimiz tamdır. Bizim görevimiz Beşiktaş’ın kuruşuna kendi paramız gibi sahip çıkmaktır. Bu hususta asla taviz vermeyeceğiz ve gereken ne varsa yapacağız. Savcılığa aktardığımız diğer bir konu da bilgi teknolojileriyle ilgili. Geçtiğimiz yılın kasım ayı içerisinde kulübümüzün bilişim sistemine bir saldırı düzenlendiğini tespit etmiş bulunuyoruz. Yaklaşık 20 gün boyunca kulübümüzün e-posta sistemi kapalı kalmış. Özellikle denetim kurulumuzun ihtiyaç duyduğu birçok evrak kayıtlardan silinmiş. Bilgi işlem sistemimiz kullanılamaz hale getirilmiştir. İlgili tüm bilgi ve belgeleri savcılığa teslim etmiş bulunuyoruz. Konuyla ilgili gelişmeleri büyük bir özenle takip ediyoruz. Benzer bir olayın tekrar yaşanmaması adına harekete geçtik. Uzmanlardan destek istedik. Gerekli teknoloji yatırımını başlattık. Kurumsal hafızamıza bu tarz saldırılar olmasını engellemek mecburiyetindeyiz. Göreve geldiğimiz günden beri elimizi attığımız her konuda tatsız hadiseler karşımıza çıkıyor. Biz konuların üzerine gittikçe de camia içinden farklı yerlerden bazı yarı tehdit yarı telkin çabalarıyla karşılaşıyoruz. Bize bazen ‘Mayısta seçim var, konunun üzerine gitmeyin.’ diyenler oldu. Bazen de ‘Bir süre bu konuyu bekletin.’ gibi şeyler söyleyenler oldu.”
Her yanlışın üzerine gideceklerini söyleyen başkan Adalı, “3 ay içinde yeni bir seçimin olması da bizi durduramayacak. Olayların üzerine gitmemizi asla engelleyemeyecek. Ben ve arkadaşlarım Beşiktaş için en doğrusu neyse korkmadan çekinmeden yapmaya yemin ettik. Ben bu hayatta hiçbir şeyden korkmadım. Beni ne Beşiktaş sevdamdan ne de Beşiktaş davamdan kimse vazgeçiremedi. Geçmişte ne komplolar ne tehditler gördüm. Özgürlüğümü feda ettim, gittim bu kulüp için büyük bedeller ödedim, bu işlerden mi korkacağım? Tarihin en zor zamanında da yine hizmet aşkıyla bu göreve talip oldum. ‘Başkaları düzeltsin, işler rayına girsin sonra geliriz.’ demedim. Bundan sonra bu arma uğruna her türlü fedakarlığı yapmaya da hazırım. Beşiktaş’ın tek 1 kuruşunu dahi çalanı görürsek, yargı yoluna gitmekten imtina edersem de namerdim” şeklinde konuştu.
AHMET NUR ÇEBİ DÖNEMİ DE DENETLENECEK
Eski başkanlardan Ahmet Nur Çebi’nin döneminin de denetleneceğini kaydeden Adalı, kurumsallık için çeşitli çalışmalar yaptıklarını ve kurumsallaştıkça her alanda iyileşmeler yaşanacağını söyledi.
