Türkiye’de tek kişilik hane halkı sayısı 2024’te 5.3 milyonu geçerken, yalnız yaşayanların başı çektiği il 943 bin 363 kişiyle İstanbul oldu.

Enstitü Sosyal’in hazırladığı “Yalnız Yaşamın Yükselişi: Türkiye’de Tek Kişilik Hanehalklarının Profili” başlıklı araştırmanın raporunda, Türkiye’de giderek artan tek kişilik hanehalklarının sosyoekonomik durumu, yaşam koşulları ve eğilimin toplumsal dönüşüm üzerindeki etkileri ele alındı.

Araştırmaya ilişkin AA muhabirine bilgi veren Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü İpek Coşkun Armağan, toplum araştırmalarının, araştırma alanlarının önemli bir kısmını oluşturduğunu, toplumsal dayanıklılığı zedeleyen konuları öncelendirdiklerini ve rapordaki verilerin TÜİK’ten alındığını söyledi.

“SON 10 YILDA YÜZDE 13’TEN YÜZDE 19’A GELMİŞ DURUMDAYIZ”

Türkiye’de tek kişilik hane sayısında yaşanan artışın, toplumsal varoluşu ve dayanıklılığı tehdit ettiğini dile getiren Armağan, “Son 10 yılda yüzde 13’ten yüzde 19’a gelmiş durumdayız. Bunun sebeplerini çok iyi görmemiz, buna uygun önerileri hem politika yapıcılar hem de sivil inisiyatifler için geliştirmemiz gerekiyor. Amacımız, toplumsal kırılganlıklarımızı tespit etmek, müşterek, kolektif varoluşumuza ve bilincimize halel getirebilecek risklerle mücadele etmeye çalışmak.” dedi.

Armağan, gençlerin ayrı ve tek yaşamı tercih etmelerine alışık olduklarını ancak araştırma sırasında evli olup ayrı yaşayan eşlerin oranında da dikkati çekici artış olduğunun görüldüğünü ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025’i “Aile Yılı” ilan ettiğini hatırlatan Armağan, “Yaptığımız çalışmanın aile yılına ve aileyi nasıl algıladığımıza, buradaki yalnız kalma tercihlerinin sebeplerinin ne olduğuna baktık. Bu özellikle yeni nesil için zorlayıcı bir şey olabiliyor. Bundan dolayı nedenlere çok iyi bakmamız gerekiyor.” diye konuştu.

“ABD VE BATI’DAKİ ARTIŞ, BİZİ BU ARAŞTIRMAYI YAPMAYA TEŞVİK ETTİ”

Enstitü Sosyal Toplum Araştırmacısı Nursen Tekgöz de tek kişilik hanehalkları meselesinin demografik dönüşüme işaret ettiğini ve sıklıkla karşılarına çıktığını belirterek, başta ABD olmak üzere Batı’da tek kişilik hanehalklarıyla ilgili derinlemesine analiz yapan bazı yayınların, Enstitüyü bu araştırmayı yapmaya teşvik ettiğini söyledi.

ABD’de tek kişilik hanehalklarının, 1940 ile 2013 arasındaki 73 yıllık süreçte yaklaşık 4 katına çıktığına dikkati çeken Tekgöz, şunları kaydetti:

“Sosyal bilimcilerin, Amerika tarihindeki en önemli toplumsal dönüşümün bu olduğu yönündeki yorumları bizim de bu konudaki dikkatimizi çekti. Bu kapsamda, Türkiye’deki tek kişilik hanehalklarının oranlarını incelemek için TÜİK’ten ilgili verileri bizimle paylaşmalarını istedik. Bu verileri elde ettiğimizde gördük ki Türkiye’de 2014 ile 2023 yılları arasındaki süreçte yaklaşık 2 katlık bir artış söz konusuydu.”

Araştırmada, geç evlilik, boşanma oranlarındaki artış, bireyselliğin tercih edilmesi, aile bağlarının zedelenmesi gibi dinamiklerin yalnız yaşama oranlarını artırdığının görüldüğünü ifade eden Tekgöz, “bireyselleşme” durumunun modern toplumların “baş belası” haline geldiğini belirtti.

Kaynak: FLASH HABER TV