CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Paskalya Bayramı’nı Kutladı
Özgür Özel: “Bakanlar Yerlikaya ve Tunç’u aradım”
CHP TBMM Grup Toplantısı, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasının başında, partisine katılan bağımsız Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf’ın öz geçmişine ilişkin bilgi verdi ve Kavaf’a CHP rozeti taktı.
Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangın nedeniyle Bolu’ya gittiğini söyleyen Özel, otelde hayatını kaybedenlerin sayısının 70’in üzerinde olduğunu bildiklerini belirtti. Özel, “Ama bunu bilenlere dedik ki ‘Yetkililer açıklasın, spekülasyon olmasın.’ Biz rakamı bildikten 6 saat 10 dakika sonra, ben İstanbul’da İl Başkanlığı’nda bu ifadeleri kullandıktan saatler sonra gerçek rakamlar açıklandı.” dedi.
Yangında 36’sı çocuk olmak üzere 78 kişinin hayatını kaybettiğinin saatler sonra açıklandığını söyleyen Özel, “Beklediğimiz, bir partinin Ankara İl Kongresi. Beklediğimiz, bir başka partinin sözcüsü olarak seçimlere giren, en sert eleştirdiği partinin saflarına katılan birisinin rozet töreni. O an aslında hepimiz nasıl bir muhataplık içinde olduğumuzu, nasıl bir aklın, vicdanın içinde olduğumuzu, bir partinin kongresinin, bir ülkenin yasının önüne geçebildiğini, kimimiz kızarak, söylenerek, kimimiz ağlayarak ama hepimizin içini yaralayarak öğrendik.” diye konuştu.
Özgür Özel, partisinin, yangınla ilgili sorumluların hakkaniyetli ve şeffaf bir soruşturma yürütülerek cezalandırılmasını istediğini belirterek, 2007’de alınan bir belge üzerinden Bolu Belediyesinin zan altında bırakılmak istenildiğini iddia etti.
CHP lideri Özel, şöyle devam etti:
“Gerçek, Bolu Belediyesinin bir ay önce 9 kriterden 8’ini tutturmayan otele uygunluk belgesi vermemesidir. Gerçek, 2007 yılında AK Parti’li belediyenin verdiği uygunluk belgesiyle 2019’a kadar kanunda yazmadığı, görevi olmadığı için 12 yıl o oteli denetlememiş olmasıdır. Gerçek, söz konusu alanın milli park olması. Milli park alanına Belediye tarafından yangın söndürmeye bile gitmenin izne tabi olması, oraya girişin bile yasak olması, söz konusu bölgenin turizm bölgesi olması, otele iş yeri açma ve çalışma ruhsatını Bolu Valiliğine bağlı İl Özel İdaresinin, otele turizm işletme belgesini Kültür ve Turizm Bakanlığının vermesidir; bu iki belgeyle faaliyetine devam etmesidir ve bir sorun tespit edildiğinde otelin faaliyetini durduracak olanın da bizzat Kültür ve Turizm Bakanlığı olmasıdır.”
“Bakanlar Yerlikaya ve Tunç’u aradım”
Yangınla ilgili görevlendirilen 7 kişilik bilirkişi heyetinin otelde 2,5 gün boyunca gece gündüz çalıştığını anlatan Özel, heyetin, jandarma gözetiminde otelin güvenlik kayıtlarını incelediğini dile getirdi. Özel, “Yangının, dördüncü kattan çıktığını, nasıl yayıldığını, eksiklikleri, her şeyi not ettiler.” dedi.
Özel, bilirkişilerin ön inceleme raporunu tamamlamasının ardından kendilerine bilirkişilerden ve yakınlarından telefonlar gelmeye başladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dediler ki ‘Raporu hazırladık, götürdük, teslim almıyorlar.’ Diyorlar ki ‘Üç değişiklik istiyorlar. Bir, belediyeyi yazmamışsınız, Bolu Belediye Başkanını ilave edin. İki, Bakanlığı yazmışsınız, buradan Bakanlığı çıkarın. Üç, yangının lokantadan çıktığını yazmışsınız, 4. kat diye belirtmeyin.’ Yani hala ‘Lokantadan çıkan yangından dolayı Bolu Belediyesi sorumludur.’ yazdıracak, dışarıda bağımsız 70 metrekarelik kafeteryanın yangın ruhsatını sanki otele verilmiş gibi gösterecekler. ‘Biz buna imza atmayız.’ dedik, ‘O zaman buna da imza atamazsınız.’ dediler.”