Gelir getirici projeleri hayata geçireceklerini söyleyen Adalı, “Mali disiplini önceleyerek israftan kaçınarak denk bütçe hedefine doğru ilerleyeceğiz. Biz geldiğimiz günden itibaren yaklaşık 20 milyon euroyu cebimizden karşıladık. Mayısa kadar da 15 milyon euro daha ödememiz var. Bu durum bir süre daha böyle devam etmek zorunda. Biz zaten bunu bilerek göreve talip olduk. Mali açıdan düze çıkmamızın ana yolu gayrimenkul projeleridir. Maalesef ki gayrimenkul geliştirme projelerinde rakiplerimizin en az 2-3 sene gerisindeyiz. Şimdi seçim öncesi açıkladığımız proje ile ilgili son durumu sizlere anlatmak istiyorum. İlk hazırladığımız projede birtakım ekleme ve çıkarmalar yapma ihtiyacımız olmuştur. Genel hatlarıyla bir değişiklik yok. Ama bazı mal sahipleriyle anlaşma konusunda yaşanan sıkıntılar nedeniyle bu arazileri projeden çıkardık. Projenin yeni halini bakanlığa sunacağız. 4 farklı arazi için başvuruda bulunduk. Bu araziler içerisinde hangisi daha önce hayata geçirilebilecekse hiç vakit kaybetmeden ilk önce onunla başlayacağız. İlgili arsalar için konuyla ilgilenen bakanlıklarımızla görüştük ve çalışmalarımız devam ediyor. Siz de takdir edersiniz ki proje ve izinlerin tamamlanması için 6 ila 8 aylık bir süre gerekiyor. 1,5 sene içerisinde sonuçlarını alacağımıza inanıyorum. Bu süreçte Beşiktaş’ımıza gösterdikleri yakın ilgi ve alaka için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum ile Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Osman Aşkın Bak’a en derin şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
YAMANTÜRK’ÜN KONUŞMASI
Divan kurulu başkanı Tevfik Yamantürk yaptığı konuşmada, Hasan Arat’ı eleştirerek, şunları söyledi:
“Masadan kalkmasını bileceksin, kalkması için dua edilen adam olmayacaksın. Bir Hasan Arat vakası yaşadık. İki yıl önce çalışmaya başladı. Toplantılara gelmeye başladı. Benim hayatta yapmaya çalışmayacağım adımlarla kontralar yapmaya başladı. Camiayı seçime zorladı. Dönemin başkanı Ahmet Nur Çebi’ye gittik. ‘Sakın istifa etmeyin’ dedik. Bu şekilde Süleyman ağabeyi, Fikret Orman’ı yolladılar. Şimdi de sizi yollamaya çalışıyorlar. ‘Biz divan olarak size siper oluruz. Sakın bırakıp gitmeyin.’ dedik. ‘Beşiktaş zarar görecek’ dedik. 2017’den beri 12 teknik direktör çalışmış. Yapay zekaya sordum bana ‘Gir kendin bak’ dedi. Hasan Arat yakışık olmayan söylemlerde bulundu. Eski fotoğrafları yeniymiş gibi ortaya çıkardı. Kişisel mesele haline getirip gerginlik yaşamadık. Egonuz, yönettiğiniz koltuğun menfaatinin gerisinde kalacak. Bunu yapamıyorsanız hiç bu işlere talip olmayın. Hasan Arat’ın yüzüne vurmadık ama hissettirdik ve mahcup olduğunu fark ettik, kendisinden de dinledik. Görmemezlikten geldik. Yolumuza devam ettik. Bir insan ailesine bu kadar kötü bir miras bırakmamalıydı. Bir insan, bir baba olarak çok üzüldüm. Yönetiminde bulunduğu çok önemli şirketler var. Acaba o şirketler bu yükü taşıyacak mı? Kendi bir yılını programlayamayan bir insan Beşiktaş’ın geleceğini programlamaya çalıştı. Üzerinde çalıştığımız tüzük kadük edildi. Bir insan nasıl hem yönetir hem denetler. Söyledik ‘Bu yanlışı yapmayın etmeyin.’ diye ama bunu birileri talep etti.”,
“PAŞA PAŞA ALIRIM”
Kulübü borçlandıran başkan ve yönetimin avro bazında o borçtan sorumlu olmasının üzerinde çalıştıklarını belirten Yamantürk, “Siz kulübü borçlandırıyorsanız ben bunu sizden camiam adına paşa paşa alırım. Futbolun ‘f’sini, kulüpçülüğün ‘k’sini bilmeyen adamlar kulüpteki her şeyi biliyor. Biz yangın var dedikçe kimler neyi murat ediyorlar, yangın merdivenini iptal ediyorlar.” diye konuştu.
Eski başkan Hasan Arat’ın görevden ayrıldığı dönemde kulübe bir kesim tarafından kayyım atanmasının istendiğini anlatan divan kurulu başkanı, “Bu tür şeylerle sadece kulüp değil Türkiye zarar görüyor. MASAK’a (Mali Suçları Araştırma Kuruluna) gidelim dedik. Kurul üyeleri kabul ettiler. Hiç değilse kötülük yapmaya çalışan başına geleceği bilsin. Başkanımız da kabul etti. Karar onlarda artık. Ben olsam hiç düşünmem, bu gece giderim. Yapan düşünsün. MASAK’da şerefli Türk devletine hizmet eden insanlar var. Öyle bir düzen kurulmalı ki camiamız bir daha bu durumlara düşmesin.” şeklinde konuşmasını tamamladı.
“GURURLA KORKMADAN…”
Beşiktaş Kulübünün eski başkanı Ahmet Nur Çebi de, Hasan Arat’ı eleştirdi, kendisinin görevden ayrıldıktan sonra genel kurula ve divan kuruluna katılan ilk başkan olduğunu söyledi.
Beşiktaş Kulübü Divan Kurulunun 2024 yılı 3. olağan toplantısında konuşan Çebi, gururla, korkmadan konuşabildiğini belirterek, “Son mali genel kurulumuzda Hasan Arat Beyefendi’nin ‘Bir daha buradan içeri giremeyecekler.’ dediğinde ‘Ben buraya her zaman geleceğim.’ dedim ama bugün kendisi yok. Bu benim için gurur kaynağı sevgili dostlarım. Sanıyorum ilk oldu, ayrıldıktan sonra genel kurula ve divan kuruluna gelen ilk kişi ben oldum. Eğer yüzünüz ak, başınız dik gittiyseniz, kulübünüze zarar vermediyseniz bu camia sizi kucaklar. Hepinizin de hizmet edenlere değer verdiğinizi biliyorum” ifadelerini kullandı.
Beşiktaş Kulübü’nde 2012-2019 dönemlerinde başkanlık yapan Fikret Orman’a kimsenin kumpas kurmadığını vurgulayan Çebi, şunları kaydetti:
“KİMSE ORMAN’A KUMPAS KURMADI”
“Size yeminle söylüyorum, kimse Fikret Orman’a kumpas kurmadı. Benimle 6 sene çalıştın, bu kulübü bir şekilde idare ettik. Benden sonra 6 ay dayanamadın. Önce şapkayı önüne koyup bunu değerlendirmesini istiyorum. Ben geldiğimde Beşiktaş’ın gelirleri temlikliydi. Elektrikler kesikti, bizi bir tane üst düzey yönetici karşılamadı. Fikret Orman bana ikinci başkan olarak devam etmemi teklif etti, ben devam etmek istemedim. ‘Serdal Adalı var, onunla da bir konuş.’ dedim. Fikret Orman kendisi gitmiştir, kumpas falan yok. Kumpası kendisi kurmuştur. Bütün camianın bilmesini istiyorum. Magazin programlarında ileri geri ailemin adını ağzına almasını hiç yakıştırmıyorum. İşine bak, Allah yolunu açık etsin, Beşiktaş’tan da uzak dur.”
“GİDERKEN 4 MİLYON AVRO BIRAKTIK”
TV programlarında Beşiktaş ile ilgili asılsız iddialara yanıt vermediğini ve vermeyeceğini yineleyen Ahmet Nur Çebi, “Geldiğimizde 2 hafta içinde 14 milyon avro kasaya para koyduk. Giderken 4 milyon avro kasada bırakarak gittik. Hiçbir zaman televizyon programına çıkarak Beşiktaş ile ilgili konuşmadım. Pandeminin en zor döneminde Beşiktaş’a 4 kupa kazandıran emeklerimiz var. Bu başarılar, trol ve bot hesaplarla unutturulmaya çalışılıyor. Sergen Yalçın’a da teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Kaynak: HABER MERKEZİ