CHP lideri Özel, bunun üzerine raporun ilgili sayfalarını kendi sosyal medya hesabından paylaştığını belirterek, “Bolu’da mahkemeye ışık tutsun diye, o kargaşayı bitirecek, kim suçlu, kim suçsuz, kim yetkili, kim yetkisiz, kim sorumlu, kim sorumsuz diye heyet bunu yazdı, verdi. ‘Alamayız.’ dediler. ‘Bakanlığı sil. Buraya Bolu Belediyesini ekle’ dediler. Kendi şahsi onurlarına, mesleki onurlarına sahip çıkan 7 bilirkişi, bu imzayı dedikleri gibi atmayınca ‘O zaman görevden el çektiririz.’ dediler” ifadesini kullandı.
Raporu sosyal medya hesabından paylaştıktan sonra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u telefonla aradığını bildiren Özel, “İçişleri Bakanının mazeretini bakanlıktan hızla ilettiler. ‘Malatya’da saha çalışması yapıyor. Telefonu yanında değil, aradığınızı ileteceğiz.’ dediler. Adalet Bakanı, her aradığımda açtığı o telefonu açamadı. Çünkü bu bağlantının, bakanlıktaki bir genel müdür tarafından Bolu Adalet Komisyonu Başkanı aranarak, bilirkişilere ve başsavcılığa baskıya döndüğünü, görevlendirilen 6 savcıdan 4’ünün de bilirkişiyle birlikte hareket ettiğini, üzerlerine bakanlığın yaptığı baskıyı kendisine söyleyeceğimi, ‘Genel müdürün bunu niye yapıyor? Haberin varsa istifa et, haberin yoksa al istifalarını.’ diyeceğimi bildiği için, aslında o organizasyonun sarayla adalet arasındaki kancasının kendisi olduğu için o telefona çıkmadı, çıkamadı.” sözlerini sarf etti.
Özgür Özel, edindiği bilgileri telefonla ulaştığı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a anlattığını ve “kendisinin vicdanına emanet ettiğini” söylediğini aktardı.
“Rapor milletin malı”
Bakan Tunç’un söz konusu raporu “korsan” olarak nitelendirdiğini belirten Özel, raporun “korsan” olmadığını; raporun, kimsenin değil “milletin malı” olduğunu söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katıldığı bir televizyon yayınında Bolu İl Özel İdaresine yönelik ifadelerini hatırlatan Özel, “Cumhuriyet tarihinde belki de ilk kez İl Özel İdaresi, Bakana cevap vermiş. Bakın, İl Özel İdaresinin Başkanı, vali. Valiyi atayan, valinin bağlı olduğu bakan, İçişleri Bakanı. Onları atayan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’dır. Bir bakan, diğer bakanın ildeki temsilcisine ‘Sen suçlusun.’ demektedir. O da ona cevaben ‘İl Özel İdaresinin denetim gibi bir görevi yok. Burası turizm belgeli bir işletme. Bu tür yerlerin denetiminin kimde olduğu belli. Yönetmelikte her şey var. Yetkili olan Turizm Bakanlığıdır.’ diye cevap vermektedir.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olayla ilgili sorumlulardan hesap sorulacağına yönelik açıklamasına işaret eden Özel, “Halen daha neyi bekliyorsunuz?” sorusunu yöneltti.
Özgür Özel, “yangında sorumluluğu olan bakanların istifa ettirilmediğini ve şubat sonunda yapılacak AK Parti 8. Büyük Olağan Kongresi’nden sonra görevden alınacaklarını” öne sürdü.
Kartalkaya’daki yangın öncesi ülkede yaşananları hatırlamak gerektiğini dile getiren Özel, partisinin, 47 yıl boyunca iktidar olamamasının sebebini millette değil kendinde aradığını söyledi.
Son yerel seçimlerde CHP’nin 47 yıl sonra birinci parti olma başarısı gösterdiğini belirten Özel, bu başarı karşısında kibirlenmediklerini ifade etti. Seçimlerin ardından CHP’li belediyelerin 7 ay boyunca temel belediyecilik hizmetlerini kusursuz yerine getirdiklerini söyleyen Özel, partisinin, Türkiye’deki bütün anketleri değerlendiren tüm anketlerin ortalamasında ilk sırada yer aldığını kaydetti.
Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı’ndaki konuşmasında, CHP’nin son yerel seçimlerde büyük bir zafer elde ettiğini, başarılı oldukları için CHP’li belediyelere yönelik bir saldırı olduğunu savundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i eleştiren Özel, Gürlek’in, İstanbul’da göreve başlamasının ardından Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile gazeteciler ve sanatçıların da aralarında bulunduğu kişilere yönelik soruşturmalar yürütüldüğünü hatırlattı.
Bazı sanatçı ve oyuncuların menajerliğini yapan Ayşe Barım’ın ise Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklandığını ifade eden Özel, şunları kaydetti:
“Demek ki ‘Hiç bu işlere girmemek, ne yapılırsa yapılsın susmak, sinmek lazım. Çıkıp da sokaklara dökülünce, 12 yıl sonra bile kapıya gelebiliyorlar’ hissini yaratmak için yapılan organize bir meselenin farkındayız. Şimdi Gezi’ye gidenlerden hesap sorulmuyor, Gezi’cilerin o günkü tavrı değil, bugünkü tavrı sorgulanıyor. O gün geziye giden, kahramanlık hikayeleri anlatan Tamer Karadağlı bugün Devlet Tiyatroları’nın başına atandı Gezi’den 12 yıl sonra hesap soranlar tarafından.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, partisinin bugünkü grup toplantısında, “15 Temmuz’dan ders almayanlara sesleniyorum, yüreğiniz yetiyorsa çıkın sokağa. Ateşle oynama merakınız nüksettiyse deneyin de boyunuzun ölçüsünü alalım.” sözlerini anımsatan Özel, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında kendisinin Meclis kürsüsünden “Millet yeni bir görev varana kadar ana muhalefetiz, seçilmiş parlamentonun arkasında, darbecilerin karşısındayız.” dediğini ancak Bahçeli’nin ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkı sokağa davet etmesinin ardından “Hiçbir dava arkadaşım, karanlık sürecin tarafı olmayacaktır. Türk askeri ile muhtemel bir çatışma içine girmesi vahim bir tehlike olarak önümüzde durmaktadır.” açıklamasını yaptığını kaydetti.
Özel, Bahçeli’yi eleştirerek, “Ey Sayın Bahçeli, 15 Temmuz akşamı sokaklarda dersinizi verdik diyorsun ya, o iradenin arkasında duran, bir tanesi bile darbeci Fetullah’tan medet ummayan, en rahatsız olduğu Erdoğan’a bile darbe yapıldığında demokrasiyi savunan kahraman CHP’lilerin yakasına döktüğü, senin yediğinden fazladır.” dedi.
Özel, Bahçeli’nin, CHP’ye yönelik 12 Eylül’e ilişkin sözlerine de tepki gösterdi.
“Ümit Özdağ’a yapılan muameleyi kendime yapılmış sayıyorum”
Hangi görüşte olursa olsun, iktidara kafa tutan herkesin davasını, haklılıklarını, mücadelelerini sahipleneceklerinin altını çizen Özel, “Ümit Özdağ’a yapılan muameleyi kendime yapılmış sayıyorum. Taban tabana zıt bazı görüşlerimiz olsa da ‘Atatürkçüyüm, mücadele edeceğim, bu iktidarın karşısındayım’ diyen Ümit Özdağ’a da kılıçlarını çekip bu vatana bağlılık yemini içen teğmenlere de Gezi yüzünden 7 yıldır içerde yatana da sırf partisi ‘seni başkan yaptırmayacağız’ dedi diye içeri tıktığın genel başkana da İstanbul Barosuna da 12 yıl önce gitti diye 12 yıl sonra ifadeye çağrılan sanatçılara da bütün benliğimizle CHP olarak sahip çıkacağız.” ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı İmamoğlu’nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in tehdit edilme ve bazı soruşturmalarda görevli bilirkişileri hedef göstererek yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüste bulunduğu iddialarına ilişkin soruşturmalar kapsamında 31 Ocak’ta ifade vereceğini anımsatan Özel, ifadeye çağrılanın İmamoğlu değil, demokrasi, adalet ve eşitlik isteyen herkesin ve CHP’lilerin olduğunu söyledi.
“Cuma günü ifadeye çağrılan herkese ‘Yüreğinize, ayağınıza sağlık. Gidin o ifadeyi verin’ diyorum.” şeklinde konuşan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün bu hukuksuzlukların, haksızlıkların, adaletsizliklerin bir tek sebebi var. Artık ’22 yıldır girdim ve yendim’ ezberi bozulmuştur. Artık gözlere uyku girmemekte, 31 Mart akşamı unutulmamakta, anketteki memnuniyet ve oradan yükselen dalgası birilerini fena halde korkutmaktadır. Kimden korktuğunu, neden korktuğunu, onu kimin yenebileceğini o da bilmektedir, biz de bilmekteyiz. Bunun için CHP olarak kendinden olmayana düşman hukuku uygulayan, siyasi rakiplerini yargı eliyle dizayn etmeye çalışan kötülüğe karşı, yoksullarla, işsizlerle, emekçilerle, emeklilerle, bilhassa Türkiye’nin gelecekten ümidini kesmiş ama 31 Mart akşamı bir seçim daha beklemeye karar vermiş gençleriyle birlikte bu kötülüğe karşı yeni bir başlangıcı yapmanın zamanı gelmiştir.”
– “Tüm fikirleri Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ile değerlendirdik”
Partinin tüm organlarıyla İstanbul’da bir dizi toplantı yaptıklarını, olgunlaşan tüm fikirleri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İBB Başkanı İmamoğlu ile değerlendirdiklerini anlatan Özel, “Artık bir yeni başlangıca, bir yeni yol yürüyüşüne, yeni bir sürecin tarifine hep birlikte hazır olma noktasında mutabakatımız örgütsel olarak tamdır. Duyduğum en büyük memnuniyetlerden birisi biraz önce ismini de andığım iki demokrasi kahramanının da ‘partim bana bir görev verirse’ diye başlayarak kurdukları onurlu cümlelere yürekten ve hepiniz adına teşekkür ediyorum.” dedi.
Artık yeni bir takvimi başlattıklarını ve yeni bir çağrı yaptıklarını belirten Özel, sandık görevlilerinin tespitinden, sandık güvenliğinin sağlanmasına kadar parti programını bir iktidar ve hükümet programına dönüştüreceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı adayının belirleneceği yeni bir sürecin ilk gününde olduklarını belirten Özel, “Şubat, mart ve nisan aylarında tüm hazırlıkları tamamlayarak, örgütümüzle, sandık görevlilerimizle propaganda malzemelerimizle ve adayımızla birlikte ‘biz hazırız’ demek için bugün başlıyoruz.” diye konuştu.
Özel, şunları kaydetti:
“Adayı bir partinin genel başkanı olarak ben değil, parti meclisi değil, sayıları 1 milyon 600 bine yaklaşan, bugün tweet atmaya insanların korktuğu, mülakatlarda partiye göre işsiz bırakıldığın, diplomanın yok sayıldığı, sosyal yardımların bile parti aidiyetine göre bakılıp aç bırakıldığın, soğukta bırakıldığın bir süreçte Atatürk’ün partisine kayıtlı 1 milyon 600 bin cesur yürekle birlikte, ‘ben cumhurbaşkanı adayımı belirlemek istiyorum’ diyen herkese söylüyorum, bugün ilk gündür. Resmi açıklama yapılıp gün ve tarih belirlendiğinde, o günden sonra artık gelenler oy kullanamayacaklar. Emeklilere, emekçilere, yoksullara ve bilhassa gençlere sesleniyorum, sizler bundan sonraki cumhurbaşkanını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk seçiminde iktidar yapacak cumhurbaşkanını belirlemeye var mısınız? Varsanız hepinizi baba ocağına bekliyorum. Partiye kaydolan herkes, cumhurbaşkanı belirleme seçiminde oy kullanacaktır. Türkiye’yi davet ediyoruz. Biz bir yola çıkıyoruz, iktidarı değiştirmeye hazır mısınız? Biz hazırız, hep birlikte başaracağız. Hep birlikte iktidara yürüyoruz. Yolumuz açık olsun.”
Grup toplantısına, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın yanı sıra CHP’li bazı belediye başkanları da katıldı.
Kaynak: AA